21 Haziran 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

C K SPOR ALTERNATİF ŞUBAT SALI ALTERNATİF Bu Futbolla Buraya Kadar BARBAROS ÇIDAL “Perşembenin gelişi Çarşamba’dan bellidir” diye boşuna söylememiş atalarımız. Geçen hafta bu sütunlarda, “Fenerbahçe savaşmıyor” diye başlayarak Sarı Lacivertlilerin aslında mücadele etmeden kazandığını ve her hafta bunun tekrar etmesinin zor olduğunu söylemiştik. Yanılmamamın nedeni benim kahin ya da futbol uleması olmam değil açıkça gözüken ama birilerinin anlamamak için çaba harcadığı gerçeği görmemdi. Rize deplasmanında bence penaltı ile alakası olmayan bir pozisyonla yenik duruma düşmesi bile Fenerbahçe’nin kaybetmesine bir neden değil. Maç boyunca futbol adına sahaya birşey koymazsanız ve yine üstüne basarak tekrarlıyorum “savaşmazsanız” kazanamazsınız. İşin teknik yönü, artık bütün takımlar 2 hareketli forvetle oyuna başlayıp ileride pres yaparak teknik becerisi az olan Deniz ve Edu gibi oyuncuların kaleciden aldığı topları oyuna sokmasına engel oluyor ve sürekli geriye oynamak zorunda kalan takım oyun kurmakta zorlanıyor ve organize bir atak geliştiremiyor. Orta sahadakiler Aurelio dışında buna çözüm bulmak yerine Alex ve Appiah gibi kaçak güreşerek rakibin taktiğine yağ sürüyor.Buna ilaveten hücüm yapmak için tek alternatifi kanatları olan takım en büyük darbeyi buradan gelen hızlı oyunculardan yiyor. Uğur ve Serkan ileri çıktığında kaptırdıkları toplar Fenerbahçe kalesine tehlike olarak geri geliyor. Topu kullanacak ve takımı organize edecek kimse olmayınca iş topu ayağına aldığında nereye gideceğini kendisi bile bilmeyen ama insanüstü mücadele eden Tuncay’a kalıyor. Ani patlamalı deparlarını rakip kale yakınlarında kullanması durumunda Dünya’nın sayılı oyuncularından biri olabilecek Tuncay bunu orta yuvarlakta yapınca tehlike bölgesine kadar gidemiyor. Fenerbahçe Rize’de kazanmayı haketmedi tamam ama 20 lig maçında Sarı Lacivertlilere hala penaltı verilmedi bu da ilginç bir istatistik. Fenerbahçe yıllardır Türkiye’ye kimsenin hayal bile edemeyeceği yabancıları getirdi ama taraftarın ve camianın herşeyden daha çok şampiyonluk beklediği 100. yılda transferde sınıfta kaldı. Edu ve Deivid ile yola çıkmak ve benzerleri Türkiye’de tonlarca olan iki adamla yabancı hakkını doldurmak ne kadar doğru bunu vasat adamları alanlar açıklasın.Transferi yıllarca oyuncu izleyen ve işin uzmanı olmuş “scout”lara yaptırmak varken yöneticilerin gidip futbolcu izlemesi bu yanlışın en büyük nedeni. Fenerbahçe hala puan farkıyla önde diyenler olabilir ama biz skora göre yazmıyoruz ve bu gidişin önüne geçilmezse zaten o puan farkı da kalmayacak. Bugüne kadar çok eleştirmediğim Zico’nun da artık kendine gelmesi lazım. Takım koşmuyorsa, rakip antrenörler senin taktiğini çözmüş ve her hamlesinde seni zor duruma düşürüyorsa oturup Zico’nun “Ben nerede hata yapıyorum” diye kendine sorması gerek. Bu noktada bence yapılacak hamleler şu olmalı: 1Mutlaka 2 forvetle sahaya çıkmak gerek. Ama mümkünse bunlardan biri Deivid değil Tuncay olsun. 2Tümer’i tekrar kazanmalısınız çünkü oyun kurmakta zorlanan takımın ilacı Tümer. Bunun için Zico’dan çok başkana iş düşüyor. Tümer’i transfer eden Aziz Yıldırım bu oyuncuyu karşısına alarak onun büyük bir yıldız olduğunu hatırlatmalı ve 100. yıl şampiyonluğu için motive olmasını sağlamalı. Zico da artık Tümer’i banko oynatmalı. 3Futbolculara medyanın büyük bir kısmının yazdığı gibi aslında diğer takımlardan büyük bir farkları olmadığı ve ne yaparlarsa yapsınlar şampiyon olacakları laflarının koskoca bir yalan olduğu ve savaşmayan bir takımda büyük bir yıldız olmanın bile bir işe yaramayacağı anlatılmalı. Fenerbahçe zor bir dönem geçiriyor. Kısa vadede yukardaki önlemlerle ve tabii sıkı bir “fırçayla” işler yoluna girebilir. Hatta bu iş AZ Alkmaar maçından önce yapılırsa kimsenin beklemediği biçimde Fenerbahçe’liler Sevgililer Günü’nü en güzel biçimde geçirebilir. ALTINA HÜCUM CAN İŞBAKAN ış aylarının soğuk havası belki de ilk kez adrenalin tutkunlarının içini doyasıya ısıtacak. “O da nasıl olacak?” diye içten içe düşündüğünüzü hisseder gibiyiz. Yavaş yavaş hayal etmeye başlayalım... Eşsiz güzelliğiyle ün yapan Kartalkaya’da bembeyaz karların içindesiniz... Tek amacınız; ancak tam 199 rakibiniz var. Tam bir ekstrem yarış... Snowboard ve kayakçılar tüm yeteneklerini sergiliyor; elbette ki dayanıklılık ön planda. Yeni bir soru daha geliyor sizden: “İyi de tüm bunların sonunda ne olacak?” İşte olayın en can alıcı yeri de burası... Tüm bu saydığımız, mücadele, heyecan ve dayanıklılık paketinin sonunda “Altına Hücum” var... Bir çok heyecan organizasyonunun altına başarılı imzalar atan Red Bull, yine adrenalinseverlere unutamayacakları anlar yaşatacak. 25 Şubat’ta Kartalkaya’da düzenlenecek “Altına Hücum”la snowboardcu ve kayakçılar trekking ve kayak/snowboard yeteneklerini konuşturarak altına ulaşmak için mücadele verecekler. Red Bull Altına Hücum snowboard/kayak ve karda trekking etaplarından oluşan bir yarış... Ve bugüne kadar Türkiye’de ilk defa düzenlenen ekstrem bir mücadele... 200 kişinin katılmasının beklendiği yarışta usta kayakçılar ve snowboardcular yeteneklerini ve dayanıklılıklarını gösterecekler. Doruk Kaya Otel pistlerinde gerçekleşecek ve toplu start verilmesiyle beraber 200 kişilik yarışmacı topluluğu zorlu trekking ve kayak parkurunu tamamlayarak bitiş çizgisine ulaşmaya çalışacaklar. “Altına Hücum”a katılmak için herhangi bir cinsiyet veya yaş sınırı yok. Sadece yeterince kendinize güvenmeniz ve “www.redbull.com.tr/altinahucum” sitesindeki başvuru formunu doldurmanız gerekiyor. Unutmadan hatırlatalım; yarışmada eleme yok, altına ulaşmak için sadece tek şansınız var. O da birinci olarak parkuru tamamlamak!.. Ödüllere gelince birinciye 2 bin YTL, ikinciye bin YTL, üçüncüye ise 500 YTL değerinde altın... Haydi ne duruyorsunuz, “Altına Hücuuum...” 19
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear