29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

...KISA KISA... Ë Mehmet SERDAR ehçet Çelik, Sait Faik Ödülü’yle doruğa tırmanan öykücülüğünün yanına çok başarılı bir yapıtla romancılığını da ekledi: Dünyanın Uğultusu. Roman Ahmet’in işten atılmasıyla başlıyor. Son yayımlanan işsizlik rakamları resmi verilere göre üç milyona ulaşmış bulunuyor. Günümüzde edebiyatın hep toplumun somut yaşamından kopuk ve insanlarımızın dertlerinden, sorunlarından yalıtık konular etrafında oyalandığından yakınılır. Bu kez karşımızda ülkemizle birlikte bütün dünyanın en temel sorunu çerçevesinde anlatılan bir dizi roman kişisi var. Kitabın krizi yakalamış olması bir rastlantı mı? En belirgin göstergesi işsizlik olan zaten üç beş yılda bir krize giren kapitalizmin kaçınılmaz bir özelliği mi? Ama daha çok bir sanatçı öngörüsü sayılmalı. İçinde bulunduğumuz derin krize bugün yakalanmış olmasak da romanın gelecekte bir çok kriz döneminde okunacak olması onu salt bu nedenle bile zamana dayanıklı kılıyor. Kapitalizmin günümüz özelliklerine göre işsizlik önce bankacılık sektöründe başlıyor. Bu 2001 krizinde de Türkiye’de böyle oldu, şimdi dünyada. Ama hızla Türkiye’ye de geliyor. İşsiz kalan kahramanımız da mali sektörden. B Dünyanın Uğultusu TOPLUMSAL SORUNLAR Toplumsal yaşamın temel gerçeği üzerine oturuyor roman. Bu özellik, anlatılan insanları gerçek, yaşayan insanlar haline geliyor. Boşlukta yüzmüyorlar. Krizin temel göstergesi işsizlik. Önce mali sektörde başlıyor. Para çekiliyor, korkuyor kaçıyor, güvenli kovuklar arıyor. Bu hip olabileceğini düşünerek seviniyor da. Krizi fırsata dönüştürmek istiyor başka deyişle. Ama roman boyunca toplumsal yaşamın asıl ritmini oluşturan üretim temposunun dışına çıktığında da gittikçe çözülüp dağıldığı sarsıntılı bir döneme girmiş oluyor. Eğer işsizsen geçimini sağlayacak durumda değilsin, toplumsal yaşamın dışladığı bir insansın. Bir statün yok. İşsiz demek işe yaramaz demek. Üretme, yaratma becerisi olmayan demek. Böyle bir becerisi olmayan, ortadaki bölüşülen toplam değere katkı yapmamış ama zorunlu giderleri için tüketmek için pay isteyen biri durumunda. Kim böyle bir adama uzun süre saygı gösteririr, değer verir? Geçici bir süre için işsizlik tamam ama ya uzun dönemli ve kalıcı ise. Kapitalizm herkesi her an böyle bir konuma fırlatabilir. Roman Ahmet’in kendine olan güvenini yitirişini anlatıyor. İş hayatı bu kadar belirleyici mi? Dünyanın Uğultusu, bir taraftan da bir aşk romanı. Bir aşk üçgeni olarak gelişiyor. Ama çok gerçekçi bir kadın erkek ilişkisi çerçevesinBehçet de. İlişkilerin tarafları, özellikle içeÇelik riden anlatılan Ahmet ve Aynur somut bir yaşarlılık kazanıyorlar. Aynedenle talep daralıyor. Tüketim düşüla ise Ahmet’in olduğu kadar Aynur’un yor. Arkasından da üretim düşüyor, gida merak ettiği ve anlayamadığı gizemli derek duruyor. İşten çıkarmalar başlıyor. kadın. Kadın erkek ilişkisinin o sonsuz Roman kahramanları bu aralıkta yakagelgitli, bazen içine dünyalar sığan bazen lanmış. Kapitalist gelişmenin temel gerher şeyi dışlayan, çok yönlü çok boyutlu çeği: Daha büyük yatırım daha yoğun hali, bu ilişkide hem de bir döneme, bir sermaye bileşimi demektir. Emek oranı toplumsal kesime özgü haliyle çok güzel düşer. Emek oranı düşünce de kazancın anlatılıyor. Varla yok arasında, Ahmet’in asıl kaynağı emek sömürüsü azalır. SonAynur’un ruhlarının en küçük bir titreşira yine teknolojinin gelişmesi yeni bir işminde. Ahmet, işsizliğin üzerine ayrıca sizlik zorlamasıdır. Teknoloji emeğe gebir yaş dönümünde bulunuyor. Kırk yaş, reksinimi sürekli azaltır. Teknoloji gelişhayat treninin son katarı. Olgunluğun tikçe emek de kendini geliştirip yeniledoruğa tırmandığı, zihinsel kapasitesinin mek durumundadır. en üst düzeyde olduğu, ama bedenin iniBir insanı öncelikle mesleği, işi, işsizlişe geçmeye başladığı dönem. Aynur, Ahği, parasızlığı çerçevesinde anlatmak romet’in yüzüne karşı tümünü söylemediği manın asıl erdemi. İnsan aslında öncelikama okuyucularla paylaşılan eleştirilerinle işiyle birlikte var bu toplumda. Topde çok haklı. lumca yaratılan değere bir katkıda buluRUH HALLERİ nur insan ve sonra kendi gereksinimleriKahramanların ruh halleri o kadar iyi ni karşılamak, daha ötesi yaşam düzeyini anlatılıyor ki artık biz okuyucular olarak geliştirmek üzere bu toplamdan payına arkasını getirebiliriz. Romanın kesin bir düşene uzanır. İhtiyacının çok çok ötesisonla bağlanmaması da aslında kahrane geçecek bir değeri edinmek için niye manlarımızın buluşsalar da ayrılsalar da parçalanır, yaşamı kendine zindan eder? başkalarıyla da olsalar sonuçta hep bu Bu sırada başkalarının da gereksinimleriçizgide bir ömür tüketeceklerini gösterini giderebileceği bir düzeyde kazanca el yor. Aslında hepimiz gibi. Kişiliğimiz koyarak onları yokluğa, yoksunluğa neyazgımızdır. den iter? Doğayı, kaynakları yok ederek Behçet Çelik okuyucuyu her aşamada üretim sırasında ortaya çıkan, doğayı peişin içine katan bir roman dünyası kurrişan eden atık maddeleri, yan ürünleri muş. Ama elbette kahramanları gibi sühiç hesaba katmadan ya da onların rekli kendisini sorgulayan okurları. Her olumsuz etkilerinin yalıtlanmasının kayaptığının hesabını önce kendisine vezancını düşüreceğinden korkarak onları renleri. Yazar öyküden romana kesintigörmezden gelerek neden örtbas etmesiz bir geçiş yapıyor ve boşluksuz bir roye çalışır? man dünyası kuruyor. Birçok soru var insanın işiyle ilişkisi Kendi oluşturduğu kahramanların saçerçevesinde. İşini seviyor mu, salt geçihiciliği kimi zaman yazarı da peşinden mini sağlamak için mi yapıyor? Çalışmasürüklüyor. Yazar bütün kahramanlara nın sonucu ede edilen üründen hoşnut aynı eleştirel uzaklıkta kayırdığı bir kişimu, onu kendi inandığı değerlerle lik yok. uyumlu görüyor mu? Yoksa hiç istemeÖykü dilinde geçmişin yoğunlaştığı bir diği sonuçlar mı var karşında? Yarattığın şimdiki zamanda anlatım zorunluluğu ürünü bütün yönleriyle savunabilir mi? var. Yaşana anı anlamlı kılan hep anımYoksa elde edilen sonuçlarda, olumsuzsamalar. Ama romanda sürekli bir şimdiluklarda sorumluluğu olmadığı iddiasınki zamanla romanı kurmak da olası. Yada mı? Elde olmayan nedenlere mi bağzar çoğunlukla şimdiki zamanda ilerlerlıyor olumsuzlukları? Çalışmanın koşulken özellikle romanın birkaç önemli döları ve elbette sonuçları tümüyle kendi nemcinde olaydan çok onun oluşturdubilinçli tercihleriyle, kararlarıyla mı ilerliğu etkileri ortaya çıkan ruh durumlarını yor? anlatmayı yeğliyor.? Ahmet işsiz kaldığında bu sorularla pek karşılaşmıyor. Derin bir bunalımın başlangıcında olmaktan çok özgürce kulDünyanın Uğultus/ Behçet Çelik/ Kalanabileceği geniş bir zaman dilimine sanat Kitap/ 232 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 996 SAYFA 18
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear