Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
“Erendiz Atasü Edebiyatı” kişilerin iç monologlarının iki tarafın hayatı nasıl da farklı algıladıklarını gösterdiğine dikkat çeker. ATASÜ’NÜN FEMİNİST DURUŞU Araştırıcıların bildirileri, Atasü romanlarında karakter analizlerinin, birkaç temayla iç içe geçmiş halkalar halinde işlendiğini göstermektedir. Temalar toplumsal ve tarihsel sarsıntılar, toplumsal cinsiyet rolleri, yabancılaşma ve sanatsal yaratıcılıktır. Tarihsel sarsıntıların bireyde yol açtığı travmaları Nafize Sibel Güzel (s.145157), Açıkoturumlar Çağı üzerinden; Çimen Günay –Erkol (s. 133144), tarihsel travma ile toplumsal cinsiyet rollerinin bileşkesini Güneş Saygılı’nın Gerçek Yaşamı üzerinden tartışmaktadırlar. Erendiz Atasü’nün çoklukla sadece feminist bir yazar olarak değerlendirilmesine karşı çıkan Tülay Akkoyun (s.158165) onun eserlerinde beliren toplumsal sorumluluğa dikkat çeker ve Güneş Saygılı’nın Gerçek Yaşamı’ndaki toplum eleştirisini ve distopya öğelerini öne çıkarır. Günseli Sönmez İşçi (s.116 132) romanları, gerek roman kişilerinin sarsıntılar sonucu düştüğü psikolojik yabancılaşma, gerek yazarın estetik amaçlarla kullandığı yabancılaştırıcı ögeler açısından inceler. Dilek Direnç (s. 83104), romanların kadın kahramanlarının içsel yolculuklarla kendi yaratıcılıklarına ulaşmalarının izini sürer. Onların yaratmanın ıstırabı ve mutluluğuyla tanışmalarını romanları birer bildungsroman örneği olarak inceleyerek araştırır. Kitabın en ilginç bildirilerinden birini kaleme almış olan Nazmi Ağıl (s. 105115) Taş Üstüne Gül Oyması adlı çalışmasında aynı adlı öyküyü inceliyor. Taş işçiliği bağlamında sanatsal yaratıyı konu alan öyküde, “postmodern modaların kısır oyunculuğundan farklı olarak toplumsal sorumluluk üstlenmiş bir yazar olarak Atasü’nün” amacının sanat ürününün ardındaki yaratma sürecini, ürünlerin ait oldukları toplumla ilişkisini ortaya çıkartmak, yaratıcı sanatçıyı anlamak olduğunu kaydediyor. Yazarın feminist duruşu en fazla üçüncü bölümde ortaya çıkmaktadır. Bildiriler, Atasü’nün ikiyüzlü cinsel ahlak ve baskıcı toplum düzeni yüzünden acı çeken kadın karakterlerinin tümlük ve mutluluk arayışına odaklanmıştır. Kanımca günümüz Türk edebiyatı edebiyat bilimcilerinin ilgisini yeni yeni çekebilmektedir. Kitap tanıtma yazılarındansa, ciddi, bilimsel eleştirilere ihtiyacımız vardır. Erendiz Atasü Edebiyatı, bu ihtiyaca cevap veren, şu an için sayılı kitapların önemli bir örneğidir. Yeni Yüzyıl Üniversitesi’ni kutluyorum. Daha pek çok yazar için benzer çalışmaların yapılması herhalde birçok has okurun dileğidir. n Erendiz Atasü Edebiyatı/ Yayına Hazırlayan: Günseli Sönmez İşçi/ Can Yayınları/ 318 s. Notlar: (1) Ayla Kutlu Edebiyatı, Bilgi Yayınevi, 2012. (2) Erendiz Atasü Edebiyatı, Hazırlayan Günseli Sönmez İşçi, Can Yayınları 2013. (3) Doğan Hızlan, “Erendiz Atasü’yü Tanıyın”, Hürriyet, 18 Eylül 2014. K İ T A P S A Y I 1304 Bir edebiyat bilimi kitabı Günümüz Türk edebiyatı edebiyat bilimcilerinin ilgisini yeni yeni çekebilmektedir. Kitap tanıtma yazılarındansa, ciddi, bilimsel eleştirilere ihtiyacımız vardır. “Erendiz Atasü Edebiyatı” bu ihtiyaca cevap veren, şu an için sayılı kitapların önemli bir örneğidir. r Feride SABUNCUOĞLU eni Yüzyıl Üniversitesi, peş peşe üç yıl “kadın yazarlar” sempozyumları düzenledi. Bu sempozyumlarda edebiyat bilimciler, Ayla Kutlu (2011), Erendiz Atasü (2012) ve Suat Derviş’in (2013) eserlerini çeşitli açılardan derinlemesine incelediler, eleştirdiler. İlk iki sempozyumun bildirileri kitap olarak yayımlandı (1, 2). Suat Derviş kitabı da yayına hazırlanmakta. Feminist edebiyat bilimciler kadın yazarların (yazarların kendilerini feminist olarak tanımlamaları gerekli değil) konu seçimlerinde, konulara yaklaşımlarında ve üsluplarında farklar bulunduğunu ileri sürerler. Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nin seçtiği üç yazardan yalnızca Erendiz Atasü kendisini feminist olarak tanımlar. Üniversitenin yazar seçimi tesadüfi değildir. Yazarlara baktığımızda, Ayla Kutlu’nun, tarihin akışında sıradan kadınların izini sürdüğünü görürüz. Alışılmış tarihsel anlatıların çoğu erkekler üzerinedir. Ayla Kutlu tarihe kadınların açısından yaklaşır. Benzer bir tutuma Erendiz Atasü’de de rastlarız. Erendiz Atasü’de, kentli, eğitimli kadının muhafazakâr toplumda düştüğü açmazı da görürüz. Suat Derviş bildiğimiz üzere Marksisttir, eğer popüler romanlar yazmıyorsa, ciddi eserlerinde konularına Marksist bakış açısıyla yaklaşır. Kadın karakterler onun için önemlidir. Cinsellik onun için hayatın doğal bir parçasıdır. Toplumcu gerçekçi edebiyatımızın kimi erkek yazarlarına baktığımızda karşımıza çıkan, çırpıştırılmış kadın roman kişilerine ve abartılı cinsel sahnelere Suat Derviş’te rastlamayız. Toplumcu gerçekçi edebiyatımızın erkek sesine, kadınlığından dolayı eksiklik duymayan yürekli bir kadın sesi katmıştır, diyebiliriz onun için. Görüldüğü üzere, üç yazarın da eserlerinde kadın olmalarının etkileri vardır. ÜÇ BÖLÜMLÜK KİTAP Erendiz Atasü Edebiyatı’nı, Mayıs 2012 deki sempozyumun düzenleyicisi olan Prof. Dr. Günseli Sönmez İşçi, verilen bildirilerden seçerek yayına haS A Y F A 4 n 1 2 Ş U B A T 2 0 1 5 Y zırlamış. Bu kitap bir yazarın tanıtımı değil, gerçek bir edebiyat bilim kitabı. Her bildirinin sahibi kuramsal bir çerçeve kuruyor ve Erendiz Atasü’nün metinlerini bu çerçeve içinde inceliyor. Böylece kitap ilgilenenlere edebi metinlerin nasıl inceleneceğine dair yol gösteriyor ve Doğan Hızlan’ın(3) bir yazısında değindiği gibi kadın edebiyatı kavramının çağrışımlarına da ışık tutuyor Ayrıca elbette çok boyutlu bir yazar olan Erendiz Atasü’yü daha derinden anlamamıza yardım ediyor. Kitap üç bölümden ibaret: “Erendiz Atasü Edebiyatının Özgün Dokusu”, “Edebiyat, Sanat ve Toplum” ve “Bedenler, Mekânlar, Kadınlar.” Birinci bölüm bir edebiyatçı olarak Erendiz Atasü’nün duruşunu, temalara ve karakterlere eğilişini, kurgularını ve üslubunu ve bütün bunlarda etkisi hissedilen feminist özelliklerini tartışır. İkinci bölüm bizzat Atasü’nün önde gelen temaları üstündedir : Edebiyat/ sanat yaratıcılığı, toplumsal tarih ve toplumsal konular, kadınlık ve erkekliktir bu temalar. Üçüncü bölüm ise, yazarın kadın karakterlerini, bunların kimlik ve bütünlük arayışlarını dile getirir ve Atasü’de sıklıkla rastlanan bir başka temayı, mekânkişi ilişkisini inceler. Kitap, ayrıca, bundan sonraki araştırıcılar için çok faydalı olacak bir bibliyografya içermektedir Birinci bölümde Ayşegül Yüksel, “Karşıtların geriliminden edebiyat üretmek’’ adlı bildirisinde (s. 3964) Erendiz Atasü’nün romanlarında ve öykülerindeki, yazara özgü nitelikler üstünde durur. Atasü için karakter yaratmanın önemli olduğunu vurgulayan A. Yüksel, yazarın temalara ve yarattığı kişilere eğilirken hem olayları kuşbakışı görebilen “uzak” bir bakış, hem kişilerle duygudaşlık kurabilen “yakın, sıcak” bir bakış sergilediğini kaydeder. Atasü’nün kendi sözlerine Erendiz Atasü Edebiyatı’nı, Mayıs 2012 deki sempozyumun düzenleyicisi olan Prof. Dr. Günseli Sönmez İşçi, verilen bildirilerden seçerek yayına hazırlamış. başvuran Yüksel, Atasü’nün yazmaya başlama nedenlerinden birinin “kadın bedeni ile kadın bilinci arasındaki uzaklık” olduğuna dikkat çekerken, yazarın cinsiyeti ile edebiyatı arasındaki bağı bize anımsatır. Ayşegül Yüksel, yazarın edebiyatındaki karşıtların gerilimine bir başka örnek de tarihsel ve toplumsal temalardan verir: Atasü “Dağın Öteki Yüzü’’ romanında Cumhuriyetin gelişim sürecini işlerken, karşı uçta “Açıkoturumlar Çağı”nda 12 Eylül ile başlayıp günümüze erişen süreci tartışmaktadır. Bu bölümde yer alan diğer iki bildiri, romanlardaki feminist duruşla ilgilidir. Nazan Aksoy “Erendiz Atasünün Romanlarında Feminist Kurgu” adlı bildirisinde (s. 5064) yazarın “….Cumhuriyetin kurucu ideolojisinin ve değerlerinin geçirdiği dönüşümü özellikle kadın dünyası açısından anlatmak istediğini” kaydeder ve “Romanlarının en çarpıcı yanlarından biri bu tarihsel dönüşümde kadın erkek ilişkilerini kadın kişilerin bakış açısından verilmesidir” diye ekler. “Güneş Saygılı’nın Gerçek Yaşamı’ndan Geriye Bir Bakış: Erendiz Atasü Romancılığı’’ adlı bildirisinde Oya Batum Menteşe (s. 6579) yazarın üslup özelliklerini şöyle açıklamaktadır: “Anlatım dili çoklukla gerçekçi, ….özellikle iç monologlarda modernist, bazı anlatım stratejilerinde postmodernist’’. Atasü’nün hayat ve edebiyat karşısındaki duruşunu ise şöyle özetler: “Yaşam trajik olduğu kadar ironiktir Atasü için, yazmak ise şiirsel.” Batum Menteşe feminist öğeler üstünde durur; kadın ve erkek C U M H U R İ Y E T