Catalog

>> hazırladıkları bibliyofiller için elzem bir kitap; Nâzım’a dair yazılar nitelikli ve görseller yeni ve varsıl. 3843 Usta mimar, akademisyen ve estet Engin Yenal “101 Yapı ve Yer Türkiye” başlıklı kitaba yıllarını verdi. Yapıtında, gezegenin arkeolojik hazinesi Anadolu’da dünün ve bugünün anıtları dokuz başlık altında (arkeolojik sitler, savunma sistemleri, konutlar, dinsel yapılar, eğitim ve sağlık yapıları ticaret yapıları, külliyeler ve anıtlar) irdelenmiş. Seçimler yerinde, tanıtım yazıları özlü ve fotoğraflar vurucu. Her bibliyofilin kitaplığında bulunması elzem bir anıt kitap olmuş ve İngilizcesinin de hazırlanmasının yerinde olduğunu düşünüyorum. (Engin Yenal, Galata’nın gizli efendisidir. “Bizans Sultanı”nda Eugenio Geniale olarak sahne alır.) 3844 “Tanburu eline alınca kâinatı sindiren o kudretli insan (Tanburi Cemil Bey) ne kadar da sıkılgandı Yarabbim.” Refik Fersan (Oğlu Mesud Cemil’e göre Tanburi Cemil veremden ölürken karısı Saide Hanım’a der ki: Vakit geldi! Yirmibeş sene rindane yaşadım. Öldüğüme teessüf etmiyorum. Lâkin sizin için bâdii ızdırap oldum. Affediniz! Kendinize ve Mesud’a iyi bakınız…”) 3845 Öncü müzisyen ve gizemli Tanburi Cemil Bey’e (18731916) odaklanan bir roman okumak isterdim. Yazarını görür gibiyim; Beşir Ayvazoğlu. 3846 “Sözlü Tarih” “Bugün “yazmasam deli olacaktım” diyen çok insan var. Birçok yayınevi, özellikle 12 Eylül’de yaşananları yaşayanların dilinden aktaran kitap basıp yayımlıyor. Yaşananlar o kadar çok çarpıtıldı, insanlar o kadar çok kandırıldı, o kadar çok yalan söylendi ki…artık kimse kanmıyor. Bunu sağlayan da sözlü tarih dediğimiz anılar oldu. Gözümüz açıldı. Sıra gönlümüzün açılmasında…” Korkut Akın (Kahverenkli, Sayı 1) 3847 “O kadar çok filmde fahişe rolü üstlenmişim ki ücretimi de ona göre alır oldum, bir zarf içinde portmantoya bırakıyorlar.” Shirley MacLaine 3848 Kızım Elvin ve dostum Tayfun Bayazıt, Akaretler’deki kitabevi ve cafe MİNOA’dan sitayişle bahsetmişlerdi. Derken 2015’in son çeyreğinde, amigo okurum Sibel Baykam tarafından adeta kışkırtıldım; Minoa’nın sahibi Nazım Tokuz bir Selçuk Altun okuruydu ve beni bir gün mekânında görmek istiyordu. 07.01.2016 günü Sibel Baykam’la Minoa’da buluştuk. Ferah mekân beni bir mıknatıs gibi çekti. Kitabevi kısmında yaklaşık 25 bin Türkçe ve İngilizce nitelikli kitap, bakımlı bir kütüphane formatında tasarlanmış. Sahaf köşesi 2 bin kitaptan mürekkep, büyümeyi bekliyor. Yalın ve bakımlı cafe mis gibi kahve kokuyor. Donanımlı müşteri grubunu benimsiyorum. Minoa’dan bir köşe. Engin Yenal, Selçuk Altun Minoa’nın kurucusu Nazım Tokuz mühendis ve mimar olduğu yetmiyormuş gibi Prof. Cevat Çapan’ın yönlendirmesiyle edebiyat da okumuş. “Kitap İçin” okuru ve bir bibliyofil. Sohbetimiz sırasında onun bir kahve aficionado’su olduğunu da öğreniyorum. Minoa’yı açalı bir buçuk yıl olmuş, yapıcı öneri ve eleştiriye açık. Ezcümle ben böyle mükemmel bir kitabevi/ cafeyi belki Buenos Aires’te mi gördüm? Kemal Tahir’den desturla; “Nazım Tokuz iyi! Nazım Tokuz aferin!” 3849 Kaynak “Atatürk ve Hekimler”, Dr. Metin Özata: “Deniz Yolları İşletmesi Müdürü Raufi Manyas’ın kızı Bilun (16 yaşında) / İstiklal Caddesi 236 numarada oturan Anna (58 yaşında) / İstiklal Caddesi’nde Yıldırım Apartmanında oturan Bayan Roya Koşnir / Roya Koşnir’in kızı Bela Koşnir / Bakırköy’den Aşçı Hatice (55 yaşında) / Kurtuluş’tan Sütçü Diyamendi (40 yaşında) / Topkapı Arpaemini Yokuşu Sokağında oturan Abdülhamit (50 yaşında) / Aksaray’da Laleli Caddesinde oturan Bayan Kevser Mehmet (35 yaşında) / Tarlabaşı 19 numarada oturan Satenik Ohannes (35 yaşında) / Saint Benoit Lisesi Öğrencisi Paul Kuto (15 yaşında) / Beyoğlu Lüksemburg Otelinde kalan Belçikalı Leon.” Yedisi kadın, 7’si azınlık yukarıda sayılan 11 kişi kim miydi? 17.11.38 akşamı, Mustafa Kemal Atatürk’e son kez saygılarını sunmak üzere Dolmabahçe Sarayı’na, saat 20’den itibaren, 150 bin ziyaretçi akın etti (O yıl, İstanbul’un nüfusu 940 bindir.) Çıkan izdihamda ezilerek öldüler, 40’tan fazla yaralı vardı… (Atatürk’ün son sözü, “Aleykümesselam” imiş. Bir canı güzellikle almaya gelen meleklere söylenirmiş.) 3850 01.02.16! Menend Kurtiz beni Tayfun Bayazıt aracılığıyla Tuncel Kurtiz (19362013) üstadın 80. yaşgünü partisine davet etti. Yetenekli ve öncü sanatçı ve özel insan Tuncel Kurtiz aynı zamanda bir bibliyofildi. Okurum olduğunu biliyordum, Menend Hanım’dan kitaplarımı alıp çevresindekilere armağan ettiğini de öğrendim. Bomonti Babylon’da müzik ve konuşma ağırlıklı bir parti oldu. Bir gerçeği gördüm; herkesin, taşın toprağın, sesin ve börtüböceğin dostu Tuncel Kurtiz’in en yakın dostları genç sanatçı ve müzisyenlerdi. (Ocak ayında yitirdiğimiz alçakgönüllü işadamı Mustafa Koç’a gösterilen ilgi, bana üç yıl önce yitirdiğimiz Tuncel Kurtiz’i anımsatmıştı. Mustafa Koç için en zarif betimlemeyi ise Lig TV anchorman’i Şansal Büyüka yaptı: “Gözleriyle gülerdi.”) *** “Bizans Sultanı”nın 5. baskısı, Selçuk Demirel’in “Le Sultan de Byzance” için tasarladığı kapak deseniyle İş Kültür’den çıktı, çıkıyor. Adresini 0212 244 75 34 no’lu faksa yollayan İstanbul’dan ve Anadolu’dan 10’ar okura, imzalı birer kopya yollayacağım. n KITAP 3 Mart 2016 9