22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Hazırlayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. ÇOCUKGENÇLİK OKUMA! Ë Mavisel YENER Dinozorlar geri döndü! ken kendinizi bir anda Ay’da bulabilirsiniz! ‘Afacanlar Okulda’ dizisinin ikinci kitabı ‘Fosil Bey’in Dinozor Dersleri’nde 5F sınıfı, öğretmenleri Fosil Bey ile dinozorların yaşadığı çağlara yolculuk ediyor. “Dinozorlar konusunu işleyeceğiz. Ama daha geniş bir yere ihtiyacımız var. Lütfen duvarları geriye itin (s, 12).” Öğretmen Fosil Bey’in bu uyarısından sonra öğrenciler yine olağanüstü bir ders işleyeceklerini anlarlar. İskemleler kendi kendilerine hareket edip kenara çekilir ve yeterli yer sağlanır. Öğretmen elindeki minicik, iskelete benzer şeyi Gordon’a verir ve ortaya koymasını ister. İskelet çocukların şaşkın bakışları altında büyür… büyür… bir masadan, arabadan bile daha uzun olur. İskelet kocaman olduktan sonra yavaş yavaş parlamaya ve kokmaya başlar. Çocukların önünde pis koku yayan bir dinozor vardır artık. Sanki bu yeterince şaşırtıcı değilmiş gibi, bir de başını yavaşça öğretmene döndürür ve “Merhaba Anneciğim,” der. Öğretmenin dinozora yanıtı ilginçtir: “Ben senin annen değilim Pongo!” Öğrenciler Pongo’dan ürkmüşlerdir, öğretmene şaşkınlık ve korkuyla sorular yöneltirler. Öğretmen yine şaşırtıcı bir yanıt verir: “Eğer Pongo hakkında öğrenmek istediğiniz bir şey varsa rahatça kendisine sorabilirsiniz (s, 16).” Çocukların öncelikle merak ettikleri konu, dinozorun onları yemek isteyip istemediğidir. Bunu sorduklarında aldıkları yanıt rahatlatıcıdır, çünkü Pongo otobur bir dinozordur. Çocuklar kısa sürede anlar ki, Pongo devasa bir yaratık olmasına karşın beyni epeyce küçüktür; çünkü onun düşünmeye pek vakti yoktur. Bütün zamanını yemekle ve onları bulmak için etrafına bakınmakla geçirmektedir. Macera bundan sonra daha da heyecanlı bir yola girer, çünkü sınıftaki tek dinozor Pongo değildir. Dikenli Strgosorus, Katil Tirannorsorus, Devasa Apatosorus da dersin konuğu olurlar. Hem et yiyen korkunç dinozorları hem de ot yiyen dev dinozorları tanıyınca bilgi evrenine yepyeni sözcükler katan çocuk, yaşadığı macerayla bütünleşip kitabı istekle okuyacaktır. Sayfaları çevirirken üşüşen sorular, onları başka araştırmaların heyecanına sürükleyecek. Binlerce yıl öncesindeki kıpırtıları kendi evrenlerindeki kıpırtılara dönüştürecek çocuk okurlar. Eğlence ve bilgiyle harmanlanmış kitabın başarılı tasarımının da kolay okunurluğu beraberinde getirdiğini söyleyelim. Dizinin bir sonraki kitabı Kanka Bey’in İnsan Vücudu Dersleri de yakında okurla buluşacak. İyi okumalar! ? *Fosil Bey’in Dinozor Dersleri (Afacanlar Okulda Dizisi), Valerie Wilding, Türkçeleştiren: Nükhet İzzet, Beyaz Balina Yayınları, 170 s, 2009 (8+ yaş) www.maviselyener.com G ordon, “dünyanın en iyi okulu” dediği Afacanlar Okulu’nun 5F sınıfında. Bu okuldaki öğretmenlerin hepsi sıra dışı, şaşırtıcı. Hele sevdikleri konular olunca öğretmenler bir hoş oluyorlar. Bu okulda ders başlayınca neler olacağını önceden kestirmek neredeyse olanaksız. Sınıf bilgisayarı açılınca karşılarına ne çıkacak, pencerenin ardında şaşırtıcı bir şey olabilir mi, dolapların içine birileri mi saklanmış… kestirmek çok güç. Fen bilgisi öğretmeni Fosil Bey, tarih öncesinin efsane canlıları Dinozorlara takmış durumda. Tuhaf davranışları olan biri. Kolayca heyecanlanıyor, bazen dili boynundan daha hızlı hareket ediyor. Gordon’ın sınıf arkadaşları Fredi, Lizi, Will, Nita, Tes, Hiroko, Mena afacanların önde gelenleri. Kimi zaman çekişseler de onlar Afacanlar Okulu’nun en meraklı bireyleri. Okurlar, ‘Afacanlar Okulda’ serisiyle, Galaksi Hanımın Uzay Dersleri’nde buluşmuşlardı. Öyle bir okul düşünün ki, öğretmenleri olağanüstü güçlere sahip… Bu gücün yardımıyla, dersler çok daha renkli geçiyor. Uzay dersini işler Mavisel YENER Cumhuriyet Çocuklarından Mektuplar Cumhuriyet Çocuklarına yazarımızdan mektup var: S Hazal Dinçer, Albert Yeruşalim; kitaplar okurla birlikte yazılır. Kitaplarım üzerinde düşünüp, beğenilerinizi, eleştirilerinizi bu köşede herkesle paylaştığınız için teşekkür ederim. Yazmak ve paylaşmak, emek, sevgi ve yürek ister. Sizlerle ortak noktamız bu. Kutlarım sizi. Sevgili Cem Emir, Anka Kuşu’nu sevmene, kitabın özünü kavrayıp, anı defteri tutmana çok sevindim. Ben de yazmaya anı defteriyle başlamıştım. Senin de benim gibi kararlı olacağından kuşkum yok. Sevgili Hazal, Büyülü Bahçe için söylediklerine teşekkürler. Bu öyküyü, büyük ve güçlü olanların değil, küçük görülenlerin bakış açısından yazdım. Her yaş için, hatta ülkeler için söz konusu değil midir bu. Eğer büyümek, güçlü olmak istiyorsak, bilgi, emek gerekir. Sanat da bizi yücelten yardımcımız. Sevgili Albert, Aç Gözlü Dev masalında kahramanın korkuyu yenmesi seni etkilemiş. Amacım buydu ve senin bunu yakalamış olman beni çok sevindirdi. Bizi ürküten olay ya da kişiye yakından bakarsak, farklı olduğunu görürüz. Devin takma dişi eleştirine saygım var. Yine de ‘Masallar olağanüstü olayları anlatır,’ tanımını düşünürsen sevinirim. Amacım, takma dişi bir kızak kadar büyük devin, korkulacak biri olmadığını göstermekti. Ben de senin bu eleştirin üzerine düşüneceğim. Senin gibi iyi okurların eleştirileri benim için çok değerli. Sevgilerimle. Seza Kutlar Aksoy evgili Cumhuriyet Çocukları, Cem Emir Şenyurt, öpücük kondurur mu ve bu öpücük, öyküdeki gibi yanağımda kalır mı ki diye düşündüm. Öğretmenimle konuştuk bu konuda, o beni aydınlattı ve bu etkilenmemi çok hoş buldu ve size bu duygularımı anlatmamı istedi. Onun aracılığıyla yazın size ulaşmış olmalı. Kitapta, annelerin önemi, sevgisi ve hayal gücü anlatılmaya çalışılmış sanki. Sevgili Mehmet Güler’e de şunları söylemek ve sormak isterim, umarım sesimi duyar ve yanıt verir. Sevgili Mehmet Güler, Aydede’nin Öpücüğü adlı kitabınızı okudum ve çok etkilendim. Ben de sizin gibi başarılı bir yazar olmak istiyorum. Çok güzel bir kitap yazmışsınız. Ancak kafama takılan bazı sorular var, bunları size sormak istiyorum: 1) Bu kitabı yazarken neler düşündünüz, hangi duygular içindeydiniz? 2) Kitabınızın içine hiç şiir koymayı düşündünüz mü? 3) Neden böyle bir kitap yazma gereği duydunuz, yani neden böyle bir kitap yazmak istediniz, size bu öykü kitabını yazdıran etki neydi? Bu güzel kitapları okumamızı sağlayan Emrah öğretmenime ve diğer tüm öğretmenlerime teşekkür ederim. Duru Tuncer, İstanbul, 7 yaş, Zihnipaşa İlköğretim Okulu Merhaba, sizinle paylaşmak istediğim kitap: Pinokyo.Yazarı: Carlo Collodi. Çeviren: Egemen Berköz. Yayınevi: İş Kültür Çocuk Klasikleri. Kitapta bana en ilginç gelen şeyler: Bir kuklanın koşup konuşması ve burnunun uzaması (her yalanda). En sevdiğim karakter: Pinokyo. Çünkü en sonunda iyi bir insana dönüştü. Beni en çok düşündüren bölüm: Pinokyo’nun bir ay denizde kalıp babasını kurtarması. Dünyada kitap okumayan çocuk kalmasın... Sevgiler. olan Necati Amca’nın Berber Dükkanı bir çok güzel ve eğlenceli heyecanlı anlara şahit olmuş. Necati Amca, dedesinin ve babasının gerçekleştiremediği uçma hayallerini uzun bir çalışma ve çabalamadan sonra gerçekleştirmiş. Uçuç Böceği adlı uçma aracını yapmayı başarmış. Bu araç bir tür Uzay aracı gibi. Mahalledeki 11 çocuk ve Deniz’in babaannesi bu uzay aracına binmişler, aracın motorunun arızalanmasıyla, zorlu ve maceralı bir uçuş seyahati geçirmişler. Necati Amca ve 11 Çocuğun uzayda kaybolmalarına da üzüldüm, ama geri dönmelerine de çok sevindim. Necati Amca büyük bir iş başarmış, tabii bu arada yazarı Muzaffer İzgü daha büyük bir başarı elde etmiş bu eserle bence. Zorlu yolculukta 999 gezegen görmüşler ve dünyaya geri dönmüşler. Kitap bunu anlatıyor. En sevdiğim kahraman Necati Amca, çünkü, babasının ve dedesinin yapmaya çalıştıkları ve dilediklerini, o gerçekleştiriyor. Uçuç Aracını yapmayı başarıyor. Necati Amca, bu aracı yaparken bazen başarısızlığa uğruyor ama pes etmiyor. Ben bu kitapta, sonuna kadar uğraşırsak, çaba ve gayret gösterirsek, devam edersek başarılı olacağımızı, pes etmemek gerektiğini, pes etmeyerek başaracağımıza inanmamız gerektiğini öğrendim. Sevgili Cumhuriyet Çocukları, postacı kapınızı her an çalabilir…? Çocuklar ve gençler, siz de bize yazar mısınız? · Okuduğunuz kitapta en çok hangi karakteri sevdiniz? Neden? · Öyküde sizi en çok düşündüren bölüm neresiydi? Neden? · Öyküde size alışılmadık gelen, aklınıza yatmayan yerler var mı? Neden? Mektup yazarak bize ulaşmak isteyenler için mektup adresimiz: Mavisel YenerAta Cad. Defne Sok. No: 1 D:1 Balçova, İzmir Elektronik posta göndererek bize ulaşmak isteyenler için: sihirlidegnekcumhuriyet@gmail.com Anımsatma: * Mektubunuzda adresinizi, yaşınızı, okuduğunuz kitabın adını, yazarını ve yayınevini belirtmeyi unutmayın. Size bir sürprizimiz olacak! * Mektubunuzda kitabın özetini yazmayın, olur mu? Biz, anlatılanlar hakkında sizin ne düşündüğünüzü çok merak ediyoruz. CUMHURİYET KİTAP SAYI 992 Ömer Faruk Çınar, Turhal, 9 yaş, Atatürk İlköğretim Okulu Merhaba Cumhuriyet Çocuk, ben son günlerde yanağıma birinin bir gece bir öpücük kondurup beni başka dünyalara götürmesini bekliyorum. Bu da nerden çıktı diye sorabilirsiniz. Bu duyguyu bende Mehmet Güler’in Aydede’nin Öpücüğü adlı kitabından etkilenerek söyledim. Ben de, kitaptaki olayları acaba benim de başıma gelir mi böyle bir şey gerçek olsa ne olurdu diye düşündüm. “Aydede’nin Öpücüğü” adlı kitabı bitirdikten sonra acaba aydede beni de bir gece gelip ziyaret eder mi, annem gibi yanağıma bir SAYFA 32 Melike Betül Şahin Turhal10 yaş Benim okuduğum kitap, Muzaffer İzgü’nün ‘’ Uzay Dolmuşu Kalkıyor’’ adlı kitabı. Yayınevi Bilgi Yayınevi. Bütün mahallenin çocuklarının uğrak yeri
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear