29 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Tarım Bakanlığı’nda “reorganizasyon”: En son tasarı hangisi ? üretim, ıslah, yetiştirme, bakım, besleme, hayvancılık işletmeciliği gibi birçok hususun yerleştirildiği görülmektedir. Bu yaklaşım, dilbilimi ve tarım bilimi açısından önemli sorunlar içermektedir. Öncelikle belirtilmelidir ki, tarım ve ziraat, eşanlamlı iki sözcüktür. Bu bağlamda, Bakanlığın adının "Tarım ve Gıda Bakanlığı" olarak belirlerken, Genel Müdürlüklerden birinin adının "Ziraat İşleri" olarak seçilmesi, dilbilimi açısından doğru değildir. Aslında yukarıda belirtilen tarım ve ziraat sözcüklerinin seçimleri, "tarımı bitkisel ve hayvansal üretimin tümünü kapsayan bir üst kavram, ziraatı ise yalnızca bitkisel üretimden ibaret bir olgu" olarak görmek isteyen yaklaşımı ifade etmektedir. Oysa tarım, "bitkisel üretim" ve "hayvansal üretim" olmak üzere iki temel üretim dalından oluşur. Bu iki temel tarımsal üretim dalı arasındaki tek ayrım, kullandıkları materyalin birinde bitki, birinde hayvan oluşudur. Nitekim Büyük Tarım Sözlüğü’nde tarım; "bitki ve hayvan ürünlerinin, teknolojik koşullar altında ve en ekonomik yollardan elde edilmesi ve pazarlanması faaliyetleri" olarak tanımlanmaktadır. (Madran, Nurettin, Hacettepe Kitapçılık, Ankara, 1984, s.1130) Bu bilimsel gerçek, yasalarca da benimsenmiştir. Bu doğrultuda; 25 Nisan 2006 gün, 26149 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 3 üncü madde (ı) bendinde tarım; "doğal kaynakları uygun girdilerle birlikte kullanarak yapılan her türlü üretim, yetiştirme, işleme ve pazarlama faaliyetleri" olarak tanımlanmaktadır. Aynı doğrultuda olmak üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 47 inci maddesinde, yıllık istihsal değeri; .. her ziraat biriminden bir yılda elde edileceği hesaplanan mahsul değerinin işletmede veya işletmelerde mevcut ziraat birimi sayıları ile çarpılması suretiyle bulunacak değerlerin toplamıdır" olarak tanımlandıktan sonra, zirai kazancın belirlenmesinde esas olan ziraat birimleri; "(a) Tarla, bağ ve sebze ziraati ile ormancılıkta dönüm, (b) ölçü olarak ağaç kabul edilenlerde ürün verecek hale gelmiş ağaç sayısı, (c) hayvancılıkta hayvan sayısı" olarak ifade edilmektedir. Görüldüğü üzere, dilbilimsel ve tarım bilimi açısından bitkisel ve hayvansal üretim, tarımın alt sektörleri konumundadırlar ve onun ayrılmaz bir parçasıdırlar. Buna karşılık, önceki 3 tasarının birleştirilmesiyle önemli oranda değiştirilen ve kurumların görüşüne açılmadan Başbakanlığa sevk edilen yeni tasarı taslağı, bu gerçeği görmezden gelmekte, tarımın giderek ağırlaşan sorunları bir yanda dururken, adeta "yangından mal kaçırma" anlayışı içinde, meslek taassubunun karanlık yollarına düşmektedir. Tarım Orman Su Ürünleri Eğitim Konseyi’nin Isparta’da yapılan toplantısında, tüm Ziraat Fakülteleri dekanları, sözü edilen düzenlemenin bilim dışı yönelimini oybirliği ile imzaladıkları metin ile teyit etmişlerdir. Ziraat Mühendisleri Odası’na kayıtlı 39 bin mühendis, Nevşehir’de yapılan Danışma Kurulu’nda karara bağlanan eylem planını, adım adım yürürlüğe koymaya; tarım sektörü ve mesleği koruma ve kollamaya kararlıdır. Bu eylem planının ilk halkası olarak, 11 Mayıs 2006 tarihinde Tarım ve Köyişleri Bakanı’nı ziyaret ederek duyarlılığımızı aktardık. Dileğimiz, Bakanlığın, disiplinler arası hassas ayrıma özen göstererek tasarıyı geri çekmesi ve gerçek anlamda katılımcı süreçlerde bakanlığın yapılandırılmasını sağlamasıdır. Gökhan GÜNAYDIN Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı C umhuriyet Gazetesi’nin 9 Mayıs 2006 tarihli "Tarım ve Hayvancılık" ekinde, "Tarım Bakanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı" na ilişkin görüş, eleştiri ve katkılarımızı sıralamıştık… Esasa ilişkin görüşlerimizin yanında, Bakanlığın, 21 Şubat 2006 tarihinde görüşe sunduğu 4 adet Tasarı hakkında 22 Şubat’ta toplantı yapıp 28 Şubat’a kadar yazılı görüşleri istemesinin "göstermelik bir danışma sürecine" işaret ettiğini belirtmiş idik. Meğer beterin beteri varmış. Bakanlık, o günden sonra "dışarıya" bir sır perdesi gerdi ve kendi içinde "çalıştı"… Sonuçta ortaya çıkan tablo şudur: Daha önce 3 farklı yasa tasarısına konu edilen düzenleme, önemli ölçüde değiştirilerek 1 adet yasa taslağına indirgenmiş durumdadır. Üstelik, diğerlerinden tümüyle farklı olan bu yeni "düzenleme", 39 bin ziraat mühendisi, su ürünleri mühendisi, balıkçılık teknolojisi mühendisi ve tütün teknolojisi mühendisinin örgütlü olduğu Ziraat Mühendisleri ODASI da dahil olmak üzere kimseye bilgi verilmeden, Başbakanlığa sevk edilmiş durumda... Bu uzunca sayılabilecek "giriş", aşağıdaki tümceyi açıklamaya yöneliktir aslında. Olağan olan, herhangi bir Kurumun, kendisine gönderilen bir yasa tasarısı üzerinde görüş bildirmesidir. Bu olmayınca, en uygun sözcük" EDİNME oluyor... Bu doğrultuda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmalar çerçevesinde hazırlanan, "Tarım ve Gıda Bakanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı" EDİNİLMİŞ ve incelenmiştir. Buna göre, sözü edilen Taslak, Bakanlığın ana hizmet birimlerini; "a) Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü, b) Gıda ve Veteriner Hizmetleri Genel Müdürlüğü, c) Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, ç) Tarım Reformu ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü, d) Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü" olarak saymaktadır. Taslak incelendiğinde, Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü’nün yalnızca bitkisel üretimden ibaret görüldüğü; buna karşılık Gıda ve Veteriner Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün görevleri arasına hayvansal Personele güler yüz uyarısı ERDEMLİ (A.A) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürü Bekir Ulubaş, AB üyelik sürecinde tarım alanındaki uyum çalışmalarının önemine dikkati çekerek, başarıda personele büyük sorumluluk düştüğünü, hizmette güler yüzlü olunması gerektiğini bildirdi. Mersin'in Erdemli ilçesindeki Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nde, 81 ildeki Tarım Müdürlüğü'nde görevli üst düzey personele yönelik 5 gün süreli hizmet içi eğitim semineri düzenlendi. Bekir Ulubaş, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, dönemler itibariyle atılım yapılan sektörlerin gündeme geldiğini, son olarak da tarım ve organik üretim ve hijyen konularının ağırlığının artığını kaydetti. Başarıda fikir alışverişi ve sorunların değerlendirildiği eğitim çalışmalarının önemli katkısı olduğunu vurgulayan Ulubaş, şöyle devam etti: ''Seminerlerde ele alınan konuların takipçisiyiz. Sıkıntıları, diyalog yoluyla büyük ölçüde çözümlemek mümkündür. Bizler başarılı olursak bakanlığımız da başarılı olur. Başarı için herkese güler yüzle muamelede bulunun. Bizler devletin birer temsilcisi, sizler de uçbeylerisiniz. Yönetimde istişare çok önemlidir. İnsanlar bir arada bulundukları zaman birbirlerinden bir şeyler alır ve verirler. Biz bu eğitim seminerleri ile bunu gerçekleştiriyoruz. Bu başarının ardında abikardeş diyalogu ve istişare içerisinde çalışmamız vardır.'' 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear