24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Vitrindekiler Irak’tan Çekilmenin Mantığı/ Anthony Arnove/ Çeviren: Osman Akınhay/ Agora Kitaplığı/ 164 s. “ABD’nin Irak işgalinin üçüncü yılında, Bush yönetiminin işgali haklı çıkarmak için başvurduğu bütün argümanların yanlış ve temelsiz olduğu açığa çıkmış bulunuyor. İşgalden önce bütün dünyanın sokaklarında, tarihin en büyük protesto eylemlerini gerçekleştiren savaşkarşıtı hareket haklı çıktı. Fakat, bilhassa 2004 ABD başkanlık seçimlerinde muhalif hareketin bir kısmının Kerry’yi desteklemesinde görüldüğü üzere, aynı canlılık ve eylemlilik savaş sonrasında sürdürülemedi. Bugün, Bush yönetimi en çok da kendi ülkesinde ve Irak’ta bulunan askerlerin aileleri arasında meşruiyetini önemli ölçüde kaybederken, dünya solunun üstüne düşen görev, tıpkı Vietnam savaşı günlerinde olduğu gibi, ABD ve İngiliz yönetimlerini Irak’tan derhal çekilmeye zorlamak ve savaş karşıtı hareketi daha fazla siyasallaştırmaya çalışmaktır.” Bu kitapta Anthony Arnove, ABD’nin Irak’ı işgaline ilişkin bir değerlendirme sunuyor. Komutan Atatürk/ Celal Erikan/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 864 s. ‘Komutan Atatürk’, Atatürk’ün yaşamının belli bir dönemini, askerlik komutanlık dönemlerini mercek altına alan bir biyografi. Ancak sadece Atatürk’ün yaşamını anlatmakla kalmıyor, yaşadığı dönemin ayrıntılı bir panoramasını çizerek, onun yetiştiği ve kişiliğinin meydana çıktığı koşulları da tanıtıyor. ‘Komutan Atatürk’, Osmanlı İmparatorluğu’nun Trablusgarp, Balkan ve Birinci Dünya Savaşları ile giderek hızlanan çöküş sürecini ve Kurtuluş Savaşı’nın ayrıntılı bir tablosunu da gözler önüne seriyor. Adaleti Gördünüz mü?/ Mete Göktürk/ Telos Yayıncılık/ 304 s. Mete Göktürk, Türkiye’nin son otuz yılına hukukçu gözüyle tanıklık etmiş ve emekli olmuş yürekli savcılarımızdan biri. Anı ve gözlemlerinden oluşan bu kitabında, kamuoyunun yakından bildiği, yargıya konu olmuş birçok olaya yer vererek, bize başka bir pencere açıyor. Kitaba ilişkin yazdığı kısa bir yazısında şunları söylüyor: “Büyük Larousse’da adalet sözcüğü, ‘Hakka ve doğruluğa saygıyı temel alan ahlak ilkesi’ olarak tanımlanıyor. Yani adalet; sosyal bir varlık olan insanın toplumda güçler dengesini ve düzeni sağlamak için uygarlık tarihinin belli bir döneminde doğrudan kendisinin yaratıp, benimsediği bir kavram. Bu nedenle, onun kaynağını, doğada ya da doğaüstü güçlerde aramak anlamsız. Adalet, toplumda güçlü olanSAYFA 26 ların mutlak egemenliğini sınırladığı için, öncelikle güçsüzlerin, ezilenlerin sığınağı, tutundukları dal, kurtuluş arayışlarının çaresi olarak görülüyor. Ancak ne yazık ki adalet çoğu kez güç karşısında yenik düşüyor ve insanlar sürekli adaletsizlikten yakınıyorlar. Özellikle uluslararası ilişkilerde, toplumdaki sosyal dengesizliklerde adaleti göremiyoruz. Yine çoğu kez yargı kararlarından da hoşnut kalmıyor, verilen kararları adil bulmuyoruz. İnsanların sürekli aradıkları, ancak kolayca ulaşamadıkları adaletin nerede olduğunu, ben de merak ettiğim için herkesin birbirine sorduğu şu soruyu kitabıma isim olarak seçtim: ‘Adaleti Gördünüz mü?’” Lodos/ Bayazıt Gülercan/ MitosBoyut Yayınları/ 72 s. “Küçük bir köyde bizimki. Sabahları uyandığımda hep o tekneyi arardı gözlerim. Yunan candarmasından da korkusu yoktu babanın. Kaç kez başı belaya girdi. Ama babam köyde sayılan bir adam olduğu için arka çıkar, kurtarırdı onu her seferinde.” ‘Lodos’, bir sahil kentindeki balıkçıların, ‘küçük insanlar’ın yaşamları, umutları, kavgaları, beklentilerini anlatan bir tiyatro oyunu. Dünyanın altını üstüne getiren bu lodos nasıl duracak? Ne zaman kesilecek bu rüzgâr? Ne zaman insanları okşarcasına esecek şu güzelim güney yeli? Masalın Ölümü/ Vecdi Erbay/ Agora Kitaplığı/ 148 s. “Vurulmuş bir insanı ilk o zaman görmüş. Kurşunların açtığı yarayı, insandan akan kanı da. Efsanelerin ölebileceğini de anlamış. Bütün kasabalılar gibi, kaçakçının namını duyan herkes gibi hayal kırıklığı içindeymiş. Bütün pusulardan sağ kurtulacağını, yara alsa da asla ölmeyeceğini, ele geçmeyeceğini düşündüğü namlı kaçakçı vurulmuş işte. Onun bir gün, beklenmedik bir anda ortaya çıkacağını düşündüğünde, gözlerinin önünde beliriveriyormuş kaçakçının çıplak, kurşunlarla delik deşik vücudu. Karısının yüzündeki mahzunluk, çocuklarının yetim duruşu, efsanenin bittiğini hatırlatıyormuş her defasında.” Vecdi Erbay’ın öyküleri yer alıyor bu kitapta. Adriana Mater/ Amin Maalouf/ Çeviren: Samih Rıfat/ YKY/ 90 s. Uğradığı tecavüz sonucu hamile kalan ve çocuğunu aldırmayı reddeden anne Adriana, büyüdüğünde babasının gerçek kimliğini öğrenen ve onu öldürmeye yemin eden oğul Yonas, savaştan yaralı olarak dönen ve zamanının dolmasını bekleyen baba Tsargo ve Adriana’nın kız kardeşi Refka. Annelik ya da barbarlık; ölüm ya da yaşam; bağışlama ya da intikam... Amin Maalouf, sık sık Ortadoğu’yu ya da Balkanları anımsatan bir coğrafyada, savaşın yaşandığı bir ülkede, düşmanlığın ve yabancılığın eşiğinde, tükenmekte olan bir dünyanın eğretilemesini sunuyor. Maalouf’un ‘Uzaktan Aşk’tan sonra ikinci librettosu olan ‘Adriana Mater’ (Ana Adriana), insanoğlunun unutulmaz trajedilerine ışık tutuyor. Toplu Oyunları 1/ Aydın Arıt/ MitosBoyut Yayınları/ 280 s. ‘Bal Sineği’, yaşamdaki paradoksları bir yaşam gerçeği olarak ortaya koyan absürd bir komedi. ‘Beşgen’, beş ayrı mekândaki çeşitli durumları tek perdelik episodlarla veriyor. Bu beş kısa oyunda, insanın varoluş sorunu, ölümle, yaşlılıkla ve yalnızlıkla ilişkisi işleniyor. ‘Aya Bir Yolcu’, dünyanın karmaşık sorunlarını çözemeden Ay’a gitmeye hazırlanan insanoğlunun aykırı durumu, annesinin yanında onun kölesi gibi yaşayan bir gencin kişiliğinde tersinlemeli olarak anlatıyor. ‘Uçamayan Kuşlar Tutulur’, güçlünün güçsüzü ezmesinin hak olduğu değer yargısını, bireyin hasta ruh durumunu ile toplumun yozlaşması arasındaki koşutluğu, düş ile gerçek karşıtlığı bağlamında dolantılı bir oyun düzeniyle sergiliyor. Makam/ Karl L. Signell/ Çeviren: İlhami Gökçen/ YKY/ 190 s. “Türk kültürüyle ilgilenmem ilk önce, İstanbul’da Amerikan Koleji’nde (şimdi Robert Kolej), 1965’ten 1967’ye kadar öğretmenlik yaptığım sırada başladı. Mehter takımları hakkında mütevazı bir çalışmam, bu ilgi sonucu yayımlandı. Daha sonra, etnomüzikoloji derecesi veren bir ders programında, bu musikiyi beğendiğim için ve bu bölgede bir araştırmaya çok belli bir gereksinim olduğu için, Türkiye’yi başlıca çalışma alanı olarak seçtim” diyor Karl Signell. Türk sanat müziğinin kısa bir tarihini, formlarını, çalgılarını ve icra türlerini anlatan ‘Makam’, alanında önemli bir kaynak kitap olmayı amaçlıyor. Bıçak Sırtında Büyüme ve İstikrar/ Fatma DoğruelA. Suat Doğruel/ İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları/ 204 s. Marmara Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Fatma Doğruel ile Prof. Dr. A. Suat Doğruel, Bıçak Sırtında Büyüme ve İstikrar adlı kitaplarında büyüme ve kalkınma sorunlarını ihmal etmenin ekonomik istikrarın sağlanmasında belirleyici bir engel oluşturduğunu vurgularken, son otuz yıldır yaşanılan sorunların Türkiye’ye özgü görünmekle birlikte, gelişmekte olan ülkelerin sorunlarıyla paralellikler taşıdığını savunuyorlar. Kitapta, Türkiye ile birlikte, uzun yıllar sonuç alınamayan istikrar politikalarının uygulandığı Latin Amerika’dan seçilen Arjantin, Brezilya ve Meksika ile tek bir istikrar programı ile başarılı bir şekilde enflasyonu düşürerek istikrarı sağlayan İsrail inceleniyor. Bu çalışma kitaplaştırılmadan önce bir araştırma projesi olarak hazırlanmış. TÜBİTAK Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 854
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear