Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 OCAK. 2002. SAYI 826 "Bu memlekette yaşayıp da geç kalmamak mümkün mü? Herkes gcç kalmış. Hiç değilse ben geç kalmış olsam da yakaladım treni" diyor Levent Kırca "Son"u anlatırkcn. Eski bir film yıldızından hayatı pas geçmiş otobüs şoförüne, kaybeden insanlann öyküsü... Hayat üç perde ise GÖKÇE ÇİÇEK ÇETİN (,'ocukluğumuzda kahkahanın birbonfileye bedcl olduğu süy lenirdi. O zamanlarda orta halli ailelerin çocuklan olarak bunun büyükbir yalaıı olduğunu düşünürdük. Ç'ünkü bu; adı bile havalı yiyeceğin, cvlere giremey işini lclafi etmeye çalışan ebeveynlerin hoş birbenzetmesi gibi gelirdi bize. Zamanla düşüneemiz doğrulandı. Zira yoksulluğun daha da hıssedildiğı bugünün I ürkiye'sinde ne boııfilc girebiliyorevlere ne de kahkaha. Birkaç iyi mizahçınuz da olnıasa ııeredeyse unutacağız gülmeyi... Bu birkaç iyi'den biri de Levent Kırca. Oya Başar ve onu hıç yalnız bırakmayan ekibiileTürkiye'nintrajikomikhikâyesinianlatıyor. VeTürkhalkı,()lacak()Kadar progıamını izlerken bir taraftan öfke duyduğuınsanlarınhicvedilmesinegülerek onlardan intikam alıyor, diğer taraftan dadüşünüyor: Bazışeylerdeğışmelı;ama nasıl? I layatı üç perde olarak ele alırsak, hayatının son perdesine rastladığı için filmin adını"Son"koyduklarınısöylüyorLeven Kırca ve ekliyor: "Her başlangıcın bir sonu, her sonun bir başlangıcı vardır. Birinci lıareket noktası işle bu felsefe oldu. lkıncısıbız,filmıçındebırfilminhıkâyesini anlatıyoruz. Film son diyerek başlıyor, son diyerek bitiyor. Kısacası iki son arasında bir film" Sanatçınınsinematutkusuçokeskilere dayanıyor. Daha çocukluk yıllarında kafasında çeşitli sahneler canlandırır, bir filmden diğerine koşturup dururmuş. Övgiiyle bahseftiği ıki de sınema filtni var. Biri 1978' de Ayşegül Atik ve Hulusi Kentmen ile oynadığı "Altın Şehir", diğeri Nevra Serezli ile beraber, müvekkilleri yüzünden bir anda kanlı bıçaklı olaıı avukat çifti canlandırdıkları, bir lirtem Eğilmez filmi" Ne Olacak Şımdı'.'" (1979) tçindeki sinenıa sevgisini hep canlı tutmıış Levent Kırca. Ama bir yandan ekonomik engeller diger yandan Olacak O Kadar progranıı derken bu güne kadar bir türlü hayalini gerçeğc dönüştürememiş. Peki acaba geç kalmış hissediyormu kendini? "Bu memlekette yaşayıp da geç kalmamak mümkün mü? Herkes geç kalmış. I liç değilse ben geç kalmış olsam da yakaladım treni. Nice rrenler yakalaması gerekip de hayatı boyunca bunu başaramayan, yaşamlannı üzüntülerle kendini avutarak tüketen insanlarımız, sanatçılanmız var." "Son" Kırca'nın söylemiyle; Tiirk sınemasından yolaçıkarakTürkiye'yi aıılatan bir film. "Türkiye'yi sadece ayakkabıcılan ele alarakanlatabilirsinız. Yadaboğazı,onun güzelliğini,sorunlarınıelealarakdayansıtabilirsınız. Ama ben sınemayı seçtım." Nlçln slnema? "Benim için bir ülkenin gelişmesinde üç şey çokönemli. Bunlardan biri karnımızı doyurduğumuz ekmek. Diğeri ise su. Su demek hayat denıek değil mi? Ve tabii ki sanat... Çünkü insanı geliştirecek, aydınlannıasını sağlayacak, onu sömürüye karşı başkaldırmak için harekete geçirecek tek şey sanat. Bizim gibi gelişnıekte olan ülkelerde sinemanın vc bu bağlamda sanatınkimlerinelindeolduğunu,kinılerın onu bu kadar yozlaştırdığını, kendi ınenf aatlan için kullandığını göstermek ıstedik.Biranlamdasınemadanhareketle, yine sinemanın kendi dilini kullanarak günümüz Türkiye'sinebiraynatuttuk." Pilmde kaybeden insanlann öyküsü anlatılıyor. Bunların arasında eski bir film yıldızından üçkâğıtçıya, bir yeşilçam emekçisinden hayalı pas geçmiş olobüs şoförüne kadar, pek çok karakter var. 1 ler birkarakterinkişiliğindeTürkiye'nindeğişen, çirkinleşen yapısını ve hayata dair ince aynntılan görmek mümkün." Levent Kırca gün geçtikçe arabeskleşen Türkiye'de sanatın tamamen yozlaştığını düşünüyor. Oturmalan, kalkmaları, yemek yemeleri bile olay olan günümüz starlan ile birlikte yeni birmaço edebiyatının gelişmeye başladığına inanıyor. Böylebirortamda,seyirciyeiyiyi,güzeli, sanata yakışanı sunmanın, bunu yaparken de komediye yaslanmanuı hiç de kolay olmadığını düşünüyor. "Üstelikkarşınızda seçmesini bilmeyen bir seyirci varsa" diyoruz"oradadurun" diyor. Sanatçıya göre Türk seyircisi iyiyle kötüyü ayırt edebilecekzekâseviycsinesahip. Yeterkı ortada seçmeyi gerektirecek ürünler olsun. "Yalnızcagazozunsatıldığıbirbakkaldan, seçeneğiniz yoksa içmck için gazozu alırçıkarsınız. Ama bakkalda çeşitli içecekler satmaya başladığınızda farklı taleplerin ortaya çıktığını ve bunun iyiden yana olduğunu siz de göreceksiniz." insanlann geri kalmış ülkelerde özellik tw • Senaryo Levent Kırca'nın hikâyesinden yola çıkılarak Yaşar Arak, Müfit Can Saçıntı ve Husnü Özçetın tarafından kaleme alınmış. 4 5 senedır yazılıp bozulduktan sonra geçen yıl tamamlanabılmiş. Kırca, "haklarını hiçbir zaman ödeyemem" dediği senaristleri filme yüzde elli ortak etmiş. • Yönetmenliğini Kırca'nın yaptığı filmin yapımcısı Oya Başar. • Başrolleri Levent Kırca, Oya Başar, Sermın Hürmeriç, Olacak O Kadar kadrosuna yeni katılan Hakan Altıner, Sümer Tılmaç, Ali Sürmeli ve Metın Serezli paylaşıyor. Tiyatro kökenli Sermin Hürmeriç ve Hakan Altıner dikkatleri çekiyor. • "Son"un iki görüntü yönetmeni var. "Melekler Evı"nden tanıdığımız Alı Utku ve "Şarkıcı" filmiyle Antalya Film Festivali'nde ödül alan Ertunç Şenkay. * Birol Yücel'in sanat yönetmenliğini üstlendiği, Erol Kasapoğlu'nun dekorlarını hazırladığı filmin kurgusu Eren Teoman ve Serdar Oğuz'a ait. • Filmin büyük ilgi gören müzikleri ise Yunanlı müzisyen Yannis Soulis tarafından bestelenmış. • Yaklaşık bir buçuk milyon dolara mal olan filmde bol bilgisayar efekti kullanılmış.^