Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Tasanmla bu denli bağıntıh olan gösterilen ile gösterenin ilişkisi, denebilir ki, insanın (emeğin) mücadelesiyle ilişkili bir süreç/sürekiilik sorunudur. Öyleyse gösteren ilegösterilen arasındaki diyalektik ilişkiye Tasan'dan başka bir şey aracılık euemez. Kitabının başına oldukça iddialı bir isim seçerek, yaptığı "İ!j"in kerteriz noktalannı böylesine tarihsel bir tartışmanın ortasında belirlemeye davet eden crafiker Savaş Çekiç de ister istemez dikkatleri "göstenlen e yöneltiyor. Hatta kışkırtma o kadar yoğun ki, bu kitap sanatçuaın, derin bir sezginin, sentez yeteneğinin, becerinin ürünü olan imgelerini sergilemeyi amaçlasa da "o ilk neden"in keşfinin daha önemli bir çaba olduğunu sezdiriyor. Çünkü Savaş Çekiç, kendi tarzını ve bakış açısını ele aldığı her konuya bir marka gibi nüfuz ettirse de afiş çalışmasında kullandığı imgeler, göstenlenlere denk düşmek zorunda. Gösterenden gösterilene dogru gidilen yolu kısaltmak ise sanatçının ışi. İster bir tiyatro yapıtı, ister çevre sorurdanna karşı duyarlılığa çağrı, ister bir kitap kapağı, ister bir siyasi partinin afişi olsun en uygun estetik tfadeyi bulmak için girdiği yoğun soyutlama sürecinin sonunda aynı zamanda somuta ulaşmalı. Bu yüzden en dolaysız imgeyi, en uygun göstereni, ele aldığı konuya gerekli bir uzaklıkta inşa edebilmeli. Çekiç'in başansı, nüfuz edilebileceğine, kavranabileceğine, bilinebileceğirıe inandığı gerçeklikle gereken yakınlığı kurabilmesınden kaynaklanıyor. O yüzden fikrin en soyutlandığı afişlerinde bile sanatçının gözlerinden görülen dünya, duru ve damıtılmış bir resim olarak çıkıyor karşımıza. Öyle ki, "bu bir Savaş Çekiç tasanmıdır" aiyebileceğimiz bir özgünlüğe ve stile ulasmış olması bile bu resimin bir gereği sayumalı. Çünkü, Çekiç, ele aldığı nesneyle (gösteruen) onun hakkında ürettiği imge (gösteren) arasındaki en önemli bağlantı noktası olarak durur. Bu ikisi arasındaki bağ Tasarımcı'nın değiştirici emeği ile kurulmuştur. Burada, büyük harfle yazılan Tasarım'ın sanatçının sadece mesleki secimini değil, aynı zamanda onun kendisini dahil nissettiği toplumsal projeyi ima ettiğini yinelememiz gerekiyor. Ki, Savaş Çekiç in "iş"leri, bütünüyle bu dahü oluşun dıizeyini yansıtmaktadır. Bu yüzden, "gösteren" gösterilene dair kaba ve saygısız bir müdahalc değil, onun bütün potansıyelini açığa çikarmak için girilen zorlu estetik çabanın sonunda ulaşılmış seçimin ta kendisi olarak belirir. Savaş Çekiç, yüzlerce yıldır süren bir maya gösterenle göstenlen arasındaiyalektik bağı keşfederek katılır. O yüzden kendisine çeşitli kurum ve örgütlerden sipariş edilen afişlerinde, kimi zaman sınırlayıcı olabilecek sloganların, ısimlerin, sözel mesajlann en vıiksek estetik düzeyde sunumunda zorlanmaz. îşi tasarlamak olan biri için sonsuz olanaklara bile dönüşebilir bu sınırlüıklar. Ve sanatçı olanakları sonuna kadar değerlendirir. Dahası kendisinin farkındadır. Kullandığı fondardan, renklerden, figürlerden, grafik özelliklere kadar onun ürünlerini baskalarından bir bakışta ayıran farklılıklardan oluşan özel bir sısteme sahip olmak Savaş Çekiç imzasını, kolay taklit edilemeyecek kadar çok özellikli kılmıştır. Bir sanatçının zorlukla ulaşabildiği bu olgunluk düzevine Savaş Çekiç genç yaşında yükselmıştir. Onu anlatan kitabın iddialı ismi de bu olgunluğa vanşın olanca zorlu yoluna işaret eder. Sanatçı, bilinemezciliğın, kaosun geçer akçe olduğu idealizme hıç prim vermeden gerçeğin yeniden üreolebileceği sayısız imgenin nareketini yönlendiren bir aktörden çok daha fazlası olacaktır bu noktada. "Gösteren" gerçekliğin bir veçhesidir belki ama şünui sanatçının ta kendisi olmuştur. • SAYI 606 Savaş Çekiç: Afişlerin Bav Konfur'u ENGİN TURGUT S AVAŞ ÇEKİÇ: Her şeyin paraya dönüştüğü çağımızda yitirilen onca değerin iyiliğini ve güzelliğini özlemekten ve bıınları bizlere sanatıyla sunmaktan yorulmayan birü... SAVAŞ ÇEKİÇ: Sadece işini iyi yapıyor ve böylece hem kendisini nem de hayatın rununu kurtarıyor!... ve estetıkten yana!... Net adam, brut olanı sevmiyor, karmaşayı hiç sevmiyor!... Her türlü görşel malzemeyi kullanırken bile, dilindeki üslup yaptığı işe hizmet ediyor!... SAVAŞ ÇEKİÇ: Bence iyi bir afis, hedefine ulaşan bir afiş, kendine ve nayata geç kalanın yüzünü güldürür!.. Belli ki Savaş Çekiç, şörünmeyenin öteki yüzünü itina ile runumuza çakiyor!.. SAVAŞ ÇEKİÇ: Dünya bir çöp yığını olmuş, her şey istiflenmiş, kutulanmış, hayatı algılamak, yorumlamak çok basitken, insanların kafası karışmış; işte tam burada Savas Çekiç bir cımbız ya da bir el feneri kullanıyor sanki, sade bir törenle bizlere göremedilderimizi işaret ediyor!... Kıvrak bir zekânın, lirizmayla birlikte ruhumuza tane tane dökülmesi ve nüfuz etmesi söz konusu!... Aklımız kısa devre yapabiliyor!... Savas Çekiç bir konsept ustası. Iletişim dili aenilen bu fırtına içinde, sessizliğin görgüsüyle, gerçeği gözümüze sokmadan, inanıfmaz bir zararetle biraz gülümseterek, biraz da acıtarak gösteriyor!... SAVAŞ ÇEKİÇ: Dünyaya beş gözüyle de bakıyor, özellikle tipografik işleriyle görsel tatlara adeta dans ettiriyor, bilen biliyor zaten, tasarun denince Savaş Çekiç'in 27'No'lu kapısını çalmamak olmaz!... SAVAŞ ÇEKÎÇ: Çok kapsamlı, 'konuskan' afişler de yapıyor!... Yaptığı işlerfe aslında bir taşla iki kuş vurmuyor, tersine taşı gediğine koyup kuşları da özgür bıraluyor!... SAVAŞ ÇEKİÇ: Dünyanın sorunlarına kayıtsız kalmayan duyarlı bir sanatçı ve bence en önemli referansı ise kendi!... Gözlerini, kalbini ve ruhunu uygarüktan, insanlıktan yana kullandığı için kalemini elinde bazen bir tüy bazen de bir çivi gibi tutabiliyor, fakat ne olursa olsun hedefi tam 12'den vurabiliyor!... SAVAŞ ÇEKİÇ: Sanki Bay Logo, ben onun cömert bir ruh taşıdığına ve her gün ruh cimnastiği yaptığına inanıyorum. Bay Tipografi Trapezcisü... Bay Punto!... Bay Detay!... O kendisini pek fazla afışe etmek istemese de yaptığı afişlerle içimizde bir karnaval duygusu uyandırdığı kesin!... Uyuyanıarı uyandıran adam!... SAVAŞ ÇEKİÇ: Kısacasıdemem şu ki; Sevgili Savaş Çekiç, yeryüzünün daha yaşanası, sevginin daha da çoğalması, emeğin hak ettiği yere gelmesi, ve umudun canlı tutulabilmesi için, 'çalrşmayana aşk yok' der gibi çalışan, sanki bir taş ustası!... Savas Çekiç çelebi bir adam vesselam!... • SAYFA 7 n laşılır' olan neyse işte onlara nefis bi fes, olağanüstü bir ruh zenginliği katıyor!... Sanki bay espas, üstelik yaptığı her işle izleyenlere küçük sürprizler hazırlamaktan geri kalmıyor!... SAVAŞ ÇEKÎÇ: Çok az sayıdaki profesyonel tasanmcıdan birisi! Yalınlıktan CUMHURİYET KİTAP