17 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

C TUĞRUL AKŞAR SPOR FUTBOL KASIM SALI SAHALARIN GÜNAH KEÇiLERi Chelsea’nin teknik patronu Mourinho. U ruguaylı ünlü yazar Eduardo Galeno, “Gölgede ve Güneş’te Futbol” isimli nefis kitabında, “Gösteri makinesi her şeyi öğütür. Her şey bir süre sonra yok olur. Tüketim toplumunun tüm ürünleri gibi, teknik direktörler de kullanılıp atılabilirler. Seyirciler bir gün, ‘çok yaşa!’ diye ortalığı inlettikleri halde, bir sonraki Pazar günü kellesini isteyebilirler” diyor teknik direktörler için. Gerçekten de teknik direktör yalnız adamdır. Oyunu hep uzaktan izler. Başarısı günlük tüketilir. Bir yıl öncesinin Şampiyonlar Ligi şampiyonu olsanız bile, bir sonraki yıl bu başarıyı yeniden üretmek zorundasınızdır. Başarıda en son akla gelen, başarısızlıkta ise idam ilmeği boynuna geçirilmeye hazır kulübede bekleyen, basın toplantılarında yargısız infaz edilen bir futbol adamıdır teknik direktör ne yazık ki! Parasallaşan günümüz futbolu teknik direktöre olağanüstü sorumluluklar yüklüyor. Buna bağlı olarak futbolda başarı da başarısızlık da teknik direktörün sorumluluğunda. Ancak başta Turkcell Süper Lig olmak üzere, Avrupa’nın en gözde liglerinde bile teknik adam kıyımı devam edip gidiyor. Giden gelen o kadar fazla ki, ortalık toz duman bulutu içinde kalmış durumda... Ne oluyor? Büyük bir beklenti ve amaçla getirilen onca teknik adam neden sezon sonu bile beklenmeden gönderiliyor? Bunun kulüplere ekonomik maliyeti nedir? Neden on yılın üzerinde aynı takımda görev yapan teknik adam sayısı tüm dünyada üçü geçmiyor? Gerçekten bu sorulara verilecek her bir yanıt ayrı bir yazı konusu olabilecek kadar geniş ve kapsamlı. Süper Lig’de henüz onikinci hafta dolmasına ve sezonun daha sadece üçte birlik kısmı oynanmasına karşın, ligimizde şimdiden yedi kulübün teknik direktörünü değiştirdiğini görüyoruz. Kimisi istifa etti, kimisi tazminatını alıp ayrıldı, kimileri de kulüp yönetimlerinin sergilemiş oldukları olumsuz tavır nedeniyle görevlerini bırakmak zorunda kaldı... Bu rasyonel olmayan durumun nedenlerini sorgulamak ayrı bir yazı konusu. Biz bunun üzerinde çok durmayacağız. Ancak, her yanlış hamle ve kısa süreli her teknik adam kulüplere çok pahalıya mal oluyor. EN İYİSİ İNGİLTERE eloitte’un 200506 verilerinden hareketle beş büyük ligde mücadele eden teknik adamların yıllık maaş ve ücretlerinin toplam ücret giderleri içindeki paylarına baktığımızda karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor. Buna göre İngiltere’de teknik adamlar toplam ücret ve maaş gelirlerinin yüzde dokuzunu alırken; bu oran sırasıyla İspanya’da yüzde 7; İtalya’da yüzde 6; Almanya’da yüzde 5 ve Fransa’da yüzde 4 civarında. Bizde ise Ulusal Takım teknik direktörü Fatih Terim yıllık 1,5 milyon Dolar civarında maaş alırken; üç büyüklerin başındaki üç teknik adamın yıllık kazançları toplamı 5 milyon Dolara yaklaşıyor. Anadolu kulüplerinde ise teknik adamların yıllık maaş ve ücretleri 250 ile 750 bin dolar arasında değişiyor. Teknik adamların ve oyuncuların ücret ve maaş giderleri, bugün Avrupa ve Türk futbolunda kulüpleri önemli ölçüde sıkıntıya sokacak boyutlarda. Avrupa liglerinde oyuncu ve teknik adamlara ödenen yıllık ücret, maaş ve primler toplamı İngiltere’de kulüpler yıllık gelirlerinin yüzde 59.56’sını oyuncu ve teknik adamlara ücret, maaş ve prim olarak dağıtıyor. Bu oran İtalya’da yüzde 71; İspanya’da yüzde 53.81; Almanya’da yüzde 47.31 ve Fransa’da ise yüzde 45 civarında. Ülkemizde üç büyüklerin ortalama rakamlarına baktığımızda ise yüzde 53.62 ile beş büyük lig ortalamasına yakın bir oran çıktığını görmekteyiz. Ücretlerin toplam giderler içindeki payı ise üç büyük kulüpte ortalama yüzde 43 civarında. Bu oranla üç büyükler beş büyük lig ortalamasının altında bir orana sahip...Bunda esas neden, giderler içinde finansman ve diğer faaliyet dışı giderlerin yüksek kalem tutmasıdır. Oyuncu ve teknik adamlara ödenen ücretler aynı zamanda toplam giderler içinde de önemli paylara sahip. Örneğin Premiership’te bir kulübün yıllık ortalama giderlerinin yüzde yetmişbeşini oyuncu ve teknik adam ücret ve maaşları oluştururken; bu gider kalemi içinde teknik adamların payı ise ortalama yüzde 9 düzeyinde...Bu oran İtalya’da yüzde 6; İspanya’da yüzde 7; Almanya’da yüzde 5 ve Fransa’da yüzde 4 civarında görülüyor. Üç büyüklerin yüzde altılık ortalamasını dikkate aldığımızda ise bu oran beş büyük lig ortalamasına çok yakın çıkmaktadır. D TEKNİK ADAMLAR ÇOK MU KAZANIYOR? Bugünün futbolunda teknik adamlar servet sayılabilecek önemli paralar kazanıyor. Başarılı olanlar rutin aldıkları aylık ücret ve maaşların dışında, önemli sayılabilecek primler de kazanabiliyorlar. Avrupa’nın beş büyük liginde üst düzey takımları çalıştıran teknik adamların yıllık gelirleri, neredeyse bizde orta ölçekli bir firmanın yıllık cirosuna ulaşmış durumda. Chelsea’nin hocası Jose Mourinho’nun yıllık maaş ve primleri toplamı 10 milyon Dolara ulaşıyor. Arsene Wenger ve Alex Ferguson’un yıllık kazançları ise sırasıyla 4.5 ve 6.5 milyon dolar civarında...Real Madrid teknik direktörü Fabio Capello ise yılda 5,5 milyon dolar kazanıyor. Manchester çalıştırıcısı Alex Ferguson. DEVAMI 11. SAYFADA 10
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear