25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

VİTRİNDEKİLER ¥ rıyor; ardından mimarlık tarihinin Türkiye’deki öncüsü Doğan Kuban’ın giriş yazısı konunun derinliklerine ilk adımların atılmasını sağlıyor. kitap, günlük yaşamın detaylarında dolaşırken, ruhun en derin yerlerine inen dikenli yazıların derlemesi. Üç Deniz Öyküsü/ Joseph Conrad/ Çeviren: Ayça Sabuncuoğlu/ Can Yayınları/ 288 s. Klasik edebiyatın en büyük deniz yazarı olarak tanımlanan Joseph Conrad’ın bu kitabında yer alan “Tayfun”, “Falk” ve “Gölge Hattı” adlı öyküler, insanoğlu dünya denizlerine açıldığında, özellikle de yelkenli gemiler çağında rüzgârın da, rüzgârsızlığın da denizcileri nasıl aynı travmalara, aynı ölümcül koşullara göğüs germeye zorladığını örnekliyor. Conrad’ın anlatım biçemi, öyküleri bir film kadar canlı olarak gözler önüne getirirken, o teknelerdeki kaptanlarla, tayfalarla birlikte okur da doğayla, denizlerle, dalgalarla boğuşuyor ve unutulmaz bir deneyim yaşıyor. Dune Tanrı İmparatoru/ Frank Herbert/ Çeviren: Dost Körpe/ Kabalcı Yay./ 538 s. İmparatorluk takvimine göre yıl 13.725. Bir zamanlar halkının Dune dediği Arrakis gezegeni Müeddib’in dönemine göre tamamen farklı bir durumda. Orası ne artık bir çöl gezegeni ne de kumsolucanlarının ve gururlu Fremenlerin yuvası. Fremenlerin ölümünün üstünden binlerce yıl geçti. Artık II. Leto’nun barış dönemi hüküm sürüyor, zorla dayatılan ve sonu bir türlü gelmeyen barış yüzyılları. Dune serisinin en ilgi çeken kitaplarından olan “Dune Tanrı İmparatoru”, Kabalcı Yayınevi tarafından okuyuculara sunuldu. Misket/ İnci Gürbüzatik/ Goa Basım Yayın/ 352 s. “Ben buralara gelirken sokakları böyle ıssız düşlememiştim. Gördüklerimle gerçeklikten saptım. Etrafımdaki sessizlik ölüm sessizliği, yalnızlıktı. Bu sokaklar ağı, bu mahalle, saklısında hüzün veren, kurgulanmasından korktuğu yıllanmış bir öyküyü barındırıyor gibiydi. Gerçeğin böyle gündüz gündüz, aydınlıkta olmayıp gecenin, uykunun ve düşlerin derinliğinde olduğunu anlıyordum.” İnci Gürbüzatik’in yeni romanı “Misket” okuyucularla buluşuyor. Satış Yönetimi Eğitimi/ Erdoğan Taşkın/ Papatya Yayıncılık/ 306 s. “Satış yönetimi, satış gücünün amaçlara ulaşmasını sağlamak için, uygun olanların seçilmesi, eğitilmesi, ücretlendirilmesi, motivasyonu, bölgelere ayrılması, planlaması, örgütlenmesi, kontrol edilmesi ve performanslarının değerlendirilmesi sürecidir.” Erdoğan Taşkın’ın bu çalışması, satışçıların yönetimi, konuyla ilgilenenlere, özellikle de uygulamacılar olarak işletmelerde pazarlama ve satışla görevli yöneticilere yararlı bir kaynak olma özelliği taşıyor. Bu kitap ile amaçlanan, işletmenin hedeflerine ulaşmasında satış yöneticisinin daha verimli ve etkin bir biçimde nasıl çalışabileceğinin ortaya konulmasıdır. Pis Moruk İtiraf Ediyor/ Charles Bukowski/ Çeviren: Avi Pardo/ Parantez Yayıncılık/ 254 s. “Yazmak, en nihayetinde, tek yol benim için ve beni bir kazığa bağlayıp yaksalar kendimi aziz addetmem. Sadece benim için tek yol olduğuna inanmış olarak ölürüm. Yapmak istediğini yapma meselesi. Benim hezimetim onların zaferi olacaktır. Hiçbir şeyi yadsımıyorum. Şu anda olabileceğimin bütünüyüm. Bu yazma muhabbetini bırakalım öyleyse. O hödükler için. Ben buraya sadece size kendinizi daha iyi hissettirebilmek için sızdım. Unutun gitsin.” Yazdığı her şeyle dünya edebiyatında çığır açmış bir yazar olan Charles Bukowski, “Pis Moruk İtiraf Ediyor”la, hiç yayımlanmamış, ölümünden sonra bulunan öyküleriyle sevenlerine sunuluyor. Başarıya Giden Yol Oyundan Geçer: İş’te Oyun/ Nursel Telman, Anıl Adanalı/ Sistem Yayıncılık/ 272 s. Bu kitap, iş yaşamında oyunla ilgilenen, işyeri eğitimlerinde bunları uygulamak isteyen okuyuculara simülatör oluşturmak ve yönetim oyunları hakkında bilgi vermek, örnekler sunmak üzere hazırlanmış. Ayrıca kitapta yüz tane yönetim oyunu yer alıyor. Bu oyunlar, kitabın yazarları tarafından çeşitli eğitimlerde denenmiş, geri bildirimler alınmış ve böylece uygulama kolaylığı getiren bir anlatımla okura sunulmuş. Aşiret ve Öteki Yüzü/ Hamit İzol/ Destek Yayınevi/ 282 s. “Aşiret kurallarını kim olursan ol, nerede eğitim görürsen gör, nerede yaşarsan yaşa, çiğneyemiyordun. Aşiretin töresine uymayan önemsizleşiyor, ciddiye alınmıyor, adeta görmezden geliniyordu. Belki o nedenle hayatımın hiçbir döneminde, aşiret kurallarını benimsemesem de, onları bir kenara koyamadım. O kurallarla yaşamayı öğrendim.” Bu kitap, bin yıllık feodal ilişkilerin girdabında boğulmamak, töre çıkmazına sessiz kalmamak için aşiretin acımasız kurallarının tam ortasında büyüyen Hamit İzol tarafından kaleme alındı. Bu kitapla töre hakkında bilinenler baştan öğrenilecek, bilinmeyenler hayret ve isyanla okunacak... İki Karavan/ Marina Lewycka/ Çeviren: Fezan Gülfidan/ Everest Yayınları/ 340 s. İngiltere’nin Kent eyaletindeki bir tarlada, bir grup çilek toplayıcısı, kaldıkları iki karavanın etrafında ekipten birinin doğum gününü kutlamaya hazırlanır. Kitapta; gerçek aşkı romantik bir İngiliz centilmeninin kollarında bulmak umuduyla sabırsızlanan Ukraynalı İrina; Turuncu Devrim’in diğer Ukrayna’sından Andriy; Bob Dylan hayranı Tomasz; ufak ama şehvetli lider Yola ve ekmek ile çilekten leziz bir yemek yaratabilen yeğeni Marta; Doğu Avrupa’nın yeni mobilfon dünyası¥ nın kralı Vitaly; ve çilek toplayamasa da bir de SAYFA 27 DilceTürkçe Üzerine Değinmeler/ Yusuf Çotuksöken/ Toroslu Kitaplığı/ 168 s. Bu kitap, ünlü dilci Yusuf Çotuksöken’in Türkçe üzerine yazdığı yazıların bir derlemesidir. Çotuksöken bu yazılarında, Türkçenin kullanımı bağlamında akla gelen soruları olası çözümleriyle birlikte dile getiriyor. Dille ilgili kimi kavramlara da farklı bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Kitap, ‘Türkçe bilim dili oldu mu?’, ‘Din terimlerinin Türkçeleştirilmesi üzerine: Türkçe ezan’, ‘Adlarımız ve soyadlarımız üzerine’ gibi ilgi çeken elli başlıktan oluşuyor. Eylül’ü Beş Geçe/ Cezmi Ancil/ Belge Yayınları/ 156 s. Cezmi Ancil, 12 Eylül karanlığında mizah yapmanın mümkün olup olmadığını düşündürüyor okura. Ancil daha önce yayımlanan “Binbaşının Düdüğü” adlı kitabı ile bunun mümkün olduğunu kanıtlamıştı herkese. “Eylül’ü Beş Geçe” de mizahın nasıl bir direniş aracı olabileceğini, o karanlık zamanda nasıl mizahla ayakta kalınabildiğini gösteren trajikomik öykülerden oluşuyor. Cezmi Ancil, o karanlık çağın, gülen yüzünü anlatıyor okura. Küresel Sistemik Krizin Anatomisi/ A. Levent Alkan/ Scala Yayıncılık/ 532 s. “Tehlike çanları çalmaktadır; çünkü kriz bu defa kapitalizmin kurucularına misafirdir. ABD’nin ikiz açıkları, çarpık büyüme temposu bu krizde tüm küresel sistemin sorunu olmuştu. İlk kırılma sinyalleri; 2005’teki Delphi, Ford ve General Motors’un CDS risk prim artışlarından gelmişti. O yıl, ABD kongresine aşınmış sistemik krizin merkezindeki tedirginlik, bölgesel sınırlarını aşmış küresel yıkıma dönüşmüştü. Ağustos 2007 kırılımında; kriz, görmezden gelen tutumlarla geçiştirilmişti.” A. Levent Alkan’ın krizi enine boyuna, tüm etkileriyle ele aldığı kitabı okuyucularla buluşuyor. Yaram Yanlış Yerde/ Altay Öktem/ Plan B Yayınları/ 158 s. “Haklı bir savaş var mıdır, haklı bir terör eylemi var mıdır, peki savaşla terörün arasındaki sınır nedir? Bu soruların cevapları ve sağ kalanların yorumları değil, ölenlerin, ölüm karşısındaki duruşu ilgilendiriyor beni. Öldükleri anda, o kısacık zaman diliminde neler hissettiler? Ölürken, karşılaştığı ölümün doğru bir ölüm olduğunu düşünen bir tek kişi var mıdır acaba?” “Yaram Yanlış Yerde” bir tür yeraltı felsefe kitabı. Altay Öktem’in yaşam, ölüm, mutluluk, yalnızlık ve insan üzerine düşündüklerinden, yazdıklarından oluşuyor. Bu CUMHURİYET KİTAP SAYI 1043
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear