26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 HAZİRAN 2008 CUMA Marifet İltifata Tabidir: Gürer Aykal, Kamran İnce, Turan Erol, Şirin Pancaroğlu ve Mehmet Balkan Kanadoğlu, Prof. Akbulut, Erol, Pancaroğlu ve İnce Yansımalar Şefik KAHRAMANKAPTAN [email protected] ıl 1998’di... İkinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’nün ölümünün yirmibeşinci, öneri ve gayretleriyle çıkarılan “Hârika Çocuklar” yasasının da ellinci yılında, benim danışmanlığını üstlendiğim program çerçevesinde İnönü Vakfı Bilkent Üniversitesi işbirliğiyle bir konser düzenlenmişti. Adlarına yasa çıkarılan “Hârika Çocuklar” İdil Biret ve Suna Kan, Bilkent Senfoni eşliğinde birer konçerto seslendirecekler, orkestrayı da şef Gürer Aykal yönetecekti. Konserde “uvertür” olarak Aykal, Jean Sibelius’un ülkesi için yazdığı “Finlandiya” adlı parçayı seçmişti. Acaba Gürer Aykal’ın Finlandiya sevgisi nereden geliyordu? Bu sorunun yanıtını geçen hafta Finlandiya’nın Ankara Büyükelçisi Maria Serenius’un konutunda Gürer Aykal’a Devlet Nişanı takılması töreninde öğrendik. Aykal, Diyarbakır’da on yaşında bir çocukken radyodan Helsinki Olimpiyatları’nı (1952) dinlediğini ve ilgisinin böyle başladığını anlattı. Sonra şeflik döneminde ülkenin kuzeyindeki Oulu Senfoni Orkestrası’nın uzun yıllar konuk birinci şefliğini yapmış, yüzlerce konser yönetmişti. 80’li yıllarda Y Aykal, Fin Büyükelçisiyle... Helsinki Senfoni Orkestrası’nı, bu yıl geçtiğimiz günlerde ise Mikkeli Senfoni Orkestrası’nı yöneten Aykal’a, Fin besteci Sibelius’un Türkiye’de klasik müzikseverlere tanıtımında önemli rol oynaması nedeniyle Finlandiya Cumhurbaşkanı Tarja Halonen’in imzasını taşıyan beratla devlet nişanının sunumu kararlaştırılmıştı. Büyükelçi Serenius’un altın kaide üzerinde beyaz mineli haç biçimindeki nişanı Aykal’ın yakasına takışını, ünlü bestecimiz BESOM Başkanı Muammer Sun, BSO Sanat Yönetmeni Işın Metin, OAB Müzik Direktörü Ertuğ Korkmaz, TRT Korosu şefi Elnara Kerimova’nın da aralarında bulunduğu konuk müzik insanları izledi. Ama en sıcak ilgiyi, Aykal’ın torunu küçük Duygu gösterdi. BSO üyesi oğlu çellist Kerem ve gelini flütist Bilge’nin kızı, dedesinin yanına koşup nişanı eliyle de tutarak inceledi. Yıllar önce genç yaşında yitirdiğimiz koreograf babaannesinin adını taşıyor küçük Duygu... Yabancı devletlerin verdiği nişanların manevi değeri yüksektir. İki ülke kültürel ilişkilerine katkının, yapıcı işbirliğinin ifadesidir. Geçtiğimiz yıllarda Türk müzisyenlerine verilen öteki nişanları anımsamaya çalıştım. Örneğin ülkeleri “operanın beşiği” olan İtalyanlar, operacılara öncelik verirler. Benim anımsadığım, opera genel müdürleri şef Rengim Gökmen, kemancı Hüseyin Akbulut, tromboncu Remzi Buharalı ile bas Suat Arıkan’ın değişik gerekçe ve derecelerde İtalyan nişanları var. Piyanist İdil Biret’e Chopin’in bütün yapıtlarını kayıt altına alması nedeniyle Polonyalılar iki ayrı nişan verdi. Polonya’nın devlet nişanı verdiği müzik insanları arasında Chopin seslendirmeleriyle uluslararası piyanistimiz Gülsin Onay, CSO’daki müdürlük dönemindeki çalışmalarıyla Hüseyin Akbulut, rahmetli Mahir Dinçer, Chopin ya rışmaları ve Türkiye Chopin Derneği’nin kuruluşu çalışmalarıyla Bilkent MSSF’nin kurucu dekanı Ersin Onay’ı anımsıyorum. Tabii, SCAMV Başkanı Mehmet Başman’ı unutmamak gerek. Müzik alanındaki işbirliği ve katkılar nedeniyle Başman’ın Fransızlar’dan iki, Avusturya, Belçika, Polonya ve Litvanya’dan birer nişanı bulunuyor. Bir sanatçı için onurlandırılmak çok güzel bir duygu olsa gerek... ODTÜ Senatosu da bu yıl üç sanatçıyı onurlandırdı. Çağdaş bestecimiz, MİAM eşbaşkanı ve Memphis Üniversitesi profesörü Kamran İnce ile ünlü ressameğitimci Prof. Dr. Turan Erol’a ODTÜ Senatosu tarafından “özel ödül”, arp sanatçısı ve eğitimcisi Şirin Pancaroğlu’na da “takdir ödülü” verildi. Ödülleri, görev süresi ağustosta dolacak olan rektör Prof. Dr. Ural Akbulut tek tek sundu. Bu törende, ODTÜ “üstün hizmet ödülü” de hukuk alanındaki ömür boyu katkıları ve çizgisinden ötürü, eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’na, öteki takdir ödülleri ODTÜ mezunu genç girişimciler Kaan KayabalıDemirhan Büyüközcü ikilisine verildi. Kimi sanatçılar da yurtdışında ünlenir, ödüllendirilirler ama kendi ülkelerinde değerleri pek bilinmez. Uluslararası koreograf ve bale yönetmeni Mehmet Balkan, Avrupa’da üç kez “yılın bale yöneticisi” seçilmişti. Yurtdışında toplam ödül sayısı dokuz... Türkiye’de ise ilk kez, jüri başkanlığını yılMehmet ların eleştirmeni Hayati Asılyazıcı’nın Balkan yaptığı Çırağan Lions Kulübü’nün 14. ödülüyle... Türkan Kahramankaptan Ödülleri’nde değerlendirildi. Mersin Devlet Opera ve Balesi yapımı, müziğini Can Atilla’nın bestelediği “Çağrı” adlı eserle “bale dalında en iyi koreograf” seçildi. Geçen haftanın ödüller manzarasına baktığımızda çıkan tablo şu oldu: Sanatçının değerini, yabancı ülkeler, bazı üniversitelerimiz ve özel kurumlar biliyor! Osmanlıdan kalma “marifet iltifata tabidir” sözünü onlar yaşama geçiriyor! 18
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear