Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURlYbl DKKGİ koymuşlar. Mesela Safıye Erol diye bir yazar var, pek bılınmez, bugiin kitaba başka romanını almak isterdım, onun "İJlkerl'irtınası" adlı kıtabı çok ilginç. Bu kıtapta, ekoııomik özgürlüğü olmayan bir kadının, hayatta hiçbir şekılde ikı ayağı üzerinde duramayacağını, dönemı ıçın şaşırtıcı bir cesaretle, evli bir erkeğe âşık olnıa molifi üzerine kurarak anlatabılmiş. Yani cesaretiyle yol açıcı olmuş. Tabii Halide Ilanım var. II lidıp'ıngençlıkromanlanna baktığımızda, Handan'da olsun, KalpAgnsı'ndaolsıın,cınsellıkkonuları cesaretle ışlennıişlir. Ama otuzluyıllardan sonra, bırakıncinsellik meselelerini, aşka dahi girmemış hıç. Sankı ınsanın bu yanı yokmuşgibi davranmış. Halide Edıp'ı ayınrsak, kadın yazarlardaaşkaveinsanduygulanna daır daha incelıkli bir yaklaşım vardı. Piyasa romancısı diyerekgeçip gittiğimiz yazarlara baktığımızda, bugünün değme yazarlanndan daha doğru Türkçey le yazmış olduklannı görüyoruz. Ayncapsikolojık tahlilleri de yabana atılır tahliller olmamış. Insanın, özellikle kadın kimliğini araştınna konusunda, çok daha cesurdavranmışlar. Ama tabıı erkek romancılar arasında da buna girmişolanlarvar YakupK.adn'nın "HepOŞarkı" adlı romanında, fenıinıstçe denilebılecek bir yaklaşım görüyoruz. Reşat Nuri Bey'in de romanlarındavarbu (."alıkuşu'nun yazan pekâlâ bir kadın olabilir. Muazzez Tahsin Bcrkand ve Kerime Nadir romanlarının yenidcn basımına gclclim. Neredeyse her anlamda nefes alamaz durumda insanlarınıız. Onlara mutluluk, hiç olma/sa tatlı hayallcr cnjcktc etmek gibi bir amaç da var mı dersiniz? Bana Doğan Kitap öneriy i getirdiği zaman, bıraz düşündüm, bunlar gündeme gelirse ne olur diye. Sonra bir ikısını okudum ve çok şaşırdım. Onların benı arama sebebi, edebiyat tarihçilerimızın bu yazarlara haksızlık ettikleri yönündcki düşüncelerimdi. Gerçekten de büyük haksızlık yapılmıştı. (,'ünkü bu yazarlar müthiş biçimde eskılerin tahkıyedediklerisanataaitkişiler. Korkunç bir anlatma sanatı yeteneklen var. Aynca başka bir şey gördüm, özellikle Kerime Nadir'de. Muazzez Tahsin Batılılaşma meselesi açısından, sosyolojikaçıdan ilginç bir yazar 'Bonjour'lu, 'bonsoire'lıbirdöneminkonuşmalannı, birdönemin Istanbul'unu yakalamamız açısından, eldekı tek belgedenebilironun için. Ama Kenme Nadır onun harıcindc, ınanılmaz derecede cesur bir yazardır. Bugün bı le pek az yazann yazabı leceği bazı meselelere temas etmiş. O devırde bunlar neden bu kadar haşlanmışlar, bir türlü anlayamadım. Aynca çok okuryetıştırmışler. I3üşünebiliyormusunuz,bugünkü gibi reklam olanakları yok ama Anadolu'nun dört bir yanına ulaşabilmişler. Yüzbinlerceokurbulmuşlar. Ne olursa olsun, yabana atılır Selim tleriyeni rontanı için "ölümcülyanı ağır basan bir kitap " diyor... Şu bizim aşk romanlan AYFER COŞKUN S elim Ileri için 2001, bir hay li yoğıuı ve o kadar da verimlı bir yıl oldu. Yazarla yeni romanı, "Türk Romanından Altın Sayfalar" adlı antoloji ve Doğan Kitap taraftndan yayımlanan, editörlüğünü yaptığı "aşk romanları dizisi" üzerine konuştuk. Antolojinizc 54 romancıyı almışsınız. Yaşayanlaryok... Nasıl fe!jr.yöntem uyguladımz? Alınadığını bazı y azarlar oldu tabu. MeselaNamıkKemal. Aslında alınabilirdi. Evet, almadıklanm var ama olabıldığınce genış bir yelpazeye ulaşmaya çahştım. Romaıı sanatına şu ya da bu şekılde uzun soluklu emek vermiş kişilerle, az sayffla da olsa, çok seçkın romanlar yazmış kişileri tercih ettim. Bir de edebiyat tarihimizde pek fazla yer verilmemiş ve daha çok kendilerine piyasa romancısıdenmiş ama izbıraknıış olan yazarları alma ihtiyacı duydum. Bizim roman tarihimizde onlann da bir yeri olduğuna inandığımdan, belli bir amaçla onları da koydum. Ethem lzzet Benice'yı bugün hiç kimse hatırlamıyor, Esat Mahmut'uda. Bunlarıdaaldım. "Bizde roman sanatı şaşırtıcı bir hızla gclişti" diye, yazıyorsunuz. Bu gelişmede hazır malzemcler etkili oldu mu ya da var mıydı? Bence gerçekten çok hızlı gelişnıiş. Düz yazısı pek fazla romana yatkın olmayan bir Osmanlı edebiyatından, birdenbire Tanzimat'tan sonrakıyenileşmeylebirlikte, Batılılaşma demek istemiyorum, beklenmedikbiraçılmaoluyor. Mesela edebiyat tarihçilerinin sadece ilk romancı olarak kabul ettiklerı Ahmet Mithat Efendi' y i, bugüıı baştan sona kadar taradığımız zaman, onun hayli modern eserler de ver miş olduğunu görüyorum. Bugünün çok moda dey ışiyle neredeyse postmodern eserleri de olduğu görülüyor kı, bunların üzennde yeterinee durmamışız. Romana yatkın hazır malzeme hertoplumda vardır ama ellerinde hazır malzeme yokken, bu yazarların başanlarını, onlann müthiş çalışkan insanlar ve Osmanlılık için bir şey yapma gayretlerine bağlıyorum. Bizim hep alay ettiğinıiz bir "Tanzimat kafası" vardır. Okafada bir yanlışlık olsa bile, o insanların kendi toplumlarına biiyük ıyilık getirme gayreti gösterdiklerine inanıyorum. Yabancı bir dil öğrenme çabalan, dünyaya açılma çabalan, bana son dereceanlamlı vederinliklişeylergıbı geliyor. Sonra tabii, H.Z. Uşaklıgıl'lebirlikte birdenbire biraçılım oluyorromanda. Şöyle ki o, gerçekten roman dediğımiz sanatın kabukları içerisinde kendini görebiliyor. Aşkı Metnnu, Mai ve Sıyah ve Kırık Hayatlar, benim için üç tane başyapıttır. Hele Aşkı Memnu'nun 1900 yılında yazılmış olması, inanılmaz gibi geliyor bana. Çünkü 2001 yılında da o romanı yepyenı bir roman gibi okumak mümkün. Antolojinin devamı... Eğer bu kitap belli bir ilgiyi devşirırse, getirmek istiyorum. En azından beni yetiştirmiş olan yazarlara kadar getirmek istiyorum. Sizden kadın ve erkek romancılarımızı kısaca dcğerlendirmenizi isterim. Özellikle aralarında konu ve anlatım açısından, belirgin farklılıklar var mıydı? Özellikle o yıllarda farklılıklar vardı ama zamanımızda bu farklılıklar ıyiceazaldı.O yıllarda mesela, kadın yazarların hemen hepsinde çekıngenlik var. Erkek egemenliğine karşı mesafeli birduruş. Doğrudan o konuların üzerine gitmemişler ama dolaylı bir şekılde, kadın olarak, o mantaliteye karşı birtavır