24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

VİTRİNDEKİLER ? anlatıyor. Ama çekingenlikler, duraksamalar, yanılgılar, yanlış anlamalar, iç hesaplaşmalar derken olay hiç beklenmedik bir sona bağlanır. Türkiye’de “Zeno’nun Bilinci”, “Senilità”, “Kötü Bir Şaka” romanlarıyla tanınan Svevo, bu ilk romanıyla tekrar okuyucuların karşısına çıkıyor. Silahları Gömmek/ Orhan Miroğlu/ Everest Yayınları/ 306 s. “Şeyh Said’den Seyyid Rıza’ya, devlete isyan eden ve ayaklanan Kürtlerin kaderi birbirine benzedi. Zamansız ve hazırlıksız başlayan, hatta provoke edilen isyanlar yenilgiye uğradı ve isyancıların lider kadrosu, darağaçlarında can verdi. Kürt tarihinde başarısız kalmış isyanlardan sonra başlayan sessizlik dönemi, 1980’li yıllara kadar sürdü; 1984’te PKK’nin öncülüğünde yapılan Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla yeniden başlayan isyan hareketi uzun sürmüş bu sessizlik dönemini sona erdirdi. Şimdi, tarihi bir yol ayrımında, tarihi bir kavşaktayız. Bazılarının, terör ve terörizm olarak gördüğü, bazılarının ise son isyan diye tanımladığı, ama adı ne olursa olsun, Kürt sorunu dediğimiz sorunun merkezinde yer alan bir silahlı hareket, yola nasıl devam edecek?” Orhan Miroğlu bu kitabında Kürt sorununun dünü ve bugününü merkeze alarak geleceğe dair çıkarsamalarla kapsayıcı bir analiz yapıyor ve salihların kullanılmaz duruma nasıl geleceğini ve bunun hangi yollardan gidilerek gerçekleşeceğini yorumluyor. Eristik Diyalektik/ Arthur Schopenhauer/ Çeviren: Ülkü Hıncal/ Sel Yayıncılık/ 86 s. 19. yüzyıl felsefesinin önemli figürlerinden, Kant’ın öğrencisi, Alman filozof Arthur Schopenhauer, 1830’da kaleme aldığı bu metinde, kökleri antik Yunan felsefesine uzanan, tartışmalarda her koşulda haklı çıkma sanatı olan “Eristik Diyalektik” yöntemini tariflendiriyor. Bir tezin objektif olarak doğruluğu ve haklılığından ziyade dinleyicilerin gözünde geçerliliğine odaklanan savunu, tartışma ve argüman kullanımında karşı tarafı alt etmenin yollarını felsefi hileler ile açıklayan Schopenhauer, kaçınılmaz olarak diğer filozofların konu üzerine fikirlerini ve yöntem sorunlarını da yorumluyor. “Eristik Diyalektik” Ülkü Hıncal çevirisiyle Türkçede. Büyük Dünya Mitoloji Ansiklopedisi/ Arthur Cotterel/ Çeviren: Emel Lakşe/ Alfa Yayınları/ 512 s. Eski dünyanın en büyüleyici ve çarpıcı mitolojilerine ait sıradışı hikâye ve efsaneler için kapsamlı bir referans “Büyük Dünya Mitoloji Ansiklopedisi”; iki büyük kıtanın mitolojik figürlerinin A’dan Z’ye çapraz referanslı olarak incelendiği güvenilir bir kaynak. Yunan, Roma, Mısır, Pers, Hint, Çin, Norveç ve Kelt kültürlerinin belli başlı mitolojik karakterlerinin ve ait oldukları dönemin uygarlığı içindeki önemlerinin anlatıldığı alfabetik olarak sıralanmış 1000’in üzerinde madde yer alıyor ansiklopedide. İçinde çok özel sanat eserlerinin de bulunduğu, antik çağlardan günümüze güzel sanatların on beş yüzyılını içine alan binden fazla resimle de donatılmış çalışma aynı zamanda. Her kültürün merkezini oluşturan mitolojik mit ve sembollerin görsellerinin de yer aldığı eser, alanlarında uzman iki otoritenin canlı ve bilgi dolu anlatımları ile besleni yor. Klasik ve kalıcı kapsamlı bir başucu kitabı “Büyük Dünya Mitoloji Ansiklopedisi”. Türk Sinemasının Felsefesi Arka Planı/ Meral Özçınar Eşli/ Doruk Yayınları/ 336 s. “Türk Sinemasının Felsefi Arka Planı”, Türkiye sinemasının kendini bulma, anlatım olanaklarını geliştirme ve sanatsal derinlik kazanma çabalarının analizi yönünde önemli bir adım. Meral Özçınar Eşli, Türk sinemasının tarihsel gelişimini felsefi bir zeminde sorgulayarak sinemanın nerede olduğunu; bu noktaya hangi duraklarda soluklanarak geldiğini; şimdiki sinemanın felsefi ve sanatsal boyutunu sorguluyor. Kitap, zamanmekân kavrayışı çerçevesinde biçimlenen sinema sanatına artık daha derinlikli ve kapsayıcı bir yaklaşımla yönelinmesi gerektiğinin; ortaya sorular atmanın ve bunları düşünsel zeminde irdelemenin önemine vurgu yapıyor. Film ve yönetmen incelemeleriyle zenginleşen; akıcı ve anlaşılır diliyle de meraklı herkese seslenen bir kitap elimizdeki. Halfeti’nin Siyah Gülü/ Nazlı Eray/ Doğan Kitap/ 250 s. “Aşk bir rüya mı? İnsanın yüreğini titreten, içine girmek için heyecanlı, bir uçak körüğünde bekler gibi beklediği, sonra koşarak içeriye girdiği bir başka dünya mı? Sanki ana karnına yeniden dönüş, oradaki dünyada ruh eşini bulmak mı?” Üretken yazar Nazlı Eray yeni romanıyla tekrar okuyucuların karşısında. “Halfeti’nin Siyah Gülü”, insanın görüp geçirdiği her şeyi tuhaf bir mikserin içinde eritip bambaşka bir dünya yaratan bir uygarlığın beşiği Mardin’de geçiyor. Antik çağların ulaşılmaz kralı Darius’un, Konservatuar Kadınları Korosu’ndaki sarışın tombul Meseret’e gönlünü kaptırması... Ünlü İspanyol yönetmen Luis Bunuel’e çılgınca aşık olan eşsiz güzellikteki Rüya Kadın: “Halfeti’nin Siyah Gülü”... Vapurlara Küsmek/ Türker Ayyıldız/ Marjinal Kitap/ 102 s. “Vapurlara Küsmek”, 2011 Orhan Kemal Öykü Ödülü Birincilik Ödülü’nü kazanan Türker Ayyıldız’ın ilk öykü kitabı. Canlı dil lezzeti, yalın anlatımı ve öykülemedeki akıcılığıyla büyük kentlerde olduğu kadar, şehirde geçen olaylarda bugünün çürüyüşüne, geçmişin duyarlılıklarıyla ışık tutarken, insan olma üzerine sorular sordurup, ipuçları da sunuyor. Ayyıldız, bu ilk öykü kitabıyla öyküseverlerin karşısında. Osmanlı Hanedanı Üstüne İncelemeler – Seçme Makaleler 2/ İsmail Hakkı Uzunçarşılı/ Yapı Kredi Yayınları/ 632 s. Cumhuriyet dönemi tarihçiliğinin öncü adlarından İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın makalelerinden ikinci bir demet: “Osmanlı Hanedanı Üstüne İncelemeler”. Bu kitapta Osman Gazi’den II. Abdülhamid’e kadar Osmanlı hanedanı mensuplarının hem özel hem kamusal kimliklerine ilişkin kısalı uzunlu otuzu aşkın inceleme bir araya getiriliyor. Büyük ölçüde arşiv belgelerine dayanan bu incelemelerde birçok konu aydınlığa kavuşturuluyor, hiç bilinmeyen özellikler ilk kez açığa çıkartılıyor, altı yüzyıl boyunca hanedanın yaşadığı değişim gözler önüne seriliyor. Hepsi de yorulmak bilmez bir bilim adamının usta kaleminden dile getiriliyor; İsmail Hakkı Uzunçarşılı. Mustafa Kemal, İttihat Terakki ve Bolşevizm/ Emel Akal/ İletişim Yayınları/ 440 s. Emel Akal, Milli Mücadele’nin sevk ve idaresini gerçekleştiren kadroları ele aldığı bu araştırmasında, sürecin büyük ölçüde İttihatçıların örgütlenmesine dayandığını ortaya koyuyor. Bolşevizmle flört ise kitabın bir başka ağırlık merkezini oluşturuyor. Milli Mücadele yönetiminin ve İttihatçıların Bolşevik harekete duydukları sempatinin kâh pragmatik kâh ideolojik boyutları gözler önüne seriliyor. Dönemin Anadolusu’ndaki İslami renge boyanmış Bolşevik propagandası da bu olgunun ilginç bir cephesini meydana getiriyor. “Bu örgütlenmelerin üstünde, hatta dışında bir siyasi aktör olan Mustafa Kemal, nasıl ve hangi koşullarda bu mücadelenin liderliğine yükseldi?” Kitabın temel sorusu da bu. Gülme Sırası Bizde/ Ebru Deniz Ozan/ Metis Yayınları/ 214 s. Ebru Deniz Ozan bu kitabında 12 Eylül Darbesi’ne giden süreçte, sermaye sınıfının oynadığı rolü ve bu darbe sonucu devlet biçiminde gerçekleşen değişim ile 1970’li yıllar boyunca sermayenin çeşitli kesimlerinin sürekli dile getirdiği talepler arasındaki yakın ilişkiyi inceliyor. Darbelerin sadece ordu içine yuvalanmış bazı kötü niyetli generallerin ve derin devletin örtülü faaliyetleriyle açıklanmaya çalışıldığı, tarihsel analizlerin merkezine sık sık ceberrut devlet geleneği kavramının yerleştirildiği bir dönemde, güncelliğiyle de son derece uyarıcı bir çalışma “Gülme Sırası Bizde”. Portreler/ Oral Çalışlar/ Everest Yayınları/ 306 s. Deneyimli gazeteci Oral Çalışlar “Portreler”de, her biri tanınan, bilinen ve döneminin önemli insanları arasında yer alan karakterlerin kendi gözünden hayati anlarına dokunarak yaşamlarını gözler önüne seriyor. Kitapta Yaşar Kemal’den Kemal Burkay’a, Orhan Pamuk’tan kayıp romancı Orhan Mithat’ın kızı İnci Gürel’e, Adalet Ağaoğlu’na kadar değişik dönemlerin, değişik isimleriyle Çalışlar’ın yaptığı söyleşileri, bunun yanında 1915 Ermeni kıyımına karşı çıktığı için öldürülen Lice Kaymakamı Hüseyin Nesimi’nin kaybolan mezarını, yaşam öyküsünü ve daha nice ilgi çeken hikâyeyi bulacak okuyucuları. Nefret Söylemi veveya Nefret Suçları/ Derleyen: Yasemin İnceoğlu/ Ayrıntı Yayınları/ 382 s. Kimlik bilinci ve kimliksel ayrışmayla paralel olarak Türkiye’de son yıllarda yeni bir suç türünden ve fiilinden söz edilmeye başlandı: Nefret söylemi ve nefret suçları. Nefret suçu, “sırf ‘farklı’ bir gruba ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1145 FA 31 SAYFA 32 ? 26 OCAK 2012
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear