26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Tarım satış kooperatif birlikleri toplandı Selahattin ŞAHİN NEVŞEHİR 7. Tarım Satış Kooperatifleri Birliği toplantısı Nevşehir’de yapıldı. Lykia Lodge Kapadokya Otel’de düzenlenen toplantının açılışında konuşan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Eyüp Şenol Ömeroğlu, gerek dünyada ve gerekse Türkiye’de özellikle son yıllarda geleneksel yaklaşımların terk edildiğini, üretim ve ticarette anlayış ve kalıpların değiştiğini belirtti. Ömeroğlu, artan rekabet karşısında şirketlerin yeniden yapılandığını, birleşme süreci yaşadığını veya güç birlikteliği yaptığını ifade ederek, ülkelerin de dünya siyaset ve ticaretinde söz sahibi olabilmesi için bir yandan ileri teknoloji ve bilim alanlarına yöneldiğini diğer yanda da bölgesel işbirliği ve birleşme alanları oluşturduklarını veya mevcut bölgesel işbirliği ve birleşmelere katılma yönünde çaba harcadığına dikkat çekti. Ticaret ve Sanayi Bakanlığı olarak Türkiye’nin ve birliklerin bu gelişmelerden en avantajlı şekilde çıkması için gerekli tedbirlerin alındığını belirten Ömeroğlu, "16 Haziran 2000’de birliklerin yeniden yapılandırma sürecinin ele alındığında bakanlık olarak önemli işlevlerin yerine getirildiğini söyleyebiliriz. Bu çerçevede birliklerin uluslararası gelişmelerin gereklerine uygun olarak gerçek işletmecilik anlayışı içerisinde yönetilmesi, serbest piyasa koşullarında rekabetçi bir şekilde faaliyet gösterebilme ve mali açıdan bağımsız hareket edebilme becerilerinin geliştirilmesi için önemli adımlar atılmış, kooperatif ve birliklere ciddi destekler sağlanmıştır. "dedi. Yeniden Yapılandırma Kurul üyesi ve Çukobirlik Yönetim Kurulu başkanı Hamza Öztürk de, birliklerin uzun yıllar devlet adına destekleme alımları yaptığını ve bu süreçte giderek kuruluş amacından uzaklaştığına vurgu yaptı. Öztürk, bunda o dönemlerde birliklerdeki sıkıntı ve popülist bakış açısı ve uygulamaların etkili olduğunu kaydetti. Öztürk, devlet destekleme alımlarının kaldırıldığı 1994’den sonraki süreçte Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu’ndan (DFİF) Ziraat Bankası aracılığıyla birlikle düşük faizli kredi sağlanarak kendi isimlerine ve hesaplarına ürün almaları uygulamasına geçildiğini belirterek, bu süreçte de birliklerin yapısal sorunların devam etmesinden dolayı ortaklarına hizmet vermelerinin giderek güçleştiğini belirtti. Öztürk, yaşanan tüm bu sıkıntıların birliklerin yeniden yapılandırılması gerçeğini ortaya koyduğunu belirterek 16 Haziran 2000 yılından itibaren birliklerin özerk bir yapıya kavuşmasını ve kuruluş amacına uygun şekilde ortaklarına hizmet vermeyi amaçlayan 4572 sayılı yeni Tarım Satış Kooperatifi ve birlikleri yasasıyla yeni bir döneme girildiğini kaydeden Öztürk, "Elde olmayan sebeplerle uzayan yeniden yapılandırma süresinde birliklerin tamamen bağımsız kooperatifçilik yapması hedeflenmiştir. Ancak bu süreçte de birlikler zaman zaman bazı sıkıntılarla karşı karşıya kalmışlardır. Bunların çözümü yine birliklerin ve Ticaret ve Sanayi Bakanlığı ile yakın diyalog içerisinde olmalarından geçmektedir" dedi. Öztürk, birliklerin yeniden yapılandırılması yönünde çalışan Yeniden Yapılandırma Kurulu’nun birlikleri yöneten değil, bu süreçte yol gösteren, yürütülen çalışmaları destekleyen ve kontrol eden bir kuNevşehir’deki toplantı üç gün sürdü. rul olduğuna dikkat çekti. Öztürk, birliklerin özellikle DFİF kredilerinin faiz oranlarının yüksek olması nedeniyle sıkıntı çektiklerini dile getirerek, bu nedenle bazı birliklerin faaliyetini durma noktasına geldiğini anımsattı. TEMA, ZMO ve Bursa Barosu’nun ortak açıklaması: ‘Tarım arazilerinde hukuka karşı işlemler durdurulsun’ URSA (Cumhuriyet) TEMA Vakfı, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası ve Bursa Barosu, Orhangazi’de kurulu Cargill fabrikası ile ilgili yaptıkları ortak açıklamada, "toplumun geleceğinin en önemli güvencesi olan ülke toprak kaynaklarının amaç dışı kullanımlarla talan edilmesi girişimlerine karşı durduklarını" bildirdiler. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, Bursa Barosu Başkanı Asude Şenol ve TEMA Vakfı Danışmanı Mahir Gürbüz’ün imzasını taşıyan ortak açıklamada; Başbakanlık’tan Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’na Nisan ayında gönderilen bir yazıda, Cargill firmasının Bursa’da gerçekleştirdiği yatırıma ilişkin olarak, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun; "Toprak kurullarıyla ilgili maddesinde tanımlanan yetkinin tarım ürünü işleyen sanayiler için kullanılmaması, sivil toplum kuruluşlarının yanlış uygulamalar karşısındaki hukuksal gücünün engellenmesi ve Geçici Madde 1 ile izinsiz yatırımlar için getirilen af süresinin uzatılması" yönünde değiştirilmesinin istendiği dile getirildi. Açıklamada, şöyle denildi: "Bursa İli Orhangazi İlçesi ilçesinde bulunan ve Cargill firmasının 212.240 metre kare alanda ‘mısır işleme tesisi’ kurduğu arazi, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında ‘Tarımsal niteliği korunacak alan.’ olarak ilan edilmiştir. 26.10.1995 tarihinde yapılan 1/25.000 ölçekli İznik Gölü Çevre Düzeni Planında ise bu arazilerde ‘ileri teknolojili salça tesisleri, un fabrikası ve yem fabrikası gibi tesislerin kurulmasına’ olanak tanınmıştır. Cargill Firması tarafından bu plana dayanılarak ‘Tarımsal niteliği korunacak alanda’ mısır işleme tesisi kurulmuştur. Cargill Firmasının yatırımına olanak sağlayan ikinci plan Danıştay 6. Dairesinin 26.11.2002 tarih ve E:2002/4839.K:2002/5652 kararıyla iptal edilmiş ve bu karar İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca onaylanmıştır. Plan yargı tarafından iptal edildiğinden, Cargill Firması yatırımının hukuksal dayanağı da ortadan kalkmıştır. Danıştay’ın bu kesin kararına rağmen, söz konusu yatırıma hukuksallık kazandırmak amacıyla; 4737 sayılı Özel Endüstri Bölgeleri Kanununda 22.6.2004 tarihli ve 5195 sayılı Kanunla gerçekleştirilen değişiklikteki "kurulduğu dönemde geçerli olan imar planları uyarınca gerekli izinleri alarak faaliyete geçmiş, mülkiyeti yatırımcılara ait alanların mülk sahibi gerçek ya da tüzel kişilerin başvurusu ve Bakanlığın uygun görmesi üzerine, kurulun değerlendirmesinin ardından Bakanlar Kurulu kararı ile özel endüstri bölgesi olarak ilan edilebileceği" hükmü kullanılmıştır. B Bu hükmün tanıdığı yeni olanakla yabancı firmanın yatırım yaptığı arazi Bakanlar Kurulunun 5.7.2005 tarih ve 2005/8944 sayılı kararıyla ‘Özel Endüstri Bölgesi’ ilan edilmiştir. Bu karar üzerine açılan yeni dava sonucunda; ‘kurulduğu dönemde geçerli olan imar planları ifadesinin idari yargı yerince hukuka aykırılığı saptanarak iptal edilmiş planları kapsamadığı, geçerli sayılan planların hukuka uygun planlar olmadığı ve esasen hukuka aykırılığı belirlenmiş imar planlarının geçerli sayılması yolunda yargı kararlarını etkisiz kılacak yasal düzenlemelerin de yapılamayacağı’ gerekçeleriyle, Danıştay 10. Dairesi tarafından 8.2.2006 tarihinde Cargill Firmasının yatırım yapmasına olanak sağlayan Bakanlar Kurulu Kararının yürütülmesinin durdurulması kararı verilmiştir. Başbakanlık tarafından Tarım ve Köyişleri Bakanlığına gönderilen yazı ile hukuka aykırı gerçekleştirildiği yargı organınca defalarca karara bağlanan yabancı firma yatırımının sürdürülmesi için, yeni bir hukuksal gerekçe oluşturulmaya ve bu amaçla Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu değiştirilmeye çalışılmaktadır. Anayasanın 44 ve 45’nci maddeleriyle ülke toprağını korumakla ödevli kılınan devletin en üst organının, toprağı talan ettiği yargı kararıyla belgelenen bir yabancı yatırımın sürmesi amacı ile bu firmanın da katıldığı toplantılarda çözüm arama çabası içine girmesi, ulusal egemenlik ilkesi bakımından da kanımızca ürkütücü ve ibret vericidir. Anayasanın 6’ncı maddesinde dile getirilen ‘Egemenlik kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.’ temel ilkesine rağmen, devletin yabancı bir kuruluşun yararı için ve o kuruluşla birlikte hukuk dışı çözüm araması çabası, kanımızca açık bir Anayasa ihlali girişimidir. T.C. Başbakanlığı böylece bir yabancı firmanın ofisi anlamına gelecek biçimde kullanılamaz ve yabancı firmalara verimli arazileri pazarlayan bir konuma düşürülemez. Bu amaçla bir sayın milletvekili tarafından verilen ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun ‘izin alınmadan tarım dışı kullanımlara açılmış yatırımlar için bir af niteliği taşıyan’ Geçici 1’nci maddesindeki sürenin uzatılmasını öngören Kanun teklifinin, ilgili Komisyondaki görüşmelerine katılmayan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tutumunu, Başbakanlık talimatının bu Bakanlığımızca da benimsenmediği biçiminde anlamak istiyoruz. Bu ülkede ulusal kaynaklarımızın korunmasını toplumsal bir görev sayan yurtsever yetkililerin, görevlilerin ve siyaset insanlarının, her koşulda var olacağına içtenlikle inanıyoruz." 21
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear