Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
sarmaşık Attilâ llhan: "Söyletme Kötüyü!.." röportajlar 2 (19831987) Radi Fi$ yedi yüzyıl önceslnl yazdığı bölgenin bu gunlerdeki durumunu saptamak icln de gezller yapmıs. BU gezllerte sehlrlerln deglşlmlerl, uzun süre glzll kalmış blr mezarın acıga çıkışı ve zlyarete açılısı da gözler önune serlllyor sel felscfe ve benzcr bilımlerin öğrenimini görmek yetmez Celaleddin Rumi'ye. Paylaşımcı bir tekke düzeninde, her türlü büyiiklenmc duygusundan uzaklaşma ıçin cn ağır ışlcr (örneğin lağım boşaltma), cn onur kırıcı görevler (tekke için meyhane ve genelevlerde dilenme), kendi benliğini tanımaya yönelik uzun süre li yalnız kalma (çile) programlarıyla ayrı bir eğitim daha alır. Bu eğitim zenginlerle yoksullann farklı davranışları olduğunu, bir bakıma insanın davranışlarını ait olduğu sınıfın belirlediğini de öğretecektir ona. Bu kanıya sadaka verecek paraları olmayan yoksulların ekmeklerinı dilencılerle paylaştığında varacaktır ilk. Böylece dinin dış yiizü olan 'ijeriat'tan dinin iç yüzü olan 'hakikat'e uzanan yolun ılk adımını atacaktır. Bu tür eğiümlerın her kişıyi aynı olgunluğa getirdıği de düşiınulmemelıdir. Bu tür eğitımin yorumıı "nımetlerın herkesc eşıt verildığı, ama herkesın yeteneğıne göre bundan yararlanabildiğı"dir. Mükemmel insan olabilmek, bilgisiyle manevi ve maddi dünyasının uyum içinde olmasına bağlıdır. Iradesini çelikle^tirmek, kendine egemen olabilmek mükemmelhğe uzanan yolun açamalarındandır. Mevlâna Celaleddın Rumı, ijehrın egenıeni ,N,lık ıçın dııa etmesıni ıstediğinde onıı a^ağılayaıak gerı çcvirecektıı, çünku sarayın depoları buğdayla doludur. Celaleddin, Muineddin Pervane'ye önce Kuran ve peygamber sozü olan hadis konusunda eğitim gorüp görmedığjnı sorar. Evet yanıtı alınca verdığı öğüt ^uduı yal nızca: "Iler kim kı hayır ı^leme/ zorbaC U M H U R İ Y E T K İ T A P dır. Ama ne yararı olacak bu öğüdün sana? Sen ki peygamber sozunden bile etkılenmemiş bir adamsın." Mevlâna Celaleddin Rumi'nm benzersizliği yalnızca eğitiminin ona verdiğı üstün özellikler değildır. Onu dızginlenemez bir coşkuya götüren aşk, bir çekiç sesinin uyumuyla semaha durduracaktır. Hep yanında olan bir dostu onun söylediği şiirlerı, uyaklı, olçülü öyküleri yazacaktır. Ama bu yarı çılgın davraniijları onun saygınlığını azaltmayacaktır. Tersine cenazesi, öğütlediği gıbi bir düğun havasında geçecektır. Uç büyük dinin dın adamları kendı dınlerının ayinlerıni icra edecektir cenazede. Bu konuda tutucu engellemeler ıse geri çevrtle cektır. Güvenlikçilerın kalabalığı zorla, kilıçla engellemeye çalışmalarından tabut dört kez yere düşecektir. Dulgerler dört kez onaracaktır tabutu. Ve bir ınsanın yirmi dakikada ulaijacağı yolu cenaze sabahtan ak^ama dek ancak alacaktır. Bugün Konya'ya her gidenın mutlaka uğradığı Mevlâna Müzesınde gomulü olan kışı kımdir.' Neden saygı duyulmaktadır ona.'' Orada gomülü oldugu soylenen kişı "Olümümuzden sonra mezarımızı yerde arama / Arıflerin gönüllerinıledir mezarımız bizim" demışti. Her gün binleıce ki^ıyı me/.arına çeken bu ^airı ınsan olarak tanımamız gerekli. O Anadolu'nun kültiır zengınlıklerınden birıdir. • Bir Anadolu Hümanisti Mevlâna/ Rcidı Fı$/ Çevırcn Mazluın Beyhan/ Evrcıı\cl Rasnn Yayın/ 2HH sayfa 804 Kimi 'Kaptan1 dedi ona, kimi 'Abbas Yolcu', kimi BüyükYolların Haydutu'. Ne derlerse desinler o, başından beri söylediklerini hiç değiştirmedi. 1946'dan günümüze, değişen Türkiye'nin değişen toplum yapısını, ekonomisini, politikasını ve edebiyatını; hep aynı diyalektikle çözümlemekte!.. Ve hep haklı çıkmakta! Büyük ustanın, 19461987 yılları arasında yayımlanan röportajlannı Belgin Sarmaşık büyük bir titizlikle derledi. İki ciltlik kitabın 194683 yılları arasını kapsayan birinci cildi "Açtırma Kutuyu!.."nun ardından 198387 dönemine ait "Söyletme Kötüyü!.."adlı ikinci cildini sunuyoruz. O röportajlar ki 'unutma hastalığı'na tutulmuş belleklerde belki bir ışık umudu... BİLGİ YAYINEVİ Bİ1 8J 21 SA YI SAYFA