Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
yarın her şeyin olduğu gibi unutulacaksa neyani?. Ve senin yüzünü görmeyecek, sesini duymayacaKsam da... Şarap içilip bitecek, kokular uçusup gidecek ve en pahalı Kumaşlar asırlar sonra da olsa çürüyecekse... Ne yani bu çanımın yansı kırılgan güzcllikleri faniUğinden dolayı daha az mı seveyim ,.f. • **** Savaş alanında ok ve cirit uğultusu altında, borulann çaldığı Mihatl Kuzmin, 1S72 yılında Yaroslavl sehrınde eskt bir Rus soylusu olan denız subayıntn beşıncı cocuğu olarak dünyayagüneşın parladığı öğleyin ve gelır Annest ise Voltaire'ın çağdası ünlü Fransız aktörü)ean Ofratn'ın torunuaur vatanın şanı uğruna nefes verirken etrafından yükselen "Elveda, kahraman!" Çncukluk çajlını eski Rus ve Avrupa kültür geleneklennın yoğun olarak teneffü% edıldığt bır aıle ortamında yasayan Mthaıl, hse eğtttmıne Saratovda baslayıp St.Petersburg'da devam eder Donemin baskentının konservaluvartnda ünlü seslerini duyarak ölmek ne besteei RımskıyKorsakov'un sını/ında yüksekögrenimine baslar, ama ortama uyum sallayamadtğtndan dolayı buradanınutlu! aynltnca romanslar besteler, opera müzi&i yazar ve edebıyal uzerınde yog'unlaşır. Surekîi bır tatmınsızlık ve arayij içinde olan Kuzmin, huzuru <;tk stk çıktığı Rusya içi geztlerınde dınt kultlerin araştırtlmasmda bulur Bır ara kendını Dopi'nun Atalarının doğduğu ve öldüğü aynı evde, gızemli dünyastna kapttrır yaratıa Mtsır't yakından tanıma ftrsattna cristıkten sonra dıkkattnı erken htrıstıyanltk ve hatta aynı oda ve yatakta kocamış çocuklarının çemberinden gnostıuzm, daha sonra da ttalyan Katoltklıg't üzerıne odaklar Edebıyat arajtırmaaları tarajından "son sembolıst", "sembolizmiaşabılen ılk şaır", "tarn manasıyle akmetst", "ekspresyonıst" olarakfarklı şekıllerde ta\mf edılen Kuzmin, yükselen 'Elveda, baba!" sesleri altında gözlerini yaratıalara belırlı ekol veya aktm etiketlen yapısttrılmasınt btç bır zaman tasvıp etmemıştır Baslıca eterlerı arasında mutlu!kapatan tonton ihtiyara ne "Şebekeler" (1908), "Snnbahar Göllert" (1912), "Ktlden Cuvercmler" (1914), "Alahalık Bıızu Delıyor" (V)2H) baslıklı şıır kıtapları yeralan Kuzmtn, yaşamıntn son dönemtnt çok dar dost çevresınde geçırtr ve I9i6'da Sl.Petertburç'da vefat Ama çiftliğini darmadağın etmiş, eder Ilk ştır kıtabtnın bir bölümünü oltısturan ve Mıhaıl Kuzmin 'ın onemlt üiçüde üniinü borçlu oldufcu ' 'Iskendertyeyarın unutabileceğin biri uğruna ıiırkulerı"nden bır seçkı mnuyoruz. son değirmenini satmış; neşeli bir geziden artık senin olmayan eve dönüp benden daha iyi beceremediği, Iskenderiye'den söz açılmayagörsün akşam yemeği yiyerek evin beyaz duvarlannı, şebboylu bahçeeigi, her parmağına ayrı koku sindiremediği? ve Apuîeius un* öyküsünü giiz akşamının solmuş güneşinı cörur yüz Birinci kere okuduktan sonra uzaklardan gelen flüt sesini dinlerim. Scni gördüm göreli uzerindeki tavan penceresinden kalem kaşların altındaki ahu gözlerden şebboy kokusu ve ışık sızan ve senin sesinden başka îskenderiye'den söz açılmayagörsün sıcacık ıtırlı küvette hiçbir şeyi eörmediğım, ıssızlaşan şehrin üzerinde yddızları, elvedalar değil uzaklardan süzülen hiçbir şeyi duymadığım, karanlık semtlerde sarhoş tayfaları, flüt seslerini dinlerken 'osa'yı kıvıran rakkaseyi görür hiçbir şeyi arzulamadığım damarlarını açarak ölmek ve dümbelck sesiyle karışan yalan mı sanki? bin kat daha tatlı ve bilgece... kavga çıglıklarını dinlerim. Sana ağzımla ayva kakı verdiğim, * Apuîeius Lııcius Yaklaşık olarak 120 180 ydları sırdaşlarımı gönderdiğim, îskenderiye'den söz açılmayagörsün arasında yaşamış, üne kavuştuğu "Değişimler ya da borçrarını ödemek için yeşü denizin üzerinde soluk günbatımını, Altın Eşek esennin Rusçaya en başardı çevirisi Mihad malıkânemi varıncaya sattığım göz kırpıstıran yosunlu yddızları Kuzmin'e ait olan Latin yazarı. ve bütün takdarımı ve îskenderiye'den söz açdmayınca da cördüğüm **** aşk iksiri için verdiğim kalem kaşlar altındaki parlayan abıı gözlerı... yalan mı sanki? Dört taneydiler bu ay, **** ama aralanndan sadece biriydi sevdiğim. Inci tanesinin sirkede eridiği, EskiçajŞ başkomutanı olsaydım eğer, söğütün havayı ferahlattığı, Birincisi benim için iyice battı Habeşıstan ve Persleri fetneder, güvercin kuğurmasının narinliği her saat yeni armağanlar göndermekten firavunu devirir, ' •. yalan olmasın yeter, ve hançerlemeden lcendini son değirmenini de kendime Keops'tan daha yüksek senin de beni seveceğin ben raksederken sıngırdayacak bilezik için sattı, bir piramit diker gerçek olacak, gerçek... ama o benim sevdığım değildi. ve Mısır'm en şanlısı olurdum! Mihail Kuzmin / Ştirler / Çeviren: Hüseyin Mevsim ü ü İskenderive Türküleri Açıkgöz bir hırsız olsaydım eğer, MenKauRa'nın* mezannı soyar, taşlannı Iskenderiye Yahudilerine satar, toprak ve değirmenler abp Mısır'ın en zengini olurdum! Kutsal Nil'de bogulan ikinci bir Antinoı** olsaydım eğer, yakışıklılığımla herkesin aklını alır ki daha ya^arken bana mabetlcr dikilirdi ve Mısır ın en güçlüsü olurdum! Ulu bir bilge olsaydım eğer, bütün paralarımı savurur, makam ve uğraştan vazgeçip el bahçelerini bekler ve Mısır'ın en hür insanı olurdum! Senin son kölen olsaydım eğer, yeraltında otunır yılda veya iki yılda bır koğuşumun kenarından sen öylesine geçerken sandaletlerinin yaldızlı desenlerini görür ve Mısır'ın en mutlusu olurdum! * MenKauRa Kahire yakınlarında bulunan üç ünlü piramitten biri. Antinoi Kfsaneye göre Roma împaratoru Hadrianus'un sevgilisi, Nd sularında boğulan yakışıklı bir köle. tncı tancsinin sirkede eridiği, söğütün havayı ferahlattığı, güvercin kuğurmasının nannliği yalan nıı sanki? Pahası olmavan ihtı^amlı takdarım, bey;u atlar ve gumus, ko^umlartm, kumazca (irjj;ülu u/uıı sivah saçlarımla tskenderıyc de biricik olduğum yalan mı sankir' Ve hiç kimscııin gözle aldatmayı SÂYFA 18 **** Evrenin bilgelerine sordum: "Güneş niçın ısıtır? Rüzgâr niçın eser? tnsanlar nıçin doğar?" "Güneş, ekmeğimizin tohumlarının olgunla^ması ve insanların salgındajı kırdması için ısıtır; Rüzgâr, gemderin uzak limanlara ulaşması ve kervanları kumla örtmek ıçm escr; tnsanlar. bu güzelim yaşama veda etmcye vc ölmeleri için başkalarını doğurmaya doğarlar." "Niçin tanrdar her şeyi böyle yaratmış?" "Senin içinde boş sorular sorma isteğı eksik olmasın diye." Ne yani yeşilimsi gökyüzünde, solda Ay ve gecenin haberrisi devasa kuyruklu yddız görünürken akşam bulutlarının kıpkırmızı lekesi hızlıca soluyor ve gözlerde eriyip gıdiyorsa?.. Bir zamanlar benim olan şu değirmenler kenarından kıvrdan ve seninle üzerinde yiırüdüğümüz yol işte o dönemeçten sonra güleryüzlü bır cvin eşiğinde de olsa nemen şimdi sona erıyorsa ne yanı?.. Semanın berraklıöı ve pencereden vayılan yasemın kokusu altında vazdığım, IJızclerini aşk ve giızelliklerle, tanrdardan da hanf duşuncelerle bezediğim, sabahlarımın neşesı, benim kıymetlı şıırlerim tkincisi serefime 30 eleii yazdı ve artık Roma'da da biliniyordu yanaklarımın sabah yıldızı, saçlarımın ise gecenin örtüsü olduğu, ama o benim sevdiğim değildi. Üçüncüsü, ah!, ücünçüsü öyle harikaydı öz kız kardeşi saçları ile kendini boğmuş ona sevdalanmak korkusundan; Gece gündüz eşiğimde durur "Gel! söylememi yalvararak, ama ben susuyordum, çünkü o benim sevdiğim değildi. Sen ise zengin değildin, sabah vc geceler nakkında konuşmuyordun, üstelik yakışddı da değddin ve Adonis'in bayramında sana karanfil atınca kayıtsızca parlak gözlennle sadece baktın, •, • ama ne var ki benim sevdiğimdin. Ah, terk ediyorum ben lskenderiye'yi ve uzun zaman görmeyeceğim onu! Tanrıçanın kjymetli Kıbnsı'nı ve daha Tir, Efes ye Izmir'i... Atina'yı gençliğimin hayali Korent ve uzak Bizans'ı ve tüm arzuların baştacı, tüın emellerin gayesi Büyük Roma'yı göreceğim... Ah, terk ediyorum seni, neşem benim... Kim bilir nc güzellikler göreceğim, ne gözlerde eriyeceğim, ne dudaklar öpeceğım, ne saçlar tutuşacak okşamalarımdan ve ne adlar sayıklayacagım, ormanlarda bulıışmaları beklerken... Ne değeri olacaksa her şeyi tatmanın, bir daha seni görcmeyeceksem... CUMHURİYET KİTAP SAYI 601