Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Şafakta BBC baskını önce New Statesman dergisi, sonra da ünlü gazeteci Duncan Campbell'ın evi basıldı... Polis, geçen pazar günü de, şafak vakti, BBC'nin Glasgow bürolannı basıp, bobinlerce film ve yüzlerce belge dosyasına el koydu... Avam Kamarası'nda, hafta içinde hararetli tartışmalaFtzlendi. BBC baskını, basın hürriyeti, devlet sırları ve ulusal güvenlik konuları enine boyuna, "centilmen" küfürleşmeler arasında tartışıldı... lngiliz Siyasi Polisi'nin BBC'yi basması, BBC ile muhafazakâr hükümet arasındaki beşinci anlaşmazlık konusu... Muhalefet lideri Kinnock tarafından olay, "BBC'nin işgal edilmesi" olarak nitelendirilirken, sol çevreler, "lngiltere polis devletî mi oluyor?" sorusunu irdelemeye başladı. DIŞ HABERLER SERVİSt 60 yıllık tarihinde, adından genellikle, "bafcarılı, bağımsız ve güçlü yayıncılık kuruluşu" olarak sözettirmiş olan BBC, geçen iki yıl içinde, sansür, yanlış haber yayma, hakaret ettne, devlet sırlarını ifşa etme gibi bir dızi olumsuz yaklaşıma, hatta suçlamaya hedef oldu. Bu hafta içinde sadece Îngiltere'de değil, butün dünyada geniş yankı uyandıran "Polisin BBC'yi basma" haberi, aslında son iki yıl içinde meydana gelen olayların bir halkası, bir devamı olarak değerlendirilebilir. BBC'nin adı, ilk kez sansürle buluştuğunda, Yönetim Kurulu, lçışleri Bakanı'nın tavsiyesine uyarak, Kuzey trlanda'daki aşırı uçları sergileyen bir TV belgeselini yayından kaldırdı. Bu olay, BBC çalışanlarının büyük tepkisine neden oldu ve BBC Haber Merkezi, 60 yıllık tarihinde ilk kez sustu. Ticari televizyon idaresi ITA, yazılı basının çoğunluğu ve kamuoyu tarafından desteklenen BBC çalışanları, Yönetim Kurulunun sansürüne 24 saatlik grevle karşılık verdiler. Tartışmalara yol açan film, 2 ay sonra bazı küçük değişikliklerle BBC'nin TV'sinde yayımlandı. Observer gazetesi, Kuzey trlanda belgeselinin sansilr edilmesinin tartışmaları sürerken, tngiliz Gizli lstihbarat örgütü, MI 5'in BBC'nin Personel Dairesi'ne yerleşmiş olduğunu ve BBC'ye girecek tüm adayları, ayrıca kurum içindeki tüm atama ve görev değişikliklerini denetlediğini açıkladı. Bu açıklama, BBC Yönetim Kurulu tarafından da doğrulandı; ancak sözkonusu yetkilinin işe alma ya da tayinlerde önemli bir ağırlığı olmadığı ileri sürüldü. BBC'nin başına gelen ikinci felâket ise, Muhafazakar Parti Genel Sekreteri Nontıan Tebbit'in (muhalefet tarafından "Drakula" olarak tanınıyor) BBC'nin ABD'nin Libya'ya yönelik saldırısını tarafgir bir şekilde verdiğini öne sürmesi oldu. Tebbit, BBC'nin Libya resmi makamlannın oyununa geldiğini iddia ediyor, bombardıman sonucu ölen çocuk ve yaFalkland (tngilı/ler, Malvinas adalarını bu isimle adlandırıyor) savaşı sırasında duyurdu. ABD'nin Şili dıktatöru Pinochet aracılığı ile Arjantin'e savaş helıkopterleri gönderdiğinı, belge ve fotoğraflarıyla kanıtladı. Campbell'in her türlü gizlilıge ve sırra karşı özel bir antipatisi vdr. Ve "gizli olanı açıga çıkarmak için" elinden geleni yapabilecek çapta da gazetecılik becerilerine sahip. Campbell, Zircon olayını şöyle özetliyor: "Haberin ucunu ilk kez, halen hukümette bakan koltuğuna sahip olan bir kaynaktan aldım. Yaklaşık uç a> boyunca uzerinde çalıştım. Elimde aynntılı malzeme vardı. EtkUi olabileceğini duşunerek BBC'ye onerdim. Kabul ettiler ve belgeselin çekimini de tarnamladık. Yayın saati de aldık. Ancak daha sonra, BBC* yönetimi filmin iceriğinin, 'Ulusal guvenliğe ve Devlet Sırları Yasası'na aykırı' olduğu gerekçesiyle, belgeseli son anda programdan çıralıları ekrana getirerek, BBC'nin Libya lehin kardı..." Zircon casus uydusu, lngiltere'nin de ve "müttefikleri ABD" aleyhinde yayın hava ve deniz güvenliğini sağlamak amacıyla yaptığını söylüyordu. BBC, bu saldırıya kar inşa edilecekti. Ne var ki hükümet, mali portŞi, habercilik tekniği ve bağımsızlık ölçülerı resi 500 milyon sterlini aşan bu proje konuiçinde yanıt verdi. Ancak, Tebbit/BBC çeliş sunda parlamentoya hiçbir bilgi vermedi. mesının ardında, "Muhafazakâr Parti'nin, se Campbell, "Benim tek amacım, hükiimetin çim donemi yakla^ırken radyo ve TV'yi dene parlamentoya gerekli bilgiyi vermeden gizlice tim altına alma istemi"nin bulunduğu yaygın birtakım işler yapmasını onlemekti" diyor. hk kazanan bir görüştü. BBC yönetiminin, Zircon belgeselini yayınc^elışmeler zincirinin Uçüncü halkasında, dan kaldırma kararının hemen ardından DunBBC'nin bir TV belgeselinde, Muhafakazâr Partili iki milletvekiline hakaret edildiği iddi can Campbell, olayı New Statesman dergisinası var. İki milletvekili, açtıkları tazminat da de kapak konusu yapıyor ve dergı o hafta savasını kazanmak üzereyken, BBC mahkeme tış rekoru kınyordu. Campbell, belgeselin içeriğini tüm ayrıntılarıyla dergiye yazarken, aydışı uzlaşmaya gitti ve iki davacıya 500 bin sterlin ödemek zorunda kaldı. O dönemde ya rıca araştırma ve çekim aşamalarında karşıpılan iki temel eleştiri, BBC'nin benzer belge laştığı güçlükleri de aktarıyordu. Derginin sellerde daha özenli olması gereği ve TV izle çıkmasından Uç gün sonra, siyasi polis, önce yicilerinden alınan TV ruhsat bedelinin böyle dergi idaresini ardından da Duncan Campbell'in evini basıyordu... anlamsız bir şekilde çarçur edilmesiydi... Nihayet son olarak, Zircon casus uydusu konusundaki TV belgeselinin yayından kaldırılması, Genel Müdür Alaisdair Milne'in istifa etmek zorunda kalması (şimdi gazete ilanıyla BBC'ye Genel MUdür aranıyor) ve geçen pazar sabahı, BBC'nin Glasgovv bürolarının siyasi polis tarafından basılması, kurum ile iktidar arasındaki ilişkilerin gerginliğini sergiledi. "Zircon casus uydusu olayı"nın baş kahramanı, Duncan Campbell. lngiltere'nin en Unlü araştırmacı gazetecisi olarak kabul edilen Campbell, 36 yaşında. Babası matematik profesörü, annesi ise şifre uzmanı. Duncan Campbell, sol eğilımli haftalık New Statesman dergisindc çalışıyor, ayrıca çeşitli radyo, televizyon ve yazı ^ ^ ^ (. lı basın organlarına ^^™ ' Pg da yazı ya da konular öneriyor. Adını ilk kez 1982'de ****** ilk iki baskında aradığını bulamayan polis, pazar sabahı, BBC'nin Glasgovv büroları nı basıyor, burada hem zircon filmine hem dizisinin çekilmiş de "gizli cemiyetler" çok sayıda belge diğer filmlerine, ayrıca du. Polis, bu basdosyasına el koyuyor Yasası"na uygun kınları, "Devlet Sırları ni de açıklıyordu. olarak gercekleştirdiği istifa eden Genel Müdur Alaisdair Milne. Bu yasa, polise, devlet güvenliğinin tehlikeye düştüğü durumlarda.her türlu malzemeye el koyma yetkisi tanıyor... Devlet Sırları Yasası ve BBC baskını geçen hafta pazartesı ve sah günleri, Avam Kamarası'nda hararetli tartışmalara konu oldu. özellikle sözlü sorular saatinde, Başbakan Thatcher, ile ana muhalefet lşçi Partısi lideri Neil Kinnock arasında, alışılmamış derecede sert ve kırıcı bir söz düellosu meydana geldi. Kinnock, Başbakanı, "beceriksizuV'le suçlarken (lngiliz parlamenter geleneğinde oldukça ağır bir suçlama bu), bayan Thatcher da, kızıl saçlı Galli lideri, "Hislerik olmakla" suçlayıp kınıyordu. Avam Kamarası'ndaki tartışmaların özü iki noktada toplanabilir: Devlet Sırları Yasası, keyfi olarak yorumlanıp uygulanabılir mi? BBC baskını, basın özgürlüğü ve özel mülkiyet ilkelerine ters düşmez mı? Sonuç olarak, Zircon olayı, son ıkı yılda meydana gelen diğer 4 olayla birlikte ele alındığında, muhakazakâr hukümetin 2. dört yıllık iktidarının sonlarına doğru, etkili ancak kendisine muhalif basını susturmaya çalışmasının tipik bir örneği olarak gündeme geldi. Thatcher, lngiliz toplumunun en önemli iki demokratik kalesi sayılan işçi sendikalarını, madenciler grevi ve Murdoch greviyle etkisizleştirmeye çabşırken, siyasi özgürlüklerle basın ve ifade hürriyetini de "devlet sırları", "ulusal güvenlik" ya da "çalışma hürriyeti" ve "özel mülkiyet" gibi değer yargılarına dayanarak, büyük ölçüde tırpanlamakta başarılı oldu. D lngiliz radyo televizyon ^ kurumu BBC'nin I Londra'daki merkez binası. îngiltere'de basın özgürlüğü tartışması: g | | R II» 1 «tülti 'aşbakan Thatcher herzamanki gibi kendinden emin bir görünüm içinde, "Olayın hükümetle ilgisi yoktur. Polis, mahkemeden arama emri alıp görevini yapmıştır. Polis haklıdır. Çünkü Devlet Sırları Yasası'nın ihlali söz » konusudur" diyor.