05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

¥ Özkök hep birlikte İsveççeden Fransızcaya, Fransızcadan ise Türkçeye çevirip Yeditepe dergisine yolladılar; şiir edebiyat çevrelerinde ilgiyle karşılandı ve Lasse Söderberg’de Türkiye’de tanınmış oldu. Böylece Türk şairlerini İsveççeye, İsveçli şairleri de Türkçeye çevirme süreci başlamıştı. Bu arada da Yeditepe dergisini çıkaran Hüsamettin Bozok tanıttığı İsveçli şairi ve yazarların fotoğrafını istemektedir. Özkök AnneMarie’nin kamerasıyla yazar portrelerini çekmeye başlar ve fotoğraf tutkusu yeniden harlanır; hem de edebiyatla birlikte… ne kedisiz isiz QH NLWDSV×] NLW WDSV×] SAMUEL BECKETT: İSVEÇ’TE BİR TÜRK VAR 1967 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanma olasılığı yüksek yazarlarla ilgili dosyalar hazırlanırken Life dergisi Samuel Beckett’i arayıp, Nobel dosyasında yer alması için fotoğrafına ihtiyaç olduğunu, uygun olduğu bir zaman evine fotoğrafçı göndermek istediklerini söylüyor. Fotoğrafının çekilmesinden hoşlanmayan Beckett şu cevabı veriyor: İsveç’te bir Türk var. Ondan isteyin.” Herkes şok olmuştu. Özkök herkesten önce davranıp Beckett’in portrelerini çekmiş ve hatta onunla yakın dostluk bile kurmuştu. Tüm dünya basını Özkök’ün Samuel Beckett fotoğraflarını kullanıyordu. Bu arada Özkök gezete ve dergilerin kültür sayfaları yetkililerinin ilk aradığı kişi hep Özkök olmuştu. Büyük edebiyat dergisi Bonniers Literara Magasin Lütfi Özkök imzalı 13 yazarın portresini yayımlamıştı: Lütfi’nin Gözüyle İsveçli 13 Yazar. NOBEL’İ ÖZKÖK MÜ VERİYOR? 26 Eylül 1991. Yüksek tirajlı Aftonbladet gazetesinin dört tam kültür sayfasını Lütfi Özkök’e ayırmıştı. Başlık: Nobel Edebiyat Ödülü’nü Lütfi Özkök Veriyor. “Başlık ve altındaki iri puntolu spotlar olabildiğince çarpıcıydı. Yaklaşık iki hafta sonra yeni ödül sahibi açıklanacağından herkesin gözü sayfalardaki portreleri taradı ve yüzlere gülümsemeler yayıldı. Lütfi adaylarını hayatta olmayan yazarlar arasında seçmişti (…) Enetektüel çevrelerde, gazetelerin kültür sayfalarında bu tür veciz ifadeler ‘Lütfi Özkök gelecek vaat eden iyi edebiyatçının kokusunu alır’ anlamında kullanılıyordu ama Lütfi bu tür ifadeleri kasıtlı olarak istismar edenlerin çıkarabileceğini düşündüğünden hep dikkatli davranıyordu. Bu yüzden Nobel’e layık gördüğü adaylarını hayatta olmayanlarından seçmeye özen göstermişti. Buna karşılık Türk adayını yaşayanlar arasından seçmişti. Melih Cevdet Anday’ın portresiyle Türk edebiyatçıları arasında Nobel alabileceklerin bulunduğu mesajını vermek istemişti…” YAŞAR KEMAL’E NOBEL’İ ÖZKÖK MÜ VERDİRMEDİ? Kitabın en hararetli bölümlerinden biri “Yaşar Kemal’e Nobel Ödülü’nü Lütfi Özkök mü Engelledi” şüphesiz. Özkök bunun mümkün olmadığını söylerken Arthur Lundkvist’le telefon Üstte, Lüksemburg Bahçesi’nde Lütfi Özkök (1946). Altta ise Lütfi Özkök’ün çektiği ilk fotoğraf, kardeşi Hüseyin (1935). konuşmasına şahit olan gazeteci Arslan Mengüç’ün anlattıkları ise dikkate değer. Yaşar Kemal’le Lütfi Özkök’ün aynı masada olduğu bir akşam “Büyük yazarlık”tan başlıyor tartışma. Lütfi Özkök’ün Yaşar Kemal’e “Sen nereden büyük yazar oluyorsun” sorusuyla tırmanan gerginlik Yaşar Kemal’in “Sen nasıl böyle konuşursun”a kadar uzanıyor. O gece mevzu çok fazla büyümüyor ama ikili arasındaki gerginlik de sona ermiyor. “Lütfi Özkök Paris’teki tartışmanın bütün ayrıntılarını hatırlamıyor ama Yaşar Kemal’in, Nâzım Hikmet’ten, Kemal Tahir’den, Orhan Kemal’den daha büyük olduğuna dair sözlerine içerlemiş olduğunu ve bu yüzden tartıştıklarını doğruluyor. Artur Lundvist’le aralarında geçen telefon konuşmasında, Arslan Mengüç’ün söylediğini ileri sürdüğü ifadelere de itirazı yok…” ? Rüzgârların Yolunda Fotoğraf Sanatçısı, Şair Lütfi Özkök/ Osman İkiz/ Yapı Kredi Yayınları/ 332 s. 21 MART 2013 ? SAYFA 9 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1205
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear