25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

DİKMEN GÜRÜN’DEN ‘ATEŞ KUŞU SEMİHA BERKSOY’ ‘Ne inanılmaz bir mücadeledir bu! Ne şaşılası bir kavgadır bu!’ Sabrıyla ve yeteneğiyle her zorluğun üstesinden gelen, Semiha Berksoy’u, aynı zamanda tiyatro ve görsel sanatlar Atatürk Cumhuriyetinin “kadınlara” açtığı yolda ilerleyen alanındaki özgün çalışmalarıyla birlikte yaşamöyküsü, kendi bir simge kadın: Semiha Berksoy. Güçlü sesi ve yorumuyla yazdıkları, anlattıkları, onun için yazılanlar ve yapıtlarıyla eşine az rastlanır bir dramatik soprano. Yönetmeninden anlatan bir kitap Ateş Kuşu Semiha Berksoy (Kırmızı Kedi eleştirmenine, yazarından izleyicisine herkes için Yayınevi). Dostu, akademisyen, eleştirmen Dikmen Gürün derinlikli bir oyuncu. Etkileyici bir ressam. Birçok açıdan 2010’da, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, kısa süre önce kendi varlığını, yaşamını, çevresini bile bir sanat eserine de Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından güncellenmiş olarak dönüştürmüş bütüncül bir sanatçı. Ruhuyla, bedeniyle, yayımlanan kitabında, yıllara yayılan bir çalışmayla Semiha duygularıyla, aklıyla aykırı bir kadın! Türkiye’nin opera Berksoy’un doğumundan ölümüne ve ölümünden bugüne dünyasında “ilk”lerin, kendi yaşamında erken tarihlerden yaşamını anlatıyor. Onun neden “ölümsüz” olduğunu bir itibaren “mücadele gücü”nün simgesi olan kez daha ortaya koyuyor. Çok kültürlü bir insandı Semiha Hanım. Okumayı, öğren- da diyebilirim… Pırıl pırıl bir belleğe sahipti ve anlattıkları- GAMZE AKDEMİR meyi, bilgisini paylaşmayı severdi. Özetlemek gerekirse; bü- nı belgelerle kanıtlıyordu. gamze.akdemir@cumhuriyet.com.tr Semiha Berksoy, 2004’te vefat etti. 2010’da, doğumunun tün bu niteliklerin bir araya gelmesiyle çıktı ortaya Ateş Kuşu Semiha Berksoy. O, yaşam tutkusu ve yaratıcı kişiliğiyle kül- 100. yılında Zeliha Berksoy annesinin hayatını benim yazma- lerinden her daim yeniden doğan bir ateş kuşuydu… mı isteyince tabii ki elimdeki kayıtların yanı sıra, anne kızın ‘CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK KADINININ Şu noktanın da altını özenle çizmek isterim ki çok yönlü sa- özenle korudukları belgelerin içinde buldum kendimi. Zevk- ÖNDE GELEN TEMSİLCİLERİNDENDİ’ natçı kişiliğiyle Cumhuriyet dönemi Türk kadınının önde ge- li ve de o denli zor bir yolculuktu yaptığım. 2010 yılında, dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğ- n Size güvenilerek paylaşılan onca bilgi ve duygu patlama- len temsilcilerinden biriydi Semiha Berksoy… rul Günay’ın girişimleriyle Semiha Berksoy’a 100. yaş ar- sı arasından elbette bir elemeye gidiyorsunuz kitabı yazar- mağanı olarak kaleme aldığınız ve kısa süre önce güncel- ‘ANLATTIKLARINI KAYDA ALMAMI KENDİSİ ken. Amacım; sansasyonel olmadan gerçekleri paylaşmak- lenmiş olarak yeniden yayımlanan kitabınız Ateş Kuşu Se- İSTEDİ. BANA GÜVENİ SONSUZDU’ tı. Sanırım bunu da başarabildim. Ateş Kuşu Semiha Berksoy miha Berksoy için “sözlü, aryalı ve resimli bir hayat tarihi” Semiha Berksoy’la hangi dönemde nasıl tanıştınız ve iki n 2010’da, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları’ndan çık- oluşturmaya çalıştım” diye yazıyorsunuz. arkadaş, dost oldunuz? Onunla ilgili ilk izlenimleriniz nelerdi? tı. Şimdi de ne güzel ki Kırmızı Kedi Yayınevi sayesinde bir İlk soruda bunu açar mısınız? Hepimizin ama en önce Zeliha Berksoy yakın arkadaşımdır. Yarım yüzyıla daya- kez daha okurla buluşuyor. yazarının Semiha Berksoy’unu nasıl işliyor, buluşturuyor- nan bir arkadaşlık… Bu süreçte Semiha Berksoy ile de ken- sunuz okuyucularla? diliğinden bir dostluk gelişti aramızda. Birbirimizin dilinden YAŞAMININ DÖNÜM NOKTALARI, YILDIZININ Semiha Berksoy’un zengin bir duygu ve düşünce dünyası anladık. Birbirimizi sevdik. Bugün de özlemini duyarım o PARLADIĞI ANLARLA SEMİHA BERKSOY! vardı. Sesiyle, sözüyle, tablolarıyla daha da zenginleşen bir sohbetlerin. Anlattıklarını kayda almamı kendisi istedi. Ba- Kuşdili Tiyatrosu; Yaşayan Kadavra oyununda bir sah- n dünya… Pişmanlıklara asla yer vermeyen özgür bir dünyay- na güveni sonsuzdu. nede Çiçekçi Kız olarak “Feodor Vasilyeviç” şarkısını söyle- dı bu. Her an volkan gibi patlamaya hazırdı. İlginçtir; o yıllarda kitap yazmayı düşünmüyor ve sürek- mesi... Nâzım’ı ilk defa 1932’de, İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda Evet, Semiha Berksoy yaşamını kendine özgü üslubuyla pay- li olarak kendisine telkinde bulunuyordum hayatını yazması oynanacak “Kafatası” piyesi nedeniyle görmesi... laştı benimle… Aryalardan felsefi yorumlara, çocukluk anıla- için. Benim hem İKSV İstanbul Tiyatro Festivali’nde hem İs- Lüküs Hayat, Cahide Sonku ve akrabası Feriha Tevfik rından tiyatro sahnelerine, tablolarına atladık. İleri giderken tanbul Üniversitesi’nde çok yoğun çalıştığım yıllardı… Yi- ile yakın arkadaşlığı... Atatürk’ün emriyle ilk Türk operası geri sardık ya da tersini yaptık. Hep dalgalı sularda yüzdük… ne de, bu kayıtlar sayesinde bir sözlü tarih çalışması yaptık Özsoy’da yer alması... Nâzım’a yazdığı ve okuduğu >> 12 30 Mayıs 2024
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear