05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

GULAY TALASLI abıl Kitaplığı", 1899 Buenos Aircs doğumlu Jorge Luis Borges'ın, "EvrerT'i birbirinden cngın hava sütıınlarıyla ayrtlmış, çok alçak narmakJıklarla çevrilı, sayısı bclırsız, bclki de sonsıız, altıuen ve Jağılış dıızenleri deği^ıneyen denlizlcrden; uçsuz bucaksız üst katlarla alt katlardan olıışatı, her yanda beşer u/ıın rafın tavandan zemıne duvarın tıımunü kapladığı bir kitaplık olarak taııımlayıp kitaplığın tum insanları gibı kendrsinin de bir ldtabın, belki dc kataloglar kataloğunun ardına düştüğünü, ancak şımdi doğduğu altıgenden birkaç fersah ötede ölıneye hazırlandığını anlattığı öyküsünün adıdır. Buenos Aıres'teki Ülusal Kitaplık'ın (ki burada dünyanın başka yörelerinde bıılunmayan kitapların olduğu söylenir) yöneticisiolan Borges'e ziyaretegideneditör Franco Maria Ricci, onun "özel kitaplığını" yayına hazırlamayı önerir. Düşsel edebiyatın mücevherleri olarak tanımladığı metinlcri bir araya getirmeyi amaçlamaktadır. Onun en giizel hikâyesi saydığı "Babil KitaplığV'nın aynı zamanda bu dizinin de adı olmasını ister. Borges tarafından hazırlanan ve 1975 1985 yıllan arasında yayımlanan bu dizive başka bir ad bu kadar yakışır mıydı bilemiyorunı. Borges, bu dizide dünya edebiyatından seçtiği otuz fantastik öykücünün en beğendiği öykülerini bir araya getirip her birine önsöz yazarak birer kitapta toplamıştır. Önsözlerden biri dışında hemen hepsini Mukadder Yağcıoğlu'nun îspanyolca'dan çevirdiği dizinin, ilki 1998 de olmak iızere, şimdiye dek yirmi tanesi "Babil KitaplığıJorge Luis Borges tarafından hazırlanan fantastik edebiyat dizisi" alt başlığıyla, Dost Kitabevi Yayınları tarafından Türkiye'deki okurlara da sunulmuş durumda. Dizinin ilk kitabı, Çinli yazar P'U SUNGLING'den seçilen "KONUK KÂPLAN"dır. tngilizceden C. Hakan Arslan tarafından çevrilen ve yazann toplam on yedi kısa öyküsünden oluşan bu kitap, Borges tarafından:"Batı'da Binbir Gece Masallan ne denli önemli ise Çin'de de LiaoChai öyküleri o denli önemlidir... Bir iilkeyi imgelem dünyası kadar iyi tanımlayan başka bir özeliik yoktur. Fazla uzun olmayan bu kitap, dünyanın en eski kültürlerinden birinin kapılarını aralar ve aynı zamanda doğaiistü olayları işleyen yazına alışılmadık bir yaklaşım sağlar" açıklamasıyla sunulmuştur. Kitabın ilk öykiisü "Koruyucu Melek Sınavı", yaşlı Sung Tao'nun, ustalık derecesi sınavında önüne konulan kâğıt parçasındaki, "Bir insan, iki insan; belli bir niyetle, art niyet taşımadan" izleğini,"Belli bir niyetle erdemli olanlar, erdemli olmalanna karşın ödüllendirilmemelidir. Art niyetsiz kötü olanlar, kötü olmalanna karşın cezalandırılmamalıdır" denemesine çevirince kurula başkanlık eden Tanrılar tarafından " Koruyucu Melek" olarak seçilmesini konu alır. Bay Sung, göreve başlamak için, kendisinden başka kimsesi olmayan yetmiş yaşındaki anasının ömrü doluncaya kadar izin ister. Tann görevi dokuz yıllığına öbür aday Chang Shan'a verir. Evine dönen Bay Sung orada sanki bir düşten uyanmış gibi olur ve üç gündür ölü olduğunu rark eder; anası tarafından tabuttan çıkarılır; ve kendisiylc aynı gün Chang adında birinin öldüğiinü öğrenir. Annesi öldüğü gün, aynı kentin Batı yakasında yaşayan karısının ailesi Bay Sung'un kendilerini selamlamaya geldiğini görüp şaşırırlar; SAYFA 4 Babi) Kitaphğı onun da olduğunu anlarlar. Kitapta yer alan diger öykülcr "C^h'angch'ingli Bııdıst Keşiş "."Oliıler Ülkesindc", "Görıınmcz Kc^ii;' ,"BüyülüYol',"Kuyuya Atılan Adam'/'Para Irmağı", "Dogaüstü Bir n§","Konuk Kapları'Y'ÇhaoCh'eng Kaplanı","Kurt Düşu","C)(t AJmak'V'Boyalı Deri","Yargı<, Lu","Kırmızı Köşk Düş,lerı(Tsao Hsuehchin)","PaoYu'nun Rüyası","Ay ve Ruzgâr Aynası"dır. Borges'in, "Bugüne dek yeryüzünde Çin kadar batıl inançlan güçliı başka bir ülke var olmamıştır" diyerek, okuyucuların bu kitabı okurken, batıl inan^lı Çinlilerin bu öyküleri gerçek öykülermiş gibi okumaya cftilinıli olduklarını; çünkü, yorumculann deyişine göre, imgelem dünyalannda üst düzenin alt düzenin bir aynası olduğuna inandıklarını unutmamalarını istediği bu öyküler, komşusu tarafından lanetlenen babasını ölüler ülkesinde uğradığı işkencelerden kurtarmak için yola çıkan ve testereyle boydan boya ikiye biçılip, ateş denizine atılaığı halde dirençle babasının hakkını arayan oğuldan; duvara çizdigi kent resminin kapısından çıkıp giuen görünmez olma yeteneğindeki keşışten; yolunu kaybeden ve yaptığı taklitlerle onları mutlu eden biri için yola dönüşen adamlardan; ölüler ülkesine gidip cennete gönderilmenin yollarını arayan aksi adamdan; para ırmağına atlayan uşaktan; gökyüzüne uzanan merdivenlerden; kaplana dönüşen adamın arkadaşının ruhunu kurtarmak için düzenlediği oyunlardan; oğlunu yediği yaşlı kadına oğulluk eden Kaplandan; kesilen başı ters yerleştirilerek hayata döndürülen ve böyle cezalandırılan oğuldan; kardesinin katilini kaplana dönüşerek öldürup böylece öç alan ağabeyden, güzel bir genç kız göriintüsündeki yeşil suratlı şeytandan; boğazından dışarı fırlayan yüreği kocasının yarasının ıçine verleştirerek onu hayata döndüren kadından; oliıler ülkesi yargıcı tarafından iç organlan yeniden düzenlenen ve karısının başı guzel bir genç kızın başıyla dcğiştirilen adamdan; rüyasında kendini, bahçesiyle tıpatıp aynı olan bir yerde goren vc ikinci kendiyle konuşan adamdan; bir dilencınin verdij*i aynanın ıçinden birkaç kez geçerek erişilmez kadın Anka ile sevişen ve son seferinde aynadan çıkamayan âşıktan söz eden, kâbuslarla , düşlerle ve akıl almaz olağanüstü olaylarla dolu öykülerdir.Kötülerin ve haksızların mutlaka cezalandırıldığı; ruhu iyilikle dolu olanlarınsa mistik ve masalsı öğeler kullanüarak gerekirse ölüler dünyasından da yardım alınıp ödüllendirildikleri bu öykülerde, "göğün yargdarının ölümlülerin dileklerine göre değiştirilemeyeceği; üstüne üstlük kavrayışlı insan için yaşam ile ölümün aynı şey olduğu; yaşamın bir nimet, ölümünse bir karayazı olarak görmenin yanlış olduğu" fıkri işlenerek, ölüm ile ölüm ötesi arasındaki perdeortadan kaldınlmış geçişler doğal ve kolay hale getirilmiştir. SAKl'den (HECTOR HUGH MUNRO) seçilen ve "LADY ANNE SUSUYOR" başhgını taşıyan ikinci kitap Fatih Özgüven taratından çevrilmiş. On iki kısa öykü yer aldıgı yapıtın önsözünde Borges, Munro'nun kozmopolit bir yaşam sürdüğünü, ancak bir öyküsü dışında tüm yapıtlarının melankolik bir çocukluk yaşadığı îngiltere'de geçtiğini; yaşamı boyunca çocukluk dönemini unutmadığını ve bu dönemde yaşadığı onulmaz talinsizliklerin yapıtlanna malzeme oluşturduğunu saptamış; ayrıca Ingilizlere özgü acı bir nüktedanlıkla Victorya dönemi toplumunu hicvettiğini vurgulamıştır.. Yazann, bir tür alçakgönüllülükle acıklı bir duruma önenısizmiş gibi bir hava vererek anlattığı ve onun üslubunu en iyi yansıtan öykülerden biri olan "Lady Anne Susuyor", öğle yemeğinde tartıştığı kansından özür dilemek için salona giren Egbert'in, Lady Anne'i çay masasının yanındaki koltuğa bütün heybetiyle kaskatı oturmuş halde buluşu ve kendini bağışlatmak için çırpınmasına rağmen niçbir yanıt alamaması karşısında kızarak kapıyı çekip gittikten sonra Lady Anne'in iki saat önce öldüğünün acıklanmasıyla son bulur. "Masalcı Amca ", trende karşı Kılıç ve mührün diliyle "lady Aıma Susuyor" KomAKapton" laştıgı, üç yaramaz ve meraklı çocıığıı oyalamak için teyzelerinin anlattığı masalı, alışılmü;in dışında bir masalla altııst eden adamın öyküsiıdür."Tavan Arası" hoşlandığı şcvlcrdetı yasaklı olan bir çocuğun tavanarasına gıdıp dikkatini cezbeden bin bir türlu ilgi çekicı nesneyle ilgili olarak kurduğu düşlerı anlatır."(îabriel Ernest", yabani ve insan etiyle besle nen bir delikanlı ile komşunıın çocuğunun yola çıkıp bir daha dönmemelerine ilişkin söylenceleri anlatır."Töbermory" de, iinlü bir Lady'nin haftasonu partisine davet edilen ve hayvanlara konıışma öğretme çalışmaları yapan birinin. Tobermory adını verdiği lcedisi tarfından bütün sırları ortaya dökülen konuklar ve ev sahipleri tarahndan öldürülmesı, hayvanat bahcesindeki bir filin bakıcısını öldürdüğü haberi ile bağlanarak anlatılır."Derisi ve Gerisi", ülkenin en usta dövmecisine yaptırdığı ve ensesinden başlayıp belinin altına kadar tüm sırtmı kaplayan tkarus'un Düşüşü'nü temsil eden dövmenin parasını ödemeyemeyince, sırtındaki yapıtın o sırada ölen sanatçının karısı tarafından belediyeye bağışfanması sonucu başma gelcnleri konu alan bir öyküdür."Dinlenmeme Kürü", kız kardeşiyle birlikte yaşayan ve alışkanlıkları arasına sıkışıp kalmıs birinin arkadaşı tarfından hazırlanan bir oyuııla altüst edilisini anlatır."Mowsle Barton'da Huzur", kendini iyice bırakmış bir halde iken huzur bulmak için bir süreliğine gittiği çiftlikte karşılaştığı kindar iki kadının çekismesi ortasında kalan birinin kaçarak şenrin hayhuyuna geri dönüşünü anlatır."Bıldırcın Yemi"nde,taşradaki bir bakkal dükkânının sahibinden kiraladıkları pansiyonda kalan bir ressam ve kız kardesinin, bakkalın gelirini artırmak için düzenledikleri oyunlar anlatıhr."Açık Pencere"de kitaptaki en ilginç öykülerden biridir. Ev sahibesi olan teyzesi hazırlanırken, ziyarete gelen konuğa biraz sonra harfi harfine gerçekleşecek olayları teyzesinin düşleri olarak aktaran ve olaylann gercekleştiğini cörerek kaçan konıık hakkınua da ev halkına öyküler uyduran on beş yaşlarındaki bir kızın düşleri yer alır."Siredni Vastar", doktorlann çok az ömrü kaldığını oildirdiği çocuğun, onu korumak amacıyla aşırı baskı altında tutan büyük kuzenini, soğukkanlılıkla bahçede beslediği gelinciğe parçalatarak öç alışını anlatır.Borges'e göre, bu "acımasız satirik öykü" Munro'nun bütün öykülerinde yer alan bir vurdumduyrnazlık içindedir." Araya Girenler", öldürmek için adamlarıyla birlikte birbirlerinin peşine düşen uüşman iki komşunun yalnız karşılaştıkları anda çıkan nrtına sonucu devrilen ağaç altında kalışlan ile birbirlerini affetmeye karar verdikleri sırada kurtulmak için adamlarının yetişmesini beklerken yaklaşan kurt sürüsüyle irkilişlerini konu edinir.Borges'in, acımasız konulan ele aldığı halde, incelik, hafiflik ve vurgu eksikFiği nedeniyle Wilde'nin tadına doyum olmaz komedilerini anımsattığını söylediği bu öykülerin, seçkinin kurgu ve uslup açısından akıldan çıkmayacak en çarıcı öyküleri E:nebilir. arasında yer alabileceği söylv IİBtİMİf' f Üc Uçuncu seçlki, BECKFORD'dan "yATHEK"'tir. Çevirisini Ismail Yerguz'un yaptığı bu uzun öyküde, Abbasi soyunun dokuzuncu halifesi olan, kadınlara ve yemeye içmeye düşkün, bakışlarıyla insanları öldürebilen ve beş duyuya hitabeden nesnelerlc dolu saraylar kurdurup safahat süren Vathek'in inancını değiştirmesi koşuluyla kan döCUMHURİYET KİTAP SAYI 601
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear