Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HÜRRİYET YAŞAR İLE MEMDUH ŞEVKET ESENDAL SEÇKİSİ
‘BİR KADIN BİR ERKEĞE’ ÜZERİNE…
‘Seçkiyi hazırlarken Esendal’ın
‘yuvacılığının’ öykülerini bir araya
getirmek istedim’
Öykücülüğümüzün kilometre taşlarından Memduh
Şevket Esendal (1883-1952), kısa sayılabilecek yaşamına
İttihat ve Terakki Partisi üyeliği, emperyalist saldırı
karşısında Milli Mücadele ve ulusal direnişin içinde yer
alış, öğretmenlik, Meslek adlı bir siyasi gazete, Tahran,
Bakû, Kâbil elçilikleri, Elazığ, Bilecik milletvekillikleri ve
CHP Genel Sekreterliği’nin yanı sıra üç roman, çok sayıda
öykü sığdırmış bir büyük yazarımız.
Günlük yaşamlardan gözlemlediklerini arı bir Türkçeyle
öyküleştirmiş. Aile, kadın, kadın-erkek ilişkileri, savaşların
sıkıntıları ve başka çok çeşitli konuları öykülerine
yansıtmış. Esendal’ın öykülerinden Hürriyet Yaşar’ın
derlediği Bir Kadın Bir Erkeğe adlı 11 öyküden oluşan seçki
Cumhuriyet Kitapları’ndan yayımlandı. Seçki üzerine
öykülerin derleyicisi Hürriyet Yaşar ile konuştuk.
ramamışlardandır. Esendal’ın aynı bu kadın
tertemiz bir Türkçe. Oysa Esendal’ın ya-
NEMİKA TUĞCU
gibi yuvasını kuramamış, treni kaçırmış ya
zın yaşamına başlayışı Milli Edebiyat’tan
Edebiyatı Cedide yıllarına değin uzanıyor da yanlış kişiyle kurduğunu anlayınca bo-
‘ANLATICI DEDEM’
zup yenisini kuramamış başka kadın kişileri
ama öz Türkçe yazmayı seçmiş. Öykü ka-
Bir Kadın Bir Erkeğe’nin önsözünde “Sevginin, erde-
n
de olduğuna sunuş yazısında değinmeyi de
rakterleri de güncelliklerini koruyor.
min, doğruluğun öykücüsüdür Esendal” diyorsunuz.
Esendal, uluslaşma bilincinin aydınımız- yaşamın hızlı akışı içinde atlamışım.
Bu bağlamda öykü seçiminde neyi öncelediniz?
Aileyi “yuva” görerek, evet kutsuyor, çün-
da yeşerme döneminin yazarı. O da öncü-
Esendal’ın farklı açılardan farklı ortaklıklarla kümele-
kü Türk kültüründeki “ocağın tütmesi” ola-
lü sayabileceğimiz Ömer Seyfettin gibi halk
nebilecek denli çok öyküsü var. Bilgi Yayınevi, Muzaffer
Türkçesinden yana. Türkçede gerçekleşen rak görüyor Esendal. Bu, evet, görenekçi bir
Uyguner’in çalışmalarıyla Esendal’ın öykü birikimini öykü
bakıştır. Büyük amaçlar gerçekleştirme yol-
özleşmeyi görünce dilini daha da özleştirdi-
okuyucusuyla buluşturarak büyük bir hizmette bulunmuştu.
culuğuna çıkmış kişiler arasında, bu yolcu-
ği gibi, eski öykülerinde geçen yabancı söz-
Öykü okuyucusu da Esendal’a arkasını dönmedi.
cükleri de sonradan özleştirmiş. luğu “aile” ile birlikte, yani yuva ile birlikte
Ama yazın ve eleştiri dünyamızda ona ilişkin önceki yıla
yürütemeyecek olanlar da vardır. Böyle bü-
Buna zaman bulamadığını düşündüren
değin süregelen 25-30 yıllık sessizlikte, Esendal’ın çağdaş
yük amaçlar, yuvada bir eşin ve yavruların
“Sezâ’nın Kocası” adlı öyküdeki Osman-
öykümüzün en büyük kurucusu oluşuyla çelişen bir tuhaflık
lıca sözcük sayısının diğer öykülerine gö- varlığını unutturacak ölçüde bir kendine çe-
olduğu da ortada.
kilme ya da yuva dışındaki kitlelerle bütün-
re çokluğundan da anlaşılıyor bu. Özleşmiş
Ben, Esendal’a sevgimi, birinde “anlatıcı dedem” dedi-
bir halk Türkçesiyle yazmanın, söz yapıtı- leşme gibi yaşam biçimleri gerektirebilirler.
ğim iki yazıyla bu seçkiden çok önce de söylediğim için, çe-
nın yaşam süresini uzatmada ne denli etkin
lişkisiz konuştuğumu düşünüyorum. Seçkiyi hazırlarken,
‘ESENDAL’IN MUTLAK
bir özellik olduğunun da kanıtı Esendal’ın
Esendal’ın aile kavramına yönelik sevgisinden kaynaklanan
YUVACILIĞI ELEŞTİRİYE AÇIKTIR’
Türkçesi. Güncellikleri öykülerin iç gücünden geliyor.
yuvacılığının öykülerini bir araya getirmek istedim.
Esendal’ın mutlak yuvacılığı bu açıdan eleştiriye açıktır. Ka-
Gerçek güzel sanat yapıtlarının hepsi, yaratılmalarının üze-
dını onun önemseyişinden feministlik çıkarımı ise olanaksız.
GENÇ KADINLARIN İRADELERİ, O
rinden ne kadar zaman geçerse geçsin güncelliklerini koruyor-
Çünkü Esendal’ın ne yazık ki, “iş yaşamının içindeki ka-
İNANILMAZ KARARLILIĞIN ÖYKÜLERİ lar. Yapıtın güzelliğinin zaman karşısında da sınanmasıdır bu.
dın” deyince, Cumhuriyetteki bu değişimi utangaçça bir be-
Bir Kadın Bir Erkeğe, yarım kalmış bir tümce. Seçki-
n
nimseyememişliği de vardır. Seçkideki kimi öykülerinde bi-
‘AİLEYİ TÜRK KÜLTÜRÜNDEKİ ‘OCAĞIN TÜTMESİ’
nin ismini okuyucu diye mi düşündünüz?
OLARAK GÖREREK KUTSUYOR ESENDAL’ le hafifçe belli olur bu.
Bu seçkide büyük ustanın, yuva kurarken, o yuvayı ayak-
Seçkideki 11 öykünün çoğunda kadınlar, naz ediyor gö- “Celile” öyküsünde anlatıcının şu söyledikleri Esen-
n n
ta tutarken, buna değmeyecek bir erkekle kurduğunu anla-
dal için de geçerli mi: “Birbirimizi sevip rahatça yaşa-
rünseler de yuvayı istedikleri erkekle kurabilen, cesur, nere-
yınca aynı istençle o yuvayı yıkıp daha doğru bir erkekle ye-
deyse avcı karakterler. “Yuvayı yapan dişi kuştur” söylemini ma ve geçinmenin yollarını bilmediğimiz ve 40 yıldan kal-
niden kurabilen genç kadınların iradelerini, o inanılmaz ka-
benimseyen, aileyi kutsayan tutucu bir bakış da söz konusu. ma kötü göreneklere yapışıp kaldığımız için, dar bir kapı-
rarlılığın öykülerini bir araya getirdim.
1950 öncelerinin bu öykülerinde feminist bakıştan da dan nasıl geçilebileceğini bilmeyip de itişip kakışan, birbi-
Kadınların bu sessiz kararlılığındaki “yapmak, olmayın-
söz edebilir miyiz? rini incitip azarlayan kimseler gibi, hiçbir iş görmeden yo-
ca bozup yenisini yapmak” gücüne hayranlıkla bakakaldım.
Yeri gelmişken hem seçkideki bir çelişkiyi açıklayayım rulup duruyoruz.”
Seçki, bu hayranlığımın okurla paylaşımıdır. Kadınların, er-
hem de Esendal’a ilişkin yanlış izlenim oluşmasını önleyeyim. Düşünürken, her türlü aculluktan kendini kurtarıp inanıl-
keklerini kendileri seçip kuracakları yuvaya direk yapışları
Birincisi, editöryel aşamadaki okumalarımda bile güzelli- maz bir dinginliğe geçebildiği izlenimi veren bir bilge gü-
bana, “Bir berber bir berbere gel beraber…” diye giden te-
ğiyle beni etkilemesinin de kolaylaştırmasıyla, diğer öykü- lümseyişi var. Onun öykülerinin büyüsünün kaynağı bu bil-
kerlemeyi de anımsatıyordu. Kitabın adının köklenişi böyle.
lerdeki “erkeğini kendi seçip yuvasını kuran güçlü kadın” gece gülümseyişten güç alıyor sanıyorum.
‘ESENDAL DA ÖNCÜLÜ ÖMER SEYFETTİN kişiliğiyle çelişen bir öyküyü geri çekmeyi unuttum. Bunu Bu da sorunuzdaki alıntıda da görüleceği gibi insanlığın di-
GİBİ HALK TÜRKÇESİNDEN YANA’ gördüğümde hem iş çok ilerlemişti hem de öykü öyle güzel- dişmesinin dışına çıkıp bakabilmesinin, didişmeleri oradan gö-
Öykülerin dili, günümüz okurunun da anlayabileceği di ki kıyamadım. Yani bir tek öyküdeki kadın, yuvasını ku- rebilmesinin sağladığı bir bilgelik ve dinginlik olsa gerek.
n n
7 Mart 2024 5