Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Memet Fuat'ın gosterdiği MemetFuat'ın günlükleri: "Ölmezsin de. Neylersin..." asanmıslık ölciitü ^ ] ^ ı u ı ' t I 11,11 * Mıun ,•><' Kılilur \ Ölmezsin de , Neylersin..." (Günce 2îçtenlikle tutarlıhğı bir ömür boyunca yol edinen bir yazar; paylaşımcı bir toplum içinde yaşama özlemini aşılayarak ; insana duyduğu güvenin sonsuzluğunu anlatarak, bir Memet Fuat geçti bu yeryüzünden ... Yaşamdan keyif almak için okuyun Memet Fuat'ın günlüklerini. ZİYA GÜREL M E line kalemi alan kim olursa olsun, insanın kcndi hallerinden söz etmesi çok güçtür . Yaşanılanlar ne denli ayrıksı olsa da , yazacakları, çağın en öncmli tanıklıklannııı bclgcsi sayılabilse de, sözcükler dizilip yol alındıkça, kalemin öniinde birçok tıızak belirecektir . Yalnızca anılarımızdan söz ederkcn değil, bııgünü aıılatnıava çalışırken de , bellcğimizi bcklenmedik anda yan yollara çeken bazı oyunlara geldiğimizi görünce ürkeriz; dııralarız.. ()ysa dış çevreden, başkalanndan dem vurarak bir anlatıma girişmek ne kolaydın.Anıa bu tiir bir öyKÜue , saptanan, dcğcrlendirılen ne var sa düş gücünün siirükleyişi sayılıp hoş görülecektir ; yazan kişi bile, kendı gerçeğinden çok uzağa düştügünün ayırdında olmayacaktır. Anı ya da günce yazar kcn , özlemlerimizin, düşlerimizin, kırgınlıklarınıızın, düş kırıklıklarımızın, çe kemezliğimizin, 'ben',dediğimizşcyi, nasıl tanınmaz birolgu haline soktuğunu izlemck korkunçtıır. Çünkü içtcnlikten kopmakta olan yazara, kalemi o sivri ıırııyla acı vermeye başlamıştır. Artık yarattığı lenomcne ya körü körüne kapıla cak ya da en iyisi, yazdıklarını göz önüne çıkarmaktan çekinecektır. Sanat ccvrcm17.de , vaygaracılığı ele alıp, özlenen bir modcfin kalıbına girivcrmek rııtkıısu.baskın .. Böyle olunca da, scnneiınişsin beabı', dcdırtccckbö burlcnmelcrı, ağız dalaşlaı ıııı 'sanat vazısı', dive vullurmaya çalışmak; kalabalık iınzalı hıldırıler dagıtııkcıı, üvesi oldıığu siyasaJ örgütün soldan sağa yalpa yapına sı karşısında, kolluk kavgasma girişme iırsatı doğııncaya dck sessiz kalınak ; bazı kınama gösteıilcrinde çekilnuş boy bov loloğraflannı, o alanda keııdisındeıı başka kınıseler yokımışcasına savlal.ınn oılasma bırcr kahramanlık belgesı ola rak ytı leştıı mek gibı, sıkça karşılaştıg'ımrz ayıplan ııercdeysc kanıksayacagız. Başımıza gelen va da vaşamavı ıımdıığumuz nc varsa nepsi ınsanlık halleri.. Yaşanılan Iıcı an gcçıııiş zamanın bir parçası olıırkcn , anılarımızsa, belki de iıııgeye artık lıiı, dönüijtııremevecegimiz, 'va.s:ını" dediğımız olııp hıtenden geride kalan tı>ı tııdur. Daha dütıiı anlatirkcn de, artık bellek ııyandınldıgı i(,in, örnek verme, ben/.eılik yakalaıııa hevesıyle anakronolojik kavmalarla, yakından, ta iyice uzağa gecmi^i didiklemeye girişilır. tste o anda, cok yapmacıklı , hiç de inandırıeı olınayaıı biı özne, kalcmimizin ııcıından dökülüp belirginlesiııeve baslamıştır.Böylesine yabaneı kalıba, tanuiığımız kadarıyla "ben", dediğimiz o kiıııliğe iliş kin olanı ne yapsak sığdıramayacağınıızdan, öznel alanın tüm gizli şifrelerini açığa vurmayı bile göze almak en doğrusudıır. . Gençliğin sakınmasızlıöı; ya^lılıgın erişemezliği, ncpsi sindirilerek yaşanmalı. Neden mi? Eğer böyle yürekli davranajııayacaksak, anlamı tam vakalamışken yitiren bir izleyici olnıaktanbaşka bir varIık gösteremeden (imür tiiketmek neve yararr1. Tadanıadığımız hazların uzakfaşan imgesi , ertelediğimiz mutlulukların pişmanlığı, kısacası o gev kalmış olma duygusu, bütün bu saplantılar, olgunlaşmamış bir benliğin ürünleridir. Yaşam sürccindc, aklın ycrrigince; elin crdiğince tutarlı olmak hi<; kolay degil. Hele bu serüven bir anlatıma dönüştürii lecekse, anılar katmanının yarattığı tluygusallık o öyküyii yersiz irdelemelerle içtenliksiz bir dışavurumu sürükleyetektir . Cîözlcr önüne serilen, vazan icin de kat lanılamaz bu öfltcli yadsınıa, diişlencnle gerçeğin çakıştırılamadığı bir kara yazgı söylemidir. Düşlcriyle gerçekliği aynı anda ve üst üstc yasayabilmeyi becerenler, anılarının ancak bir deneysel birikim olduğunu daha huzıırlu bir kavrayışla içlerine sindirebiliyorlar . tste Memet Fuat'ın "Gölgcdc Kalan Yıllar"ını, ardından daGünceleriniokudugiımuzda, her anını nasıl da sorıımlu bir solukmuşcasına yaşadığını ; birikiıııirıin insanlıgın ortak, özverili ürünü olduğunun bilincinde , ilkelerinden lıic, şaşmaınış, gerçekçi bir yazarla kar^ılaştığımızı anlıyoruz. Memet l'uat'ııı, sağlığının ivice boztılduğu yaşamının son 1X ayında " Oliinccye Kadar" , dive kaleme aldığı günceleriııi okuyorum. Yaşam ileölünı olgusunuıı aynı doğallıkla beııimsenınesi, gııvcnlc, kıvançladonanm.ımısağladı. Yazaı ,edi tör, eleştiııııeıı kimlikleriyle yiıklendıği sdrtımluluğu bir görev bunıi^ti Memet I uat. Ölüneeve kadar valnızca seçkileıı, vazınınııza kazandırdıklanyla değil, vaşam bivimivle de : sağlık sorunlarıyla bo ğuşnıav.ı başlaelıgi 1 LW7'den, onıı vitıulıt giıııiz l VAralık/'2(K)2've tleğın siırdıiı dıig'iı ycığıın bir çalı^mayla yazdığı, vavınıa lıazırladığı, ıki^i kıs.ı rom.ın,40kııapl.ı; kıırduğu ıns.ın ılı^kileııyle de tutarlı oldıı. Ki^iniıı uğrajjisı varatınısa.s.ıvladık larıyla vaptıldarınııı L'elışmemesi, sanal«,ı olma aktöresinin on Koştılu olarak belir ginleşır.. Bu genel geeer; ağızlara sakız etik kuralların ongördügiı konıım sapta malarının cok ötesınde, biıeyin kendisiııi tanıma halidir. (îiıniimüzde tutaılılığı ödün vermez biı "dediğinı dedik"çilik sananlar çoğal dıgı ıçın belııtevım: Meiııet l'iıat, noşgorülü , sevecen biçe mivle uyarılarda, önerilerde bulunarak yof gösterirıli. Verdiği örnekler , erişil mez birer formül gibi boy göstertnezdi onun elcjtirilerinde . Dergilere yazmaya başladığım ilk günlerde aldığım sessiz uyarılarını anımsıyorum. Bu can alici de ğerdeki uyarılar , yazınun sunuluşunda , 7 18 Itıtartı olmak Insanlık halleri ..Hfiında, söylemimin vurgusunda küçücuk değişiklikler ya da eklemeler ola rak ilerilirdi. Cienç ozanları da yürcklendiren kucaklavışına hep o ıısta çırak ilişkisinin ıımutla yoğrulınuş sevecenliği yansırdı.. Dergi için nasıl yazı biçimlendirüeceğini Memet Fuat'ın uyarılarıyla kavradıy sam; bir gazeteye yazmanın ne denli bambaşka bir uğraş olduğunu da, Cumhuriyet'in ikinci savtasının scçicisi, değerli dil kolcusu sevgili Sami Karaören'den öğrendim. Basınyayın çevresinde nereden türediği belli olmayan yazarlann, yapımcıların ustaçırak ifişkisini yok etmesiyle, dildeki aşınmayı kaba güce dönüştüren bir teşhirciliğin yolu açdmadı mı.' Demek ki, sözcüklerin diziiimindeki, kullanılmasındaki çarpıklık, anlamsızlığa da çağrı okıyor. Memet l'uat'tn ödün vermediği tek ko nu 'dil' kullanımıydı. Söze, deyişe, Türkçe'nin tüm olanaklarıyla renk , boyııt kazandırılmasını bekler; ancak böylelikle yazarın ya da ozanın kendine özgü bir söylem gücüne erişebileceğini savunurdu.. Memet Fuat'ın 'Günceleri'ni okuyunca , toplumcu gcrçekçiliği neden büyük bir dircnçle sonuna kadar savunduğunu daha iyi anlıyoruz . Bir önceki günden söz ederken, ölümü en doğal bir sonuç olarak karşılamanın ağırbaşlılığı dile geliyor. Hesap verir gibi her gün calışma aşamaları konusunda bilgi verirken de tek kaygısı, kalan zamanın ve gücünün bunları tatnamlamaya yetmeyebileceği.. Yeryüzünün sıradan bir canlısının alçak gönüllülüğünün yanında, anlamda yalınlığa erışmek tutkusu öne çıkıyor. Ama aynı bağlamda gerçekçi bir kusursuzluk arayısının; pavlaşuııın görev edinildiği bir gönül vcrmişliğınöyküsü.banayazınımızın geleceğine iJişkin yeni umutlar verdi. Zamana karşı yarışan bir çalışma tutkusu, yaşama verdiği değerin; insanın kcndisinden sonra da sonsuzca sürecek yaratım paylaşım sürecine inancının kanıtlarıdır.Giri.ştiği bu zorlu yarışı, başaııyla sonııçhındırmasında, spora da katkıda bulıınmıış ilk voleybol eğitmenlerinden olmasının da belki etkisi olnnıştur.. Gücünü verinde, gerekrığı kadar kulhınmak , yaşamının her aşamasında kendisini iyi tanmıış. birı için zor olmasa geıek.. Memet Fuat. yazdıklarının, yayımladıkiarının yankı uyandırmasını bekleyen bir paylasımcıvdı. okıırlar değerlendirdi . Yazarlar arasındaki bir soruşturmada "yılın kitabı seçildi, ama yazınsal açıdan veri belirlenmedi. () kitabın bir anı kitanı olmanın ötesine geçtiğini göremedi ler. "(Cıünce 1) Yirmi yıla yakın bir süre De Yavınevinde şiir , düzyazı , tıyatro (kısa oyunlar ) yayımladı. "Yeni Dergi"yi çıkardı Bu sı rada Pirayc'nin sakladığı müsveddeler dcn yararlanarak Nazun Hikmet'in, 'Fcrhat ıle Şirin', 'Sabahat' ,'Dört Hapisha neden','Saat 21 22 !jiiıleıi','Rubailer' , 'Memleketimdcn tnsan Manzaralan' gi bi kitaplarının diinvadaki ilk basımını ya pan Memet Fuat , titiz bir yayımcıydı.. Ama bunun yanında da , sanattan sıva sete; spordan, vayın yontemleıine; ülke sorıınlarına. ele^tiıel gözle bakarak ılıi şüneelerini sakınmasızca tartişınaya açaıı aydın bir yazaıdı.. "NazımVera aşkının ttıtarsızlığını ile n si'ırerken , biı Sovvet bilinıcınin , Ve ra'vı sevmetliği için yan tııitugıı Miçlaına l.ııına veıdiği kaı^ılık tla çok ç.ııpk ulıı Vera Nazım'ın dıinya>ını allüst elıııiş bir sevgili. Nazım'ı Roma'da, Paııs'iegeııç kaıısına alışveri% ettiren biı '6()'lık a<l.ım olarak gıizünüzün önüne getırin, Vera 3ü, Nazım 60, bui)uva tıızağı ıluk kanın kapısından gırıyorlaı. Roına'ıla ,1'arıs'te.. Ölmezsin de,nevlcrsın..."(Giiııce2 lçtenlikle tutarlılığı bir önııır boyunca yol edinen bir yazar; paylaşımcı bir toplum içinde yaşama özlemini aşılayarak ; ınsana duyduğu güvenin sonsuzluğunu anlatarak, biı Memet Fuat geçti bu yeryüzün dcn . . . " eposta: zgurel@efes.net.tr web: www.ziyugurel.com Ölmezsin de , Neylersin..."((iıhıcr 2l(>/!)tıhal/2(H)2Adam Yaytnl,ırıM{i\t\ 200 i) SAYFA 9 Aydın Mr yazar 'Kimse kimseyi okumuyorl..' Memet Fuat , yazdıldarının, yavınıladıklarının vankı ııvandırnıasını bekleyen bir pavla.şımcıvdı. C iıincelerinde düs kı ııklıklaıı biçinuııde dile getirdiği yakın malarının nedenı , ün kazanmak isteği değil, oktınmak tlileğitlir. 21/Eylıil /1999'da şt>vle vazmış giincesine : " Bu aı a kiıııse kımsevi okumııyor!' dı se luiiurmııştunı ()kusalar da uykuda gıbı okuyoıhır. Ben birçok insanın gözünde yazardan bile vıyılnmdığımı biliyorıım. Kimileri beniın vavımcıİığımı yazarlığıma eııgel olarak görüyorlar.l ) Asını Bezırcı bana 'denemeci' ya da 'eleştııınen' dememek için"öğceci" diye bir sözcıık yaratmıştı. llhan Berk ise"Bulman" oldıığnmu soyler Yeni şairler, öykiicüler bııluyormuşum. (Â'vdct Kudret deyıllarönce bir "Cîü zel Ynzılaı Seçkisi " yapmış, benden tek satır bile almamıştı . I lerkes vaıdı kitapta , ben yoktum .. "Gölgede Kalan Yıllar"ı da valnızca C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI