26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ö NCE S AĞLIK 6 HAZİRAN 2008 CUMA Sosyal İlişkilerimiz Facebook’a, Sağlık Kayıtlarımız Google’a Emanet Dr. Cem SUNGUR İç Hastalıkları Profesörü Nefrolog G ünümüzde internet ortamında paylaştığımız bilgilerin, gerçekleştirdiğimiz işlemlerin ve bu uygulamalarla ilgili olarak aldığımız bazı risklerin sayısı her gün artıyor. Bir de sağlığınızla ilgili bilgileri, tıbbi kayıtlarınızı, kullandığınız ilaçları veya çektirdiğiniz radyolojik görüntülemeleri de internette paylaşmayı düşünür müsünüz? Birkaç yıldır bireylerin sağlıkla ilgili bilgilerini, ceplerindeki cüzdanlarının içindeki akıllı kartlarda mı taşımaları gerektiği, yoksa internette mi depolamaları gerektiği konusunda tartışmalar sürüyor. Bu tartışma değişik ülkelerde farklı tercihlere ve uygulamalara dönüşmüş durumda. Amerika Birleşik Devletleri’nde web tabanlı tıbbi kayıt sistemleri yeğ tutuldu. İngiltere’de ise ulusal bilgi işletim sistemi üzerinden internet erişimini mümkün kılan bir sistem seçildi. Fransa’da ise SesameVitale adlı akıllı kart on yılı aşkın süredir 223 bin sağlık çalışanı tarafından kullanılıyor. İspanya’da, Endülüs bölgesinde akıllı kartlar sağlık sisteminde randevu almak için kullanılıyor. Bu kartın son versiyonu olan Vitale 2’nin üzerinde, hastanın temel tıbbi bilgileri ve kullandığı ilaçlar yer alıyor. Bulgaristan’da ise akıllı kartlar ve elektronik ortamda reçeteleme çalışmaları sürdürülüyor. MALİYETİ 50100 DOLAR Akıllı kartın üstünlüğünü savunanlar, bu karttaki bilgilerin kriptoyla kaydedildiğini ve sadece hem karta hem de kart şifresine aynı anda sahip olan bireylerin bu bilgilere erişebileceğini, dolayısıyla daha güvenli olduğunu öne sürüyorlar. İnternette veri depolanmasını savunanlar ise bu ortamdaki verilerin daha fazla ve daha esnek bir şekilde kaydedilebileceğini ve hastaların kayıtlarındaki bilgileri istedikleri zaman işleyip, gerek gördükleri yerlere iletebileceklerini vurguluyorlar. Akıllı kartların, kullanım amacına ve belleklerine göre değişiklik gösteren ve 50 ile 100 dolar arasında değişen bir maliyeti var. ABD Başkanı George Bush, elektronik tıbbi kayıtları “web” tabanlı hasta kayıtlarının sağlık hizmetlerinde devrim yaratacağına inanıyor. Bu nedenle büyük işverenlerin ortaklaşa kurdukları Dossia, Microsoft’un geliştirdiği HealthVault ve Google’ın geliştirdiği Google Health, 2.1 trilyon dolara ulaşan sağlık bütçesinden pay almak için uğraşıyorlar. Son yıllarda en çok kullanılan arama motoru haline gelen Google, çok kısa süre içinde sağlık kayıtları ile ilgili olan “Google Health’i” kullanıma soktu. www.google.com/health’i tıklayan herkes bu ücretsiz hizmetten yararlanabiliyor. Cleveland Clinic’ten sağlık hizmeti alan 10 bin gönüllü, tıbbi kayıtlarının, alerjilerinin ve reçetelerinin bu elektronik veri tabanında yer almasına şimdiden onay verdiler. Doğru kullanıcı adı ve şifre ile Google’a bağlanan herkes bu kişilerin tıbbi kayıtlarına erişebiliyor. Aynı bireyler, Google Health’in ortağı olan hastaneler, laboratuvarlar ve eczanelerin kayıtlarında yer alan bilgilerini kişisel tıbbi kayıtlarına aktarabiliyorlar. Yeni bir veri girildiğinde, web tabanlı bu kayıt sistemi, daha önce kaydedilmiş olan olası alerjiler, ilaç etkileşimleri ve olumsuz etkiler açısından gerekli değerlendirmeleri yapıp sonuçları kullanıcıya iletecek. Kullanıcılar bu sistemden yararlanarak, doktorları uzmanlık alanları ve çalıştıkları yerlere göre araştırabilecekler. Eğer isterlerse doktorlarının ve diğer kişilerin bu kayıtlara ulaşmasına izin verebilecekler. BİLGİLER KOPYALANABİLİR Web sitesine bağlandığınızda “Google Health” bölümünde kayıtlı olan bilgilerin, bireylerin Google arama motorunda yaptıkları genel aramalarla eşleştirilmeyeceği veya reklam amacıyla kullanılmayacağı belirtiliyor. Verilerin güvenliğinin sağlanacağı şu şekilde belirtiliyor. “Sağlık bilgilerinizin size ait olduğuna inanıyoruz ve kiminle ne ölçüde paylaşacağınıza karar verecek kişi sizsiniz… Bilgilerinizi özel ve güvenli bir şekilde saklıyoruz. ” Bireylere sağlık bilgilerini doktorlarıyla veya eczaneleri ile paylaşabilecekleri söyleniyor. Kullanıcılar istedikleri an bu yetkilendirmeyi sonlandırabiliyorlar. Öte yandan, yetkilendirilmiş olan tarafın daha önce bilgileri görmüş olduğu ve hatta kopyalamış olabileceği de önemli bir gerçek. Bazı yetkililer tarafından sağlık hizmetlerindeki en önemli yenilik olarak tanıtılan internet tabanlı tıbbi kayıtlar konusunda, birçok önemli hekim, çekincelerini açıkça dile getiriyorlar. Olası olumsuzluklara dikkat çekmek için de kullanımı giderek yaygınlaşan elektronik tıbbi kayıtları gösteriyorlar. Bu veri tabanları incelendiğinde, azımsanmayacak sayıdaki hekimin hastaları ile ilgili kayıtları tutacakları yerde, başka hekimlerin notlarından “kopyala ve yapıştır” şeklinde alıntılar yaptıkları kanıtlanıyor. Laboratuvar sonuçları herhangi bir seçime uğramadan hastanın dosya kayıtları içine otomatik olarak aktarılıyor. Bu bilgi deryası içinde hangi sonucun önemli veya sağlık sorunu ile ilişkili olduğu gözden kaçabiliyor. Doktorların “feci” olarak nitelenebilen el yazılarının fıkralara konu olmuş olan bir sorun olduğu biliniyor. Öte yandan, okunaklı olsalar bile, elektronik kayıtlar ayrıntılı incelendiğinde çok sayıda hatalı ve eksik bilgi içerdikleri, hatalı teşhislere neden olabildikleri giderek artan oranda fark ediliyor. Serbest vezinle yazı yazmak için elektronik kayıtta çok dar alanlar bırakılmış olması halinde, eksik bilgi girişi ve hataların belirgin derecede arttığına dikkat çekiliyor. ENGEL DEĞİL ARACI Bilgi işlem teknolojileri, birçok alanda devrim yarattı ve sağlık hizmetlerinde de çok önemli gelişmelere aracı oldu. Ancak sağlık hizmetleri alanındaki gelişmelerin istenen hızda olmadığı, bu durumdan da sağlık çalışanlarının sorumlu olduğu öne sürüldü. Öte yandan sağlık sorunları ile ilgili bilgilerin derlenmesi, yorumlanması ve sonuçlar elde edilmesi aktif bir düşünme sürecini gerektirmektedir. Bilgi işlem teknolojileri sağlık çalışanları ile hasta arasında bir engel değil aracı olmalıdır. Sağlık çalışanları açısından, internet tabanlı hasta kayıt sistemlerinin bu önemli süreçleri mucizevi bir şekilde değiştireceğini ve hiçbir olumsuzlukla karşılaşılmayacağını düşünmek aşırı iyimserlik olabilir. 20
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear