28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Elimin İçinde İstanbul Mimarlığı Yepyeni türde bir rehber kitap Dünyada İstanbul’un bin bir çeşit rehber kitabı olabilir, ama "Architectural Guide to Istanbul"un eşi yok. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından İngilizce olarak yayımlanan kitap, şehri hiç tanımayanlar için de, şehri daha iyi tanımak isteyenler ve elbet İstanbullular için de çok faydalı. ? Dr. Miyuki Aoki GİRARDELLİ stanbul öyle bir şehir ki, antikçağdan günümüze, tarih ve bellekler kat kat yerleşmiş ve üstelik halen de hızla değişmekte. Doğma büyüme İstanbullu bir arkadaşım "Ben kırk senedir bu şehirdeyim, ama her zaman İstanbul’un bilmediğim taraflarını keşfediyorum" der. Ben ise on seneden beri bu şehirdeyim, mimarlık ve sanat tarihi ile ilgileniyorum, ve bu şehri dolaştıkça her zaman karşıma yeni bir sayfa açıldığını görüyorum. Nedenlerden biri de, tarih boyunca farklı kültürlerin birbirine kavuştuğu bu şehirde yaşamış ve yaşayan insanların oluşturdukları mimari zenginliktir. Hem çeşit, hem kalite açısından İstanbul mimarlığı, çok renkli, bitmeyen bir kitap gibi. Böyle bir şehrin mimarlığını teker teker anlatan bir rehber kitabı her zaman isterdim. Ayasofya’yı, Topkapı Sarayı’nı anlatan bin tane kitabı anında bulabilirsiniz, ama bu şehri sokak sokak dolaşırken gördüğüm, merak sardığım, ismini bile bilmediğim bir bina hakkında bilgi alabileceğim rehberi arıyordum. İşte bu, o. Tarihi Yarımada’dan ve imparatorluk güç imgelerinden Bağdat Caddesi’ndeki uçuk gençlerin buluşma noktasına kadar, Teşvikiye’nin şıklığından Boğaz’ın renkli yalılarına kadar... Ama sadece güzelliklerini değil, şehircilik sorunları yaşayan gecekondu mahalleleri, illegal yapılar gibi şehrin gerçek boyutunu da içermektedir. İstanbul Büyükşehir’in hemen hemen tüm bölgelerinden teker teker seçilerek alınan toplam 1032 yapıyı içeren Rehber, herhalde herkesin aklına gelebilecek "Acaba bu bina nedir?" merakına cevap verebilen ilk ve tek yayın. Bu rehberin yararlı taraflarından biri de, bilmek istenen yapıyı, sadece ismine göre değil, orijinal olarak hazırlanmış grid sistemini ve bölgeye göre hazırlanmış grid sistemli haritaları kullanarak topografik konumuna ya da aktüel halinin fotoğrafı yardımı ile görüntülere göre tespit edebilmesi. Ansiklopedilerde bile, yapı adını bilmeden araştırma yapılamamasına karşın, bu rehber, görsellik çağına uyum sağlamış. Yapıları döneme göre ayrı renkte göstererek, bu şehrin tarihsel katmanlaşmasını bir arada görme olanağı da sağlamış. Yapıların kitap içindeki sıralaması, belli hatlara göre yapılmaya çalışılmış, yani "sokak sokak dolaşma" pratiğine uygun. Ne kadar içerikli de olsa, her zaman çantada İstanbul Ansiklopedisi’ni taşıyamazsınız, ama ince uzun formatta bu kitabı, gezileceği bölgeye göre olanı alıp çantaya ya da hatta cebine koyup taşımak mümkündür. Mimari çizimli kapak tasarımı da şık. Kitap, dört ciltten oluşuyor: 1. Historic Peninsula (Tarihi Yarımada), 2. Galata, 3. Asian Shore and The Bosphorous (Asya Yakası ve Boğaziçi), 4. Modern and Contemporary (Modern ve Çağdaş). Ve ayrıca büyük boyda bir genel harita eklenmiş. Bu harita da, pratikte kullanmayı kolaylaştıran ilginç bir ayarla tasarlanmış. İnceli kalınlı iki çeşit kâğıt ile açılıp veya katlanıp kapatılması için rahat bir formatta, ister bütün İstanbul’u büyük boyda görebilirsiniz, ister sadece gezdiğiniz mahallenin detayını. Yani, bu harita ila gezerken, sokak ortasında ayakta durup kocaman haritayı açarak aradığınız o sinir bozucu ‘yapıyı bulmak?’ olayı ile karşılaşmıyoruz. İlk baskı, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından, Mimarlar Odası, dört yılda bir toplanan Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA, Union of International Architects) Kongresi’nin ev sahipliğini yaptığı zaman, 2005’te dünyanın dört köşesinden gelen mimarlara İstanbul mimarlığını tanıtmak amacı ile derlenmeye başlanmış. İngilizce versiyonu olmasının nedeni de budur, ama arkasından Türkçesi de bekleniyor. İlk aşamada, kitabın yönetmeni ve editörü Prof.Dr. Afife Batur başta olmak üzere Prof.Dr. Zeynep Ahunbay, Prof.Dr. Nur Akın ve diğerleri tarafından bilimsel komite oluşturulmuş, genç yardımcılar malzemelerini toplamaya başlamıştı. Toplam madde sayısının 850900 olması öngörülürken, geride bırakamadıkları eserlerin hepsi alınınca 1000 rakamını rahatça aşmış. Turistik rehber kitaplarının, büyük camiler ve sadece belli sayıda Bizans kilisesine ağırlık vermelerine karşın, bu mimarlık rehberi, İstanbul’da bulunan ve halen kullanılan çeşitli gayrimüslim dini yapıları ihmal etmeyerek İstanbul kültürünün renkliliğini sergiliyor. Rum kilisesi, Ermeni Gregorian ve Katolik kiliseleri, Bulgar, İngiliz, Latin Katolik kiliseleri ve sinagoglar. İbadet yeri dışında da, yine gayrimüslim comunote’lerin kendi çocuklarını yetiştirmek için yarattıkları okullar da dahil. İstanbul’un ne kadar çok ve çeşit tanrıya ev sahibi olduğuna yeniden şaşırıyoruz. Küçük yapılardan çeşmeler de unutulmamış. 18. yüzyılda ortaya çıkan meydan çeşmelerinden sokağın bir kenarında duran Laleli Çeşme’lere kadar... İstanbul’un her mahallesinde bulunan çeşmeler, halkın gündelik hayatı ile iç içe yaşamış önemli mimari eserler olmasına rağmen, bazı bölgelerde çöplük yerine kullanılmakta. Hayal ediyorum ki, kuru ve ölü anıt halinde duran bütün bunlardan bir gün şakır şakır su aksın, İstanbul tekrar su’landırılsın.. Her bölümün sonunda normal olarak yapı isimlerinin alfabetik dizini, yapıların kronolojik listesi, Türkçe teknik terimler listesi, bibliyografyası varken, bulup çok sevindiğim şey ise mimarların ismine göre alfabetik listesidir. Bu liste sayesinde, sadece hangi binayı kim yaptı sorusu değil, Ayasofya’nın mimarı İsidoros’tan Mimar Sinan, Nurosmaniye Camii’nin mimarı Simeon Kalfa’ya, Beyoğlu’ndaki Rus Konsolosluk (Eski Sefaret) Binası’nı tasarlayan Gaspare Fossati’den Han Tümertekin’e kadar, İstanbul’da hangi mimarın hangi yapıları yaptığını bir arada görebiliyoruz. Mesela Dolmabahçe Sarayı’nın mimarları Balyan Ailesi’nin, Tarihi Yarımada’da da Feshane, Topkapı Sarayı’nın Mecidiye Köşkü, Beyazit Yangın Kulesi gibi çeşitli yapıtlarında çalıştıklarını öğreniyoruz. Bazıları dışında Türkiye’de ve dünyada az bilinen mimarlar hakkında, buradaki yapılarının tespit edilmiş olması sonraki araştırmalara da yol açıcı olacaktır. Sonradan aklıma geldi, tabii ki bir Mimarlar Odası yayınıydı, bu. İSTANBUL MİMARLIĞININ KAPSAMLI BİR KATALOĞU Rehber kitabı olarak yepyeni tür bir yayın olması bir yana, bu kitap, mimari konuda uzmanlaşan yayınlar arasında da önem taşımaktadır. "İstanbul mimarlığı" üzerinde bu kadar kapsamlı bir katalog, şimdiye kadar hiç görmemiştik. Tabii ki yapılarla ilgili daha detaylı bilgiyi başka yayınlarda bulmak mümkün, ama bunları ? KİTAP SAYI 866 İ Kitabın yönetmeni ve editörü Prof.Dr. Afife Batur SAYFA 18 CUMHURİYET
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear