24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Esmahan Aykol’la ‘Tango İstanbul’a dair ‘Kati yine takipte! Yeni hedefi çürümüş medya!’ Kati Hirşel... İstanbullu Alman... Kuledibi’nde sadece polisiye kitaplar sattığı bir kitabevi var, yan dükkanı da devraldı alacak Kati! Evinin borçlarını yeni bitirdi. Saç rengini değiştirdi. Sevgilisi yok ama umudu var. Dizi izlemez, televizyonla işi olmaz. Migreni var. Kendi deyişiyle şişkoca. İrili ufaklı panik ataklar eşliğinde hayatla çekişmekte usta. Şehrin kargaşasına alışık ama şikâyetçi de. Üstüne İstanbul’un mahşeri koridorlarında koşaduran bir maratoncu, müzmin bir didikleyici, polisiyenin vücuda gelmişi. Duygusal, yer yer panik atak eşliğinde, giderek yerelleşen bir kent kadını. Bu sefer ucu siyasetçilere uzanan, cinsel fanteziler, şantajlar, kasetler, kamera kayıtlarıyla içli dışlı medya ve çete dünyasının derinliklerine dalıyor. Esmahan Aykol ile dokuz dilde yayımlanan Kati Hirşel serisinin dördüncü romanı Tango İstanbul’u konuştuk. ? Gamze AKDEMİR okuz dilde yayımlanan, yurtdışında da büyük ilgi gören, 2001’de başladığınız Kati Hirşel polisiye serisinin önceki kitaplarından bahsetmenizi rica ederek başlayalım söyleşimize. İlk romanım yayımlandığında Berlin’de hukuk doktorası yapıyordum. Koca üniversitedeki tek tük Türkiyeli öğrenciden biriydim ve Türklere yönelik önyargılardan müthiş bunalmıştım. İlk romanım “Kitapçı Dükkânı”nda maktulün Alman olması tesadüfi değil. Almanya’daki ilk birkaç senenin sonunda romanda bir Almanı öldürecek kıvama gelmiştim. Almanlar eleştiriye tahammüllü bir millet, Kitapçı Dükkânı’nı severek okudular. Yalnızca tez danışmanım, kitaba dair Berliner Zeitung’a verdiğim bir röportajda “Alman hukuk profesörleri pek okumadıklarından olsa gerek, çok önyargılılar” dediğim için artık benimle çalışmak istemediğini söyledi. O gün bugündür hayatımdan gayet memnun şekilde sadece okuyorum ve doktora tezi de D ğil, roman yazıyorum. 2003’te yayımlanan ikinci romanım “Kelepir Ev”de otopark mafyasını ve İstanbul’dan şu ya da bu şekilde göç eden azınlıkların arkada bıraktıkları “sahipsiz” malları anlattım. Kati Hirşel polisiyeleri yazıldıkları dönemde İstanbul sokaklarının bir fotoğrafı niteliğinde. O dönemde İstanbul’un meselesi neyse, Kati Hirşel’lerde de o var. 2007’de yayımlanan Kati Hirşel serisinin üçüncü romanı “Şüpheli Bir Ölüm”ün konusu çevre kirliliği idi. Tango İstanbul’da ise medya şöhretlerinin dahil olduğu bir gizem var. Bu romanda ilk kez, gerçek hayatta karşılığı olan karakterlerle bir roman kurguladım. Medya mensuplarının kendileri de medyanın malzemesi haline geldikleri için okura tanıdık gelecek romandakiler. “KATİ, HESAPSIZ, KİTAPSIZ, HUYSUZ BİR KADIN” Kati’nin reflekslerini, tarzını açmalı ilk... Anlık durum değerlendirmelerinde usta, memleketin fiziki ve manevi reflekslerinden sonra orta sınıf hasletlerinden nasibini bir tamam almış, onlardan hem dertli, hem alışık bir kabulleniş içinde modern bir kent kadını değil mi ve beş yıllık bir aradan sonra bu kez nasıl bir iz sürücü, nasıl bir Kati söz konusu? Kati, hesapsız kitapsız, huysuz bir kadın. Biraz da çılgın. Tango İstanbul’da Nijeryalı temizlikçi, Kati’nin Alman olduğunu öğrendiğinde, “Herkes Almanya’ya kapağı atmaya çalışıyor, senin burada ne işin var?” diye soruyor zaten. Babası Avram Hirşel, Alman faşizminden kaçıp İstanbul Üniversitesi’nin kuruluşuna katılan bilim adamlarından biri. Kati İstanbul’da doğuyor, daha sonra ailecek Almanya’ya dönüyor. Üniversite’yi bitirdikten sonra bu kez bir Türk’e âşık olup onun peşinden İstanbul’a geliyor. Kuledibi’nde sadece polisiye roman sattığı bir kitabevi var ve her macerada tesadüfler sonucu cinayet çözmeye soyunuyor. Kati, dışarıdan bakan bir gözle Türk toplumunu ve aynı yabancılık hissiyle Alman toplumunu eleştiriyor. Aradan geçen beş yıl içinde her şeyden önce Kati bir beş yaş daha yaşlandı. Eskiden viski içiyordu, şimdi rakı sevmeye başladı. Bu belki de onun biraz daha “yerelleşmesi” demek. Öte yandan, ilk romanlarda, “Ne Türküm, ne Almanım, ben İstanbulluyum,” diyordu, bu romanda ilk kez Alman olarak akıbetinden şüphe duymaya başlıyor. Türkiye’nin gitgide dışa kapanmasına, ırkçılığın tırmanmasına paralel olarak, “İstanbul artık benim memleketim değil mi?” diye soruyor. Falcıya gitmesi Kati’nin... Falcı fincanda ceset görüp fenalaşınca ve ölecek kişinin genç bir kadın olduğunu söyleyince, bir de Pelin’in arkadaşı Nil hastanelik olunca telaşlanacak kadar falın tesirinde. Ve ‘durumdan’ ‘vazife’ çıkarmasıyla başlıyor okuma... Ama ne vazife çıkarma! Öyle ki arkadaşları ve çalışanları Fofo, Pelin, Lale’yi de Kati’leştiriyor değil mi? Hayatlarına duyarlı olduğu tüm o etrafındakilerde bir merak duygusu uyandırmayı başaran, onları kimi zaman tatlısert yarı histerikçe yöneten, yönlendiren, katalizör görevi gören bir kadın da diyebilir miyiz? Kati, okumayı seven bir kadın. Romanlarda öne çıkan özelliklerinden biri bu. Haftada iki tane polisiye okuduğunu söylüyor Tango İstanbul’da. Gerçek hayatın sıkıcı, bezdirici gailelerinden bir an önce kurtulup romanların dünyasına dönmek istiyor ama merakına yeniliyor; gerçek hayat gizemleri peşini bırakmıyor. Haklısınız, Kati’nin etrafındakiler onun gibi meraklı değiller ama ite kaka onları da kendine benzetiyor. Eski solcu bir patron olduğu için de dükkânında çalışan Pelin ve Fofo’yla göz hizasında duruyor, aralarındaki işveren/işçi ilişkisini kendi lehine kullanmıyor. Sadece öfkelendiğinde çalışanları da Lale de onun suyuna gitmeleri gerektiğini biliyorlar. “HEPİMİZ HEM FAİL HEM DE KURBANIZ” Seks kasetleriyle şantaj yapan bir çete... Gazeteci Nil’in evinde bulunan kamera kayıtları... Hastanede yatan Lale’ye göre “tam bir kafa koparan” olan Nil, etrafında dönen tüm o olaylar boyunca hastane yatağında gözlerini hiç açamasa da; ilişkileri çarpıklaşan medyanın, mafyalaşan siyasetin çarkında öğütülenlere temsili bir yakın plan ve memleketin irtifa kaybeden sosyoekonomik ve ahlaki bir tezahürü gibi değil mi? Aksaklıklar bireylere sirayet ediyor, çöküşlerin karanlığı ? rengimizi bulanıklaştırıyor... SAYFA 10 ? 22 KASIM 2012 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1188
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear