Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Gürsu KUNT NTALYA Çok yakın bir gelecekte, ülkelerin su yüzünden çıkacak savaşlarla karşı karşıya gelebileceği söylemleri korkutucu senaryoları da beraberinde getiriyor. "Barış Suyu" adı verilen Manavgat Su Temin Projesi ise yıllardır atıl durumda bekliyor. 1998’de hizmete açılan tesisin suyunu İsrail’e satmak için uzun yıllar görüşmeler yapıldı. Ancak satış gerçekleşmedi. Tesisin bütününün şimdi de Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne devri söz konusu. Ancak Manavgatlılarla birlikte meslek odaları ve sivil toplum örgütleri bu düşüncenin tamamen karşısında. Turgut Özal’ın gündeme getirdiği, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in temelini attığı, 1998 yılında da dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ın hizmete açtığı, hatta adına şenlikler bile düzenlenen Manavgat Suyu, o tarihten bu yana boşa akıyor. 147 milyon dolar harcanarak hayata geçirilen tesis için ilk yıllarda, "Suyu yurt içi ve yurt dışına satar, yılda 300 milyon dolarlık da gelir elde ederiz" planları yapıldı . Akdeniz’e kıyısı olan KKTC, Yunanistan, İsrail, Libya, Malta, Tunus ve Cezayir gibi ülkelerin suyu alabileceği düşünüldü. 10,5 kilometrelik iki boru ile Manavgat Çayı’ndan alınan günlük 500 bin metreküp suyun, borularla denize taşınması, bir platforma alınması, ardından da tankerle dağıtımının yapılması planlandı. Ancak bu ülkelerin hiç birinden talep gelmedi. Bu kez İsrail ve ihtiyacı olan Ortadoğu ülkeleri suyu alır gözüyle bakıldı. Suyun İsrail’e satışıyla ilgili görüşmeler uzun yıllar sürdü. İki ülke arasındaki pazarlıklar ilk olarak, tesisin hizmete geçirildiği yılın hemen arkasından başladı. Manavgat Suyu’nun tankerlerle İsrail’e satışı konusundaki görüşmelerin ardından, Türkiye ile İsrail arasındaki anlaşma 2004’te imzalandı. Manavgat’tan 20 yıl süreyle su satışını öngören anlaşma kısa bir süre içinde karşılıklı feshedildi. Gerekçe olarak ise suyun maliyeti gösterildi ve İsrail’in taşıma ücretini fazla bulduğu belirtildi. Sonuç olarak "Barış Suyu" yıllar süren görüşmelere rağmen, İsrail’e de bir başka ülkeye de satılmadı. Deniz ortasına yapılan platformlar kullanılmadan, eskidi. Günlük 250 bin metreküpü arıtılmış, 250 bin metreküpü de ham su olmak üzere toplam 500 bin metreküp su kapasitesine sahip olan ve denizde tankerlerle yurt içi ve yurt dışının ihtiyacını karşılamak üzere planlanan Manavgat Su Temin Projesi, çürümeye bırakılmış durumda. Bu arada Manavgat Suyu bir dönem de balonlarla Kıbrıs’a taşındı. Proje ile KKTC’nin Lefkoşe ve Gazimagosa kentlerinin yıllık içme suyu ihtiyacı olan 7 milyon metreküp suyun, balonlarla taşınması amaçlandı. 1998’den itibaren özel balonlarla taşıma işlemlerine başlandı. Ancak istenilen sonuç alınamayınca bundan da vazgeçildi. Tesisin şimdi de Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne devri düşünülüyor. Ancak başta Manavgatlılar olmak üzere, meslek odaları da bu düşüncenin karşısında duruyor. Manavgat Belediye Başkanı Zeynel Şenol, kendi sınırları içindeki tesiste, hakkın öncelikle Manavgatlılara ait olduğunu söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’le konuya ilişkin bir görüşme yaptıklarını ifade eden Şenol, "Alanya ile birlikte, Alanya, Manavgat bölgesinde içme suyu sorununa ilişkin bir birlik kurduk. Bize, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın suyun büyükşehir belediyesi aracılığıyla, değerlendirilmesi konusunda, Türel’e talimat verildiği söy A Manavgat suyu tesisleri çürüyor “Barış Suyu” adı verilen Manavgat su temin projesi atıl durumda... lendi. Biz de Manavgat Suyu Projesi’nden değil ama Oymapınar Barajı’ndan olmak kaydıyla, belediyenin böyle bir değerlendirme yapabileceğini belirttik. Ancak şimdi onlar Manavgat Suyu Projesi tesislerinin işletme hakkını istiyorlar. Böyle bir şey söz konusu bile olamaz" dedi. Şenol, bilim adamlarının içinde bulunduğumuz yüzyılı su savaşlarının olacağı yüzyıl olarak tanımladığını da söyleyerek, "Başbakan Erdoğan, Bulgaristan’dan su alınacağını söylüyor. Ama onun öncesinde kendi kaynaklarımız var. Manavgat’ın suyu, Manavgatlıların hakkı gözetilerek kullanılmalıdır" diye konuştu. Manavgat Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Erol ise düşünceye kesinlikle sıcak bakmadıklarını söyledi. Bölgenin su ihtiyacına ilişkin olarak Alanya ile birlikte İçme Suyu Birliği kurduklarını ifade eden Erol, "Bizim devlete olan teklifimiz, suyun bu birlik üzerinden, ücretiyle bölgenin su ihtiyacını karşılamak üzere kullanılması yönünde. Çok büyük paralar harcanarak yapılan tesis, yıllardır atıl durumda. Hatta çürümek üzere. Ancak tesisin bütünün Büyükşehir Belediyesi’ne devrinin karşısındayız. Tesisin olduğu bölgede bu kadar belediye varken, bir birlik kurulmuşken, Büyükşehir belediyesinin talebi yanlış" dedi. Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şube Baş kanı Ayhan Dolanay da yerel yönetimlerin öncelikle kendi yerleşim alanındaki kaynaklarına sahip çıkması gerektiğini ve kirlenen kaynaklara yönelik de önlem alması gerektiğini ifade etti. Dolanay, sözlerine şöyle devam etti: "Bilim adamları kirlenen kaynakların alınacak önlemlerle birkaç yıl içinde kendisini temizleyebileceği söylüyor. Hiçbir yöneticinin, kirlendiği gerekçesiyle su kaynaklarını terk etme hakkı yoktur. Biliyoruz ki küresel ısınma, kuraklıkla ülkemizi tehdit ediyor. Bu durumda, tüm su kaynaklarımız bizim için değerli ve onları terk etme lüksümüz yok. Öncelikle bu kaynaklar ele alınmalı. Büyükşehir Belediyesi, sadece Manavgat Suyu İçme Projesi’ne talip değil. Aynı zamanda Manavgat Barajı’nın suyunu da istiyor. Antalya’nın yüzde 40 elektrik ihtiyacını karşılayan baraj suyunun, ASAT Genel Müdürlüğü tarafından, kente içme suyu olarak getirilmesi yanlış. Zaten yetersiz su yüzünden barajdaki elektrik santrali 4 saat çalıştırılabiliyor." Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Antalya Su ve Atık Su (ASAT) Genel Müdür Yardımcısı Fethi Yalçın ise konunun geçtiğimiz yıl gündeme getirildiğini, o tarihten bu yana da bir gelişme olmadığını söyledi. 5 yıl geri ödemesiz, 25 yıl vade ile 135 milyon dolar karşılığında Manavgat Su Temin Projesi’nin, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne devri konusunda DSİ’nin sözleşmeye ilişkin çalışmaları sürdürdüğünü ifade eden Yalçın, başta Alanya olmak üzere, kentin doğu bölgesindeki yerleşim yerleri ve otellerin su ihtiyacının projeden karşılanmasının amaçlandığını belirtti.. 11