Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
O kuduğum Kitaplar METİN CELÂL Merhamet ve 70 yıl sorunu Stefan Zweig Merhamet’te “yanlışlıkla başlayıp pişmanlıkla sona eren bir trajedi”yi anlatıyor. Genç ve heyecanlı bir subayla zengin bir ailenin felçli kızı arasında gelişen ilişki yanlış bir yaklaşımla merhametin ne kadar yok edici bir duygu olabileceğini örnekliyor. Stefan Zweig erhamet (Şubat 2013, Çev. Deniz Banoğlu, Yordam Kitap) 1913’te, Birinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde Avusturya Macaristan sınırındaki küçük bir kasabada geçiyor. Hofmiller, Avusturyalı yoksul bir memur ailesinin çocuğu olarak kurtuluşu asker olmakta bulmuştur. Bir süvari alayında teğmen olarak görev yapmaktadır, Viyana’ya gidecek parası olmadığı için boş zamanlarında tek eğlencesi küçük kasabanın kahvehanesinde ya da pastanesinde arkadaşlarıyla sohbet etmektir. Böyle can sıkıcı günlerden birinde kasabanın eczacısının aracılığıyla bölgenin zenginlerinden Baron Emil de Kekesfalva’nın evine akşam yemeğine davet edilir. Hofmiller, en şık üniformasını giyinip davete gider ve çok iyi ağırlanır. Yemekte içtiği güzel içkilerin de etkisi ile kendine güveni artar ve davete katılan hanımlarla dans etmeye başlar. Gecenin sonuna doğru evin kızı ile dans etmediğini fark eder ve bunun büyük bir SAYFA 10 ? 21 MART 2013 M kabalık olduğunu düşünerek bir kenarda oturan kızın yanına koşar. Barones Edith de Kekesfalva’nın felçli olduğunu anlayınca büyük bir utanca kapılır ve şatodan palas pandıras kaçar. “İşte bütün hikâye bu budallalıkla başlamıştı” diye anlatıyor romanın kahramanı Hofmiller. Hofmiller, özür dilemeden kaçmasının büyük bir kabalık olduğunu anlayıp genç kıza bir demet çiçek yollayarak af diler. Edith, bu af dileme girişimini karşılıksız bırakmaz ve kısa bir mektupla genç teğmeni bir öğleden sonra şatoya çaya davet eder. Hofmiller ile genç kız ilk görüşmede dost olurlar. Kasabada yapacak pek bir şeyi olmayan Hofmiller hemen her gün Kekesfalva’lara gitmeye başlar. Orada çok iyi ağırlanmakta, hiçbir zaman ulaşamayacağı bir yaşam düzeyini nimetlerinden faydalanmaktadır. Öte yandan bu yapayalnız ve sakat genç kızla zaman geçirerek merhamet duygusunu da tatmin etmektedir ama Edith ona tamamen farklı duygularla yaklaşır. Hemen her gün görüştüğü tek kişi olan bu yakışıklı gence âşık olur. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1205