25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

‘O sensin, bir kez daha sen’ 1408. sayımızda ilk bölümünü yayımladığımız Karin Kiwus şiirlerine bu sayımızda devam ediyoruz. KARIN KIWUS/ ŞİİRLER/ ALMANCADAN ÇEVİREN: ARifE KALENDER SENDEN KALAN Okulumun ilk gününde yeniden çocuklar bahçede öğretmenin ardında ikişer ikişer sıra oluyor Hepsi birden çabucak yan yana yalnızca ben bir kenarda oradaki oğlanı görmemeye çalışarak kararsızlıkla bekliyorum Küçük ve biraz zayıfça paltosunun yakası kadifeden tüm düğmeleri kopmuş ve baştan aşağı kir içinde ayakkabısının önü delik büyük parmağı için kesmişler solgun yüzü cam renginde alnında kahverengi perçemler morarmış dudaklarının üstünde ışıldayarak akıyor sümükler gülümsüyor şimdi bana yanına gidip elimi uzatıyorum ve açıkça beş soğuk parmak elime yapışıyor Sonra Ama adını sorduğumda bana doğru dönüyor yanaklarının çizgisi sivri çenesi orada aniden o sensin bir kez daha sen tesadüfen birlikte öğrendik korkutulduğumuzu sağır ıslak kara korku ve utançtan geriye bir iskelet kalmış senden Ne kadar aptalım bilinçsiz ve cahil kafasını eğmeden ve ölmeden önce yeni giysiler içindeki dilenciyi tanıyan kimsesiz köpeklerden daha aptalım şimdi aşka geri dönerken YAZ SANCISI Tepelerin aşağısındaki sarı tarlalar köylerin etrafını sarmış manzaraya bakarak uzakları düşünüyorum evler gölgeliklerin arkasında başağa durmuş ekinler. burası yalnızca çayırlık olabilirdi Karin Kiwus ve göletin üzerinde prensesler gibi zarif gül öbeği et yiyen bitkilere seralarda kendini sunabilirdi. Hepimiz oğullarımızı doğumdan sonra ölümün önüne atıyoruz şato orgu kutsallığın gücüyle savaşı inkâr ederken bakireler kale içinde yarasalar tarafından boğuluyor Başka binalarda çocuklar bilmeden bombaları tüm hızıyla golf topları gibi fırlatıyorlar, şimdi eşikte öğretmen Müller Wildon’un yara benziniyle çamlarda asılı kanları temizliyor. kazananlar özgür caz müziğiyle eğlenirken gürcü çırakları en özel gelin takılarını bile un ufak ediyor çekiçlerle kitap sayfalarından kopan roller tiyatroyu terk ediyor yaz akşamı kutlamalarında ek pencerelerin aynasında görünen döllenmiş ve doğurmuş genç kadınlar kupaların çevresinde dolanan sazan balıklarını koridora çekerek ağır bir şekilde banklara yayılıyorlar aniden fırıntavuğunun renginde bacaklar sanki sırtıma yapışıyor ve çıplak ampullerin ışığında, ıhlamurların altında damarlarının zonkladığını görüyorum şimdi bereketli ayın içinden Rosalie geçiyor etek kenarlarında su fındığı kurbağalar göğüs örtüsünün altındaki saçlarda bir avuç sonsuz ışık, benim mız mız bir günlük sevişmeden doğan lanetlenmiş çocuğum Franz Lebenssorger için n 22 23 Şubat 2017 KItap
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear