Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Bitkisel yağda "Yanlışlıklar Komedisi…" İbrahim YETKİN Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı B itkisel yağ açığı Türkiye tarımının önemli sorunlarından biri… Dünyada ise bitkisel yağlara önemli bir talep var. Beslenmeden biyodizel üretimine kadar bitkisel yağ tüketimi açısından her geçen gün yeni pazarlar açılıyor. Dünyada ve Türkiye’de bitkisel yağ üretimi dediğimizde, hemen bir aykırılık göze çarpıyor. Dünyada bitkisel yağ üretiminde başta gelen ürün soya… Dünya üretim rakamı 140 milyon tonun üzerinde. Bizde ise en az üretilen yağlık bitki soya. 1987 yılında 250 bin ton olan üretim, bugün 10’da birin altına düşmüş durumda. Hal böyleyken, 2005 yılında 1 milyon tonun üzerinde soya ithal edip 300 milyon dolardan fazla para ödemişiz. Doğrudan ithal ettiğimiz 191 bin ton soya yağına ödediğimiz 105 milyon doları da bu rakama eklersek, durumun aykırılığı daha açık görülüyor. Burada parantez açarak belirtilmesi gereken bir nokta da şu: Soya bitkisi, genleriyle oynanan bitkilerin başında geliyor. İthal ettiğimiz onca soyanın ne kadarının genleriyle oynanmış bitki olduğunu ise bilemiyoruz. Dünyada ikinci sırada pamuk yer alıyor. Toplam üretim 35.5 milyon ton. Bizde ise pamuk üreticisini yıllardır ürettiğine pişman ediyoruz. Pamuk ekim alanları günden güne daralıyor. Giderek artan ölçüde pamuk ithal ediyoruz. Dünyada, üçüncü büyük üretime sahip yağlık bitki kanola… Bizde ise kanolayı daha yeni yeni çiftçiye tanıtmaya çalışıyoruz. Dünyada 4. sırada olan ayçiçeği ise ülkemizde toplam yağ üretiminin yüzde 60’tan fazlasını sağlıyor. Buna karşılık, ayçiçeği üretimi giderek cazibesini yitiriyor. Son 15 yılda ekim alanları ve üretim miktarında yüzde 50 civarında azalma var. Üretici ayçiçeğini bırakıp buğdaya yöneliyor. Buğdaydan da umduğunu bulamıyor; ancak üretim dengesi bozuluyor. Türkiye'de yıllık 750 bin ton likit, 450 bin ton margarin, 150 bin ton diğer kullanım olmak üzere toplam 1 milyon 350 bin ton bitkisel yağ tüketiliyor. Buna karşılık üretim ise 240 bin ton ayçiçek yağı, 175 bin ton pamuk yağı olmak üzere toplam 415 bin ton. Türkiye'nin yıllık bitkisel yağ açığı yaklaşık 1 milyon ton ham yağ veya karşılığı yağlı tohum. Her yıl yağlı tohum ve ürünleri için ödenen rakam 1 milyar doların üzerinde. Bitkisel yağ alanında önemli bir avantajımız var: Zeytinyağı… Dünyada zeytinyağına talep hızla artarken, üretim aynı düzeyde artmıyor. Ancak biz bu avantajı da değerlendiremiyoruz. 1950’li yıllarda dünyada üçüncü sırada yer alırken, bugün beşincilikten altıncılığa gidiyoruz. Suriye bile bizi bu alanda geçmek üzere. Bu çarpıklıkların nedeni üzerinde düşündüğümüzde, bir gerçek karşımıza çıkıyor: Bizde Tarım, yıllardan beri konjonktürel politikalar, günü kurtarma çabaları, kimi zaman da siyasi kaygılarla yönlendiriliyor. Buna son zamanlarda bir faktör daha eklendi ve giderek bu faktör güç kazanıyor: Aslında dünya piyasalarında rakiplerimiz konumunda olan ABD, AB gibi güçlü devletlerin IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslar arası kurumlar ve ikili anlaşmalarla elimizi kolumuzu bağlamaları… Eksik olan ise bilimsel bir yaklaşımla ülkenin kısa ve uzun vadeli ihtiyaçlarının belirlenmesi; hedeflerin saptanması; bu hedeflere ulaşabilmek için gerekli olan destekleme politikaları ve diğer araçların bilinçli bir şekilde kullanılması… Tek kelimeyle kendi ihtiyaçlarımızın karşılanmasını, üreticilerimizin ve tüketicilerimizin mutlu olmasını hedefleyen Ulusal bir Tarım Politikası… Acaba bunu söylerken, fazla bir şey mi istemiş oluyoruz?.. Üretici örgütleri satış için güçbirliği yaptı A NKARA (A.A) Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği (TTKKMB) ile TARİŞ, ürettikleri ürünleri karşılıklı olarak ortak pazarlama konusunda işbirliği yapacak. Böylece, TARİŞ ürünleri, 1.5 milyon tarım kredi kooperatifi ortağı öncelikli olmak üzere ortalama 3 milyon kişiye daha ulaşacak. TTKKMB ve şirketleri ile Zeytinyağı Birliği hariç TARİŞ Birlikleri ve şirketleri arasında pazarlamada işbirliğine ilişkin protokol, Ankara'da imzalandı. Törende konuşan TTKKMB Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım, yabancı şirketlerin Türk bankalarına, piyasalarına yoğun olarak girdiği bu dönemde, Türk çiftçi örgütlerinin, kooperatiflerinin yaptığı bu işbirliğinin çok önemli olduğunu söyledi. Türkiye'deki 3.1 milyon kayıtlı çiftçinin 1.5 milyonunun tarım kredi kooperatiflerine üye olduğuna işaret eden Yıldırım, anlaşma ile tarım kredinin 2 bin kooperatifinde TARİŞ ürünlerinin tüketicilere sunulacağını, TARİŞ mar ketlerde de tarım kredi kooperatifi ortaklarının ürettiği ürünlerin satılacağını kaydetti. Yıldırım, ''Böylece Türk çiftçisinin ürettiği ürünler daha geniş bir kesime ulaşacak. Değerinden satılacak. Tüketiciye de birinci elden uygun fiyatla sunulacak. TARİŞ gibi diğer tarım satış kooperatifleri ile de aynı yönde işbirliği öngörüyoruz. Kazanan, Türk çiftçisi olacak'' dedi. TTKKMB Genel Müdürü Bedrettin Yıldırım, geçen yıl Türkiye çapında kullanılan 5 milyon ton gübrenin yüzde 25'inin tarım kredi kooperatifleri tarafından dağıtıldığını, bu yılın ilk 3 ayında kullandırılan kredinin de 400 milyon YTL'yi geçtiğini, tarım ürünleri sigortasında da iştirakleri olan Güven Sigorta'nın en büyük pazar payına sahip olduğunu söyledi. Geçen haftadan itibaren kooperatiflerde görev yapmak üzere 400 ziraat mühendisi görevlendirdiklerini de hatırlatan Yıldırım, bunun, bilinçli tarım yapılması, sebzemeyve ihracatında yaşanan sorunların aşılması açısından önemli bir adım olduğunu vurguladı. TTKKMB Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Teke de, ürünlerin karşılıklı olarak ortak pazarlanması konusunda daha önce FİSKOBİRLİK ile protokol imzaladıklarını hatırlatarak, ''Çiftçi örgütleri birleşince, Türk çiftçisi güçleniyor. AB'ye üyelik sürecinde, tarım kredi ve satış kooperatifleri kırsal alanın kalkınması konusunda önemli görev üstlenecek'' dedi. TARİŞ Genel Müdürü Sabahattin Gazanfer, TARİŞ ürünlerini pazarlamak üzere kurulan AYMA Dış ve İç Ticaret A.Ş'nin 2000 yılından itibaren bir atılım içinde olduğunu, halen 59 bayisi ile 60 bin satış noktasına ürün verildiğini söyledi. Halen, Japonya'nın önde gelen mağazalarında TARİŞ inciri satıldığını, ABD ve Avrupa'nın önemli çikolata üreticilerinin TARİŞ üzümü kullandığını, Kellogs'a mısır gevreği verildiğini anlatan Gazanfer, TKKMB ile yapılan işbirliğini ''gecikmiş bir işbirliği'' olarak nitelendirdi ve bu sayede çok geniş tüketici ağına ulaşabileceklerini kaydetti. TARİŞ Pamuk Birliği Başkanı Basri Özçoban ise imzalanan protokol ile Türk çiftçisinin güç birliği yaptığını söyledi. 12