21 Haziran 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

C SPOR FUTBOL ŞUBAT SALI H E P İ M İ Z F U T B O L S E V E R İ Z! O N U R S A L M A N D ünyadaki dalgalanmalar hep birbirleriyle ilişkili olagelmiştir. Avrupa’nın bir ülkesinde etkili olan sistem, hemen yanındaki ülkelere de sıçrar. Bu sanayi devriminde böyle oldu, faşizmin yayılmasında durum farklı değildi. Şimdi de dünya, tekrar milliyetçilikle sallanıyor. Başta Fransa ve bütün Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde artan milliyetçilik, hiç de yavaş olduğunu söyleyemeyeceğimiz bir hızla Türkiye’de de kendisini göstermeye başladı. Hrant Dink’in cinayetinde ve sonrasında sahnelenen şovenizm gösterisi gibi. Bu milliyetçilik akımı Türkiye’de statları böldü. “Ölmeye, ölmeye, ölmeye gidiyoruz” Galiba artık statlara ya da yakın zamanda öyle olmasından korkuyoruz. Hoşgörünün bizim diyarlarda gezinmediği bir tokat gibi yüzümüze çarptı. Artık sporun dostluk, barış, fair play gibi şeylerden oluştuğuna kim inanır ki!.. Kim siyasetin sporla hiç alâkası olamadığını söylüyorsa buyursun gelsin sabaha dek tartışalım. Belki birileri bu ligin gerçekten devam etmesi gerektiğini kanıtlayabilecek bir şeyler söyler. Umut dünyası değil miydi bu dünya, insan umut ettiği sürece yaşamaz mıydı? Nasıl yaşadığı önemli olmadan ya da umut fakirin ekmeği değil miydi memlekette bu kadar fakir varken? Ligimizin ana sponsorunun dediğini kabul etmek için direnen çok insan tanıdım. Her biri direncinin son kısmını da kaybetti. Çevremde kimse Süper Lig hiç bitmesin demiyor.Aksine hemen bitsin diye haykırası geliyor, hem de canı yürekten... Gençlerden bahsetmek, onların gelişiminden ve onları futbolcu değil popüler kültür ikonu yapmak isteyenlerden ve bunun tehlikelerinden söz etmek ne kadar anlamı kalıyor ümidi kırılan bir sporsever için? Sporun, hayatın aynası olduğunu iddia eden insanlar, gidişatın vehametini fark ediyor. Uyarı yazılarının sayısı geçen yıllara göre inanılmayacak kadar arttı. Bunca insan haksız mı acaba? Statlar yanıyor. Belki şu an gerçek anlamıyla yanmıyor ama kazanın altına odun atanların sayısı arttıkça spor kazanı başta statlar olmak üzere başımıza çökecek. Sadece İtalya’da olur sanmayın, biz de futbolun donmasıyla karşı karşıya kalabiliriz. İtalya’da bir polis maalesef ki hayatını kaybetti. Evet bir Sicilya derbisinden sonra patlak verdi bütün olaylar. Bu açıdan biraz daha farklı değerlendirebiliriz durumu. Türkiye’de de böyle bir nedenden ötürü bu kadar olay çıkar mı bilmek zor ama başka nedenlerimiz var, hem de bu nedenler sadece futbolu değil, bütün ülkeyi karıştırmaya yeter. Eğer bizler bir metaforu anlamakta zorluk çekiyorsak, eğer biz rakip taraftarları ki aralarında arkadaşlarımız olabileceğini düşünmeden terör örgütü üyesi olarak itham edebiliyorsak, bir düşünce adamı değil de bir katil olabiliyorsak pankartlarda, “Bu ülke toprakları içinde yaşayan her birey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır” deyip katledilen bir vatandaşımızın arkasından tepkilerini dile getirmek isteyenleri bastırabiliyorsak ve özür diletebiliyorsak vermek istedikleri haklı tepkiden dolayı spor ve özelinde futbol için gerektiğinden fazla çırpınmanın zamanı gelmiştir. Tanımadıkları halde Hrant Dink’in cenazesinin arkasında yürüyen kalabalık gibi bir kalabalık, bu kez bildikleri, ölmeden kurtarabilecekleri futbol için yapabileceklerini düşünmeli. Düşünmekte kalmamalıyız, harekete geçmeliyiz. Hep gidenin arkasından mendillerimizi ıslatıp tüketmeyelim. Madem ki “Hepimiz futbolseveriz” ve hiçbir şüphe yok bunda, bu bataktan çıkaralım sevgilimizi. Vurup, kırıp, parçalayıp olmasın ama bu kurtarma macerası, bizimkisi bir aşk hikayesi tadında olsun. NE DEDİLER? Prof Dr. ARİF VERİMLİ Ö ncelikle futbol spor olmaktan çıktı. Bir endüstri haline geldi. Futbolun içinde taraftarlar, yöneticiler ve oyuncular var. Yöneticiler, taraftara soyut bir kavram söylüyorlar. Örneğin “Bizim 20 milyon taraftarımız var.” Futbolcular maç sırasında gergin oluyorlar. Taraftar kazanma ve kaybetme korkusu yaşıyor. Üçü birarada olunca da futbolda şiddet doğuyor. İtalya’da yaşanan olaylardan sonra sporda şiddetin sadece bizim ülkemizde yaşanmadığı anlaşıldı. Tüm dünyada bu olayların olabilme olasılığı var. Son olarak da tribünlerde milliyetçilikle ilgili yapılan tezahüratlar (Hrant Dink cinayeti ile ilgili) kitle psikolejisiyle milliyetçi duyguyla gelen ancak düşünülmeyen şeyler. Bu kişilerle birebir konuşulduğunda hepsi bu cinayetin yanlış olduğunu söyleyeceklerdir. Ama bir araya gelince, kitle oluşunca bu tezahüratlara katılımda bulunurlar. Doç. Dr. KEMAL NURİ ÖZERKAN S 2 on zamanlarda tribünlerde yükselen milliyetçi tezahüratlar sosyalojik açıdan değerlendirilmelidir. Ulusal maçta yaşanan olaylar ise futbolun rekabete dayalı olmasıyla açıklanabilir. Kazanmaya giden yolda engeller arttıkça stres yükselir. Psikolojik açıdan baktığımızdaysa mental desteğin daha da artması gerektiği anlaşıldı. Bir Avrupa Birliği ülkesi olan İtalya’da sporda şiddet olaylarının yaşanması ise insan unsuruyla ilgili olarak durmakta. İtalya yapısal sorunlarını çözmüş olsa bile sosyolojik açıdan insan davranışının olmadığı görüldü. Bence tüm ülkelerin sporda şiddete karşı planlıprogramlı ve koordineli çalışması gerekiyor. Ruhsal yönden gelişim de sağlanmalıdır. İtalya’daki ırkçı tribün hareketleri gerginlik yaratıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear