25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Hedef Hollywood Galata Filmi kurduklarında belliydi hedefleri: Hollywood. Bunun için ilk adımı yeni vizyona giren WillBabam İçin filmiyle attılar. Sırada 60 milyon dolarlık bir film var; yurtdışında İngilizce ve Türkçe çekilecek iki de dizi. Yani adlarını sık sık duyacağız. Sayfa 4 İstanbul’un yemeiçmeeğlence hayatına damga vuran Rumların hikâyeleri Ayşe Yıldırım / Sayfa 6 Korom izleyiciler Edip Akbayram yeni albümü “Mayıs”ta farklı bir heyecanı yaşıyor. Çünkü oğlu Ozan, kızı Türkü de ona eşlik ediyor. Akbayram, “Ben bu ülkenin ozanlarına bağlıyım, türkülerine de âşık. Halkım ve seyircilerim de korom” diyor “benim sırtım yere gelir mi?” Taha Altaylı ve Muharrem Gülmez Muhalif babakız Mahmut ve kızı Yonca Cevher yıllardır sanat yapıyor. Elbette Türkiye’de bu iş zor, hele de muhalif olunca. Ama onlar en sancılı dönemlerden birlikte çıkmayı başarmışlar. Çünkü izleyicinin hak ettiği sanatı vermenin peşinden gidiyorlar. Sanatın daha yaşanabilir bir dünya için anahtar olduğunu düşünüyorlar. Sayfa 4 Ali Deniz Uslu / Sayfa 10 Haberin yoksa twitter’a bak! Röportaj: ESRA AÇIKGÖZ Fotoğraf: VEDAT ARIK Başlarda pek de önemini kavrayan olmamıştı, insanların yaptıklarını, gördüklerini anlattıkları bir mecraymış gibi sunuldu. Arap Baharı, işgal hareketlerindeki rolü derken sosyal medya artık Türkiye’de de önemli bir iletişim aracına, daha da ötesi haber alma kanalına dönüştü. Öyle ki medya kuruluşları bile onu takip etmekten geri kalmıyor. Twitter’i bir haber yayma aracı olarak kullanan isimlerin başında 140 journas, Kumru Başer ve Elif Ilgaz geliyor. Farklı şehirlerdeki davaları takip ediyor, eylemleri izliyor, ana akım medyada “yer bulamayan”ları ilk elden ve hızlıca bildiriyorlar. Peki ama onlar kim? Yanıtı kendileri veriyor... 140 Journas’tan Engin Önder, Oğulcan Ekiz ve Cem Aydoğdu Kumru Başer’le. Altta Elif Ilgaz. S osyal medya uzun süredir insanların ne yiyip içtiklerini anlattıkları bir mecra olmaktan çıktı. Medya organlarının bile ilk bilgiye ulaştıkları yerlerden biri artık. Aktivistler ve kampanyacılar için de önemli bir duyuru alanı; Arap Baharı da, Yunanistan’daki isyanda polis şiddetini deşifre eden Kamera’ya Dikkat hareketi de ondan yararlandı. Türkiye’de henüz böylesi oluşumlar yok ancak ana akım medyanın “görmezden geldiği” ya da “göstermekten kaçındığı” olaylara hızlı ulaşım için önemli bir kaynak olmayı başardı. Bunun için ciddi mesai harcayan, davaları, eylemleri takip eden insanların sayısı da artıyor. Akla ilk gelen üç isimse, 140 journas, Elif Ilgaz ve Kumru Başer. Sözü önce kurumsal bir kimlik kurmaya çalıştıkları için 140 journas’a verelim... Cem Aydoğdu, Engin Önder, Oğulcan Ekiz ve Safa Soydan, 140 journas’ın arkasındaki isimler. Amaçları bir: İnsanları sansürsüz, doğru, hızlı şekilde olanlardan habedardar etmek. O yüzden 140 journas adıyla anlatıyorlar... Nasıl gelişti 140 journas’ın kuruluş hikâyesi, nasıl bir ihtiyaçtan doğdu? Ticari olmayan, öğrencilerin oluşturduğu Yaratıcı Fikirler Enstitüsü’nde canlı twit ekibimiz vardı. 140 journas bu ağın projesi. Twitter’ın üç misyonu var, boşhavadan sudan, yapıcı ve yıkıcı. Twitter geldiğinde Türkiye’de anlayan yoktu, Arap Baharı, Uludere, davalardan haberler, insanlara yapıcı misyonunu gösterdi. Uludere olayında gazeteci Serdar Akinan’ın gazetesi kullanmayınca bilgilerini twitter’da paylaşmasından çok etkinlendik. Haberi servis etmemesi, bayatladıktan sonra vermesi ana akım medyanın öldüğünü daha net gösterdi bize. “Madem elimizde haber değeri taşıyan içerikleri hiçbir kuruma bağlı olmadan yayabilen bir teknoloji var, kullanalım” dedik. Kumru Başer’i, Elif Ilgaz’ı, Efkan Bolaç’ı twitter’dan takip ediyorduk. Onlar sayesinde evimizde otururken savcının, avukatın, sanığın ne dediğini anında öğrenebilmek kendimizi özel hissettiriyordu. Bunu kişisel hesaptan çıkarıp kurumsal hale getirmek istedik. Twitter’daherkes ilgi alanlarına göre duyurularda, yorumlarda bulunuyor, siz neden bunla yetinmeyip kurumsallaştırmak istediniz, bu size ne sağladı? Çünkü kişisel hesapta yazılanlar, daha yoruma, kişinin düşüncelerine dayanabiliyor. Ancak biz herkesin paylaşabileceği, tarafsız ve şeffaf bir dille yazılmış haberlere yer verelim ki, bunları babam da, üst komşum da, muhafazakâr bakkalım da, mahallemdeki milliyetçi de okusun, istedik. Sonuçta artık hepsinin mobil telefonları var. Tarafsız olmak için de ya her yerde olmalıydık ya da hiçbir yerde. O yüzden bizi KCK davasında da Ergenekon’da da, Hrant Dink yürüyüşünde de Hocalı’da da görebiliyorsunuz. Devamı 2. sayfada Çizgi kahramanlar gay olamaz mı? DC Comics’in efsane karakteri Green Lantern hayranlarının karşısına eşcinsel olarak döndü. Çizgi kahraman piyasasında resmen gay olduğunu ilan eden ilk isim oldu. Oysa şimdiye kadar pembe tayt giydiği, hızlı makyaj yapabildiği ya da erkek ayılarla dişilerden fazla zaman geçirdiği için eşcinsel olduğu söylenen pek çok çizgi kahraman olmuştu. Deniz Ülkütekin / Sayfa 10 Akıllı cihazlardan kaçış yok... ABD’nin son iki yılda uzaya fırlattığı uydular cebinizdeki akıllı telefon ve bilgisayarlarla fazlasıyla uyumlu. Endişelenmeniz gerekmiyor mu? Sayfa 6 C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear