Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Atillâ Senkonla kitapları üzerîne Içimdeki çocuk, esin perimdiı Attilâ ijcııknıı \ttil;ı ?><nkoıı AltilâScnkon TKN YÜKC (.ÖKKL'ŞAÜNA BIYIK İ/.İ YA1.AM.ARI PO'li yılların hemen buşında, ilkin dergilerde göründü adı. Kendine özgü fantastik *<r yaklaşımla irdelediği 'vgi ve dostluk .şkilerini konu alan öykülerinin olgunlaştığına karar verince bir kitapta topladı onları: "Her Gün Perşembe Olsa". Attilâ Şenkon ile, bir perşembe günü okurla buluşacak bu söyleşiyi, yine bir perşembe günü Ankarada gerçekleştirirken, rastlantı bu ya son romanının adını anımsatmak istercesine yağmur yağıyordu dışarıda. şenkon ile "Her Cün Perşembe Olsa'dan "Gökkuşağına Iki Bilet'e uzanan yazın serüvenini konuştuk. • orhan TÜLEYLİOĞLU evgili Attilâ, yazmaya nasdbaş ladın? Her şey, "Gökkuşağına îki Bilct"tc söz cttigjn gibi bir dü\ kumbarasıyla mı başladı gcr ğimde bir kumbaradan çok daha fazlasi, bütüniiyle bana özel, değer biçilemez bir hazine var bugün. Kimsc, "itibarını korunıa" kaııdırmacasıyla düşlerimden altı sıfır silmeye kalkışamıyor iistelik. "Cîökkuşağına fki Bilct", işte bu hazinenin kapılannı okura en cömcrt şekilde açtığım kitabımdır. Yazıirhırın (oğu bu tür bir itiraftan kaçtntr Ama bepst, ille deyarattıklart kiplerle özdrşlt'stirtlırler. Çok doğru bir noktaya, hatta yarama parmak bastın. Okurun, okuduğu metinde ki kahramana ilişkin durumlan mctnin ya mek. Zaten yazmak; kendini yarattığın kişinaklanan politik bir acı yok ki? nin yerinc ustalıkla koyabilme, inandıncı Senin öykü ve romanlarmda cski ve yet, biçinıde başkası olabilme sanatı değil mi? Ankara sıkça çıkıyor karşımıza. Bu mtnand kı Ankara ne, havuzlarıyla, parhlanyla, V'y Kapılannı "(jökku^ağına Iki Bilct" aracılığtylıj cömertçe açtığınt b&lırttığın diiş hazt alanlarıyla \akın. huzurlu bir masal kentı,(;, bi duruyor. nen, özcllikle altmtşlı yılların hemen baynda doğmuş olan kuşafca <> dörıemi anımsatıin üoğııp büyüdüg'üm, değişimine tanıkl çok /wj ayrın/ılıirLı dolu Pudra kok.ulu bcr cttif im bir kent Ankara. 11 uyunu suyunıı her dükkânlart, Dogan Kardcj, Akbaba, Albelledifîim kırk vıllık hayat arkada^ıın. He tın labak Dcrgilen, "$ans lalib kadcr kısınct köşesine anılarımı bıraktığım, avtumun içı be) kunij" uyunu, üçgcnprızma jcklindeki gibi bildiğinı bu kcntı mekâtı olarak kııllaı karton kutultı Meyudar, Perc/a kolonyası ve mak hem rahatlatıyor beni henı de yaAİıkbugün ozlemle andıg'ımız daha birçok şey. larıma inandırıcılık katıyor. Çocukluğum daki Ankara ııııı lıuzur dolu bir masal keıı tine bcnzediğı dogru. Bahçelievler'deki ev ler gcrçekten bahçeliydi sözgclimi. Kıımru lar Sokagı'ndaki ağaçlann dalları ibe kLiııı rularla doluydu. Kavakları henüz kesilnıemiş Kavaklıdere senıtinin ortasından adın;ı yala^an bir dere akardı gürül gürül. Sokak lan mis gibi iğde kokaıdı Ankaıa'nııı. Şu günlerde daha çok, acemi bir doktorıın ameliyat ettiği bir hasta ya da otopsi yapılmısj bir eesede benziyor. Kentsel planlamaya ilişkin ilke ve kuıallar gözetilmeksiziıı anlık kararlarla yapımına başlanan estetik yoksunu altüstgeçitlere, tamamlanış surelı riui ölüıibüzleşlireeek adlar verivorlar hünermişçesine: 70 Cuin Köprüsii, 60 (îün Altgeçidi. Çok vakında bunlara; Aklıma Es ti Caddesi, Canını Boyle lstedi Kavşaj5ı, Keyfimin Kâhyası mısuıız CJöbeği, Ben Yaptım ()ldu Konutlan'nı da ekleyeceklerinden kıışkum yok. Yaşadığını kentin sııskun sakini değil, gerçek anlamda sahibi olmayı görev baydığımdan, kalemimi her lırsatta, kimi zaman ııcunu sivriltmekren çe kinmeksizın dolaştırıyorum Ankara harıtasında. İÇSEL BİR YOLCULUK gına İk.ı Bılet" ıçın birgözyıiji yolculug'u diyebdır mıyız? Ne hoş bir saptama. Bu sciylediğin, kita bın aua likri olan 'gözlerden yaş dökülnıt:dikçe, yürekte gökkuşağı görünnıez' söziiy le dc örtiişüyor iistelik. Ccri dömişlerle bezeli icsel bir yoleuluğun romanı "Gükkuşağına Iki Bilct". Oglu Nuı'la biıiikte kcntc •gelen sirki izlemeye giderkeıı kimi çağrışını larla geçmişe dönüp kendi çoeııklugunu ve gençliğini anımsayan Işık, bir yandan da yitirdiği babası Ziya Bey'i düşüııerek 'yaşaın nedir' sonıstınıın yanıtını aramaktadır. Farklı roman kişilcrinin dcyişleriyle, "başkalarınııı yüreklerinde bııaktığıını/ iz" mi, "harcaya harcaya oğreıulıgimız şey" nıidir yaşam.'' Yoksa "dünıı, guzel yanlarıyla yarına aktarabilnıe sanatı" mı.J Durıımıı, katilin uşak olduğu açıklanarak keyli baştan kaçırı lan polisiye filtnlere dondürmemek için, Işık'ın bulduğu yanıtı söylemiyorum. £"*) V \ \*J çek.ten? Sorunu yanıtlamadan önce sanınm bir iüralta bulunınaııı gerekiyor. Evet, "Gükkuşağma Iki Bilet"in baş kişisi olan Işık be nim. Ziya Bey de sevgiylc andtğım babam Turgul Oğıız Şenkon. Ozyaşamöyküsel bir romaıı olmasma karşuı, biitüniiyle Attilâ Şenkon'a ilişkin bir yaşanmışlık barındırmı yor clbcttc. Ktırgu sirasında ara sokaklardan ^"ikıp ronıanm ana caddcsine karışan kişileı, ulaylar ve kiıni ayrıııtılar da var hiç kuşkusuz. Ziya Bey'in armağan ettiği, Işık'ın içinde dıişlerini biriktirdigi kıımbara, yazıya olan tutkuınu her zanıaıı destekleyen, atgözlüğü yerine bana bir çift kanat takan babamın gündüz düşlerime olan inancını somutlayan bir sembol aslında. Babam, paraya yalmzca üzerindcki Atatürk resminden ötürü saygı dııyar, yetinmeyi bilmenin en büyiik scrvet oldıığunu yinclerdi her lırsatta. Çocukkeıı biriktirilecek en deöerli şey düşlerdi onun için. Ne denli hak uymış. Iyi ki, onun sözüne kulak verip paraya değil düşlere yapmışım yatırummı. YüreSAYFA 18 zannda aramaya kalkışmasınin bedelini, bir önceki kitabım "Bıyık Izi Yalanlarf'nda laz lasıyla ödedim ben. "Gökkuşağına tki Bi let"in yiizde doksan dokuzu gerçek, yüzdc biri kurgu; aldatılmış erkeklcr üzcrine kur ıluğum bir üçlemenin ikinci kitabı olan "Bıyık tzi Yalanlan"nın ise yiizde doksan dokuzu kurgu, ancak yüzdc biri gerçekti. Yine de, okurlarımın çoğu (ki bıına yakın arkadaşlarım, hatta akrabalarını da dalıil) yazma sevdalibi ınasuın Işık'ta beni aramaya kal kışnıazken, "Bıyık Izi Yalanlan"nda karısı tarafından aldatılan crkcğin ben oldu^ıım konustında ciddi kıiijkulara kapıldılar. Ku lağınıa ulaştığında önce şaşırdığım, en çok da eşimi zor durumda bıraktıgım için üziildüğüm bu yorumlar, sonra yazdıklarımın inandırıcılı^ı adına mutlu ctti beni. Tatmadığııi), tatnıayı da istemedigim böylesine ya kıeı bir duyguyu satırlarıma sanki yaşamış çasına yansıtabilmiş, kansının cep tcfcfonuna gelen mesajı okuyuncaya dek keınlini dünyanın en mutlu erkeg'i sanan kahramanunın doğru sesi olmayı başarabilmişim de Ömer Türkci; kitabım üzerine yazdığı bir yazıda içöyle demişti: "Attilâ Şenkon, son derece ekonomik bir dille orıız yıllık bir dönemi aktardıgı romanında, bu ıızıın zaınaıı diliminin neredeyse bütün karakteristiklerine yer vermeyi başarmış. () yılları an dıkça bizim de hemen hatırlayaca£ımız ne varsa Işık'ın hayatından gelip geçiyorlar." Sekiz bölümdeıı olu^an, yü/. on sayfalık bu kısa romanda benim amaçladıgım da tam bııydıı zaten: tmgclcrle çagrıijimların önünü acnıak, küçük dokunu^laıia okuru o yıllara çekebilnıek. Bir dc aikcri darbeler var... Genelde Türkiye'nin, ozelde Ankara'nın siyasal, kültürel, kentiel yapısını bir fon gibi zcmininc serdiğim bir romanda askeri darbelere deginmemek mümkün mü sence? llkini kundakta, ikincisini ne olııp bıttığini algılayamayacak çocukluk ça^ında, 12 Eylül'ü ise bütün benliğinde hisseden bir kıışağın romanı ise anlatılan, bu darbeleri yazmak kaçınılmaz oluyor elbette. Hangimiziıı yüreğinde politikacılarımızdaıı kay Ziya Bey, lşık ve Nıtr Sözeiik anlamı ıiynı olan üç haşkışı Adaşım olan Orhan, Ne dim, SaJlkız ve Nihal'in yanı sıra nıa\alkahramanı Peter Pan du, bu ronıanm ö'nemli ki şılerı arasında karşımtza çıkıyor Ayrıca, Pe ter Pan'ı anlattıg'tn "Ycter Pan" adlı bir öykün olduğunu da biliyorum. Nedir sendeki 6 O M H U fl I Y E T • K I T A P SAYI 71