Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
müne "Benim Sevgili Dostlanm" başlığını koymuş ve burada, kendileriyle zaman zaman birlikte çalıştığı ve Türk tiyatrosunun hepsi birbirinden değerli sanatçılarından yirmi beş civannda tiyatro emekçisini daha geniş bir açıdan inceleyerek anlatmış. Kitabın son otuz sayfası ise bir fotoğrar albümü. Bu albümde kimler yok ki? Hem de pek çoğu altmışlı, yetmişli yıllarda çekilmiş rotoğraflanyla... "BİZ ONLARI SEVMİŞTİK" Bülent'i tanıyanlar, onunla az ya da çok bir süre birlikte olmuş ve onu dinlemiş olanlar bu anılan okurken; anlatısı içinde onun sesini ve şiirini de daha büyük bir haz duyarak dinleyeceklerdir. Bülent'e en içten sevgilerirni sunuyor ve kitabına yazraış olduğu "Öndeyiş"ten sekizon satır aktararak yazımı tamamlamak istiyorum. Bakıruz ne diyor Bülent Akkurt: "... aruk seslerini bir daha duyamayacağınız, kendilerine bir merhaba bile diyemeyeceğiniz, ellerini sıkamayacağınız, kucaklayıp yanaklanndan öpemeyeceğiniz, o sıcacık dostluldannı hissedemeyeceğiniz tiyatroculan tek tek anımsamak, onlarla birlikte geçmiş olan tatlı ve acı günleri tekrar yaşıyor olmak çok değisik ve karmaşık duygular içine sürükledı beni. Birer insan olarak belki çok iyiydiler, belki de değil. Birer oyuncu olarak da öyle değil mi? Belki çok iyi, çok başanlıydılar, belki de değil. Ne fark eder ki? Biz onlan sevmistik. Hâlâ da seviyoruz. Hem de tüm içtenliğimizle. Çünkü onlar tiim yaşamlan boyunca kendilerini tiyatroya adamışlardı... Tiyatro anılanmdan oluşan bu kitabı hazırlarken, kimi aa kimi tadı, ama hepsi, gerçekten hepsi benim için çok değerli ve anlamlı olan o günleri bir kez daha, hatta pek çok kez yeniden yasamış olmak ve o insanfarla, o tiyatrocularıa bir kez daha kucaklaşmak bana büyük bir mutluluk verdi. Umanm sİ2 de bu sayfalar arasında sizleri mutlu edecek bir şeyler bulabilirsiniz..."" "••.bir millet uyanıyor!." yöneten: attilâ ilhan 'manzarai umumiye : 1 'dip dalgası' hızla yükseliyor! 'siyasetçi' gözüyle durum: Büient AKKURT Alfa/ms. Salyangoz ve Tiyatro/ Bülent Akkurt/ Ercan ii çizgisi ÇİZİYORUM n Tan ORAL anlayışından daha çok siyasi yaklaşımındaki kararlı ilginçlikten kaynaklanıyor. Bu yaklaşımı pek çok çizerde olduğu gibi aar bir politik bakışın arasında kalan, tekrara sıkışmış olmadığı gibi, yine pek çok örneği görülen çok geniş alana yayılmış bir siyasi sorumsuzluk da taşımıyor, mizahtan beklenen uyanıldığı sergiliyor. Çünkü siyaset dünyası her zaman renkli bir karmaşa içinde oluşuyor. Buradaritüeller,sloganlar, metaforlarla arabeskleştirilen politik retorik, çoğunlukla anlaşılmanın gerek duyduğu berraklığı bile bile yok ediyor. Çünkü yalandan beyaz yalana perdelemeden kıvırtmaya, manipülasyondan, dezenformasyona kadar gerçeği çeşidendirenler, mizahın önünde siste kalan görünmez adam siluetinde olduğu gibi apaçık sınüyor. îşte Ercan'ın Photoshop'ta zenginleştirdiği sevecen çizgileri, politik karikatürün o sorumsuz sululuk ile angaje sorumluluk arasındaki dar alanda sıkışıp kalmış olan eleştirel gerçeği kurcalama dürtüsü ile birleşbçe ortaya ilginç Ercan anlayışı çıkıyor. Özetle, bize sunulan "gerçek" pekiştirilmek yerine mizahın şaşırtıcılığı ile sarsılmah; hakikatin ihtiyacı işte burada. • ^OM SadıSOMUNCUOĞLU göz göre göre... kapana düştü türkiyem! "... 'milli siyaset' dediğimiz zaman, kastedilen şudur: miîli hudutlartmtz içinde, HER ŞEYDEN ÖNCE, KENDİ GÜCÜMÜZE DAYANARAK varltğımtzt korumak!" Gâzi Mustafa Kemal Paşa varan/5 Arslan BULUT Çizıyonım/ Ercan Akyol/ Eilejim ünyada ve ülkemizde banş ve Yaytnevi/128 s. huzur umutlannın bir hayli yükseldiği günlerde, mizah acaba basındaki etkisini yitirdi mi, yoksa tüm gazete sayfalanna mı yayıldı, gibi tartışmalar vardı. Çİ2İmizah yani karikatür de bu anlamda, günlük basındaki kavgasını yavaşlatıp çeşitli dergilerde sululuk gölederi oluşturmayı sürdürüyordu. Derken yine gazete eklerinde çoğalmaya başlayan bu tür çizgilerin yanı sıra eleştirel mizah da ne iyi ki, politik basında da olması gerektiği gibi yer almayı beceriyor. Ama bu yeterli mi? Belki az ama daha önce de azdı, ya da daha azdı ama daha etkiliydi. Yine dc günümüz gazetelerinde ısrarla siyasi tepkiyi çizgileyen ilginç örnekler var. Ercan bunlardan biri ve yarattığı etki, popüler çizgi Ercan A Y L KO D 'küresel haçlı seferi yakında çıkıyor parola: vatan 1 işareti: namus BILGI YAYINEVI SAYFA 21 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI 8 10