25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

KNUT HAMSUN’DAN ‘BENONI’ Balıkçı kasabasında yalnız bir adam Knut Hamsun’un kitaplarının hiçbiri, kült eseri Açlık (1890) kadar değer görmedi. Ancak Behçet Necatigil çevirisiyle okuduğum Benoni ’nin de (1908) kıymetinin bilinmesi gerektiğini düşünüyorum. BATUHAN SARICAN E ser, romana ismini veren Benoni Hartvigsen isimli karakterin hayatından az ama öz bir kesit sunuyor. Benoni, romanın başında kendi yağında kavrulan bir postacı olarak karşımıza çıkıyor. Neden sonra Benoni’nin eline doğanın lütfuyla küçümsenemeyecek bir para geçiyor ve bu noktada, romanın gözü açık karakteri olan tüccar Mack ile tanışıyoruz; bu parayı balık işinde değerlendirmesi için Benoni’yi yüreklendiriyor. ETIK SORUNLARIN DILE GETIRILDIĞI OTANTIK ANLATIM Benoni’nin Mack ile olan çıkar ilişkisinde Hamsun, aynı zamanda geleneksel kültürün ahlakıyla yüzleşiyor. Bu bağlamda, kırsal toplulukların tutuculukla birleşen önyargılı yaklaşımları da esere yansıyor. Gel zaman git zaman Benoni’nin, bulunduğu köyün en zenginlerinden biri haline gelmesiyle itibarının artması, akıllara Nasreddin Hoca’ya atfedilen “Ye kürküm ye” lafını getiriyor. Zira, şansı aşk hariç öyle ya da böyle yaver giden Benoni, varlığının artmasıyla köyün “saygın” isimlerinden biri haline geliyor. Para ve statünün insana “kazandırdıklarını” ustaca resmeden Hamsun’un, sermaye düzenini de geleneksel kültürün zayıflıklarıyla birlikte inceden inceye eleştirdiğinin ayırdına varabiliyoruz. Yaşadığı kırsal kesimin sosyal yapısını da işleyen Hamsun, bu otantik anlatısında yer verdiği anekdotlarla balıkçı köyündeki insanların hayat gailesini izlenimci bir tavırla eserine aktarıyor. AŞK ACISI Tabii melankoliye neden olan “aşk acısı” da bu romanın önemli izleklerinden biri. Bu açıdan Benoni’nin Mack’tan ziyade Rosa ile olan ilişkisinin, hikâyeyi duygusal açıdan derinleştirdiğini görüyoruz. Bu açıdan bakılacak olursa Benoni, Rosa’yı etkilemek için sosyal statü peşinde koşan yalnız ve romantik bir karakter olarak boy gösteriyor. Pasif ve mesafeli Rosa ise aklı karışık ve bu yönüyle hata yapmaya açık bir karakter... Platonik olarak nitelendirebileceğimiz bu aşk ilişkisinde yarım kalanın bıraktığı hüzün, kendini tam olarak ifade edememe hali, hayal ve kalp kırıklıkları gibi bastırılmış duygu durumu ve kısıtlanan davranışlar, karakterlerin psikolojik analizinin yapılabilmesine de olanak tanıyor. Soğuk kuzey atmosferinin de etkisiyle güçlenen içe kapanma ve melankoli hali, Benoni’de kendini alenen gösteriyor: “Aşka izin olduğu anda kirlidir, rezildir bu aşk. Bir an alışkanlık haline gelir, ama aynı anda aşk, buhar olup uçmuştur.” (s.180) ATMOSFER ROMANI Rosa’yla yaşayamadıkları yüzünden iyiden iyiye takıntılı bir adam portresi çizen Benoni, mutlu olduğunu sanarak kaderine razı bir halde hayatını sürdürmeye devam ediyor; kendini kandırsa da okuru kandıramıyor. Hamsun’un hicivli üslubunun da etkisiyle, bu duygusal boşluğu, statü edinerek kapatmaya çalışırken okurda Benoni’ye acıma duygusu uyanıyor. Hamsun’un anlatımında göze çarpan bir başka güçlü unsur ise yarattığı atmosfer; Hamsun, okuru betimlemelere boğmadan Norveç’in kuzeyindeki balıkçı köyüne götürüyor; Nordland’ın harika doğasını, yabani kiraz ve çam kokan ormanlarını, flora ve faunasını, fiyortlarını, balinası ve kuşlarıyla açık denizini, kuzey ışığının aydınlattığı gecelerini ve uzun kış günlerinin bütün soğukluğunu okurun zihninde canlandırıyor. 20. yüzyılın başında ya zılmasına rağmen sade olan anlatımını, pitoresk kuzey manzarasıyla daha dokunaklı hale getiriyor. Benoni ve Rosa’nın iliş Knut Hamsun kisinde ortaya çıkan ruhsal karmaşa ve obsesif hal bir yanda dururken kuzeyin dinginliği, bu süsten uzak üslupta karşılığını fazla sıyla buluyor. Maksim Gorki’nin de Hamsun için söylediği bu “süsten uzak lık” esere başlı başına gü zellik katıyor. Edebiyat tarihindeki yüz yılı aşan geçmişiyle Be noni, raflarda. Fakat ese rin Türkiye’deki okur la ilk buluşması olmadığı nı da söyleyelim. 1980’de Tur Yayınları’ndan, ar dından Millî Eğitim Ba kanlığı Yayınları’nın tek tip baskılarıyla okurla bu luşan Benoni, sahaflar da tozlanmaya devam ederken Timaş Yayınları, Necatigil’in usta işi Benoni çevirisini okurun önüne Behçet Necatigil bir kere daha sunarak kıy metli bir işe imza atıyor. ru olur kestirmek güç. Zira bu eser dip tik bir çalışmanın ilk parçası. (Diptik, re NECATIGIL: ‘HAMSUN’U ÇEVIRMEK ŞIIR YAZMAK GIBI’ sim sanatında birbiriyle ilişkili iki resmin bir arada sunulmasına deniyor.) Ese Hamsun için “Gezdi, yaşadı, sev rin Nordik edisyonunda Benoni, romanın di, yazdı.” diyen Necatigil, onun yapıtı karakterlerinden Rosa’nın ismini alan bir nı çevirmenin, kendisi için “şiir yazmak başka kitapla birlikte yer alıyor: “Benoni gibi bir şey” olduğunu dile getirmişti. og Rosa”. (Hatta 1975’de bu isimle 6 bö Necatigil’in ne demek istediğini, ancak lümlük bir dizi de çekildi.) Zaten Hamsun onun Hamsun çevirilerini okurken anla da kitabın sonunda bu bağlantıyı kuru yabiliyorsunuz. Çevirmeni ve yayınevini yor: “İlkbahar geldi Mack’ın kızı Edvar anmışken, kitabın kapak tasarımını yapan da posta vapurundan karaya çıktı. Ama Barış Şehri’ye de buradan bir selam gön bu bir başka hikâyedir. Rosa adlı bir baş derelim; içeriğin sadeliği ve atmosferin ka küçük kitapta yazılı.” Bu vesileyle ki dinginliğini, Benoni’nin melankolik ru tabın yayıncısından, serinin ikinci kitabını huyla birleştirerek kapağa yansıtan ve bu da beklediğimizi buraya not düşelim. n haliyle göze hoş gelen bir çalışmaya im za attığını söylemeden geçmeyelim. Bütün bunlar bir yana, Benoni eserini tek başına değerlendirmek ne kadar doğ Benoni / Knut Hamsun / Çeviren: Behçet Necatigil / Timaş Yayınları / 240 s. / 2019. 4 23 Ocak 2020
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear