Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 0 T E U Z 2 0 0 3 • Asuman Kafaoğlu Büke bu hafta GünterGrass'ın 'Yengeç Yürüyüşü'nü tanitiyor î.sayfada U Selahattin Dilidüzgün 'Çocuk ve Edebiyat'ı değerlendiriyor . w \ayfada U Nihat Ateş'in 'Çöküş Romanları'. KaanAslanoğluyazdı n sayfadu • Sadık Aslankara, Aslı Erdoğan'ın kitaplarını inceliyor 16. say/ada MÎT/UP Cumhuriyet P A R A 8 I Z E K 1 Cehennemden, yazaflgk kurtulan bir Ahmet Karcılıl Ahmet Karcılılar ilk romanı "Yağmur Hüznü" ile biiyük ilgi çekmiş bir romancımız. Ardından gelen "Gülden Kale Düştü"nün medyadaki amaçsız ve yanlış tanıtılması ve yazarına yöneltilen naksız ve olumsuz eleştiriler Karcılılar'ı yıldırmamış; "Fotoğraf Hikâyeleri" ve "Akrep ve Semender" ile yeniden okur önüne çıkmıştı. Edebiyatımızın bu genç yazarı yeni yapıtlar hazırlıyor bizlere. Onu tanımaya ne dersiniz? HAŞİM AKMAN öniip gerıye baktıgında herkesın bir "dünü açıklama" biçimi vardır. Dört roman yazmış bırı olanık, yazıyla ılışkınıztn başladıg'ı yıllara döndiig'ümuzde bıtgunun pcnceresindcn neler gorünüyor? Yazma eylemine yönelmek, nedenlerini ve sonuçlarını düşünmcden salt istediğim bir şeydi. Bu biraz da çocuklıığuma dayanan bir istek, hatta sevgi. Henüz okuma yazma bilmediğim dönemlerde bile, bir nesne olarak kitabın kendisine sevgi duyuyordum. Kıtapla ılı^kiniz ne düzeydeyaı kı daha okuma yazma bılmcden olustu bıı sevgi? Bizim evde hiç kitap yoktu. Bir taşra kentinde yaşayan, orta sosyoekonomik sınıftan bir ailcye mensup bir çocuktum ben. Dale'in ihtivaçlar ve öncelikler piramidinı diişünıırsek, sadece alt basamaklardaki ihti yaçların gerçekleştirildiği bir aile. Benim kitapla tanışjmam, başka bir şehirde oturan aile dostlanmızın bizi ziyarete gelişiylebaşladı. Bu anımı Fotoğraf Hikâveleri nde biraz değiştirerek anlatmıştım. Başka bir aifenin çocuğuna aldıkları hediye naketini bizim evde unuttular ve o pakctten beş tane kitap çıktı. Hani şu Milliyet Yayınlan'nın küçük mavi ciltli kitaplarından. Babam onları arayıp pakcti unuttuklarını hatırlattığında "Biz onu talancaya almıştık ama artık Ahmct'in olsun" demişler. Kitapla tanısmam böyle oldu. lçlerinde ne olduğunu bilınesem cle onları kıskançlıkla koruduğumu anımsıyorum. O kitaplar sayesinde okumayı çok çabıık öğrenuim, içlerinde ne olduğunu çok merak ediyordum çünkü. Ilkokulda, biraz da öğretmenimin etkisiylc, kitabın ve yazma eyleminin kutsal, yazarların da aziz kimseler olduğuna, bu yüzden yazmam gerektiğine karar vermiştim sanırım. t ) zamanlar şimdi anlattığım kadar açık ifade edemiyor olsam da gelecekte metinler üreten biri olacağımı biliyordum sanki. Yazmam gerektiğine dair bir güdü vardı içimde. Büyüdükçe bu güdü arttı. Lisedeyken sağa sola öyküler, yazılar gönderen biriydim artık. Her l'ürk gencigibişıirle başlamadımz demek ki... D Şiir yazdım ya2masına ama şıirden çok mesele benzer şeylerdi onlar. Şiir yazmak değildi amacım. Kafamdaki, özellikle çocukluğumdan beri baskısını hissettiğim dinsel ritüellerdenkaynaklanan kimi problemlerimi ortaya koyabildiğim, konusunu daha çok sonsuzluk sorununun olıışrurduğu şiirlerdi bunlar. Zamanın, evrenin sonsuz olduğunu bir türlü kabullenemiyordum, aklım almıyordu ve bu sorunu işleyen, kuşkusuz şiir sayılamayacak, satırların alt alta getirildiği metinler üretiyordum. Sözünü cttiğiniz dinsel rttüeller nasıl gırdt hayattmza? tlköğretımın yattı sıra din ög'rcnimi de mi gördünüz? Ritüeller, yaşadığım çevreden geliyordu ve evet, din öğrenimi de gördüm savılır. Yazın Kuran kurslarına gittim. lki kere hatim indirdim. Şimdi denesem okuyanilir miyim bilmiyorum ama küçüklüğümde Arapça okurdum. Din öğreniminiz sadece Kuran kursuyla sınırlı kaldı Bir ilişkiye girdiğiniz zaman tek bir şeyle sınırlı kalmasını bekleyemezsiniz. Bendeki kirtıi uüşünsel sorun ların oluşmasında aile büyüklerimin (dedelerimin, ninelerimin) anlattıkları, ki taşrada bunlar çok fazladır, dinsel hikâyeler de etkili olmuştur. \ lemen hepsi de mucizevi hikâyelerdi; kimi ermişlerin, pirlerin yaptıkları işler^gösterdikleri kerametlerya da cin, şeytan hikayeleri. Taşradaki çocuklar böyle nikâyelerle büyürler ve kimileri zihinlerinde bunlarla ilgili problemler oluşturur ve sorular sorar; kimileri de hiç üzerinde durmaz. Ben problemli çocuktum, ama sorularıma cevap aldığımı söyleyemem. Bu problemleri, uydurma bir hikâyenin içine sokuşturup Yağmur Hüznii'nde anlatmıştım. Yazının kutsallıg'tna vedolayısıyla dayazann "tanrı" oldujîuna ilişkin dü'şüncenız ne zaman ve hangi sebepten aeğişti? Devamı 4. sayfada. •*" C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 6 9 9