25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

'Yazmasam Deli Olacaktım' fiyatımızda değişiklik yapmayı düşünmedik. 1951 yılında Isjetmeler Bakanlığınca gazetelerin ihtiyaçlarının yiizdc 43'ü Selüloz sanayünde karşılanmış, ken, Türkiye'de yayımlanan bütün dergiler için yalnız 100 ton ayrılmıştır. Bundan hissemize düşen miktar nedir bilir misinız.'* 173 kilodur!.. Evet, yanlışlık yok, tam 173... Bu miktar yıllık ihtiyacımızın ancak otuzda biridir. Bu hazin manzara karşısında gülmek mi, yoksa ağla mak mı icap eder, orasını sizlere birakıyoruz. Devam edegelcn bu zihniyetin artık değişeceğine inanıyor ve sükunetle bekliyoruz. Aksi takdirde t^letmelcr Bakanlığı'na bizinı de söylenecek sözümüz olacaktır." salim sengiı Yıllann dergicisi Şengil bu ilginç açıklamasında iki noktaya parmak basıyor: 1) Olumsuz koşullara karşın derginin "kalitesi ni" yüksek tııtma çabası ve 2) Yükselen kâğıt liyatları karşısında devletın gi)sterıliği ılgisizlik.Bunlardan, derginin "kalitesi ni" yüksek tutına çabasında Şengil'in başarılı olduğu, ilk hikâye ve ijiirleri yayımlanan edebiyatçılarıınızın izleyen yıllarda, alanlarmda gcrçek birer değcr olduklarının ortaya çıkmasıyla kanttlanmış oluyor. NİHAT BEHRAM li^J^HHA M • Alaattin BİLCİ Ş imdi artık unutuldu bile; e kolay değil aradan elli küsur yıl geçti. Edcbiyat dünyamızda pek çok şey gibi bu da tarih oldu: sözünü ettiğim şey, 194O'lı yıllann ikinci yansında başlayıp, aralıksız olarak yıllarea yayınını sürdüren, edebiyal emeklisi Salim Şeügil'tn (Salim Aınca'nın) Ankara'da çıkarttığı Seçilmİ!) Hikâyeler Dergisi. Geçende eski dcrgıleri karıştırırken kocamışlar başka ne iş yapar elime, mavi karton tiltli minicık (16x12 cm. boyııtlarında) bir kitapçık gcçti. Salim Amca, bclki alıcısı daha kolay buluı ya da saklanması kolay olıır diye Scçilmiş I ıikâyeler'in altı sa yısını böyle ciltlemi^. Deıginin hepsi de rcsimli; scvimli kapaklannda, Cilt 6, ycni dizi sayı 1, Fiyatı 75 kuıuş yazılı ama hiçbirinın iizerınde tarıh bulunmuvor; unululdu mu nasıl oldu bilnıem? Aııcak ben verilen ılanlardan bu altı sayının 1952 yılında çıktığını saptadıın. Ömeğin, TC Ziraat Ban kası "1952 Yılı tçin 550.000 lira tutarında bir ikramiye Plânı hazırlamış; bu plânda 14 ev varmış!" (Bi/ahmet, 55()bini 14'e bölün; bir villanın fiyatını bulursunuz herhalde!) Bu altı sayıda, pek çok hikâyecimizın ilk kez yayımlanan öyküleri var: Samct Ağaoğlu, Salim Jjcıı gil, Nezihe Meriç, Sait I'aik, Vus'at O. Bcncr, ()rhan Kemal, Illıatı Ta rus, Saıniın Kocagöz, Bil gi Karasu, Saadct Timur, Fakır Baykurt, C.eyhun A. Kansu, Memduh Şevket Esendal (Bu değerli hikâyecimiz için özel bir sayı bilc hazırlanmış), Umran Nazif, Kemal Bekir... bu isimler arasında. Ayrıca, Cahit Sıtkı Tarancı'nın, Suat Taşer'in, Fazıl Hüsnü'nün, Âşık Veysel'in, Salah Birsel'in, Behçet Necatigil'in, Celal Vadar'ııı, Alımet AriPin şiirleri ilk kez bu dergide yayınlandıg'ı gibi her sayıda tiyatro, resim, müzik eleştirileri de eksik değil. Acının ve Umudun Rengi Yazılar / Söyleşiler'den oluşan kitapları, Nihat Behram külliyatının en önemlilerinden birisidir. Behram'ın yazıları ve söyleşilerinin birinci cildi Özlemin Dili Olsa, ikinci cildi Acının ve Umudun Rengi'uu. Son kırk yılımızın kültür, demokrasi ve özgürlük mücadelesine, resmi tarih dışında bir perspektif arayanlara, bu süreci devrimci bir aydın ruhuyla solumuş olan Behram'ın eserleri önemli birer kaynaktır. Aynı zamanda sanatkültür emekçiliğinin başucu ders kitabıdır. KÂCIT SIKINTISI Salim Şcngil bu "minik boyutlu" dizinin ilk sayısına, "Yeni Serimize Basjlarkcn" ba^lıklı bir kısa yazı koymuş; bu yazıda şunları söylüyor Şengil: "Bu sayımızı ıline alan okuyucularımız bize gös tcrilen ilginin üstünde, birtakım yeniliklerin dergimizde yapıldığıuı görc ccklerdir. Bu, beş yıldan bu yana hiç eksilmcyen ve imkânlarımız ötesinde her gün biraz daha iyiye ve güzele ulaşmak ve bu yolda yürümek ınancını kuvvctle duydugumuzun bir iradebidir. Dü^üncelerımızin ve arzularımızın dışında biraz olsun nıuhtevada ku tüleijinek taklitlerimız gibi elımizden gelseydi, tereddütsüz söyleyelim ki, göz açıp kapayıtıcaya ka dar kısa bir zaman zarfında saışımizın on mislini bulması mümkündü. Bu na rağmen bu yola sapmadık. Bize inanan yazarlarımız, okuyucularımız ve müzahereketini eksik etıneyip reklâm veren müesseselerin yardımlarıyla inandıgımız bu he defe doğru ısrarla yürü meğe devam edeccğız. \i\ bet bir gün, bu memleketin külriirüne, c^itinıinc hizmet iddiaünda olan müesseselerin bu işin derecesini anlayacakları zaman gelecektir. Bir buguk yıldır siiren kâğıt buhranı yiizünden normal fiyatın üı; misli mukabilinde kâğıt tedarik ettik ve hiçbir zaman satış SAYI 784 YAZMA TUTKUSU SEKA, Tahsis, Kota aşamalanndan geçen devletin ilgisizliği ve "kâğıt buhranı" sorunu ise, devletin bu alandan elini eteğini çekerek "serbcst piyasa ekonomisi" ile meydanı büyük sermayeye terk etmesi ve her türlü basının, medya ve banka larla çiftle^mesi sonucu: Parası olan devlcşir, olmay.ınsa batar gider, politikasına teslim edilmiştir. Kısacası: Seçilmiş Hikâyeler, Dost, Kaynak, Yedite pe gibi dergiler, kapitalizınin serbest rekabet ortanıında, geçmişin anıları olarak, edcbiyat tarihi sayfalarında belki anımsanacaklardır. Yine de ben yazımı iç acıcı bir anımsama ile noktalamak istiyoruııı: Hani yukanda Salim'in yazısından söz etmiştim ya: bu yazıyı izleyen sayfalarda Sait Faik'in Haritada Bir Nokta öyküsü ilk kez okurla buluşuyor!.. Nasıl bitiriyor bu nefis hikâyeyi Sait Faik: Yazmasam Deli Olacaktım... Işte böyle... Yazma tııtkusıınu deliliğe götütecek kadar (inemseyen eğer hâlâ kaldıysa, bu diinya, yazmaya da, okumaya da, yaşamaya da değer demektir." Acının ve Umudun Rengi de Özlemin Dili Olsa gibi bize son kırk yıllık sürecimizin, bu süreçte verilen devrimci kültür, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin, inandığı yolda baş eğmez bir yazarın düşünce, tutum ve duyarlığıyla tanıklığını yapıyor. "Devrım", Nıhat Behram'ın ana izleklerindendir. Şair, ezılenlerin, yoksulların yazgısını kaygı edindiği için. "siyasal" alandan uzak durmaz. "Yazınsal/poetık" alanla "siyasal" alan bırlıktedir onda. "Estetik" olanın diyalektiği ile "eylemsel" olanın diyalektiği örtüşur. Bu güzel buluşma, bize. nesnelerden duyduğumuz haz'dan daha önemli bir şey söyler: Düşünce'den duyduğumuz haz1 Leylâ Şahın, Şiir Bahçesi. Eylül 2003 P \ / P R P 8 ' T Ls V L I V L ' O i EVEHCtT YAYINLAftl Tlcarsth»ne Sokak No 53 34410 CoQnloQlu/ISTANBUL THI tÖO 212 513 34 7021 F«ks +90 ?12 512 33 76 E posta evefw»Ky?»l(akılnp com CUMHURİYET KİTAP SAYFA 27
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear