Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C SPOR BASKETBOL ŞUBAT SALI Fotoğraflar:FATİH ERDOĞDU EKRANDAKİ NBA GÖRKEM ÇÖTELİOĞLU / U F U K TA N I Ş A N T ürkiye, NBA’yı önceleri, yeni kıtaya ayakbasan kalburüstü sporcularımız Mirsad Türkcan, Hidayet Türkoğlu, Mehmet Okur ve Ersan İlyasova’yla daha çok izler oldu. Gazete sayfaları artık sonuçtan çok, Türkiye Ligi kökenli sporcuların performanslarını sütunlarına taşıyordu. Ama Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi ile aramızdaki asıl köprü, televizyondu ve beyaz camın arkasındaki üçlü NBA’yi Türkiye’ye elinden geldiğince tanıttı. Murat Murathanoğlu, Murat Kosova ve Kaan Kural... NTV’de her hafta canlı yayımlanan NBA Stüdyo programı basketbolseverlerin kaçırmayacağı bir yapım oldu. Murat Kosova ve Kaan Kural’la ayaküstü 15 dakikalık ilk görüşmemizin ardından, programın ‘olmazsa olmazı’ Murat Murathanoğlu, büyük bir içtenlikle sorularımızı yanıtladı. NBA ile düşüncelerini bizimle paylaştı. Kosova da sunduğu programın NBA’in tanıtımı açısından önem taşıdığını ifade ederken, Kaan Kural tıpkı yorumlarındaki gibi ‘sürekli yön değiştir’ bir görüntü çizdi. NBA’nin ‘arka sokakları’na girmektense, yüzelsel açıklamalarla yetindi. Öncelikle NBA’in yayın haklarını alma fikri nasıl doğdu ve bu süreçte neler yaşandı? MURAT KOSOVA: Biz yayın haklarını almayı çok istiyorduk. Bu yüzden Erkan Arseven’le beraber ABD’ye gittik. Onları da buraya davet ettik ve iyi bir şekilde ağırladık. O yüzden kredimiz çok fazlaydı ve onlarda burada NBA’e karşı artan bir ilgi olduğunu fark ettiler. Bize de imkan tanıdılar. NBA’e ilginin asıl nedenleri elbette Hido ve Memo... Biz ilgi oluştuktan sonra sadece onu biraz daha arttırmaya çalıştık. NBA’e olan ilgi onların başarısı ile doğru orantılı bir şekilde arttı. Çok iyi bir ekiple çalışıyoruz. Bu işin en iyilerini bünyeye aldık. Yiğiter ağabey, Murat ağabey, Kaan… Demek ki bir potansiyel varmış. NBA’de uygulayama konan yeni kurallar ve hakem hataları ile ilgili neler düşünüyorsunuz? KAAN KURAL: Hakemler hakkında çok fazla konuşmak istemiyorum çünkü hakem oyunun bir parçası olmamalı. Hakemlerden ne kadar çok konuşursak, oyundan o kadar çok uzaklaşırız. NBA yönetiminin yeni bir politikası var. İlki temiz çocuklar imajı vermek, ikincisi ise oyunun sertleşmesinden çok, estetik tarafının ön plana çıkmasını sağlamak. Amerika’nın yeni poster çocuğu Dwayne Wade; dünyanın en harika adamlarından bir tanesi, olağanüstü oyuncu ancak o kadar çok kollanıyor ki, antipatik olmaya başladı. Patronun oğlu gibi yani... Sporun kendi içindeki adalete prim tanımak daha iyi olur. Ama NBA’de gerçekten çok kötü hakemler de var. Kurallar bakımıdan NBA’in Avrupa MEHMET OKUR’A SAHİP ÇIKILMADI M ehmet Okur’la ilk tanıştığımda 1920 yaşındaydı. Anlattığım bir Tofaş maçından sonra koridorda ayaküstü konuştuk. Bana ‘Ağabey, NBA olabilir miyim?’ dedi, ki ilk 5 falan da başlamıyordu. Ben de ‘Eğer olmayı kafaya koyarsan, olursun’ dedim. Memo’nun geldiği noktanın, Türkiye adına sevindirici olması gerektiği yerde tam tersinin yaşandığını görüyorum, Ona ulusal takımdaki kendi tarafından da hiç anlatmadı olaylar nedeniyle hiç sahip çıkılmamasına, AllStar seçilememesinde etkili olduğunu düşünüyorum. basketboluna yaklaştığını söyleyebilir miyiz? K.K.: Avrupa basketbolundaki temasın birde biri yok orada. Avrupa’da bir oyuncu kat ederken kemik sesleri gelir. Pota altına girdiğinde morarmadan çıkamazsın. NBA de 80’lerin sonu ve 90’ların başında öyleydi. Michel Jordan ilk şampiyonluğunu yaşadığı sezon, hayatının dayağını yedi. Şu anda oyunu değiştirmeye çalışıyorlar ama bu bence biraz da sertlik oyunu, bu kadar da hanım evladı olunmaz. Biraz mücadeleye izin verseler, çok daha iyi yaparlar. NBA, Avrupalı yıldızları bünyesine kattıkça Avrupa basketbolu bitecek mi? MURAT MURATHANOĞLU: Yıldızların gitmesinden ziyade. bir geçiş dönemi yaşanacak Avrupa’da. NCAA’lerde liseden direkt oyucuların profesyonel olmalarına izin verildiğinde yaşandığı gibi... Mutlaka ayarlamalar yapılacaktır. Ancak Avrupa’da 810 yıl bir yıldız sıkıntısı çekilebilir. Sonunda ben NBA’in bir şekilde Avrupa’ya geleceğini düşünüyorum. Avrupa’dan başlamazlar belki ama Güney Amerika’dan Orta Amerika’dan başlayarak, yelpaze iyice açacaklarını düşünüyorum. K.K.: Ben burada Murat abiye çok katılmıyorum. Lojistik olarak oyunun götürüsünün, getirisinden fazla olacağını düşündüğüm için bence olmayacak. En azından önümüzdeki 10 yıl içinde. Ben bu olayın 2025’den önce olacağını düşünmüyorum. NBDL’de oyuncular gerçekten kendilerini geliştirebiliyorlar mı? M.M.: Maç tecrübesi kazanıyorlar. Özellikle de üniversiteden erken profesyonel olmuş oyuncular için iyi bir lig. Ama bir oyuncuyu NBA’e hazırlıyor mu diye sorarsanız; bence sadece maç tecrübesini artırıyor. Orada, oyuncuların eksikliklerini giderdiklerini düşümüyorum. 14