24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

O K U R L A R A "Memduh Şevket Esendal'la bırlıkte Turk oykuculugunun ıkt anıt ısmınden bırı olan Saıt Faık, yer yer çok ba^arılı bır şıırsellıkle ıletılen lırızmı başta olmak uzere, etkısını oykuden roman ve şııre tum edebıyatı kapsayacak bıçımde gunumnze kadar surdurebılmı^ ender yazarlardandtr Yazarlığının ılk donemtnde daha çok alıylagelmış cumle yapısıyla ve bır tur 'kıtabı dcnebılecek bır dılle yazmış olmakla bırhkte konuşma dıhnın ımkânlanna açık tuttuğu uslubu, 'Luzumsuz Adam'la olgunluğa ula\arak argo ve kufur de ıçınde olmak koşuluyla gıderek gundelık dılden unırsız olçude yararlanmaya varır 'Mahalle Kahvesı', 'Havuz Başı', ve 'SonKuşlar'da gıttıkçe çt'jitlenıp zengınle^erek Saıt Faık'e ozgu bır uslup kazanan bu dıl tutumu, 'Alemdağ'da Var Bır Yılanda ıçerığın ve yazarın hayatı algılayıynın doğal sonucu olarak, yer yer bılınç akı\ı, yer yer de masal ımkânlanna acılarak zaman zaman sayıklamaya, zaman zaman çığlığa donuşen bır dıle ulaştr Edebıyata şıırle başlayan ancak daha \onra oykude karar kılan Saıt Faık, \ıır yazmayı da surdurmuş " Yukarıdakı alıntı YKY'nın yayımladıgı "Edebıyatçılar An s ıklopc dı s ı "ndcn Bu arada Fethı Nacı ustamızın Saıt Faık ıncele mcsını hatırlatmakta da yarar var Bol kıtaplı gunler Aslında Türk olmak bir çeşit Araf ta olmak gibidir. Ne Doğulu ne de Batılı sayılırız, Doğuya gittiğimizde Batılı, Batıda ise Doğuluyuzdur. piğer Müslüman ülkelerin insanlarının gözünde tam Müslüman değilizdir, ama tabii Hıristiyan Batıya da Müslüman kimliğimiz yüzünden kabul edilmediğimizi söyleriz. Asuman KafaoğluBüke Yazın Sanatı Araf ya da Beklemedeki Ruhlar Hıristiyan Batıya da Musluman kımlığımı? yıı/unden kabul edıl medığımızı soylcri7 Elıf !jafak "Aral"ta bu kımlık sızllğe dıkkat çekıyor, loman kah ramanlanndan doktora oğrentısı Omer, yabancısı olması beklenı len Ameı ıka'da o kadar da yaban cı olmadığını fark edıyor Aıt ol madığı ve Boston'a ılk kez geldığı halde, sıneması, muzığı, yemekle rıyle tanışık, ama ote yandan Ame rıka'da buyumus, beş nesıldır Amtrıka da yaşayan Meksıkall bır aılenın kı/ı olan Alegre ya da yarı Musevı, yarı Hıristiyan Gaıl, Bos ton manzarası ıcınde Omer'den daha yabancı gıbı duıuyorlar "Araf" goçmenlık ve yabancı laşma gıbı konulara çok farklı yak lasıyor, bu ıomanda anlatılan "va bancı"lar, oğrencı oldukları ıçın ve bu yenı ulkeyc yerle^me duşun cesıylc gclmedıklerı ıçın fazla ya bancılık cekmıyorlaı Yabancı oğ rencıolmanın psıkolojısı goçmen lık gıbı değıl yenı yer çabuk be nımscndığı gıbı kolay terk edılebı lıyor Yabancı oğrencıler ıçın yenı geldıklerı yer Araf gıbı, geçıttc kullanılan kalıcılığı olmayan bır yer Doğu Batı ıkılemını Şafak ro man boyunca farklı bıçımlerde hep akılda tutmamızı sağlıyor, " West" ve "TheRest" adlı kedüer le, Boğaz koprusunun tam uzerın de ne Doğu ne Batı olduğu noktada, ama en çok ne bır kulturun ne de dığerının hıssedıldığı hafıflık noktasında "Araf'ta yınelenen tcmalar romana butunluk hıssı vermış parçalanmı^ gıbı gorunen ve y er yer detaylara fazla dalan an latıya rağmen, romanın son sayfalarında ınanılmaz bır şekılde konuyu bırleştırmış yazar Roman boyunca tekrarlanan kaşık, çıko lata, Doğu Batı ve zaman temala rı romanın son sayfalarında derın anlam kazanmışlar Butunluk duy gusu genelde Şafak'ın romanların dan gerıde kalan bır tat Ya?maya başlamadan once zıhnınde bıtırdı ğı bır romanı kaleme aldığı ı/lenı mı verıyor Sağlam kurgu, yazarın karakterıstıklerınden bırı Romanda çok net olmayan bır kaç şey de vardı, orneğın Omer "ekımın son gunu doğmuş" (s 276) olduğunu sovluyoı Amerı ka'da 31 Lkım Cadılaı bayramı ola rak kııtlanır ve ro manda da ( adılar Bavıamı vebırgun sonrası detaylarla anlatılmış, buna rağmen Omer'ın doğum gununden so/cdılmıvor Hal bukı roman kahra ınanlarının bırlıkte tloğum gunu kut lama vc bırbırlerı nc hedıye verme adetlerı(s 153) var Ayrıca, sadece bır kaç bavulla Bos ton'a gelen Omer'ın 10 ay son ra bırkaç bın LD'yı oğrencı but çesıyle nasıl cdıne bıldığı soru ışaretı yaratıyor Bu turden bır kusur olmasa da, romanda fılozof adlarının rasgele kullanmı^ olmaları da dıkkat çckıyor Kant (sM), Azız Augustıne (s 79) Marx (s 168), Heıdegger (s232) (aslında Heıdegger'ın adı geçmı yorama "Daseın" hlozofu çağrış tırıyor) adlarına rağmen romanda nasıl yer aldıkları çozulemıyor "Bu talımatı beğenmemıştı Butun bunların ne faydası vardı, burada olmaya dırenmeyen Daseın'ın ne anlamı olurdu" gıbı tumceler, roman ıçınde bır anlam verılmedıklerınde, sadece gosterış ıçın konmuş havası gıbı gorunuyorlar Aslında " Daseın "ın ne olduğunun anlatılması, dunyaya fırlatılmış ol manın, ıstem dışı var olmanın ağır lığı altında du^en ınsanın açıklanması romana bence çok şey kata bılırdı, ama felsefeyle yakından ıl gılenen okurların bıle ço/mekte zorlanacakları ya da yanlış okuduklarını sanacakları bır şekılde verılmış felsefe bağlantıları VE ÇEVİRİ Romanın çevırısınden de kısaca so7 etmek gerekır, çunku guzel Turkçe kullandığını bıldığımı? bır ya/arın nasıl çevrıleceğı konusu edebıyat çevrelerınde merakla beklenıyordu Yazar bır roporta jında çevırıden memnun olduğu nu soyledı Ben de çevın>ı yapan Aslı Bıçen'ın daha once Salman Rushdıe'nın 'Cieceyarısı Çocıık ları," A Burgcss'ın "Mozart ve Deyyuslar" vel B Sıngeı ın "Me şuga" çevırılerını okumui} ve ıyı bulmustum Dılı ozellıklc bıraz ar kaık kullanan bırı olması sozunu ettığım çevırılerde ıyı durmııştu fakat 200()'lı yıllarda Boston'da yırmı yaşlarındakı gençlcrın yaşamlarının anlatıldığı bır romanda bu denlı ( )smanlıca sozcuğun kul lanılmış olmasını yadırgadım Çe vırının akıcılığına bır kusur bul mak ?or ama bazı sozcuklerı sık tekrarlamış olması orneğın aynı paragraf ıçınde uç kez "zıyade" kullanmış (s 13) Elıf Şafak'ı orı jınal dılde okuyor olsaydık bu tur hatalarla karşılaşmazdık Umarım "Araf" Amcrıkavelngıltere'de başarılı olur Elıf Şafak yaşlarındakı Jhumpa Lahırı ve Aleksandar Hemon'un kazandık ları odullerı ve başarıyı duşundu ğumde, Şafak ın adının onlara ka tılmasını çok arzular buluyorum kendımı • www.yazinsanati.com Araf / kltf Şafak / Çev Aslı Bt çcn / Metts Yayınlan / 2004 / 34 5 sayfa SAYFA 3 A rat, Muscvılerın, Hırıstı yanların ve Muslıımanla rın ınançlarında yer alır Lskı Ahıtte Araf'tan ko tuluklerden arınmamış luhların bekletıldığı yer olarak soz edılır, Kuran'da ıse "ıkı taraf arasında bır perde" dıye adlandırılan Araf, se vap ve gunahları eşıt olanlar ıle haklarında henuz karar venlme mış olanlann kaldığı yerdır VİANECATtVA Felsefede vıa negatıva dıye ad landınlan bır yontem vardır Or taçağda, ozellıkle dın adamlarının sık kullandığı bu yontem, anlaşıl ması ıstenen şeyın ne olduğunu anlatmak yerıne, ne olmadığını anlatarak gırışır soruna, orneğın Tanrının ozellıklerını saymak yerı ne (çunku bunlar ılk bakışta bılı nebdır ozellıkler değıldır) Tanrı nın nc olmadığı soylenır, sonunda elenen fıkırlcr sayesmde, nct ol masa da bır duşunce oluşmaya başlar Âıaf, tanımlaması /or bır yer dır, nasıl bır yer olduğunu anlat maya vıa ncg.ıtıva baslanıı bıırası ne ccnnet ne de cehennemdır, bu rada bulımanlaı ne gunahkâr ne de ıyılerdır Yaptıkları ıle değıl yapmadıkları tlc tanımlanıılaı Bu yu/den Aıaf kımsuım tam anlam da cvı değıldır bır bakıma sımge sel bır beklemc odası goı evı gorur, buı M\d (. ylcmdc bulunulmaz çıın kıı vargı vc dcğer yoktuı ge<,ıcılık Aıaf'ın o/tınıı olusturur Elıf *^atak ycnı kıtabı ' Arat' ta vıa negatıva yontemını roman bo yunca kullanmı^ Roman kahra manlarını tanıtırken kım oldukla rını anlatmak yerıne, kım olma dıklarını anlatarak ba^lamı^ ve bu sayede anlatıya guemlı bır hava vermeyı başarmış "Kım olduğu nu ayırt etmekten çok kım olma dığını ayırt ctmek Ama Zarpandıt ıcın bunu soylemek yapmaktan kolaydı ( ) Ne kadınlar ne erkek ler arasında onu seven çıkmamış tı Ne kadınlar nedeerkeklerara sındanbırsevdığıçıkmamıştı" (s 57) ARAF VE TÜRKİYE Aslında Turk olmak bır cesjit Araf'ta olmak gıbıdır Ne Doğulu ne de Batılı sayılırız Dogu'ya gıt tığımızde Batılı, Batıda ıse Doğu luyuzdur Dıgeı Musluman ulke lerın insanlarının gozunde tam Musluman değilizdir, ama tabıı S AY I 7 43 TURHAN GUNAY emaıl: cumkıtap@cumhurıyet com.tr TAP Imtlyaz Sahlbl çağ Pazarlama Cazete Oergi Kitap Basım ve vayın AŞ'yl temsllen Cumhurıyet Vakfı adına llhan selçuk cenel Yayın Yönetmeni Ibrahım Yıldızv>Yayın Yönetmeni Turhan Cunay Sorumlu Mudur Mehmet Sucu ocörsel Yönetmen: Dilek Akıskalı. Baskı Merkez Cazete Dergl Basım Yayıncılık San ve Tlc AŞ Barbaros Bul. No 125 BEŞIKTAS o Idare Merkezl Turkocağı Cad No 3941 Cağaloğlu, 34334 Istanbul. Tel 0 (212) 512 05 05 o Cumhunyet Reklam 0 212 512 05 0520 Hat / Dahill 553554555, Fax 0 212 513 84 63 C U M H U R I Y E T K İ T A P
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear