Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
lcerek ve günah işleyerek girmeyi başardığı, Yeraltı Ateşi Sarayı'ndaki debdebe ve tılsımın aslında cehennemi andıran büyüsüyle karşılaşması ve çılgınca peşine düştüğü tutKufarının ve eylemlerinin cezasını çekmesi anlatılmaktadır.Tanrının insanın bilgisine koyduğu sınırlann ötesine geçmek isteyen kör merakın cezası olarak ulaşılan bu son,"en saf varlıklara mahsus bilimlere sahip olmak isteyen hırs, ölçüsüz bir gururdan başka bir şey elde edemez, insanın kaderinin basit ve cahil olmak olduğunu göremez" mesajıyla verilmiştir. Saintsburry ve Andrew Lang, Yeraltı Ateşi Sarayı'nın ReckFord'un en büyiik başarısı ofduğunu söylemiş; Borges ise yazın sanatının gerçekten ilk korkunç cenennemi olduğunu iddia ederek şu paradoksu göze almıştır:Yazınsal cehennemlerin en ünlüsü, Ilahi Komedya'nın acılar krallığı, aslında korkunç bir yer değil, sadecc korkunç olayların olduğu bir yerdir. Ikisi arasindakî fark budıır. CAZOTTE'den seçilmiş bir uzun öykü '(yoksa roman mı demelilile bu metin üzerine bir sondeyişten oluşan dizinin dordüncü kitabı "ÂŞ1K ŞEYTAN", Borges tarafından:"Saydam ve akılcı Fransız düzyazısıyla yazılmış olmasına karşın olay örgüsü fantastiktir" denilerek sunulmuş, çevirisini îsmail Yerguz yapmıştır. "Âsık Şeytan", yirmi beş yaşında, Napoli Kralınm muhafız birliğinde yüzbaşı olan Alvaro'nun , bir eğlencede 'kabaia' ve 'kabalacılar' konusu tartışılırken tanıştığı , ruhlara hükmeden ve dininin doğal din olduğunu söyleyen yaşlı adamın arkadaşlan taratından getirirldiği bir mağarada , yere çizilen beş kollu bir yıldızın içinde bırakılışından sonra karşılaştığı olağanüstü olaylardan söz edilmektedir Korkuyla titreyen yüzbaşı, tonozlar arasından çıkan ve emrine giren deveyi harp çalan Madam Fiorentina kılığına sokar ve bu kadının kendisine tutkuyla bağlanmasından sonra ona âşık olur. Aşkı için bir beden alma hakkını kıülanmak ve yüzbaşıyla yaşamak isteyen şeytan bir aşk gecesinde Alvaro'ya gerçeği açıldar. Denşete kapılan Alvaro derin bir uykudan uyandığnda şeytanı yanında bulamaz; bir insanın kendı hatası vüzünden düşebileceği büyük bir tehlikeden kurtulmuştur. Kötü ruhu kışkırtmış ve yaptığı ihtiyatsızlıklarla, onu aldatabilmek ve yok etmek ihtiyaç duyduğu kılıklara girmesi için olanak vermiştir. Ayrıca karşılaştığını ve konuştuğunu sandığı kişilej ue anlatıklarına tanıklık etmezler."Âşjk Şeytan Üstüne Sondeyiş",yazann "Aşık Şeytan" ilk yayımlandığında, okuyuculann çözüm olarak , kahramanın yenilginin getirdiği sıkıntılardan fazla üzüntü duymayacağı güzel bir tuzağa, altın bir kafese düşmüş olmasını arzu ettikleri ortaya çıkınca, yazar yetersizlik elestirisi karşısında, romanı ilk tasarladığı naliyle okumayı düşünerek , düşmanı tarafından aldatüan Alvaro'nun iki bölüm olarak tasarlanan romanın ilk bölümünde felakete sürükJenip ıkınci bölümde şeytan tarafından tümiiyle ele geçirilen ve düzeni bozmak için kullanılan bir araç olarak tasarlandığını açıklar.ikincı bölüme yer verilmeyen bu şekliyle kitabın daha mantıklı gerekçeler sunduğunu belirten yazar ayrıca.ilkelerin rurkularla çatışmasını bir alegori içinde sunmaya çalıştığını, ruhun bir savaş alanı olduğunu ve merakın savaşı başlattığını vurgular.Yazarın,"Atalarımızın ruhları arasında yaşıyoruz; gözle görülmez dünya etrafımızı sarmakta...Bu sabah bizleri Kutsal Ruh'un baCUMHURİYET KİTAP SAYI 601 kışları altında toplayan dua sırasında salon tüm ülkelere ait canlı ve ölü bedenlerle o denlî doluydu ki, yaşam ile ölümü ayırt edemedim; garip bir kargasa ama aynı zamanda harıka bir gösteriydı" sözleri, onun şeytanla olan buluşmasındaki imgelem gücünün kaynagı konusunda bize ışık tutabilir. JACK LONDON'ın "MlDAS'IN MÜRİTLERİ" seçkinin beşinci kitabıdır.Fahri ü z tarafından çevrilen kitapta beş öykü yer almaktadır. "Mapuhi'ninEvi" çok sayıda ticaret gemisinin sahibi ve işletmecisi olan annesine ait bir gemiyle değerli mallar arayıp bulmak için yola çıkan Raoul'un, indiği sahilde Mapuhi adlı kişide bulunan yumurta büyüklüğünde bir inci karşıhğında, uzunlu£u altı kıdaç, verandalı, cinko damlı, duvarında sekizgen sarkaçlı bir saat bulunan bir ev istemesi sonucu, onu bu isteğinden vazgeçiremeyerek oradan ayrılmasıyla incinin o sırada adaya gelen başka tütcarlarca yüksek bir fiyatla satın alınması ve ev teklifinı kabul ederek inciyi almak iizere geri dönen Raoul'un inciyi yeniden elde edişine kadar yaşanan olaylar anlatılır.ü sırada adada çıkan korkunç firtınada savrulan Mapuhi'nin annesi on beş mil uzaktaki bir başka adaya sürüklenip sahilde karşılaştığı, inciyi satın alan Levy'nin cesedi ile karşılaşmış, onun üzerinden inciyi alarak bin bir giiçlülde adaya geri dönmüş ve fırtınadan sağ kurtulan oğlu ve gelini ile birlikte Raoııl'un vereceği evi hayal Ğtmeye başlamıştır. "Hayatın Kanunu"nda,kabile reisi olan oğlu tarafından geleneklere uygun olarak yalnızlığa terk edilen yaşlı Koskoash'ın, torunu tarafından toplanan odunlar bitene kadar ateşin başında, ençken tanık olduğu, yaşlı bir geyiğin urtlar tarafından yenişinin hatırasıyla dolması ve yaşlı geyiğin son direnişini anımsayarak etrafında toplanan kurtlara, yani hayatın kanununa teslim olması anlatılır.'ıüz Karası", kürk hırsızlığı yaparken Nulâto Kızılderililerinin eline düşen iki kazaktan biri olan Subienkov'un, arkadaşı Ivan'ın soğukkanlılıkla yapılan korkunç işkencelerle öldürülüşüne tanık olduktan sonra acısız ölmek için kurduğu oyunla işkenceden kurtulurken kabile reisini de utanç içinde bırakışının öyküsüdür. "Midas'ın Müritleri", büyük demiryolu patronu Eben Hale'nin ortağı, sag kolu ve neredeyse evlatlığı olan Wade Astheler'in, patronunun entelektüel işçi sınıfı tarafından kurulan ve adını, bir zamanlar altına dokunduğu için lanetlenen Kral Midas'tan alan, şiddete şiddetle karşılık verip toplumda sadece güçlü olanın kazanacağına inanan Midas'ın Müritleri örgütü tarafından öldürülmesi üzerine yönetmek zorunda kalacağı paraların kimlerle işbirliği yaparak ve kimlerin üzerinden kazanıldığını anlayarak daha fazla insanın acı çekmemesi ve toplumun güvenliği için yazdıgı bir mektupla gerçeği açıklayıp ölümü seçmesi anlatılmaktadır."Gölge ve Parıltı", birbirleriyle sürekli rekabet halinde olan Lloyd ve Paııl'un kimya takultesinden diplomalarını aldıkları gün, Lloyd'un keşfetrıği ve her şeyı görunmez kılan siyalı bir boyayla görünmez olmaları ve tenıs kortunun ortasında yıne kavga ederken gölge ve iırıltıya dönüşerek sırlarıyla birlikte yoLOİuşlarını anlatır. Gezici bir astroloğun evlilik dışı oğlu olarak dünyaya gelen, başıboş ve şiddete yatkın biri olan London, çeşitli meslekler denemiş; dilenci kılığında Londra'nın yoksul semtlerindeki sefaleti ve hayatın güçlüklerini gör "~ ıMÜPltlBri" "ÂşıkŞaytan" müş; gemisiyle dünyanın dört bir yanını gezmiştir.Sosyalizmi benimseyen yazar, insan sevgisi ve yaşam mücadelesinde güçlü olanın ayakta kalacağını savunur.Bir serüven adamı olan London, Borges'e göre intihar ederek ölümde hiç'in karanhk görkemini aramıştır. CHESTERTON, fantastik edebiyat dizisi için seçilen altıncı yazardır. " APOLLON'UN GÖZÜ" adı verilen kitapta, çevirisi Çiçek Öztek tarafından yapılan bes öykü yer almaktadır. "MahşerinÜçAtlısı", bahçede toplanan birkaç kişinin konusu, Sibirya bozkırlannda yer alan.en derin bataklıldarın olduğu, su birikintileri ve durgun ırmaklann kestiği bir bölge boyunca uzanan ; iki yanı uçurum olan ve yalnızca bir atlının gecebileceği dar bir yoldan bahsederelc başlayan bir hikâyedir bu. Krakowlu şair Poul Petrowski Krakowdan Poznan'a taşınmakla ve sairlikle vatanseverliği bağdaştırmaya calışmakla hata etmiştir. Kasaba Prusyalılann işgali altındadır. Bu arada şair nıtuklanır; Mareşal şairin öldürülmesini istemektedir; ancak ondan ya da daha üst rütbeli birinden emir gelmezse şair serbest bırakılacaktır. Bir teğmeni şairin ölüm emrini gotürmek uzere görevlendirir, teğmen atına atlayıp yola çıkar.Alayı teftiş etmeye gelen Prens bu haberi duyunca sinirlenir, en iyi ata sahip bir süvari ile şairin serbest bırakılması ve öbür emrin iptali ile ilgili emir yazısı gönderir.Prens ayrıldıktan sonra, Mareşal, Prensin gönderdiği atlının durdurulması gerektiğini düşiinür ve ıısta bir atıcıyı arkasından gönderir. Atıcı uzaktan gorünen hedefi bir atışta vurur, atla birlikte bataklığa yuvarlandıklarını görür; ar emrini götüren süvariyi öldürdüğüne inanır. Mareşal kasabaya geldiğinde, şairin yaşadığını öğrenir.llk yola çıkan teğmen arkasından yetişen ve af emri götürdüğünü söyleyen süvariyi yolda vurmuş, dolayısıyla son gönderilen atıcı da ölüm emri götüren teğmeni vurduğu için kasabaya hiçbir "Apoton'un Gözü" haber ulaşmamış, şair de serbest bırakılmıştır. Kısacası Mareşal'in hizmetkârları ona aşırı itaat ettiği için şair kurtulabilmiştir. Borges'e göre, Cnesterton'ın en iyi öyküsü olan bu öykü, uzun beyaz bir yol, beyaz piyonlar ve beyaz atlarla oynanan güzel Dİr satranç oyununu andırır."Tuhaf Ayak Sesleri","On iki Hakiki Balıkçı" adlı şeçkinler kulübünde her vıl verilen ve ancak seçkin birkaç kişinin katılabildiği geleneksel yemek öncesi inme inen garsonun günan çıkartırken pederin kulağına fısıidadığı bir itiraHa kulübe ait panalı ve özel gümüş takımlan çalan kişinin yakalanışını anlatır."Israel Gow'un Onuru"nda, ölünce, hizmetkâ rı tarfından, tepedeki kilise mezarlığına gömülen Kont'un ölümün ardındaki esrarın şatoya gelen peder ve arkadaşlan tarafından çözülüşü anlatılır. Başı ve vü cudu ayn ayrı yerlere gömülen Kont'un isteği üzerine tüm altınlarve Şato karşı laştığı en diirüst adama bırakılmıstır."Apollon'un Gözü", kendini Apollon'un yeni rahibı ılan eden ve gıineşe tapan birinin oturduğu dairenin ait katındaki ofiste daktilo memurluğu yapan iki kız kardeşten büyüğü ve yüklübir mirasın sahibi olan kadının ölümüne yol açtığının ortaya cıkarılmasını anlatır."Dr. Hirsch'in Düellosu"nda, Bir Fransızdan çok Alman'a benzeyen ve tüm Avrupa'da bilim azizi olarak tanınan Dr. 1 lirsch'in yeni bir zafer kazanabilmek için kendisi tarafından düzenlenen bir oyunun sırrının çözülüşünü konu edinir. Borges:'1..Chesterton, romanın bir yiiz oyunıı, polisiye öykünün ise bir maske olduğunu yazılı olarak ifade etmiştir. Bu gözleme ve polisiye türünün gözden düşmesi olasılığına karsın, G. K. C. Öykülerinin her zaman okunacağından emin olduğumu söyleyebilirim; çünkü bu öykülerde gerçekleşmesi imkânsız doğaüstu bir olayın ima ettiği gizem, son satırların bizlere sunduğu çözüm kadar ilginctir" diyerek.Chesterton'ın öykülerinJeki, Poe'nin buluşu olan polisiye romanı çağnştıran özelliklere dikkat çekmektedir. H.G.WELLS'ten seçilen ve beş öyküden oluşan "DUVARDAKİ KAPI" başlıklı yedinci kitabın çevirisi Ülker Erzurumluoğlu tarafından yapılmıştır. "Duvardaki Kapı", Lionel Wallace'nin ölümünden üç ay önce arkadaşı Redmond'a anlattıöı, her şeyi önemsiz kılan ve içini özlemle dolduran sırnnı konu edinir. Wallace küçüklükten başlayarak ne zaman ve nerede ortaya çıkacağını bilmediği "Duvardaki Kapı"yı görmektedir. Bu yeşil kapıdan içeri girdiğinde kendi yaşında bir kız ona eşliğinde büyülü bir bahçede yürümektedir. Kapı kilitli değildir; içeriye girmek ya da girmemek kendi iradesindedir. Bu kapıdan birkaç kez girer vedöndüğünde büyük üzüntü duyar. Sonunda Wallace, otuz dokuz yaşındayken Doğıı Kensington istasyonu yakınlarında derin bir hendekte ölü olarak bulıınur. Olümünü bu kapıdan geçme isteği hazırlamıştır."Plattner 1 likâyesi", yirmi yedi yaşında, üç dil bilen ve modern diller öğretmenliği yapan Cîottfried Plattner'in öykusünu içerir. Vhibble adlı okula yeni kaydolan bir çocuğun, yüksek meraların yakınlarında terk edilmiş bir kireç ocağından, bir paket içinde bularak getirdiği yeşılımsi tozıı kimyasal bir deneyde kullanarak dokuz gün süreyle ortadan kaybolması ve öteki dünyada yaşayan ilginç yaratıklar arasında dolaşıp döndükten sonra anatomik yapısı tersine dönen Plattner'in kalbi ve diğer organlarının yer değiştirmesinin anlatıldı1 SAYFA S f DuvardaMKaiH" I