Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cevat ÇAPAN Şiir Atlası “Büyük tasavvuf şairi Mevlâna Celâleddin Rumî (12071273) Mesnevi ve Divanı Kebir gibi yapıtlarıyla yalnız Doğu dünyasında değil, Batı’da da ün yapmış, bu yapıtları birçok dile çevrilmiştir. 195760 yıllarında Abdülbaki Gölpınarlı’nın da Türkçe’ye çevirdiği Divanı Kebir’den seçtiğimiz bu gazellerin çevirmeni İsa Nurâzer halen Tahran’da yaşayan, Mimar Sinan Üniversitesi’nden resim bölümünden mezun bir Azeri Türküdür. Bu gazeller 2006 yılında Şule Yayınları tarafından basılan Okyanusun Kendi Sesi adlı kitaptan alınmıştır.” Mevlâna Celâleddin Rumî/ Divanı Kebîr’den Gazeller/ Çeviren: İsa Nurâzer Ey sagiye roşen delan berdar sograge kerem (1382) CAN DENİZİ İÇKİSİ Getir o keskin içkiden, dök erisin inkar buzu İşte ateş! Isın münkir! “Evet” olsun “Hayır” demen Ziyafetim boş olsa da, daha güzelleşir sözüm Bunca zulüm yeter bana! Nur ol! Ya dur uzak benden Yapıştın sen gözlerime tıpkı göz ağrısı gibi Yeter! Çevir bu sayfayı! Yoksa kalem düşer elden Dağdan belirse bir sancak, ya şahtandır ya ordudan Kim bir halay çekerse bil, medet bulur bir kimseden Kov teninden benliğini! Çekinme! Boş kalmaz vatan! Can pek sarhoş, sakın hele! Çamurda devrilir hemen Ey Tebrizli Şems buyur et gözlerime sensin ışık Ey ayağa kuvvet sunan, hastalara şifa senden Şems o gemerem amed nur o beserem amed (633) AY İLE GÜNEŞİM GELDİ Ayla güneşim geldi, bak göz ışığım geldi İnci kaynağım geldi altın pınarım geldi Sarhoşum nice ondan coştu bakışım nurdan Özge şey mi istersin? Özge yoldaşım geldi! O gümüş tenli güzelim girdi Yusuf’um kapıdan O yol kesenim geldi, tövbe bozanım geldi Eski yoldaşım dinle! Dünden iyidir şimdi Müjde sarhoşuydum dün, ondan ulağım geldi Dün fenerle ben kentte pek arandığım o kişi Gör bugün yol üstünde güller bostanım geldi Sardı elleri belime hem kucakladı o beni Bir taç ve kemer sundu, işte sultanım geldi Temâşâ mero nek temaşa toyî SENSİN Seyrana çıkma bunca bil ki seyran da sensin Hem gizlisin hem ayan işte cihan da sensin İstersen dur bu yerde, dilersen gez o yerde Bu yerden ve o yerden amaçlanan da sensin Sen yarına bırakma hicranı ve vuslatı Yarınları bu günden bil başlayan da sensin Dersin meğer benmişim ah tutsak ayrılıkta Sensin eren vuslata ayrı kalan da sensin Âdem’den doğdu Havva söyledi o Âdem’e: Sensin Âdem ve Havva! Bunca doğan da sensin! Hurma da bir ağaçtan doğup da söyler ona: SAYFA 26 CUMHURİYET KİTAP SAYI ? 900