Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
O KU RLA R A irmi beş yıldır kadın konulu belgelerin sağlanması, korunması ve okuyucuya ulaştırılması konusunda önemli çalışmalar yürüten Aslı Davaz’ın hazırladığı bir kitap “Eşitsiz Kız Kardeşlik”. Kitap dünya savaşlarını ve imparatorluklardan ulus devletlere geçişi yaşamış bir kuşağın izini öncü kadın ve kadın hareketlerinin lokomotifliğinde süren geniş bir inceleme. Çalışma, kadınların sadece toplum içindeki eşitsizliği değil, Doğulu ve Batılı kadınlar arasındaki “eşitsiz” kız kardeşliği de gözler önüne seriyor. Kitabı Gamze Akdemir değerlendirdi. Yeni Yüzyıl Üniversitesi, peş peşe üç yıl “kadın yazarlar” sempozyumları düzenledi. Bu sempozyumlarda edebiyat bilimciler, Ayla Kutlu, Erendiz Atasü ve Suat Derviş’in eserlerini çeşitli açılardan derinlemesine inceledi, eleştirdi. İlk iki sempozyumun bildirileri kitap olarak yayımlandı. Suat Derviş kitabı da yayına hazırlanmakta. Günümüz Türk edebiyatı, edebiyat bilimcilerinin ilgisini yeni yeni çekmektedir. Kitap tanıtma yazılarının yanı sıra, ciddi, bilimsel eleştirilere ihtiyacımız var. “Erendiz Atasü Edebiyatı” bu ihtiyaca cevap veren, şu an için sayılı kitapların önemli bir örneğidir. Kitabı Feride Sabuncuoğlu tanıtıyor. Nikolay Leskov’un “Büyülü Gezgin” başlıklı seçme öyküleri yayımlandı. Leskov böylece diğer Rus klasikleriyle de kitapçı raflarında buluşmuş oldu. Seçkide, Büyülü Gezgin dışında oldukça kısa dört öyküyle birlikte Walter Benjamin’in altı çizilecek cümlelerle dolu bir yazısı da yer alıyor. Kitabı Yankı Enki değerlendiriyor. Bol kitaplı günler... turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap Ray Celestin’den “New Orleans Cinayetleri” Y ‘Garezi olan yığınla insan’ Micheal bu işi çözemediği takdirde tek atımlık kurşununu harcayacağını biliyor. Micheal yüzünden hapis yatan Luca ise eski muhbir dostlarını arayıp Baltacı’nın kim olduğunu bulmaya uğraşıyor. Fakat sokaklarda tam bir omerta hali söz konusu. “New Orleans”ta garezi olan yığınla insan yaşadığı” düşünülürse Baltacı hakkında bir ipucuna erişmenin güçlüğü de anlaşılabilir. Micheal da Luca da bunun farkında: Süprüntülerle ve iğrenç kokularla dolu New Orleans’ta iz sürmek hayli zor. “DOĞAÜSTÜ BİR ADALET ARAYIŞI MI?” Celestin, gizemli katil aranırken başkahramanların; Micheal ve Luca’nın hayatlarını didikliyor. Her ikisinin de sıkıntıları var. Mesela adı “zenci sever”e çıkan Micheal’ın işi sallantıda ve özel yaşamı çalkantılı. Luca ise mimlenmiş eski bir polis ve mafya yararına çalıştığı için hüküm giymiş biri. Celestin sadece ikisiyle yetinmiyor, yan karakterlerin hayatlarına da değiyor. Bu arada Baltacı, kafa karıştıran yorumlar, kimi ifadeler ve ipucu denilebilecek verilerle aranıyor. New Orleans’ın mafya ve daha önce bahsi geçen tanıdıkların birbirini öldürme geleneğinin kafaları turşu ettiği de açık. Böyle bir durumda yapılabilecek en iyi yorum, katilin “ya delinin teki ya girişken bir caz müzisyeni ya da eski bir savaş gazisi” olduğu. Çünkü o günlerde şehir savaştan dönen, hayata uyum sağlayamayan ve bu yüzden suça bulaşanlarla dolup taşıyor. Şüpheleri bir noktaya yoğunlaştıran şey ise şehrin dışında arazi satın alanların öldürülmesi. Peki, Baltacı neden bu kişileri hedef seçiyor? Dedektifleri meraklandıran soruların başında bu geliyor. Öte yandan katilin balta kullanıp olay yerine tarot kartları bırakması, dedektiflere “Cinayetler doğaüstü bir adalet arayışı mı?” sorusunu da sorduruyor. Fakat havada uçuşan onca olasılığa rağmen, Baltacı’nın bir kan davası güttüğü düşünülüyor. Bu da ancak bir mafya hesaplaşmasının görünen yüzü olabilir: Hayalet bir katil ve onu kiralayan perde gerisindeki isimler. İşte zihni zorlayan bir ihtimal daha. Tarot kartlarının varlığı, iblis söylentisi ve cazdan bahseden Baltacı’nın mektubu, ilgiyi siyahilere ve ırkçı bir hesaplaşmaya yöneltmek için yazılmış olabilir mi? Olur mu olur çünkü orası New Orleans. Celestin’in New Orleans’ı mekân olarak seçmesi ilginç. Dört bir yanı kasırgalar, suç çeteleri, yasaklar, tabular ve cazla çevrili şehirde hemen her şey bulanıklaşabiliyor. Böyle bir ortamda cinayetlerin neden ve nasıl işlendiğine odaklanmalı. Celestin’in kimi dramlar da barındıran romanı, New Orleans’ın bugünkü gibi dün de fırtınalı ve tekinsiz bir yer olduğunu gösteriyor. Yaşananlar, kentte pek çok şeyin öngörülemezliğini kanıtlıyor. n alibulunmaz@cumhuriyet.com.tr New Orleans Cinayetleri/ Ray Celestin/ Çeviren: D. Kemal Tarım/ Esen Kitap/ 432 s. Ray Celestin “New Orleans Cinayetleri”yle bizi 1900’lerin ilk çeyreğinde dört yanı suç, yasaklar, caz, fırtına ve tabularla çevrili New Orleans’taki bir dizi cinayetle buluşturuyor. Celestin, gerçek bir olaydan esinlenerek oluşturduğu romanında “Baltacı” olarak anılan katile ve dönemin ırkçılık konusuna da odaklanıyor. r Ali BULUNMAZ azda her zaman insanı dinginleştiren ve coşturan bir taraf bulunuyor. Onun çağrıştırdıkları ve hissettirdikleri bir yana, caz deyince akla gelen önemli şehirler var, örneğin New Orleans. Müziğin mabedlerinden biri olan bu kent, yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde bir dizi cinayetle sarsılmıştı. “Baltacı” lakaplı katil, seri cinayetler işlemiş ve altı kişiyi öldürmüştü. Cazın durmaksızın akıp gittiği kentte bir yandan da Baltacı’nın cinayetleri konuşuluyordu. “EVİNDEN CAZ SESİ GELMEYEN BALTAMI GÖRECEK” Yıl 1918. New Orleans sokakları ve kulüpleri kendini cazın büyüsüne kaptırmışken elinde baltasıyla bir katil kentte hem korku yaratır hem de merak uyandırır. 19181919 arası altı kişi aynı şekilde öldürülür. Ray Celestin bizi New Orleans sokaklarına götürüp Baltacı’nın peşine takarken dönemin ruhuyla beraber kulağımıza melodiler de çalınıyor. New Orleans Cinayetleri, Baltacı’nın izini süren dedektif Micheal, eski polis Luca D’Andrea, sekreter Ida ve sokak müzisyenleriyle ilginç bir kovalama C TURHAN GÜNAY caya kapı aralıyor. Celestin’in anlattığı New Orleans, hemen her dönemde batıl inançlarıyla öne çıkan bir şehir. Baltacı’nın Sicilyalı bir aileyi hunharca öldürmesinin ardından kentte “bir iblisin saldırısı” gibilerinden laflar dolanmaya başlıyor. Şehrin bir başka özelliği ise kapalı yapılardan oluşması ve cinayetlerin bile birbirini tanıyan kişilerce işlenmesi: “Kurban kimlerdense onu, ancak kendi çevresinden biri öldürmüştür” algısı hâkim. Buna karşılık zenciler zan altında çünkü pek çok belanın onların başının altından çıktığı düşünülüyor. Celestin’in kitap boyunca yaptığı “Zenci” vurgusu önemli. Dönemin ruhunu yansıtmaya özen gösteren yazar, beri taraftan satır aralarında ırkçılığa karşı tavır koyan dokunuşlarda bulunmaktan geri durmuyor. “Evinden caz sesi gelmeyen baltamı görecek” notunu bırakan katil ve onun peşine düşen dedektif Micheal’la beraber mafya tarafından katili bulmakla görevlendirilen eski polis yeni mahkum Luca, New Orleans’ta yeni bir zamanın başladığının göstergesi. Olay yerlerinde bulunan tarot kartları, duvarlara yazılmış yazılar ve hiç görgü tanığı olmaması ise işi zorlaştırıyor. Kasırgaların ve sellerin vurduğu New Orleans belaya alışkın, Baltacı da böyle bir yıkım olarak algılanıyor insanlar tarafından. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç tGenel Yayın Yönetmeni: Can Dündar tYayın Yönetmeni: Turhan Günay tSorumlu Yazı İşleri Müdürü: Abbas Yalçın t Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı t Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. t İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 t Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. t Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden t Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü t Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya t Reklam Müdürü: Ayla Atamer t Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 t Yerel süreli yayın t Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 0 4 1 2 Ş U B A T 2 0 1 5 n S A Y F A 3