05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

görmek gerekiyor. Haklısınız, zira geçmişi bugüne bağlamayan, yalnızca, geçmiş, macera, tarih olarak okumak bize hiçbir şey kazandırmaz. Geçmiş bize aynı zamanda yolumuzu gösteren aynadır. Bugün yaşanan zulmü bize daha derin bir kavrayışla gösterir, üstesinden gelme, bu zulmü uygulayan zalime direnme, karşı çıkma ve onu yenme iradesi sunar. Zalimin güçlü gibi gözüken iradesi sırtını dayadığı güçler ortaya çıkınca güneşi görmüş kar gibi erir. Şiir bu hesaplaşmanın zemini neden olmasın? Yeryüzü Halleri size bunları düşündürttüğüne göre demek ki işlevini bir direniş destanı olarak görmeye başlamış demektir. Hatta bu şiirlerin şiirin için başka bir bireyliği ve toplumsallığı çağırdığını ve bu yüzden de Yeryüzü Halleri’ni yazıp geldiğin şiir açısından yeni bir kırılma noktası olduğunu düşünüyorum. Alışılmış anlatım biçimlerinden, tekniklerinden uzak durmada hep yarar var. Bu, güç ve rizikolu da olsa böyle. Alışılmış, kanıksanmış olandır da zira. Yıllar önce Metin Celal, Şarkılar Kitabı ile ilgili yazdığı yazıda benim bu yanımı saptamış ve şunları söylemişti: “İmgeci, sağlam, dizeye ve bütünlüğe önem veren bir şiirden yana olduğunu bildiğimiz şairin bu tavrını ilginç bulmamak elde değil. Sanki kendi kurduğu yapıyı kendi eliyle yıkmanın yollarını arıyor. Sözcüklerle, dizelerin yapısıyla, giderek klasik cümle yapısıyla oynayıp bozuyor Metin Cengiz” (Varlık, Ocak 1996). Bu sözler alışılmış olana öteden beri yüz vermediğimi, ustalığın üstüne oturmadığımı göstermesi bakımından oldukça isabetli. Öte yandan derdimiz insanı anlatmak, kendimizi keşfetmek olmalı. Bunun için her türlü yol ve yöntem denenmeye değer. İnsanın asıl yolculuğu kendine doğru olan yolculuktur. Ama yalnızca kendi içine bakan her zaman yanılır. Başkalarını da görmek, ondaki bizi keşfetmek, bizim kendimizi anlamamızı daha da kolaylaştırıcıdır. Mistik olan tam da bu noktada anlaşılmalı. Gerçekliklerin ardında yatan hakikatleri kavrayıp anlatmanın yolu buradan geçer. Bireysellik de toplumsallık da buradan geçer, diye düşünüyorum. Yeryüzü Halleri’nin bu noktada günümüzde yazılan şiire tepki olduğunu da söylemeliyiz. Evet böyle. Farklı şiirler yazmaya bir davet olarak algılansın istiyorum. Tabii günümüzde yazılan şiirde insanı bütün olanaklarıyla kavramak doğrultusunda yazan başka şairler de var kuşkusuz. Kendi yaşıtlarımdan söz edersem, Haydar Ergülen’in son dönem yazdığı kısalı uzunlu şiirleri bu kaygıyla yazdığını düşünüyorum. Celal Soycan böyle bir damarın üzerinde. Ahmet Ada bu yaştan sonra habire farklı poetikalara doğru uzanıyor. Yöneltilecek kimi eleştiriler elbette vardır, ama görünen bu. Çünkü günümüz şiiri canlılığını kaybetmiş görünüyor. Fazlasıyla yapıntı. Oyuna boğulmuş ve insandan uzaklaşmış durumda. Şiirde derinlik albenili imge cümlelerle elde edilmeye çalışılıyor. Çok fazla derin, entelektüel görünmek istiyor herkes. Ama gençlere bakıldığında buna aldırmayanları da görüyoruz. Daha sıkı, daha güçlü bir şiirin ardındalar. Bülent Karslıoğlu, Kadir Aydemir, daha gençlerden Onur Akyıl, Müesser C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I Yeniay, Abuzer Gülpınar, Harun Atak vb. böyle. “POLİTİKASIZ İNSAN YOKTUR” Yeryüzü Halleri’ni kendini geliştirmeye eğilimli politik şiirin örnekleri olarak da ele alabilir miyiz? Başka bir deyişle Yeryüzü Halleri politik şiirin neresinde duruyor? Bu coğrafyadaki insanın destanı olarak başından sonuna politik bir şiirdir Yeryüzü Halleri. Politikasız insan yoktur. Ben politikayla ilgilenmem diyorsa biri, anlayın ki korkağın tekidir, iktidardan yanadır, güçlü olanın köpeğidir. Nasıl ki düzen bütün kurumlarıyla kendi motorunu ancak savaşla sürdürebiliyorsa, savaşı gizleyerek barış söylemleriyle gizliden gizliye savaşı sürdürüyorsa insan olanın, namuslu olanın politik olması, taraflı olması ve savaşması gerekir. Gerisi laf salatasıdır. “Oysa bir tek sevgili değiştirir dünyanın gerçeğini” demene ne demeli? Sevgiliniz varsa birini hakkını vererek seviyorsanız zaten değişmişsiniz demektir. Sevgi dünyayı değiştiren, ona renk ve anlam veren en büyük güçtür. Bunun için yapılacak tek şey var: Bu dizeyi her yere yazmak; duvarlara, sıralara, masalara, yollara. Yer yer müzikle de ilişki kurmaya çalışmışsın? “Hayat uzun bir hava, ben bir harfiyim” dizesi o ilişki kadar senin müzikten ve kendinden anladığını açık etmeye çalışıyor gibi. Müzik de şiir gibi; bizde insani olan her şeyi dürter, canlandırır, harekete geçirir. Etkilenmemek elde mi? Ama derdim “şundan da anlıyorum” değil, olmaz da elbette. Müzikle iç içe yaşamış birinin arada bir müzik kaynaklı dizeler yazması şaşırtıcı olmamalı. Türkü şarkı söylemeyi severim. Şarkılar beni etkiler ama türkünün yeri başka. Klasik Batı Müziği, Jaz, Blues, Fado, Rebetiko, Tuareg... Hayatın içinde olanla şiiri beslemek, diyelim buna. Zulmü aklın kendisi kabul ederken öte yandan arzuyu aklın en eski efendisi sayıyorsun. Sanki günümüz insanına arzu ve duygularını hatırlatmak istiyorsun. Akıl güce hizmet eder, bu yüzden çoğunca zulme yarar sağlar. Arzu ise insanı harekete geçiren, insan kılan temel özellik. İnsanidir arzu. Bu ikisi hem çatışır ve hem de uzlaşır. Arzu akılla tatmin edilirse insanı mutlu eder. Aksi takdirde insanı insanlığından çıkarabilir. Öyleyse şiir hakikat mi? Şiir hakikatin kendisi değildir, hakikat üretir. Hakikate benzeyeni, andıranı üretir, gösterir, hissettirir. Gerçekten bir tek şiir kaldı elimizde sorusuna yanıtını alıp bitirelim istersen? Elimizde aslında çok şey var, şiir bütün bunları bize hatırlattığı için biz “elimizde bir tek şiir kaldı” diyoruz. Oysa direnmek de elimizde kalan şey. Yoksa insan olduğumuzu nasıl anlayacağız? Sevmek de öyle, âşık olmak da. Yardımlaşmak, zalimden değil zulme uğrayandan yana olmak da elimizde. Giderek yarın için namuslu, demokrasiden yana, her türlü faşizme karşı bir insanın yapması gerekenleri yapmak da elimizde. Ama bunları bize şiir söylüyor. Bundandır şiir elimizdeki en önemli şey. n Yeryüzü Halleri/ Metin Cengiz/ Şiirden Yayınları/ 80 s. 1272 3 T E M M U Z 2 0 1 4 n S A Y F A 5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear