25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

RENKLER r Mavisel YENER n SESLER n HARFLER AYTÜL AKAL n NİLAY YILMAZ n ÇİĞDEM GÜNDEŞ n MAVİSEL YENER n MUSTAFA DELİOĞLU B etül Tarıman’ı ilk kitabı Ay Soloları (1995) ile tanıdık. Okurlarıyla buluşan kitaplarının çoğu (Üzgündü Kırlar, Kardan Harfler, Güle Gece Yorumları, Yol İnsanları, Kar Merdiveni, Ağır Tören, Hadde) yetişkinler içindi. 2004’te Can Yayınları tarafından yayımlanan ‘Yol İnsanları’ isimli kitabıyla Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü, Akif Kurtuluş ile paylaşmıştı. Tarıman, Türkçenin geniş olanaklarından yararlanarak şiirini kuran, şiirini hayata sımsıkı demirlemiş bir şair. Çocuk şiirleri yazmanın emek gerektiren ciddi iş olduğunu fark edip çocuk şiiri üzerine yıllarca düşünmüş. Kendinden önce kimlerin çocuklar için neler yazdığını bilen, onların şiir poetikalarının farkında olan bir şair o. Çocuklar için yazdığı şiirleri topladığı ilk kitabı: Elim Sende. Onun ardından Elma Dersem Çık adlı şiirler toplamı yayımlandı. Ufacık Tefecik Kurbağacık, Tarıman’ın çocuklar için yazdığı üçüncü şiir kitabı. Bu şiirlerin yaratıcı okuma dosyası da var. 2005’de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin başlattığı “Yaratıcı Okuma Projesi”nin ardılı olan “Yaratıcı Okuma Dizisi”nin amacı, öğrencilere okumayı sevdirmek, okumanın etkin ve yaratıcı bir eylem olduğunu göstermek. Ufacık Tefecik Kurbağacık adlı kitabının okuma dosyasını, değerli eğitimci Nilser Utku hazırlamış. Her KİTAP GÖLGESİ Kurbağa ile göz göze gelmek şiirin ardından sorulan sorularla çocukların şiirleri değerlendirmeleri, sorgulamaları, okuduklarıyla kendi yaşamları arasında bağlar kurmaları, yeniden üretmeleri sağlanmış. Bir kurbağayla göz göze geldiğinizde ne duyumsarsınız? Tarıman, hayata bakışını bir kurbağa ailesi üzerinden anlatmış. Minik kurbağa Lili, ablası Lappi, dedesi Çilli, babası Ateş, annesi Rüzgâr, anneanne Zizi gülümsüyorlar bu şiirlerde. Kurbağa Lili’nin meraklı oluşu, korkuları, sanata bakışı, ara sıra yaptığı yaramazlıklar ve nicesi dizeler aracılığı ile aktarılmış. Kimi sayfada doğayı kirletenlere kurbağa gözüyle bakıyor, kimi sayfada kurbağa Lili ile birlikte eleştirel bakışı yakalıyoruz. “Herkes yaptığım resimleri beğeniyor/ Ablam Lappi de/ Fakat öğretmenim Manzara resmini/ benim yaptığıma inanmadı/ nasıl üzüldüm size anlatamam”(s, 31) diyen Lili ile duygudaşlık kuruyoruz. Kâh üzülüyor, kâh seviniyor, umuda yelken açıyor, muzipleşiyor, düşlere dalıyoruz Lili ile birlikte. Kaptırıp gidiyoruz kendimizi onun serüvenine. Bir de bakıyoruz bitirivermişiz kitabı. Çocuk şiirinde, okurun alımlamadığı bir şiir eksik kalmış, tamamlanmamış demektir. Tarıman şiirlerinde, verici (yazar) ile alıcı (okur) arasında iletişim öylesine güçlü ki çocukların bu dizelere katacağı çok şey var. Kimi şiirde masalsı çekirdek göze çarpıyor, üstelik bunların hiç biri düzyazı anlamcılığına yenik düşmemiş. Bazı şiirlerin masalsı dili “Betül Tarıman masal da yazsa ne güzel olur” diye düşündürdü bana. “Başımı çıkarıp bir gün sudan/ Baktığımda dünyaya/ Nasıl üzüldüm/ Sizlere anlatamam/ Bir kız çocuğu/ Taşın üzerinde/ Ağlıyordu/ Mendili elinde…”(s, 73) Kim bilir belki de yazarın bir masal kitabı kapımızı çalıverir. Minik Lili, resim, spor, müzikle uğraşırken günlük de tutuyor. Kurbağa Pavarotti şiirinde “… çünkü bir gün/ Ünlü soprano Pavarotti’den/daha iyi söyleyebilirim…”(s,69) diyor minik Lili. Sevgili Lili ne bilsin vokal tanımlı müzikte “soprano”nun kimler için kullanıldığını, onun tek bildiği “vrak” konseri vermek! Onun sanatçı yanını izlemek çok eğlenceli doğrusu. Ufacık Tefecik Kurbağacık’ta, çocuk okurlar, bir yandan şiirlerin tadını çıkarırken, öte yandan Nilser Utku’nun hazırladığı yaratıcı okuma sorularının yanıtlarını keyifle verecekler. Betül Tarıman’ın gözlemciliği, düş gücü, ince alayı, akıcı dili çocukların yaşamına katılacak; doğaya, kurbağalara, insanlara başka türlü bakacaklar… Şiiri nerede bulabileceklerini kavrayacaklar. Şiir kimi zaman bir kurbağanın gözlerinde… n www.maviselyener.com Ufacık Tefecik Kurbağacık, Betül Tarıman, Resimleyen: Yasemin Ezberci, Can Çocuk, 86 s, 2013, 7+ KONUK HARFLER Çocuk Yazınında Eğitim Çınarı: Zeliha Akçagüner r Bahri KARADUMAN Y ıllarını eğitim ve öğretimine adamış deneyimli öğretmenlerin yazarlık yeteneklerini çocuklara sunması, üretilen yapıtlardaki kaliteyi her zaman üst noktaya taşır. Bu yazınsal kalite geleceğin bilinçli okurunu hazırladığı gibi ülkenin birikimli bireylerle yücelmesinin de altyapısını oluşturur. Bu yapıda tartışılmayacak öz, dilin özenli kullanımı, güzel Türkçenin çocuk okura doğru ve sanatsal aktarılması gerçeğidir. Dilini iyi kullanan birey, her zaman toplumsal iletişim içindedir ve düşünce üretme yetisine erken yaşlarda ulaşır. Dille düşünce arasındaki kopmaz ilişki yazınsal sanata da yönelince iyi yetişmiş kültürlü genç kuşak, geleceği bilinçle kurar. Kendi kültürel kaynaklarının önemini erken yaşlarda kavrayan kişiler, toplumunun yüz akı olurlar ve onurlu duruşlarıyla toplumsal değişim ve dönüşümün mimarlığını yaparlar. Eğitim ve öğretimin olmazsa olmazı kaliteli kitaplardır. Bilimin ışığıyla hazırlanmış ders kitapları ne denli önemliyse çocuk yazınının üst düzeyde olması da toplumsal açıdan o denli önemlidir. Bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşünün eklenmesi gerekir. Az okuyan bir toplumuz, diye yakınmanın kimseye yararı yoktur. Sorumluluğunun bilincinde, çalışkan, yaratıcı kişileri eğitirken onları sanata, kaliteli kitaplara da yönlendirmek, büyüklerin özellikle yazarların öncelikli görevidir. Bu görevi yıllardır üstlenmiş ve çıtayı hep yüksekte tutmuş yazarlardan Zeliha Akçagüner, son yapıtları olan Çılgın Serüvenciler* dizisinde 1 6 n 2 2 A Ğ U S T O S birikimini ve sanatını çocukların yararına sunuyor. Yazar, okuru 1970’li yıllara götürüyor önce. İlk kitap olan Gizler Mağarası’nda üç beş dar gelirli memurun girişimiyle kurulan küçük bir yazlık siteyi ve site sakinlerini tanıyoruz. Kooperatifin kuruluş aşamasındaki özveri, yarım evlere taşınmanın mutluluğu, yolsuz, elektriksiz günler, imeceyle açılan kuyular, gün geçtikçe yeşeren bozkır ve başarmanın tatlı heyecanı… Dostluk, dayanışma ve yardımlaşmayla bir bir çözülen sorunlar… “Alçak gönüllü, sevecen insanların oluşturduğu bir sevgi cenneti”. Hızla geçen zaman, değişen değerler, uygarlık adına kıyı yağması, yozlaşma, rant ve on beş yıl sonrası. Dostluk Sitesi’nin ikinci kuşak çocukları: Özgür, Deniz, Kâmil, Ceyda, Gökçen, Irmak. Çılgın Serüvenciler dizisinde birbirinden ilginç olaylar, çocuk okuru derinden etkileyen maceralar… Zeliha Akçagüner, bol kitaplı, bol ödüllü bir yazar. Eğitimci kimliğinin yazarlıkla özdeşleşmesi çok sevilmesinin, çok okunmasının en büyük nedeni. Çocuk yazınında “çocuğa görelik” ilkesini başarıyla uyguluyor. İletiyi metne sindirmedeki titizliği, dile egemenliği yazarlığının en belirgin özelliği. Akıcı ve doğal bir anlatımla çocukların tertemiz dünyalarına ışık tutuyor. Zeliha Akçagüner gibi usta yazarlara saygı duymak, velilerin ve öğretmenlerin boyun borcu. Çocukların ödevi ise bu tür yazarların yapıtlarını okumak, özümsemek, arkadaşlarıyla paylaşmak olmalı. Yaşamda en önemli soru bence “Nasıl yaşıyorum?” sorusu. En güzel yanıt da “Kitaplarla…” yanıtı. Çocukların nitelikli kitaplarla yaşadığı bir ülke: Türkiye. Düşünmesi bile ne denli güzel... n *Çılgın Serüvenciler/ Zeliha Akçagüner/ Altın Kitaplar/ 10+ 2 0 1 3 RENKLİ KALEMLER r Aytül AKAL Y azarlara merak ettiğimiz soruları sorduk. Aslında bu yanıtları okurları da çok merak ediyordu; biz de hem sorduk, hem okurlarıyla paylaştık… Konuğumuz Handan Derya. Hangi türlerde kaç kitabınız var? Çocuklar için on bir kitap yazdım. Sekizi bağımsız öykülerden oluşuyor. İkisi roman. Son kitabımda ise iki arkadaşın başlarından geçenleri değişik öykülerde anlattım. Sizce çocuklar okudukları bir kitabı neden sever? Çocukların okuma kültürünü geliştirmeye yönelik olarak onlara, ebeveynler, eğitimciler, uzmanlar tarafından önderlik yapılır, önerilerde bulunulur. Bütün bu yönlendirmelere karşın çocukların bir kitabı neden daha fazla sevdiklerini gözlemlerime dayanarak söyleyeyim. Çocuklar kendilerini, içinde bulundukları hayattan başka dünyalara taşıyan; değişik bakış açısı sunan; hayal gücünü zorlayan kitaplara yöneliyorlar. Eğlenceli serüvenlerin anlatıldığı kitaplar ise her zaman ilgilerini çekiyor. Bir okurunuzla aranızda geçen sizin için hoş bir anı… Okul söyleşilerinde eğitimci olduğumu saklarım. Öğrencilerin beni, ders işler gibi algılamasını istemem. Mükemmeliyetçi, hatayı hoş görmeyen biri olduğumu sanarak düşüncelerini rahatça ifade edemeyeceklerini düşünürüm. Bir söyleşide bunu başaramadım. Öğrencinin sorusu şuydu: “Yazdığınız öyküde, sınıfta deney yapılırken sanki oradaydınız, deneyin aşamalarını izlemiş gibi anlatmışsınız?” Çocuk sözünü tamamlamadan, “İzledim tabii” diye atılıverdim. Öğrencimiz ‘nasıl yani’ der gibi baktı yüzüme. Sonuçta asıl görevimi açıklamak zorunda kaldım. Çocuğun “anlamıştım” diye arkadaşına fısıldaması, sonra da yüzünde bilgiç bir ifadeyle beni süzmesi çok hoştu. Son okuduğunuz çocuk kitabı... Bilgin Adalı’nın “Odyssia Destanı” okuduğum son kitaptı. n C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1227 S A Y F A
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear