Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İnsan Tarık Dursun K. hayykitap'ınilksözü Hayykitap, yazı yolculuğuna "yeryüzünde anlaşılmayacak hiçbir şey yoktur" diye başlıyor... \ Hayykitap, günlük olayları birbiriyle ilişkilendirerek, gerçeğin üzerindeki sanal bügileri kaldıracak, makyajı temizleyeeek... Yeniden üretilen "asıl" bilgiyi de "en net ve anlaşıbr" şekilde okuyueusuyla paylaşacak... Hayykitap'ın yayınlayacağı her kitap sevdiklerinizin (ve sevmedikleriııizin) bugünüııü ve geleceğini doğrudan etkileyecek. Hayykitap iyiliklere yönelik sozü olan herkesle bulıi^mak isteyecek, ortak paydası iyilikler olan bütün projeleri destekleyecek... Hayykitap bu topraklara ait kültürel bafızayı koruyabilen yazarlarm özgün eserlerini de yayınlayacak... llayykitap''ın ilk sozü "lyilik ve Kdtülük Üzerine"... lyiliğin ve kötülüğün başladığı yerden başlıyoruz biz de yolculuğuınuza... • ııadtıta »iirlc... Onunla sohbet bir 'laliı mercan incidir' ven, gülen, acıkan, kadınlan seven, ayrılan, eski kitapçıları dolaşan, çarşılarda geziııcn insan. Montaig ne dememiş mıydı onıı: "I ler insanda insanlıf*ın bütün hallcri vardır" diye. Onda da öyle. IJzıın yıllar komşııydıık onunla. "Höööyt!" desen duyıılacak ıızaklıkta. Bizdc piijcn, onlara da dü^eı di. ünlardakileı de bize. Mani sa'dakı bağımızdan üzüm mii gel mişV Hocıp, bir kısmı oraya! Oıadan l>ana lıep bir ayrıcalık ve onlarca, belki tle yüzlerce kltap dııştıi. Ve hepsi okundu. Ya/.ılması ılüşüniilen, vanı he nüz zıhnı ha/ırlık cvresıntle beynin i^iııdc dönüp dt)lai}an biı ronıan mıdır? () tartısjldı. Zaten bilırdimEficr bir romana başlamışsa, canı biraz dinlennıek istemiştir. Tabii ya, "Hikâye karanlil ısler"! Herkesin hayatında vardır bu türden trajedıler; benim de oldıı "Dört yanım pıışt zulası" iken, sekiz köyün dokuz köpeği taraluı dan kuşatıldığımda, o, "Snrsma o^lıım, bunlar da geçer!" dedi, el uzattı. Hcp bir ^cylcr öğrelerek ama. "Yazmak başka, anlatmak başka," dedi. "Malın mal olsun, gerisi kolay!" dedi. "Ben atı sııya kadar götürürüm, gerisi ona kalmi!; bişey" dedi. "îşine; dogru, iyi ve güzel şeyler yazmayı sürdürerek bak" dedi. Birçokları bıliyor, şımdı herkes bilsin: Evet, iju yazı çizi işlerinde geldiğinı (geldinı mi acaba?) yerin altyapısında hep onun "el verme"si var. Ben, bu "el verme"yi edcbiyat ctkinligindc ve yaijantı biçiıııinde bana öğrettikleri ve orada sınırlı kaldığının bilinmesini istiyorum sizlerden. I •/, „ Edebiyatımızın önemli adlarından Tarık Dursun K. bir başka yönüyle beliriyor Aydoğan Yavaşlı'nın yazısında. llgiyle ve keyifle okuyacaksınız • Aydoğan YAVAŞLl KARŞIYAKA TURLARI Mutad Karşıyaka çarşısı turlarımızın bi rinde bir yorgunluk çayı içmek için oturduğumuz istasyon Çay Bah(,esi'nde, on daki Izmir tutkusunu da (evet, yalnı/ca bir sevgi dcğil çiinkii) işaret etmek için, "Valla agbi, Izmir'den yazılı bir kâgıt parçası rüzgâıa kapılıp Istanbul'a uçsa, ya yımlarsın sen" demişrım de ağzımın payını da bigüzcl almıştım: "Malın mal olsun önce, sonra o dedigin olur!" " Vefa, yalnızca Istanbııl'da bir semtın adı değildir." Bu, aynı zamanda onun bir yazısının ba^lığıdır. Dedimdi: Ben ondan, Tarık babanıdan bıınıı öğrendim. "Yürü bre!" dedik, bir solukta Buca'ya attık kapağı. I lasan (iöksu'nıın yanına. Muhtar Kemal, o zaman daha bir dinç ve er'di. Sonra Galip Göksel'le Amerikalı çı kıp geldi. Sinço'yıı sorduk: Biraz fazla ka çırmış ve yalnız başına ölmüştü. Hasan Göksu, izgaranın kıyısındaki sıcak ciğer leri, böbrekleri maşayla kapıp kapıp onıımüze sürüyor, rakılarımızı tazeliyordu. Hatırlıyorum: 3 Temmuz 1996'yı gösteri KİTAP SAYI 7 8 4 r SAYFA 22 B ugün "Türk edebiyatının en önemli beş hikâyecisi kimdirr1" diyc bir soruyla karşılaşan heınen her edebiyatsever, unun adını mutlaka anmak durumundadır. ( ), hikâye etme sanatımıza şıı ya da bu katkılarda buhınmuştur; dil, söylcm, kurgu özellikleri şuıılardır, bunlardır. Bunları birileri her zaman söylemiştir, gene de söyleyecektir. Ama hürün o hıkâyelcrinin, romanlarının, dencmc ve anlatılarının arka planmı bilme onurunu sanırını çok az insan bile cektir. () "çok az insan"dan biri, ben'im. Ay, Dünya'ya hcp aynı yüzünü gösterirmiy, boyle diyor gökbilimciler. Doğrudur. Tarık Dursun K.'yı da yazdıklarını okıımıı^sanız, hcm de hepsini okumuşsanız, o yüziıyle tanırsınız ijjtc: Müthiij hikâyeci, kıvrak dilli, kurgu ustası, sıkı gözlemci, iııce fikirli. ()ys,ı bütün bu tamlamalann ötesinde o, insandır; fıkra anlatmasıru se , CUM ^ URIY £T