24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

D K eğinmeler MUSTAFA ŞERİF ONARAN Geçen yıldan izlenimler imi insan bir yıl içinde yaşadıklarını düşünerek kendiyle ödeşmenin özlemini duyar. O özlemi yılın edebiyat olayları için de geçerli saymamız gerekir. Hangi olaylar ilgi çekmiş, kimler ayrılmış aramızdan? Belki küçük bir ayrıntı bile yılın olayı olma özelliğini taşır. Belki önemli sayılan nice olayın üzerinde durulmaya gerek kalmayacaktır. Bu öznel değerlendirmeler kişinin beğenisine önem vermesine göre anlam kazanır. Böyle bir değerlendirme için edebiyatı yakından izlemek gerekir. Bunca dergi, yeni çıkan bunca kitap, onları yorumlayan, değerlendiren çalışmalar ayrıntılı bir biçimde izlenebilir mi? Yeterince incelenmeden yargıya varmak sağlıklı bir sonuç almayı kolaylaştırabilir mi? Küçük bir ayrıntı bile inceleme boyutu kazanabilir. Şöyle bir anımsamaya çalışalım. ”HER ÖLÜM ERKEN ÖLÜMDÜR?” Ahmet Uysal, Hulki Aktunç, Seyhan Erözçelik, Didem Madak... Onlar 70’li yaşlardan 40’lı yaşlara doğru, 2011’de, ölüme erken sığınan ozanlar oldu. Bir ozan üretken oldukça genç sayılır. Şiiri yaşadıkça ölmüş olamaz Cemal Süreya’nın “Her ölüm erken ölümdür” dizesi en çok ozanlara yakışır. İnsanı insan eden o kusursuz denge bir kez bozulmayagörsün, artık o bilinmezliğe doğru dağılmaya başlıyoruz. Hulki Aktunç çok yönlü bir ozandı. Öyküler, romanlar da yazdı. Argo sözlüğüyle Türkçenin gizli boyutlarını anlamamızı istedi. Ama ölse de şiir serüveninin süreceğine inandı: “Bir kalem dikin toprağıma İki ucu da açılmış sipsipri Bir elime bir gece yapraklarına Bir kalem dikin toprağıma Tam da erken bahar vakti Azar da kök salar belki Elim gece yapraklarına Bir kalem dikin mezarıma Yan yana gelmemiş Sözcükler var daha.” Aramızdan ayrılan bu ozanların söyleyecek sözleri vardı daha. Bizi kendimizle, birbirimizle barıştıracak sözleri... Seyhan Erözçelik bunun bilincindeydi de neden erkenden ayrıldı aramızdan? Neden şu dizeleri yazmak gereğini duydu: “Hiçbir şey eskisi gibi olamazki artık! Artık biz, Üsküdar’a da geçmez olduk. Oysa ki insanların birbirine ihtiyacı var. Yoksa niye toplu halde yaşasınlar.” Didem Madak, “Hiçbir mektup artık ikna edemiyor beni hayata” derken hangi dargınlıklardan geçiyordu? “Keşke birkaç dakikayı ipek mendillere sarıp saklasaydım” derken ölümü hep ertelemek istemişti. Ahmet Uysal 73 yaşında yüreğinin oyununa gelip ölüme yenik düşmeseydi “Acının Gümüşü”yle gülümseyecekti bize: “ormanı da geçtim ustam kırık süzgüler arasında duruyordu acının gümüşü.” “ŞİİR YILLIKLARI” TARTIŞMALARI “Şiir Yıllıkları” hazırlayanların da kendilerine özgü şiir anlayışı, şiir beğenisi olması doğaldır. Gene de onlar bu özelliklerin ötesinde şiire daha nesnel bakma çabası içindedir. Baki Asiltürk, Mehmet H. Doğan’dan aldığı bu görevi geliştirerek sürdürmektedir. Gene de kimi ozanların tepkisini çekmekten kurtulamamıştır. Dönüp baktığımızda 2011 yılı içinde kaç bin ozan vardı? Onların 2012’de de değerlendirilmesi yapılırken gözden kaçanlar olmayacak mı? “Şiir Yıllıkları” çıkaranlar arasında Veysel Çolak, Mustafa Fırat, Şeref Bilsel ile Cenk Gündoğdu gibi şiir dergisi yayımlama sorumluluğu yüklenen ozanlar da var. Dergi çıkarmanın edebiyatı daha yakından denetlemek olduğuna inanalım. Bu durum “Şiir Yıllığı” düzenleme sorumluluğuna da yansıyor. Geçtiğimiz yıl “Ozan Kadınlar Bildirisi”yle işlevi saptırılmış şiir yıllıklarını ve ödüllerini istemiyoruz” diyen 26 ozan kadının yazılı açıklaması, ozan kadınların yükselen gücünü gösteren bir açıklama oldu. “Şiir Yıllıkları” çağdaş Türk şiiri seçkisi için kaynak oluşturması gereken çalışmalardır. Bir şiir denizini sınırlayan çalışmalar... Hele “Yıllıkların Yıllığı”nı çıkaran Fuat Çiftçi, yıllıkların son 18 yılını kendince özetlemek istemişti. Bütün bu çalışmaları hazırlayanlar kendi öznel ölçütlerinden yola çıksalar da kimi ozanlar üzerinde daha yoğun durmamızı kolaylaştırıyorlar. Geçtiğimiz yıl ozan kadınların yükselişi olarak da değerlendirilmelidir. ÖDÜLLER TÜYAP Kitap Fuarları “Edebiyat Ortamı” oluşturan bir gelişme içinde İstanbul’dan Anadolu’ya yayılmaya başladı. Deniz Kavukçuoğlu’nun eşgüdümünde İzmir, Bursa, Adana, Diyarbakır gibi kentlerimizde bir edebiyat coşkusu yaşandı. Geçtiğimiz yıl TÜYAP’ın “Onur Yazarı” Ferit Edgü’ydü. Ferit Edgü eksiltilmiş dile duyarlık kazandırmasını bilen usta bir edebiyatçı. Onun “Onur Yazarı” seçilmesiyle “İstanbul Kitap Fuarı” da ayrı bir güç kazanmış oldu. Aramızdan ayrılan nice ozanımız, yazarımız adına düzenlenen ödüller, bu ödülleri kazananlar edebiyatımızın gücünü oluşturan etkinlikler, bu ödülleri kazananlar edebiyatımızın gücünü oluşturan etkinlikler arasında yer aldı. Yaşar Kemal’in Fransız Büyük Ödülü’nü kazanması Türkçenin gücü adına onur duyduğumuz bir ödül oldu. Doğan Hızlan’ın Cumhurbaşkanlığı Büyük Ödülü’nü kazanmış olması eleştirinin önemini yeniden anımsattı. Doğan Hızlan takım çalışmasının gücüne inanan bir eleştirmendir. Cumhurbaşkanı ona ödülünü verirken “edebiyatın profesörü” yerine “edebiyatın cumhurbaşkanı” sanını anımsatsaydı daha nükteli bir konuşma yapmış olurdu. SAYFA Ödüller acılı zamanı yatıştıran, eskiyi unutmadan yeniye umutla bağlanmayı kolaylaştıran olaylar olarak varlığını sürdürecektir. DERGİLER Geçtiğimiz yıl edebiyatın akışını canlı tutan gene de dergilerdi. “Türk Dili”nin 60. “Kıyı”nın 50. yılı kutlandı. Türk Dil Kurumu’nun yapısal değişiminden sonra “Türk Dili” dergisi de değişi. Önce “hakemlik dergisi” olarak, sonra yeniden edebiyata dönerek yayımını sürdürdü. Arı Türkçeyi edebiyata alıştırmak gibi bir görevi olan dergi artık bu işlevini yeterince yerine getiremez oldu. Kişisel özverilerle çıkan “Kıyı”nın 50 yıldır yayımını sürdürmesi Anadolu dergiciliği için yeni bir umuttur. Bu umudu canlı tutan Ahmet Özer’in çalışmaları unutulmamalıdır. “Kıyı”da beni bağışlar gibi eleştiren Attila Aşut için bir açıklama: Edebiyata siyaset anlayışıyla bakmayı yanlış bulurum. Kof gizemcilikle savsöz toplumculuğa ilgi duymam. “Edebiyatçılar Derneği”nde sorumluluk aldığım dönemde Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla ilişkilerim örgütümüzün çalışma düzeni içinde gerçekleşti. Hekimliğimden gelen bir iyimserlikle hep barışçı oldum. Örgüt sıkıdüzenini de bu anlayışla korudum. İyi arkadaşlarla çalıştım. Derneğimizin verimli bir dönemiydi. Görevi sürdüren arkadaşlarımdan sonra, belki son 15 yıldır, Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla ilişkim olmadı. Ertuğrul Günay eskilerden gelen arkadaşımdır. Nice yönetimlerin göze alamadığı iyi bir çalışmanın içinde. Onun döneminde çıkan “saygınlık kitapları”nın anımsatılması bile bu olumlu çalışmaların ölçütü olabilir. KISITLANAN ÖZGÜRLÜK Edebiyat dünyasına nesnel olarak bakmaya çalıştıkça, yaptığı işten çok kendini önemseyen kimi yazarların, ozanların davranışı insanı umutsuzluğa düşürüyor. Belki bu çalkantı hep böyle sürecek. O emek birikimiyle kazanılan ödüller küçümsenmeye çalışılacak. Kimi dergiler batarken yeni dergiler doğacak. Cemal Süreya’nın “Dergiler batmak için çıkar” sözünü anımsayalım. Uzun erimli dergiler kendini yenileyemiyorsa, gelişen edebiyatın sorunlarına uzak duruyorsa, yayımını sürdürmeleri ne anlama gelecek? 2012’de edebiyatı nasıl bir gelecek bekliyor? Özgürlükler kısıtlandıkça toplumcu edebiyat biçim değiştirebilir. Gizemci edebiyat tırmanışa geçerken yozlaşabilir. Belki de biçim değiştiren toplumcu edebiyat gerçek gelişmeyi gösterecektir. Eski kalıpları kıran yeni anlatım biçimleri değişik bir edebiyatın doğmasını sağlayacaktır. Gerçek edebiyatçı “muhalif tavır” içinde olmasını bilir. Değişen koşullara göre başkaldırı da yeni bir anlam kazanır. Ama söylenmemiş sözleri söylenmiş saymak, düşünceden suç üretmek, düşünce suçlularının tutuklandığı bir ülkede yaşamak insanın içini daraltıyor. Yönetim erkini ele geçirenler düşünceyi yasaklatmak için yargıyı kullanmak istiyorlar. Yargıda görev alanların kendilerinden hoşnut olduklarını sanmıyorum. 2012 yeni arayışlara açık olacaktır. Yeni arayışların yeni umutlarla edebiyatımızı geliştireceğine inanalım. ? Bu sayfayla iletişim kurabilmek için dergilerinizi ve kitaplarınızı aşağıdaki adrese gönderiniz: Mustafa Şerif Onaran Hekimköy Sitesi 20. Sok. No: 8 06800 ÜmitköyAnk. Tel.: (0312) 235 91 11236 23 46 22 ? 26 OCAK 2012 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1145
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear