25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ş 1 iir Atlası CEVAT ÇAPAN İsmail KADARE / Şiirler Çeviren: Ahmet Emin ATASOY ‘Bir yaya, bir şemsiye, bir havakırık dökük’ Bir bisiklet var hızıyla bir virajı alıyor’ 992 yılında Uluslararası Cino del Duca Ödülü’nü ve 2005’de Man Booker Uluslararası Ödülü’nü kazanan Kadare, 1936 yılında Arnavutluk’un Gjirokastër kentinde dünyaya geldi. Çocukluk yıllarını, doğup büyüdüğü ve çok sevdiği Gjirokastër kentini, Taştaki Kronik romanında anlatır. İkinci Dünya Savaşı sonrası komünist rejimin içinde yetişti. Romanlarında komünist toplum konuları sık sık geçer. 1960’lı yıllarda Kadare önce şiir alanında ün kazandı. Daha sonra ve özellikle de 1964 yılında yayımlanan ve sonra filme aktarılan, Ölü Ordunun Generali isimli romanıyla dünyaca tanınan bir romancı olarak adından söz ettirdi. 1990 yılında Ramiz Alia yönetimine karşı protesto olarak Fransa’ya sığındı. 1999’da ülkesine geri döndü. Birkaç kez Nobet Edebiyat Ödülü’ne aday gösterildi. Daha sonra düzyazıya geçiş yapıp büyük bir şöhret yakalamış olmasına karşın İsmail Kadare Arnavut edebiyatında çağdaş modern şiirin başlatıcıları arasında bir öncü olarak anılmaktadır. Şiir kitapları: Esin (1954), Düşler (1957), Yaramazlıklarım (1961), Güneşli Motifler (1968) Varsın heykelcikler bir yerlere gidip dinlensinler. Yerlerini alacak değiliz nasıl olsa. Ah, aynı yerde durmak sıkıcı bir şey, Oysa yağmurun altında bu gece biz Sonsuza dek birlikteyiz. BABAM Akşam eve biraz içkili döndü ve düşünceye daldı ocağın karşısında. Başında – kararmış kasketi Cebindeyse – günlük gazetelerden biri. Neden içtiğini söylemedi. “Ben de bilmiyorum” dedi annem. Oysa birisi büyük oğlunun şiirlerini Eleştirmişti o günkü gazetede. Duman kaplı, gürültülü, kalabalık kulüpte Gazetede bir şey gösterdiler ona “Senin oğlunun yapacağı da bu kadardı işte” dedi birisi. Oğlunun şiirlerine fazla fazla İlgi gösterdiği yoktu… Bugün ilk kez yaptı bunu Duman dolu o küçücük kulüpte. TİRAN’DA SONBAHAR Tenhalaşmış beyin gibi şeklini yitirmiş gök Kaldırımlara sıkıcı bir yağmur yağıyor Bir yaya, bir şemsiye, bir hava – kırık dökük, Bir bisiklet var hızıyla bir virajı alıyor Tenhalaşmış beyin gibi şeklini yitirmiş gök. n ÖĞRENCİLİK MOTİFLERİ 1. 1.     Çalışma masasında Bugün defterimle birlikte her akşam okuduğum Buzuku, Budi, Bardi ve Bogdani adlı Asık yüzlü keşişleri de bir kenara bıraktım ve Başımı yumruğuma dayayıp düşündüm uzun uzun Bağışlayın beni siz, ey aziz keşişler, Düşüncelerle dopdolu ay, ışıl ışıl parlıyor şimdi, Ben, sizin torununuz, sevdiğim ilk kız için Birkaç satır yazacağım Arnavutça olarak. 2. 2.     Şiir ve düzyazı Sen beni düşünüyorsun, diye yazmışsın, Avluya hafifçe inerken gece Bu yüzdendir öylesine hayallere dalışın Kurumuş bir yaprağın düşüşünü görünce. Sonbahar gölgeleri bahçenin üzerinde Uzarken, dalıyorsun sesine rüzgârın serin Bense o saatlerde Latince dersinde Tüm düşüncelerimle sürekli seninleyim. KIŞIN GÖKYÜZÜ Kışın gökyüzü, Devinimidir anıların Ben bir sigara yakıp pencereye yaklaştım Gökten kar değil de, hiçbir zaman alamadığım O mektupların yağdığını zannettim Uzaktaki ellerin yazdığı O uzak mektuplar Hatta bulutlardan bile uzak. HELSİNKİ’DE GECE Yağmur aniden dindi. İnsanlar kaçışıyorlar. Kuytu yerlere. Dansinglere. Birer birer giriyor onlar. Salt heykelcikler duruyor yerli yerinde. Sanki yerlerini kaptıracaklarmış korkusundan. Hayat doluyuz biz de seninle Sokakta koşuyoruz S A Y F A 22 n 25 E Y L Ü L 2014 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1284
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear