25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Vitrindekiler tarihini, olanca karmaşıklığı ve canlılığıyla yeniden anlatmaya karar verir. Bu amaçla kaleme aldığı bu kitabında, kahramanlar ve hükümetler yerine ırk, toplumsal cinsiyet ve sınıfları esas alarak olaylar ve halkları bağlantılandırır. Kendi iktidarını ve ayrıcalıklarını korumak isteyen elitlerin, geri kalanların yoksunluğu pahasına, nasıl tarihi kendi çıkarlarına göre kurguladıklarını gösterir. Binyıl Eşiğinde Marksizm ve Türkiye Solu / Metin Çulhaoğlu / Yordam Kitap / 416 s. Binyıl Eşiğinde Marksizm ve Türkiye Solu, temelde üç ayağa oturan bir çalışma. Birinci ayağı, genel olarak Marksizmin kendisi oluşturuyor. Bu ayakta, Marksizmin oluşumu, gelişmesi ve postMarksist eğilimlerin Marksizme yönelttiği eleştiriler ele alınıyor. İkinci ayakta ise, Türkiye sol hareketinin kendi özgül gelişim süreci içinde ön plana çıkan sorunlara değiniliyor. Üçüncü ayağı da, Türkiye solu ile Marksizmin özel ilişkilenme biçimi oluşturuyor. Çalışma, Türkiye’de solsosyalist hareketin bugünkü ideolojik belirlenimlerini ve yönelimlerini de irdeleyerek, aydınların konumu, “Marksizmin bunalımı”, Marksist yöntem, Marksist bütünlük anlayışı, kimlik sorunu, ideoloji, siyaset ve devlet kuramı gibi konulara bu üç ayaklı kurgu çerçevesinde eğiliyor. Uçuş 345 / Cenk Kayakuş / Altın Bilek Yayınları / 384 s. Cenk Kayakuş, romanında Türkiye’nin ilk ve tek denize düşen sivil uçağı olan TK 345 sefer sayılı uçağı konu ediniyor. Bu gerçek ve gizemi hâlâ çözülemeyen uçak kazası, soluk kesen bir maceranın başlangıcını oluşturuyor. 30 Ocak 1975’te, İzmirİstanbul seferini yapan 345 sefer sayılı Türk Hava Yolları uçağı Marmara Denizi’nde sulara gömülür. Bugün, kazanın üstünden tam kırk yıl geçmesine rağmen uçak enkazı içindeki yolcularla birlikte hâlâ Marmara Denizi’nin suları altında. Kazayla ilişkisi olan kişilere gönderilen isimsiz bir zarf ve zarfın içinden çıkan gizemli kaset ise olayın kırk yılın ardından tekrar gündeme oturmasına neden olur. Üzerinde sadece ‘345’ yazılı olan kasetlerden biri Hakan Geda’nın ilgisini çektiğinde, kazadan altı ay kadar önce başlayan Kıbrıs Barış Harekatı’na ve kökenleri ise Avrupa Hun İmparatorluğu’na kadar giden büyük bir gizemin kapıları ağır ağır açılmaya başlamıştır bile. Darülbedayi’den Şehir Tiyatrosuna 100. Yıl / Özdemir Nutku / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 424 s. Türk tiyatrosunun asırlık çınarı, yüzüncü yılı kutlanan İstanbul Şehir C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I Tiyatrosu’nun tarihinin anlatıldığı, Prof. Dr. Özdemir Nutku imzalı bu çalışma ilk kez 1969’da yayınlandı, 1993’te de T.C. Kültür Bakanlığı, Tiyatro Araştırmaİnceleme Ödülü’nü kazandı. Nutku’nun yeni bilgilerle ve 1966 sonrasını kapsayan panoramik bir özetle güncelleştirerek hazırladığı bu yeni baskı, modern Türk tiyatrosunun kurucusu Muhsin Ertuğrul’un ve o ilk fedakâr kuşağın kahırlı, bir o kadar da onurlu mücadelesinden günümüze, İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun tarihiyle buluşturuyor okurları. Şehzade YangınıBirinci Kitap / Yazan ve Çizen: Selçuk Ören / Sırtlan Kitap / 96 s. Çeşitli reklam ajansları ve dergiler için illüstrasyon çalışmaları yapan Selçuk Ören’in yazıp çizdiği “Şehzade Yangını”, 1768’de İstanbul’un günah yeri Galata’da başlayan yangının içinde kalan iki kabadayının hikâyesi. Galata’nın, Adem’in ısırdığı elma kadar günah sayıldığı öyküde, sokağına adım atmanın bile bir cehennem provası olduğu şu sözlerle vurgulanıyor: “Şeytan bile burada yedi kere hacca gitmiş imam gibidir. İstanbul’u kadına benzetirler. Yanlıştır. İstanbul, semt semt mahalle mahalle cinsiyet değiştirir. Bir sokağa saparsın cennetlik bir hacıdır, bir sokağa girersin Bitli Şaziye’nin evinde bir sermayedir. Galata’da İstanbul, boynuna atlayan, kucağına oturup kulağına seni istiyorum diye fısıldarken sakalını sıvazlayan bir kadındır. Hem de ne kadın... Onun için evini işini telef edersin de yine yetiremezsin. Bu sokaklara bey paşa girip sadakaya muhtaç dilenci olarak çıkan kaç adam gördük. Kaba saz eşliğinde bir elde rakı kadehi diğer elde barbut zarı...” Eskizler / John Buscema / Çeviren: Ali Erdem Çelebi / Sırtlan Kitap / 112 s. Silver Surfer, Avengers, Thor, Wolverine, Fantastik Dörtlü, Örümcek Adam ve favorisi Conan için bir kilometre taşı olan John Buscema, Marvel Comics sanatının başlı başına bir özeti. Eskizler, “çizgi roman tarihinin Michelangelo’su” sıfatıyla da tanınan Buscema’nın, uzun yıllar satışı devam eden How to Draw Comics The Marvel Way kitabından sonra yaptığı ilk sanat kitabı ve kendisinin daha önce hiç yayınlanmamış kişisel çizimlerini de içeriyor. Bu kitapta yer alan röportaj, kariyerindeki Golden Age dönemine ve usta reklam illüstratörlerinden Bob Peak’le çalıştığı yıllara da ışık tutuyor. n 1313 1 6 N İ S A N 2 0 1 5 n S A Y F A 4 9
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear