25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

¥iterken, kendisinin Samsun’a geçişinde kurmay başkanlığını yapan ve Mustafa Kemal Erzurum’da görevden istifa edince de kendisini yalnız bırakan Kazım Dirik’in uzun süre genç Kemalist Cumhuriyet’in Meclis başkanlığını yaptığını belirtmiştir. Yani Mustafa Kemal’in en yakın arkadaşları Orbay ve Karabekir’i dışladığını ama kendisinden ayrılan kurmay başkanı Albay Kazım Dirik’i tuttuğunu ve Meclis başkanı yaptığını belitiyor. (s.54). Bu husus bir bellek hatasıdır. Çünkü, Kazım Dirik hiçbir zaman milletvekili olmadı ki, Meclis başkanı olabilsin. Kazım Dirik, önce Erzurum Valisi ve Batum Mutasarrıfı oldu. Zaferden sonra İzmir Valisi oldu ve İzmir Suikastını ortaya çıkardı, sonra Trakya Genel Müfettişi oldu. Sayın Akyol, Meclis başkanı General Kazım Özalp yerine Kazım Dirik’i koymuş oluyor. Ama o zaman da kullandığı dayanak da ortadan kalkıyor. Atatürk de keyfinden bu eski arkadaşlarından ayrılmadı. Mustafa Kemal’le Orbay ve Karabekir’in yolları Cumhuriyet’in ilanı ve Halifeliğin kaldırılışında ayrılmıştır. Çünkü, Orbay ve Karabekir Cumhuriyet’in ilanının aceleye getirildiğini, kendilerine sorulmadığını söylüyorlar, Halifeliğin de kaldırılışını içlerine sindiremiyorlardı. Oysa Mustafa Kemal çağdaş bir devlet kurmak istiyordu, bu da Cumhuriyet’in ilanı ile mümkün olabilirdi. Atatürk’ün Nutuk’ta bu eski arkadaşları için söyledikleri son derece anlamlıdır. “Milli mücadeleye beraber başlayan yolculardan bazıları, milli hayatın bugünkü cumhuriyete ve cumhuriyet kanunlarına kadar uzanan gelişmelerinde, kendi fikir ve ruh kabiliyeterinin kavrayış sınırı bittikçe bana karşı direnişe ve muhalefete geçmişlerdir.” (Nutuk, Atatürk Araştırma Merkezi Baskısı, s.11) Olayın esası budur. Milli mücadelenin başlangıcında çok önemli katkılarda bulunan gerek Rauf bey, gerek Karabekir, düşünce ve ruh yeteneklerinin kavrayış sınırı bitince, yani Cumhuriyet’in ilanı ve halifeliğin kaldırılışında Atatürk’e karşı çıkıyorlardı. Manda konusu Mustafa Kemal’in Amerikan Manda’sına karşı olduğunu bilmeyen yok. Bu konuda birçok kesin belge de var. Halide Edip’in yazdığı mektuba, eski Beyrut Valisi Bekir Sami (Kunduh) Bey’in telgraflarına verdiği sert yanıtlar biliniyor. Bu belgeler Nutuk’ta yer almıştır. Böyle olduğu halde, Akyol’un Mustafa Kemal’in bağımsızlıktan yana olmasına rağmen Sıvas Kongresi’nde ağırlığını koymadığını belirtmesi de objektif değildir. Sıvas Kongresi zabıtları, kongreye katılanların anıları yansız olarak ele alınırsa, Mustafa Kemal’in bir siyasi taktisyen olarak bu konuyu nasıl geçiştirdiği, genel kurulda konuşmaları üç güne yayarak Manda’yı savunanların çelişkilerini delegelerin görmesini sağladığını ve sonunda sadece Amerika’ya sudan bir mektup yazılmasını oyladığı iyice anlaşılır. Kongreyi yöneten Mustafa Kemal’in bir konuşma yaparak çıkış yapmasına gerek yoktu. Mustafa Kemal, gündüz yapılan toplantı ertesi gece toplantılarında oy verecek delegeleri hazırlıyordu. Herkes Mustafa Kemal’in Manda’ya karşı olduğunu biliyordu. Mazhar Müfit Kansu bunu kitabında en güzel bir biçimde betimlemiştir. Mustafa Kemal’in Padişah’a karşı saygılı tutumu: Mustafa Kemal’in padişaha karşı çok saygılı olmasının ilginç bir kesiti Erzurum Kongresi’nde görülebilir. Erzurum Kongresi açılış konuşması yapılıyor. Paşanın nutku, salonu yerinden sökecek kadar kuvvetli ve sürekli alkışlanmıştı. Kongre akşamı, Mazhar Müfit, Mustafa Kemal Paşa’ya “Paşam nutkunuzun sonunu müftü efendinin duası gibi bitirdiniz” diyor. Mustafa Kemal buna güldü ve şunları söyledi: “Maksadını anlıyorum, anlıyorum amma, şimdi vazifemiz halkı, vatanı ve esir padişahı kurtarmaya, inandırmaktan ibarettir.” yanıtını verdi. (Kansu, Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber, (C.1., s.85). Zaten bu hususu Atatürk Nutuk’ta hemen ilk paragrafta açıkça belirtir. Şöyle ki: “Saltanat ve Hilafet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış, şahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal ettiği, alçakça tedbirler araştırmakta.” Yine Nutuk’ta Padişahla ilgili olarak şunları söyler: “Burada pek önemli olan bir noktayı da belirtmeli ve açıklamalıyım. Millet ve ordu, Padişah ve Halife’nin hâinliğinden haberdar olmadığı gibi, o makama ve o makamda bulunana karşı asırların kökleştirdiği din ve gelenek bağları dolayısıyla da içten gelerek boyun eğmekte ve sadık. Millet ve ordu bir yandan kurtuluş çaresi düşünürken bir yandan da yüzyıllardır süregelen bu alışkanlık dolayısıyla, kendinden önce, yüce hilâfet ve saltanat makamının kurtarılmasını ve dokunulmazlığını düşünüyor. Halifesiz ve padişahsız kurtuluşun anlamını kavrama yeteneğinde değil.. Bu inanca aykırı bir düşünce ve görüş ileri süreceklerin vay haline! Derhal dinsiz, vatansız, hain ve istenmeyen kişi olur...” Mustafa Kemal, diğer önemli bir noktanın altını da şöyle çiziyor: “Kurtuluş çaresi ararken İngiltere, Fransa, İtalya gibi büyük devletleri güçlendirmemek temel ilke olarak kabul edilmekte idi. Bu devletlerden yalnız biri ile bile başa çıkılamayacağı kuruntusu hemen bütün kafalarda yer etmişti. Osmanlı Devleti’nin yanında koskoca Almanya, AvusturyaMacaristan varken, hepsini birden yenip yerlere seren İtilâf kuvvetleri karşısında, yeniden onlarla çatışmaya varabilecek durumlara girmekten daha büyük mantıksızlık ve akılsızlık olamazdı.” “O halde, kurtuluş çaresi ararken iki şey söz konusu olmayacaktı. Önce, İtilâf Devletleri’ne karşı düşmanca tavır alınmayacak; sonra, Padişah ve Halife’ye canla başla bağlı ve sadık kalmak temel şart olacaktı.” İşte Mustafa Kemal’in ana stratejisi budur ve bağımsızlık savaşı süresince bu stratejiyi uygulamıştır. Sayın Akyol’un bu yazıda belirttiğimiz Karabekir tutkunluğu ve diğer kimi noktalar dışında, genel olarak Atatürk’ün bağımsızlık savaşı sırasında gerek Sovyet Rusya’daki yeni devletle, gerekse kendisine destek veren Hint Müslümanlarına karşı temel stratejisini ortaya koyan bir çalışma yapmış olması da takdirle karşılanmalıdır. ? (*) G.Jaeschke, Kurtuluş Savaşı ile ilgili İngiliz Belgeleri, s. 2122. (**) Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatıraları: Temel, s.44. (***) G.Jaeschke, İngiliz Belgeleri, TTK., s. 99. SAYFA 21 CUMHURİYET KİTAP SAYI 943
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear