Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
yapıt. O kadar canlı ki, kendimizi kimi sayfalarda '15.45 katarı'nda buluyorduk, kimi sayfalarda Anadolu'nun bir hapishanesinde ya da hastanesindc.Yapıtın içinde gezimiz ilerledikçe, Nâzım'ın kendisini hep yanımızda yöremizdc görmcye başladık." (1) Ycdi yıl süren yoğun bir çalışma sonunda, 1995 yılında, özenli ve lüks bas kılı olarak Hollanda ukurlarının öniine çıkabildi Insan Manzaraları (Mensen landschappcn adıyla.) Aynı yılın sonunda Nâzım'ın Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim ronıanı De romanticı (Romantikler) adıyla ve aynı özenlc basılır. Çcviriyi Wim tek başına yapmıştır. 1996'da Yaşar Kemal'in Kuşlar da Gitti (Ook de vogels zijn verdvvenen) romanı da aynı diizeyde ve Wim van den Munkhuf imzasını taşıyor. Bınboğalar Elsanesi'ni dc çeviren Wim, Yaşar Kemal'in anlatımını ve anlartıklannı çok sevdiğini, ona her gün artan hayranlığını yeri geldiğinde hep söylüyordu. Hemen her yıl ülkemize gelen Wim, 1992 yılında A.Ü. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Hollanda Dilı ve Edebiyatı Anabilim Dalı'nda görevlendirildi. Ne yazık ki çok istemesine karşın, Hollanda'daki ev sahibinin kendisi için tahliye davası açması üzerine, her şeyini yok pahasına satıp savarak ülkesine döndü. DOSTUN ÖLÜMÜ Wim van den Munkhof 2 Temmuz 2005 Cumartesi günü sabaha karşı öldü. Onıınla birlikte tanıdığım Anneke Voeten, dostumuzun ölümünü epostayla haber verdi. Zaman zaman iyileşir gibi olsa da yıllarca onu yaşamdan u/.ak tııtan karnındaki ağrılara bir türlıı tanı koyamıyordu hekimler. Bıı yılın nisan mayıs aylarında tromboz çıkmıs; bacaklarında. Altı harta yattığı hastaneden evc getirmis;ler. Tromboz azalırken karaciğerinde kanser görülmüş. Geçen yıl ağustos ayında Ankara'da idi. Son yıllarda Ankara'da TRT'de çalı^an Ergin Erenoğlu'nun evinde kalıyordu. Burada rahat ettiğini söylüyordu. Bizim eve birkaç kez gündüz geldi, davet ettiğim yazar arkadaşjarla söyleşti. Son iki yılda sağlığı düzgün gidiyordıı. Geçen yıl ülkesine döndüğünde tnce Memed 'in birinci cildini istemişti benden. "(...) yakında lncc Memed'i çcvireceğim. Bu kıtabın Hollandaca bir çevirisi vardır ama, doğrudan Türkçe değil, lngilizceden. Benim için prestij olayıdır bıı" diye yazmıştı. KALANLARA SELAM OLSUN 2 Temmuz 2005'te, öldüğü gün topra ğum yeri ve tarihi, ölüm yeri ve tarihiyle kişisel bazı bilgilcr; yakınlarıyla cenazenin toprağa verileceği mezarlık ince ayrıntılarla yazılmı^. Tümıi I lollandaca yazılı davetıyenin en üstünde Yıınus Emre'nin ünlü deyişi önce Türkçe, son ra Hollandaca yer almış: Bu dünyadan gider olduk kalanlara selam olsun. TÖREN İZLENİMLERİ Anneke Voeten, Wim'in cenaze töre nini ayrıntılı olarak bana epostayla ıletti. Dostumun o günkü izlenimlcrini özetleyerek paylaşmak istiyorum: "Tören çok kalabahktı. Nijmegen'e yakın, Hollanda'nın en küçük koyünde, çok küçük ama eski ve güzel bir kilisede dini olmayan bir tören yaptık. Wim'in kardeşi Leo, kızkardeşi ve çocukları, Rııud Keurentjes ve iki Türk arkadaşı Alı Rıza Pekdemir ve Halil Yıldırım konu^tu. Ben senin, Ergin'in ve Iv veç'teki bir Kürt arkadaşının mcktuplarından bazı bölümleri çevirip okudum. Arada Mozart ve Verdi'nin müziğini dinledik. Türk müziği olarak Erkan Oğur ve Okan Murat Öztürk'ün yorumuyla Erzurumlu Emrah'ın 'Tııtam Yar Elinden...' parçasını dinledik.(...) Bir Türk arkadaşı Wim'i kiliseden mezarlığa ta^ıyan arabaya bir bidon sıı koydu. Mezarlıkta Wim'in öbür kızkardeşi Nâzım'dan bir ^iir okudu. (...) Tören hem I lollandalı hem Türk usulü oldu. Size tuhaf gelecek, Wim'in mezarı evine en çok yüz metre uzaklıkta. Dostumuz Pi Eugene Scho Karanlığın en yoğunlaştığı noktada başlar aydınhk... Ikinci Dünya Savaşı'nın bittiği günlerde, Norveç'te mavi elbiseli, kırmızı saçlı, küçük bir kız, bir nazi subayı tarafından öldürülür. Almanlar geri çekilirken, savaşın sona erişini oyun oynar gibi kutlayan çocuklardan biridir o. Arkadaşının öldürülüşüne tanık olan Fredrik bu olayı ömrü boyunca unutamaz. Yıkıntıya dönen bir dünyada ergenliğe adım atan, yeni bir ülkeye ve yeni bir isme kavuşan, Fredrik'ten Federico'ya geçerken en gizli sırlarını, en büyük sevinçlerini, korkularını ve hayallerini paylaşacağı ergenlik aşkı Mirella'yla tanışan Federico'nun öyküsü... Ünlü Norveçli yazar Eugene Schoulgin'in güçlü kaleminden, savaşa ve sonrasına dair unututmaz bir üçleme. îlk kitap Anılanmda Mirella... soldan sağa Metln Turan, Wim V.D. Munkhof. Remzl Inanç birlikte... (2004) eter'in mezarı da en fazla birkaç metre Wim'inkine. Törenden sonra hep birlikte yakın bir kafede oturduk." (...) "Şimdi Wim'in evini boşaltıyoruz. Ben sadece Türkçe kitaplarına bakıyorum. Kardeşleri Hollandaca kitaplara ve eşyalarına bakıyor. (...) Dört binden çok kitap var. Evet büyük bir sorun. Pieter'in de burada duran kitapları az değildi. Fazla zamanımız yok. Bunları çeşitli ulusal, uluslararası kııruluşlara, Wim'in ve Pieter'in arkadasjlarına vereceğiz." Bir başka dostum, mezarlıkta olan bitenle ilgili bir ayrıntı aktardı telefonda. Wim'in babası Jan birkaç yıl önce ölmüş. Annesi |o van den Munkhof, Wim, mezara indirilip üstü kapandıktan sonra, elli altı yaşındaki oğluna ninni okumaya başlamiş. Sanki bes,iğınde uyutmaya çalıştığı çocuğuyla sciylesir gibi... Analar nc kadar da bırbırıne benzıyor... • (l) Nâzım'ın Sc<n Hollanda'da, Remzı Inanç, Papırüs Dergısı, s 6, llazıran £a venlmiş topraga Wim. Avrupa'nın pek çok ülkesinde geçerli olan 'Toprağa verilme sırasmda birlikte olma' diye düşüneceğimiz bir davetiye Wim'in de yakınlarına, tanıdıklarına gönderildi. Arkadaiji Anneke Voeten'ın bılgilenmem ıçin bana da postaladığı bıı ça^rıyı, bizdeki varsıl ya da ünlü kişiler için gazete yoluyla yapılan duyuruya benzettım. Çoğunlukla 'sözlü yaşayan' Müslüman toplumun bclki de garipseyeceği davetiyede Wim'in dom i M H U R l Y E T K İ T A P SAYI 812 SAYFA 15